Kabirler, insana olumu ve ahireti hatırlatır. Bunun icindir ki, Efendimiz (s.a.v), daha once, cahiliyye devrinden yeni cıkan Muslumanların bir takım bÂtıl inanc ve Âdetleri hatırlamalarını ve hataya duşmelerini onlemek icin yasakladığı kabir ziyaretlerini "Sizi kabirleri ziyaretten men etmiştim; artık şimdi onları ziyaret ediniz, cunku bu size ahireti hatırlatır." hadisleriyle, yeniden tavsiye ve emir buyurmuşlardır.

Mevzumuzla alakalı olarak Muslim'de Ebu Hureyre'den rivayet edilen diğer bir hadiste de şoyle buyurulmaktadır:

"Resulullah (s.a.v), anasının kabrini ziyaret etti, kendisi ağladı, cevresindekileri de ağlattı. Sonra şoyle buyurdu: "Rabbimden anam icin istiğfar etmeyi istedim, izin vermedi. Kabrini ziyarete izin istedim, verdi. Kabirleri ziyaret edin, zira bu size olumu hatırlatır."


İbret almak, Allah'ı hatırlamak icin erkeklerin kabir ziyareti cumhura gore menduptur. Kadınların kabir ziyaretine gitmeleri ise mekruhtur. Fakat, gayri meşrû davranışlarda bulunmadıkları takdirde, onlar icin de caiz olduğu cumhurun goruşudur.

Kabir ziyaretinden uc turlu fayda hasıl olmaktadır:

1. Ziyaret eden olumu ve ahireti hatırlar.

2. Salih kişilerin kabirlerinin ziyareti, ruhlara inşirah verir.

3. Ziyaret, zaman zaman bundan haberdar olan olulere unsiyet bahşettiği gibi, ziyaret vesilesiyle edilen dualar ve okunan ayetlerden istifade etmelerini de sağlar.

Kadınların kabir ziyaretlerinin caiz olup olmadığı konusunda ihtilÂf edilmiştir. Ancak Hz. Aişe ve Hz. Fatıma (r. anhuma)'nın kabirleri ziyaret ettikleri goz onunde bulundurularak, meşru dairede olmak kaydıyla ziyaretlerinde sakınca olmadığı ve onların da ibret alma ihtiyacında oldukları duşunulebilir.

Oluler, kendilerini ziyaret edenlerden haberdar olurlar mı?

Bedir Savaşı'nda harbin sonunda Kureyş'den olenler bir kuyuya dolduruldu. Allah Resulu (asv) onlara hitap ederek: "Ey filan oğlu filan ve falan oğlu falan! Allah ve Resulunun size va'd ettiklerini gercek buldunuz mu? Ben Allah'ın bana va'd ettiğini gercek buldum." dedi. Hz. Omer (ra): "Ey Allah'ın Resulu! Ruhsuz cesetlere nasıl hitab ediyorsunuz?" diye sorunca, Peygamberimiz (asv): "Benim soylediklerimi siz onlardan daha iyi duyamazsınız. Şu kadar var ki, onlar cevap veremezler." buyurdu.

Peygamber Efendimiz (asv) bir kabrin yanından gecerken yanındakilere "Selam size ey mu'minler yurdunun sakinleri!" diyerek selam vermelerini emir buyurmuşlardır. Selam anlayana verileceğine gore oluler kendilerini ziyaret edenleri tanıyorlar demektir. Mudakkik alimlerden birisi olarak tanınan İbn Kayyım el-Cevziyye, olulerin ozellikle Cuma ve Cumartesi gunleri ziyaret edip dua edenlerden ve cocuklarının guzel davranışlarından duydukları sevinci nakleder.

Kişi kabrin başında kolayına gelen Kur'an ayetlerinden okur. Kabirde Kur'an okunması sunnettir. Cunku Kur'an okumanın sevabı orada olanlara ulaşır. Olu de hazır olan gibidir. Onun hakkında da Allah'ın rahmeti umulur. Kur'an okumanın peşinden kabulunu umarak oluye dua edilir. Cunku dua oluye fayda verir. Kıraatin peşinden yapılan dua kabul olunmaya daha yakındır.

Kabri ziyaret eden kimsenin YÂsin suresini okuması mustehaptır. Cunku Hz. Enes'ten rivayet edildiğine gore, Resulullah (s.a.v) şoyle buyurmuştur:

"Her kim kabristana girer de YÂsin'i okur ve sevabını olulere bağışlarsa, o gun Allah TeÂl onların azabını hafifletir. Kendisinin de bu kabristandaki oluler sayısınca sevabı olur.

Yine Hz. peygamber (s.a.v) şoyle buyurmuştur:

"Olulerinize YÂsin suresini okuyun."

Bir kısım Hanefîler, bu hadise dayanarak "Kişi amelinin sevabını bir başkasına bağışlayabilir, ameli -kıraat, namaz, oruc, sadaka veya hac- hangi ceşitten olursa olsun fark etmez." diye hukmetmişlerdir.

Kabir ziyareti yapılırken olunun yuzune doğru donulerek selam verilmeli ve dua edilmelidir. Bu esnada kabri opmekten, yuzunu gozunu surmekten ve etrafında donmek (tavaf) den sakınılmalıdır. Cunku bu gibi davranışlar bid'attır ve dinde yeri yoktur.
__________________