NTV'nin sorularını yanıtlayan A Milli Basketbol Takımı Antrenoru Bogdan Tanjevic, İspanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'nın gecen seneki Dunya Şampiyonası'nda daha zor olacağını soyledi. Hedeflerinin olimpiyat vizesi olduğunu belirten Sırp antrenor, ev sahibi ve son dunya şampiyonu İspanya ile iyi bir jenerasyon yakalayan Yunanistan'ın şampiyonada en buyuk favoriler olduğunu soyledi. A Milli Basketbol Takımı Antrenoru, NTV Spor Servisi'nden Irmak Kazuk'un sorularını yanıtladı. Avrupa Şampiyonası'ndaki hedeflerinden 2010'da Turkiye'de yapılacak Dunya Şampiyonası'na kadar bircok konuda acıklama yapan Sırp antrenor, İspanya'da yapılacak turnuvanın cok zorlu gececeğini soyledi. - Yaklaşık 1 ayı aşan bir suredir kamp devam ediyor. Siz calışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Hazırlıklar şu ana kadar gayet iyi. Yani tatmin olduğumu soyleyebilirim. Ama tabi bazı ufak tefek sorunlar da olmuyor değil. Sakatlık sorunlarından bahsediyorum. Orneğin Hidayet sakatlığı yuzunden yaklaşık 1 hafta kaybetti ve hala olması gerektiği fizik ve kondisyonu elde edebilmiş değil. Takımın biraz gerisinden geliyor. Ender'in dizinde hafif bir sakatlığı var ve serkan da dizindeki ağrılar sebebiyle antremanlarda zorlanıyor. Ama sonucta bunlar ufak sorunlar. Yani şimdilik sadece gunluk calışmaları etkiliyorlar. - Yani onemli sakatlıklar değiller. Hayır. Umarım da oyle doktorların devreye gireceği ciddi sorunlarla karşılaşmayız. - Bu yıl Mehmet ve Hidayet takıma katıldılar. Japonya'da yoklardı. Takımı hem antremanda hem de macta nasıl etkiliyorlar. Sizin antrenor olarak gozleminiz nedir? Soyleyebileceğim şey her ikisininde antremanlarda muthiş bir ozveriyle ve istekle calışıyor oldukları. Henuz tam olarak hazır olmadıkları gercek ama maclarda da ellerinden geleni yapıyorlar. Şampiyonaya kadar da hazır hale geleceklerdir. - Nasıl bir Avrupa Basketbol Şampiyonası bekliyorsunuz? Hedef ne olmalı? Takım aynı zamanda 2010 Dunya Şampiyonası'nın iskeletini oluşturuyor, geleceğe donuk oyuncular var. Evet zaten attığımız her adım 2010 Dunya Şampiyonası icin. Ama yine de oncelikli tek hedefimiz var o da Avrupa Basketbol Şampiyonası. Cunku burada elde edilecek derece gore olimpiyatlarda mucadele etme hakkı kazanacağız. Zaten İspanya'da mucadele edecek takımların neredeyse hepsinin hedefinde o var. Onlar da İspanya'ya ilk 3 derece icin gelip madalya ve olimpiyat vizesi icin savaşacaklar. Her takım hemen hemen aynı gucte. Dikkatli olan, az hata yapan ve herşeyden onemlisi en fazla isteyen bunları elde edecektir. Aynı zamanda ilk 6'ya girerek olimpiyat elemelerine katılma hakkı elde etmek isteyeceklerdir. - NBA'de oynayan Avrupalı oyuncular cok başarılı bir sezon gecirdiler Ozellikle İspanyol ve Sırp oyuncular. Sizce o oyuncular turnuvayı nasıl etkileyecektir? Bence tum zamanların en guclu, en zorlu Avrupa Şampiyonası olacak. Bunun sebeplerinden biri de bahsettiğiniz konu. Gercekten İspanyollar NBA'de cok iyi bir sezon gecirdi ve kulup takımları da Avrupa'da başarılıydılar. Ve aynı zamanda bir onceki sorunun cevabında da bahsettiğim gibi takımlar hem madalya hem de olimpiyat vizesi icin mucadele edecekler. Bu da elde edilecek derecenin onemini daha da arttırıyor. Kısaca turnuvanın kalitesini takımların mucadele isteği belirleyecek. - Heralde Japonya'daki Dunya Şampiyonası'ndan daha zor bir turnuva olacak. Evet kesinlikle. Cok daha zor olacak. - Takım icerisinde de elemeler başladı. Omer, Tutku ve Fatih takımdan elendiler. Bu takımı nasıl etkiliyor? Muhtemelen takım icerisindeki forma savaşı kızışacak. Omer bu durumu kabul etti, cunku ben geldiğimden bu yana milli takımda hicbir arada olmamıştık. Ama onu her an, ne zaman ihtiyacımız olsa hazır bir şekilde kadroya cağırabileceğimi biliyorum. Takımdaki diğer guardlardan bir eksiği yok. Bu da bir gercek ama takım uzerinde fazla değişiklik yapma niyetinde de değilim. O yuzden secimim benle 3 yıldır beraber olan oyuncular oldu. Ama dediğim gibi o hazır. Bunu biliyorum. Umarım bir sakatlık olmaz ama olursa onu cağıracağımı biliyor. Fizik olarak hazır, sadece şu an takımla birlikte değil. Aynı durum Tutku icin de gecerli. Cok yetenekli ve akıllı bir oyuncu ama biraz daha yaşlı olan bir jenerasyonun parcası. Ben gelmeden once milli takımda yer alıyordu ama cok fazla dakika almıyor, genelde kenarda oturuyordu. Ama muthiş bir sezon gecirdi. Biz de yeteneğini ve basketbol zekasını kabul ediyoruz. O da hazır durumda ve bir sakatlık olduğunda, ona ihtiyacım olduğunda onu yeniden kadroya cağırabilirim. Fatih ile milli takımda daha once calıştım. Ama belindeki sakatlık yuzunden cok antreman kacırdı ve takımdan geri kaldı. O da ihtiyacım olduğunda onu cağırabileceğimi bilmeli. Tabii kadrodan 3 kişi daha elemek zorundayım. Benim icin zor oluyor. Heralde kalan 3 kişi İzmir'de Efes Cup'tan sonra belli olacak. - Avustralya macında Cenk'i 1 numarada oynattınız. Ondan bu mevkide yararlanmayı duşunuyormusunuz? Evet. Cenk gercekten cok yetenekli. Zaten onu İtalya'da bir macta da guard olarak oynattım. Yaklaşık 20 dakika bu pozisyonda oynadı ve gayet de başarılıydı. Bence onun geleceği icinde 1 numaraya alışması lazım. Ben kısa guard yerine onun gibi uzun bir oyunkurucuyu tercih ederim. Cunku bu rakip takım uzerinde ustunluk demek. Zaman zaman onu, Hidayet'i ve hatta Ersan'ı guard olarak kullanabilirm. - Ve 2010 Dunya Şampiyonası. Bu takım 2010'da mucadele edecek takımın iskeletini oluşturuyor. O turnuva tabii ki cok onemli ve gercekten de daima aklımızda o var. Ama yapmamız gereken onu bir kenara itmek. Antremanda, hatta maclarda takımın başındayken bile aklımda o var. Zaten bu yuzden genclere daha fazla şans vermeye calışıyorum. Boylece oyuncuları daha iyi hazırlamaya calışıyorum. Fakat şu an orada neler yapabileceğimize değil, İspanya'ya bakmalyız. Oradan olimpiyat vizesiyle donmeliyiz. - Şampiyonadaki favorileriniz kimler? Tum takımlar guclu ama heralde İspanya ve Yunanistan birer adım daha ondeler diyebilirim. Cunku ellerindeki jenerasyon uzun bir suredir bir arada. İspanya Milli Takımı, eski genc takım şampiyonu takımın bir devamı. Kadroları 1980 jenerasyonunun en yetenekli oyuncularından oluşuyor. Ve bir de ev sahibi oldukları icin en buyuk favoriler bence. Yunanistan da Dunya Şampiyonası'nda cok iyi iş yapmışlardı. Hem milli takımda hem de kulup takımları duzeyinde bir cok başarılı işe imza attılar. Papaloukas, Papadopoulas, Kakiouzis, Diamantidis gibi yetenekli ve tecrubeli oyuncuları var. İtalya'ya baktığımızda orada da değişim goruyoruz. Yeni genc yetenekler bu yıl isimlerinden sıkca soz ettirdiler. İtalya Bargnani, Bellinelli, Mancinelli gibi oyuncularla turnuvanın en iddialı takımlarından biri konumunda. Fransa neredeyse sadece NBA oyuncularından oluşuyor. Hepsi muthiş oyuncular ve her zaman şampiyon olabilecek gucteler. Eminimki onların da amacı zirve. Bunların yanında Rusya ve Litvanya daha gucluler. Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya'yı da unutmamak gerek. Artık her ulkenin NBA'de oyuncusu var. Bu yuzden şampiyona tarihinin en zorlu maclarına evsahipliği yapacak. Ve Nowitzki'li bir Almanya. - Genc ve yetenekli basketbolcuların sizin icin onemini biliyoruz. Turk basketbolunun geleceğini, Turk basketbolunun altyapı sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha fazla sayıda yetenekli gencleri bulmak ve yetiştirmek icin yeterli mi? Bazı kulupler altyapıya onem veriyor ve ciddi yatırımlar yapıyorlar. Ama problem bu kuluplerin az sayıda olması. Federasyon Turkiye'nin bir cok yerinde basketbol yaz kampları duzenliyor. Ama bize gencler kategorisinde yada 20 yaş altı kategorisinin en iyi oyuncular lazım. Onları A takım seviyesinde izlemek gerek. Zaten bu işte oldukca başarılı ola Sırbistan'la aramızdaki en buyuk fark bu. Orada 20 yaşındaki bir oyuncu A takım seviyesinde 3. sezonunu geride bırakmış oluyor. Takımların genc oyunculara biraz daha şans verdiğini gormek isterim doğrusu. - Yani takımlar genclere daha fazla fırsat vermeli. Evet. Kesinlikle. __________________