Bogdan Tanjevic, Avrupa'nın en kariyerli coachlarından biriyken 2004'te Turk Milli Takımı'nın başına gecmesi buyuk olay olmuştu. Katıldığı turnuvalarda husran yaşayan 12 Dev Adam enkazının başına gectiğinde herkes neler yapabileceğini merakla bekliyordu. Ayağının tozuyla takımı Avrupa Şampiyonası'na taşıyıp, Malezya'daki FIBA Kongresi'nde kendi ulkesine karşı Turkiye'yi destekleyerek 2010 Dunya Şampiyonası'na ev sahipliği yapmamıza yardımcı oldu. 2005 Avrupa Şampiyonası'ndaki hezimet Tanjevic'e kariyerinin en karanlık donemlerini yaşatsa da Japonya 2006'daki dunya 6.lığı onu yeniden zirveye cıkardı. 59 yaşında olmasına rağmen, tarzıyla 'bıckın bir delikanlıyı' andıran Tanjevic, Zaman'ın sorularını ictenlikle cevapladı. -2005'teki başarısızlığın ardından 2006'da elde edilen dunya 6.lığının sırrı neydi? "Bir ekip başarılı olmak istiyorsa once herkes birbirine inanıp saygı gostermeli. Başkanımız ve ekibi bize pozitif enerji verdi. Ben de sanki 100 yıl burada calışacakmış gibi bu enerjiyi yansıttım." -Japonya'daki başarı sizi şaşırttı mı? "Ben ilk 8'e girebileceğimizi tahmin ediyordum. Doğrusunu soylemek gerekirse 6.lık beni şaşırttı. Cunku rakiplerimizin gucunu biliyorduk. Cok guclu takımlara karşı mucadele ettik. Teknik ve taktik bilgilerden ziyade takım oyunuyla mukemmel bir sonuc aldık." -En cok hangi oyuncunuz sizi etkiledi? "Japonya'ya goturduğum butun oyuncularıma guveniyordum. Fakat Engin Atsur, kapasitesinin uzerinde bir performans sergiledi. ABD'ye okumaya gitmişti. Bu yuzden antrenman ve mac eksiği vardı. Sakat olan Serkan Erdoğan'ı şampiyonadan once kafamdan silmiştim. Takımı onsuz kurmuştum. Fakat o buyuk fedakarlık yapıp ekstra işler yaptı." -Mehmet, Hidayet ve Mirsad icin keşke onlar da burada olsaydı dediğiniz oldu mu? "Mirsad'la bu konuyu daha once konuşmuştuk. Kendisi genclerin onunu acmak istediğini soyledi. Mehmet ve Hidayet'in ise fiziksel sorunları vardı. 15-20 gunluk istirahat istediler. Fakat onlarsız kamp yapmak işimizi cok zorlaştırırdı. Turkiye icin bunlar ağır şartlardı. Benim icin oyuncuların nerede oynadıkları veya kim oldukları onemli değil. Onemli olan Turk Milli Takımı'na ne verecekleridir. Kısacası ben Mirsad'ı gozden cıkarmıştım; fakat Mehmet ve Hido'dan faydalanacağımı duşunuyordum." -Hidayet ve Mehmet'e kırgın mısınız? "Bir senedir kafamda kadroyu kuruyordum ve bunların icinde Mehmet ve Hidayet de vardı. Biz 2005'te Belgrad'da kaybettiklerimizi geri almalıydık. Rakiplerimizden değil kendimizden rovanşı almalıydık. O nedenle cok iyi bir ekiple Japonya'ya gitmeyi arzu ediyordum." -Sizce onlar Japonya'da olsaydı aldığımız derece değişir miydi? "Zannetmiyorum. Belki 5. belki de 9. olurduk. Bunu kim bilebilir ki?" -Bu sene İspanya'daki Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olursak olimpiyatlara katılacağız. 2008 icin bu uc isimden faydalanmayı duşunuyor musunuz? "Mirsad'ı 2007'de de almayacağım. Oraya da genc bir ekiple gitmeliyiz. Cunku 2010 icin genc bir jenerasyonu hazırlamalıyız. Mehmet ve Hido'yu ise davet edeceğim. Her ikisi de benim en buyuk dayanağım olacak. Onların tecrubesinden faydalanacağız." -Mehmet Okur'un All-Star'a secilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? "Mehmet Okur cok yetenekli bir oyuncu. Bence hakettiği bir odulu aldı. Mehmet Okur'dan Milli Takım'da da uzun yıllar faydalanmak istiyorum." Veliahtlarım Nihat, Harun ve Orhun -Milli takımla 2008'e kadar sozleşmeniz var. Turgay Demirel ise 2010'a kadar mukaveleyi uzatmak istiyor. Duşunceniz nedir? "Başkanla onumuzdeki gunlerde bir goruşmemiz olacak. 59 yaşındayım ve uzun yıllar basketboldan kopmayı duşunmuyorum. Umarım anlaşırız." -Sizin yerinize kimi onerirsiniz? "Tabiî ki bunun kararını federasyon verecek. Bu tamamen ailevi bir konu. Ancak ben şahsen Nihat İzic'in coach olmasını isterdim. İzic'in yanı sıra Orhun Ene'yi ve Harun Erdenay'ı da gonul rahatlığıyla onerebilirim. Ucu de disiplinli ve işini seven beyefendi insanlar." -Kulup calıştırmayı duşunuyor musunuz? "Anlaşamadığım takdirde Avrupa'da takım calıştırmayı duşunebilirim." -Bu takımın Fenerbahce Ulker olma olasılığı var mı? "Bu konuları şimdiden konuşmak bence doğru değil. Her şey kısmet meselesi." -Peki Doğan Hakyemez'in ayrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? "Kendi geleceğini cizse de Turk basketbolu icin olumlu bir karar verdi. Şimdi de Antalya icin calışacak. Konya, Adana, Trabzon gibi şehirler de atağa kalkmalı. Basketbol, sadece İstanbul uzerine inşa edilmemeli." Bir gun benchten rakibe blok yaparsam kimse şaşırmasın -Bencte sizi otururken hic goremiyoruz. Bunun sebebi nedir? "Ben kendimi hÂl oyuncu gibi hissediyorum. Ayakta durduğum zaman oyuncularıma guc verdiğimi ve onlarla birlikte olduğumu hissediyorum. Oturduğum zaman ise oyuncularımın da koşmayıp oturacağını duşunuyorum. Bir gun uzun bir depar atıp rakibin atağını blokla kesersem kimse şaşırmasın." -Sizce gelmiş gecmiş en iyi basketbolcu ve coach kim? "Doğrusunu soylemek gerekirse Michael Jordan'la calışmayı cok isterdim. İdeal bir oyuncuydu. Ben oyuncularıma Jordan'ı izleyip onu ornek almalarını tavsiye ederim. Kendisi hicbir zaman gereksiz yere gucunu bir gram bile boşa harcamazdı. Her zaman cok gucluydu. Kendi icin değil takımı icin sayı uretirdi. Antrenor olarak ta Aleksandar Nikolic'i beğenirdim." Kezman icin F.Bahce'nin maclarını takip ediyorum -Futbola ilginiz olduğunu biliyoruz. Macları takip edebiliyor musunuz? "Turk Milli Takımı'nın macına gitmiştim. Ancak lig maclarına daha gidemedim. Fenerbahce'nin macına gitmek isterdim; ama uzak olduğu icin gidemiyorum. Fırsat bulursam evime daha yakın olduğu icin Beşiktaş'ın macına gitmeyi duşunuyorum. Ben genellikle arkadaşlarımın ve yakın komşularımın hatırına onların takımını tutarım. Şimdi ise Kezman'la komşu olduğum icin Fenerbahce'nın aldığı neticeleri yakından takip ediyorum." __________________