Muhakkak ki, cemaatle kılınan bir namaz, diğer namazlardan yirmi yedi derece daha ustundur. Cemaatlerde temiz kalbli insanların olmasındandır. Namaz, savaş gibidir. MihrÂb da, harb meydanı gibidir. Savaşta elbette insanların toplanıp saf tutmaları gerekir. Cemaat kuvvettir. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri buyurdular:

“Muslumanlar, bir cemaatte kırk kişi toplanırsa, muhakkak onların icinde, bağışlanan biri vardır.“

Allahu TeÂl Hazretleri, mağfiret kıldığına ikram eder. diğerleri de, zarara uğramış ve mağfiretten mahrum olmuş bir şekilde donerler. Cemaat ile kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece fazîletli kılındı. Cunku cemaat, cemi’den (toplum)dan alınma bir kelimedir. cemi’ ise, en azı uc’dur. Kişinin tek başına kılmış olduğu bir namaza, on hasene verilir. O, on haseneden biri asıldır. Dokuzu ise, Allahu TeÂl Hazretlerinin ona vermiş olduğu fazlu keremidir. Allah’ın eklemiş olduğu sevablar toplandığında yirmi yediye ulaşmaktadır.

Kurtubî tefsirinde buyurdu:

Ozursuz olarak, cemaatle namazı kacırıp, tek başına kılan kişi, cezaya carpılır.

Ebû Suleyman Ed-DÂrÂnî buyurdu: Ben yirmi sene namaz kıldım, hic ihtilam olmadım. Mekke’ye girdim, orada hicbir şey yapmadım. Ancak ihtilam oldum. Sonra anladım ki, arız olan bu ihtilÂm, yatsı namazını cemaatle kılmayı terketmemden dolayı idi. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, hadîs-i şeriflerinde buyurdular:

“Allahu TeÂl Hazretleri, mahlûkatının uzerine tevhid’den sonra kendisine namazdan daha sevimli bir şey farz kılmadı. Eğer namazdan daha sevimli bir şey olmuş olsaydı, melekler o şey ile Allah’a ibÂdet ederlerdi. Meleklerin bir kısmı, rukû, bazısı secde ve bazıları da kıyam ve kaade halindedirler.

Namaz kılana gereken şey, “huzuru kalb” ile namaz kılmaktır. Selef-i sÂlihîn eğer, herhangi bir mal kendilerini Allah’ı zikretmekten meşgul ederse, bu durumlarına keffÂret olsun diye onu tasadduk ederlerdi. Asıl olan bÂtın (kalbin) amelidir.

“Ey o butun imÂn edenleri Sarhoş iken namaza yaklaşmayın; soylediğinizi bilinceye kadar… Yani, kim, dunyayı sever, gailesi, dunya ile ilgili duşuncesi cok olursa Allahu TeÂl Hazretleri, namazında bedeniyle beraber kalbini hazır bulundurmayan kişinin namazına bakmaz. Hatıra gelen şeyleri mutlaka defetmek lÂzımdır.

Mesnevî’de buyuruldu:

Gafilin bağlandığı dunya serab gibidir.

Dunyayı terket.


Kaynak: İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercumesi cilt 1

__________________