12 Dev Adam basın toplantısı duzenledi[PDT®]
Basketbol0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Basketbol
- 12 Dev Adam basın toplantısı duzenledi[PDT®]
-
16-10-2019, 02:46:13Kayıtlı ÜyeLitvanya'da duzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası'na erken veda eden 12 Dev Adam basın mensuplarının karşısına cıktı. Başkan, teknik ekip ve kaptan Hidayet, yaşananlardan dolayı uzgun olduklarını soyledi. Turgay Demirel, A Milli Takımımız'ın ilk 8'e giremeden turnuvaya veda etmesini 'İş kazası' olarak nitelendirdi. Turkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ve A Milli Erkek Takımı'nın kurmayları, “12 Dev Adam”ın Litvanya'da duzenlenen Avrupa Şampiyonası'ndaki mucadelesini değerlendirdi. Abdi İpekci Spor Salonu'nda duzenlenen basın toplantısına federasyon başkanı Demirel'in yanı sıra, Erkek Milli Takımlar Teknik Koordinatoru Bogdan Tanjevic, A Milli Takım Başantrenoru Orhun Ene, A Milli Takım Kaptanı Hidayet Turkoğlu ve A Milli Takım Menajeri Harun Erdenay katıldı. Basketbol Federasyonu yonetim kurulu uyelerinin de takip ettiği 1 saat 20 dakika suren toplantıda, Demirel ve diğer yetkililer gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şampiyonadan erken donmenin kendileri icin buyuk bir duş kırıklığı olduğunu ifade eden Turgay Demirel, “Biz bu şampiyonaya olimpiyat hakkını elde edebilmek icin gitmiştik. Oldukca guclu bir grupta başladığımız şampiyonada arzuladığımız noktaya ulaşamadık. Hem kadromuz hem sporcularımız her zaman ellerinden gelenin en iyisini yapmak icin sahaya cıktılar. Mucadele acısından zaman zaman belki tempo duşukluğu gorunmesine rağmen genel olarak baktığımızda bu anlamda bir eksik yaşadığımızı soyleyemeyiz” şeklinde konuştu. Basketbolda bazen kucuk detayların neticeyi belirlediğine kaydeden Demirel, başa baş giden maclarda kucuk hatalarla kaybettiklerini anlattı. Turk basketbolunun her zaman Avrupa'nın en iyilerinden birisi olma hedefinden vazgecmediğini belirten Demirel, “Olimpiyat şansını kacırmamıza rağmen Turk basketbolu yine Avrupa'nın en buyuk basketbol ulkelerinden birisi olmaya devam edecek. Turkiye gercekten cok onemli bir basketbol ulkesi olmuştur. Dunyanın ilk 6 ulkesi arasında yer almak bunun bir gostergesidir. Amac istikrarlı bir şekilde bu turnuvalarda başarılı olmaktır. Onumuzdeki surec icin en doğruyu bulmaya calışacağız” şeklinde ifadeler kullandı. Turkiye'nin dışındaki turnuvalarda kotu neticeler alındığı hatırlatılarak yoneltilen bir soruyu yanıtlayan Orhun Ene, Avrupa Şampiyonası'nın kolay bir turnuva olmadığını ifade ederek, “Her zaman kafanıza koyduklarınızı gercekleştiremiyorsunuz. Aynı macları Turkiye'de oynasaydık 5'ini, 4'unu kazanabilirdik belki de. Kazanmak icin buyuk bir mucadele ortaya koyduk bunu soyleyebilirim. Kamp donemi icinde buyuk bir calışma ve gayret ortaya koyduk. Macın son bir dakikası da veya belli periyodunda bir dakika da cok onemli oluyor. Yenildiğimiz takımlar da Avrupa'nın iyi takımları. Bazen kazanabiliyorsunuz, bazen onlar kazanabiliyor” ifadelerini kullandı. Kacan faullerle ilgili bir soru uzerine, faul kacırmanın bir hastalık, bir virus gibi olduğunu kaydeden Ene, kulup takımlarında oyunculardan beklentilerin daha farklı olduğununu vurgulayarak, “NBA'de oynayan oyuncular belli gorevleri yerine getiriyorlar. Avrupa'da ve milli takımda oynarken beklentiler daha farklı. Şampiyonada Zaza Paculia ile konuşma şansım oldu. NBA'de kendilerine iyi bir hayat sunulduğunu ancak takımda sadece bir gorevi yerine getirdiğini soyledi. Milli takıma geldiğinde de kendisinden her şeyi beklediklerini anlattı. Oyuncu orada mac başına 4 faul atacak iken milli takımda 8 faul atabiliyor” diye konuştu. “TANJEVİC'IN BANA KATKISININ OLDUĞUNU DUŞUNUYORUM” Tanjevic'in varlığında yeterli rahatlığı bulup bulamadığı sorulan Ene, milli takımların mevcut yapısında uzun suredir Tanjevic ile calıştığını hatırlatarak, “Tanjevic'in bana her zaman katkısı olacağını ve olduğunu duşunuyorum” dedi. Ene, konuyla ilgili ozetle şunları soyledi: “Bu Avrupa şampiyonasında tecrubeli, sadece Turkiye'de değil Turkiye'nin dışında da calışıp başarılı olmuş bir insanın benimle olması buyuk bir kazanctır. Bu surec icinde de ben kendisini yakından tanıdığım icin, coğu zaman direk olarak karışmamak icin kendini cok tutmuştur, fikrini soylemiştir, beklentisini soylemiştir. Belki de coğu zaman da kızmıştır bana. Bu surecte benim olumlu anlamda ondan alıp dinleyip yapmadığım şeyler de olmuştur. Her zaman icin bu takımı en iyi tanıyan, başarısında birebir katkısı olan kendisinin bana her zaman katkısı olacağını ve olduğunu duşunuyorum.” Semih Erden'in şampiyona kadrosunda yer almamasının nedenini de anlatan Ene, bu oyuncunun yaşadığı sakatlıkların ardından turnuvaya hazır olamayacağını gorduklerini ve bu nedenle de kadroda yer almadığını kaydetti. Kadroda bulunan İzzet ve Cenk tercihlerinin cok tartışıldığının ifade edilmesi uzerine Ene, “Cenk senelerden beri milli takımda olan, gecen yılki iskeletin de icinde olan bir oyuncuydu. İzzet'in tartışılmasına hic anlam veremiyorum. Tecrubesiz olması milli takım kadrolarında olmamasını gerektirmiyor. Turk basketbolunda korunması gereken bir oyuncu. İzzet'i daha cok oynatmam gerekiyordu. Bunların sorulması gerekiyor” diye konuştu. Son toplarda neyin yanlış gittiği ve doğru hucumun neden yapılamadığı sorusuna da Ene, “Geriden gelip macın sonunda mucizevi şekilde boş atış bulmak, kolay sayı bulmak mumkun olmuyor. Siz neyi duşunuyorsanız karşınızdakinin de bir duşuncesi var. Basketbol devamlılığı olan bir oyun. Son topta bir şansı elde etmeye calışıyorsunuz. İstediğinizi yapın, hicbir zaman son topu istediğiniz gibi, kafanızda kurguladığınız gibi yapamıyorsunuz” şeklinde yanıt verdi. Ulke olarak farklı bir yapıya sahip olunduğunu, kaybedildiğinde cok uzulup, kazanıldığında cok sevinildiğini anlatan Ene, bu aşırı tepkilerde insanların surec devam ederken kafasını sonuca taktığını kaydederek, “Bu da uzerimizde baskı oluşturuyor. Kaybettiğimiz bir mactan sonra hemen en kotu senaryolar akla geliyor. Bu etkiliyor. Savaşma ve mucadele etme anlamında kotu bir surec olmadı. Butun macların bir şekilde icinde kalarak, sonuna kadar mucadele ederek, mucadelelerde teslim olmadığımızı duşunuyorum” şeklinde konuştu. Oyun kuruculardan memnun olup olmadığıyla ilgili soru uzerine Ene, “Dunya şampiyonasında iki oyuncumuz da cok iyi oynadılar. Bir iki oyuncunun formsuz olması kotu olmasının bizi engellememesi lazım. Kerem sorumluluk sahibi olduğu icin bunu da itiraf edip soyleyebilen bir insan. Bazen kendine karşı objektifliğini de kaybediyor. Sadece ondan kaynaklanan bir problem değil, takımla ilgili bir problem. Bir cok oyuncu ofansif anlamda istediğini yakalayamadı” şeklinde ifadeler kullandı. “DAVET EDİLDİĞİM SURECE MİLLİ TAKIM FORMASINI ŞEREFLE GİYMEYE DEVAM EDECEĞİM” A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın kaptanı Hidayet Turkoğlu, milli takımı bırakmayacağını acıkladı. Milli formayı hak eden bir sporcu olarak 1998 yılından bu yana milli takıma cağrıldığını ve 300'e yakın macta milli formayı giydiğini kaydeden Hidayet, “Son 3 senedir de kaptanlık yapıyorum. Burada olduğu kadar hicbir yerde keyif aldığımı hatırlamıyorum. Yaşım 32. Hedefim Avrupa Şampiyonası'nda başarı ve olimpiyatların ardından misyonumu tamamlayacağım yonundeydi. İstediğimiz başarıyı elde edemedik. Ben de buraya tekrar davet edildiğim surece formayı şerefle giymeye devam edeceğim. Kaptanlığı yapmaya devam edeceğim. Tekrar davet edilirsem, bundan sonra da boyle devam edecektir, 13 senedir yaptığım gibi” şeklinde konuştu. Seyirci desteğiyle her zaman daha iyi oynadıklarını anlatan Hidayet, kendine guveni olan iyi bir milli takım olduklarını anlatarak şoyle konuştu: “Milli takım olarak kendimize hedefler koyduk. Her maca kazanmak icin cıktık. Bazı nedenlerden dolayı, kucuk nuanslardan dolayı son saniyelerde cok onemli rakiplere karşı 3 mac kaybettik. Bazen istediklerimiz olmuyor. Bazen itici destek olarak seyirciyi hissedemiyorsunuz. Sırbistan macında kotu yuzdeyle atmamıza rağmen yine mac donebilirdi, olmadı. Butun arkadaşlarımla gurur duyuyorum, gostermiş olduğumuz mucadeleden dolayı. Hicbir macta ezilmedik butun rakiplere karşı kafa kafaya oynadık. Sonunda baktığımızda bir başarı yok ama bu bence bir ışıktır. Bu milli takımın, Turk sporunun ne kadar geliştiğinin gostergesidir. Bu turnuvada sergilediğimiz basketbol ileriye doğru daha iyi şeyler yapacağımızın gostergesidir.” Ust uste isabet kaydedemediği halde 3 sayılık atış denenmesiyle ilgili yoneltilen soruya Hidayet, “Bazen sokamadığınız anlar oluyor. Oyuncu psikolojisinde bu vardır. Ben 10'da 0 da atsam 11'inci topta hicbir zaman tereddut etmem yine atarım. Bu kendine olan guveni gosterir. Belirli bir noktadan sonra kariyerde daha da ileriye gitmeyi sağlayacaktır bu guven. İstekli ve arzuluyduk. Bu takım başarı icin elinden gelen her şeyi yaptı. Sırbistan gibi ekibe 29 faul attık. Bence şu ana kadar tarihte yoktur. Bu bizim ne kadar iyi bir takım olduğumuzu gosteriyor” diye yanıt verdi. Hidayet, Semih ile kavga ettiği soylentileri icin de, “Bu tip şeyler beni uzuyor. Bu konuda benim yorum yapmam yanlış olur. Bunu butun genc arkadaşlarımıza sormanız gerekir. Benim onlarla diyaloğumu, sevgi cercevesindeki dostluğumuzu onların cevaplaması doğru olur. Bu tip haberlerin cıkmasına uzuluyorum. Hepsine kardeşim olarak değer veriyorum. Başarısızlıkta bunlar on plana cıkacaktır normal. Ben de takım kaptanı olarak ister istemez bazı noktalarda payımı alacağım. Her zaman bu konularda kendime guvendiğim icin dik duracağım” şeklinde konuştu. DEMİREL: “BELLİ Kİ MUTLAK BAŞARILI OLMA BASKISI BİR TEDİRGİNLİK YARATTI” TBF Başkanı Demirel, mental anlamdaki eksiklikle ilgili bir soru uzerine, bu şampiyonada bu sıkıntıyı yaşamadıklarını ancak mutlak başarılı olma baskısının takımda bir tedirginlik yaratmış olabileceğini ifade etti. Milli takımın hedeften uzaklaştıktan sonra turnuvadan kopabildiğini anlatan Demirel, “Litvanya macından sonra İspanya macı oynadık ve yenmesini bildik. Bu şampiyonada mental anlamda bir sorun yaşandığını sanmıyorum. Belki başarılı olma baskısı bir tedirginlik yarattı. Bu tedirginlik 3 sayılara yansıdı. 3 sayılık atışlarda sıralamamız neredeyse sonlara duştu. Mental olarak ben bu turnuvada Litvanya macından sonra duşuş yaşandığını duşunmuyorum. Takım son maca kadar mucadele etti” diye konuştu. Kerem Gonlum, Semih Erden ve Sinan'ın yaşadığı sakatlık ve sağlık sorunlarının, guclu milli takım kadrosunun eksilmesine ve belki de oz guven eksikliğine yol actığını kaydeden Demirel, “Elimizdeki malzemede cok değerli oyuncularımız var. Butun bunlarla beraber onumuzdeki 10 yılda basketbolumuzun geleceğini pozitif olarak goruyorum” dedi. Demirel, Beykoz'da 80 donumluk bir arazi aldıklarını ve buraya yakında başlayacak projeyle basketbol eğitim merkezi yapılacağı bilgisini verdi. Projede 4 salonun yer aldığını bildiren Demirel, burada butun altyapıların kamp yapabileceğini, merkezin oyuncu geliştirme projeleri icin kullanılacağını kaydetti. “ORHUN ENE İLE İYİ BİR İŞBİRLİĞİMİZ VAR” Erkek Milli Takımlar Teknik Koordinatoru Bogdan Tanjevic, Orhun Ene ile iyi bir işbirliğinin yanı sıra dostluk ve arkadaşlık oluşturduklarını ifade etti. Ene'ye sadece danışmanlık yaptığını, kendisine danıştığı zaman tavsiyelerde bulunduğunu kaydeden Tanjevic, “6 yıldır beraber calışıyoruz. Aramızda iyi bir işbirliği var. Bu işbirliğinin yanı sıra dostluk ve arkadaşlık da oluşturduk” dedi. Alınan sonucta kendisinin de sorumluluk hissettiğini anlatan Tanjevic, ozetle milli takımın performansını şoyle değerlendirdi: “Kotu bir kurayla başladık. Sakatlıklar oldu. Kerem Gonlum'u direk kaybettik. Kerem Gonlum iyi bir takım oyuncusu. Butun takıma pozitif enerji veren, her zaman gulen bir oyuncu. Defanstaki butun boşlukları kapatabilen bir oyuncu. Antrenmanlarda her zaman takıma destek olabilen bir oyuncu. Cok onemli olabilecek bir turnuvada Sinan Guler yoktu. Omer ve Semih de operasyonlardan dolayı iyi durumda gelmediler. Ersan'ın da ufak tefek problemleri vardı. Cok antrenman kacırdı. Biz şampiyona boyunca bu oyuncuları normal kondisyonlarına, form durumlarına cıkartmaya calıştık. Yavaş yavaş bu oyuncular yukseliyorlardı. Basketbol hayatımda 5 macın bir topla kaybedildiği başka bir turnuva hatırlamıyorum.” A Milli Takım Menajeri Erdenay ise gecen yıl elde edilen Dunya 2.'liğinin ardından milli takıma verilen odullerin hala konuşuluyor olmasının takım uzerinde bir baskı yarattığını duşunduğunu anlatarak, “Aradan bir yıl gecti hala bu oduller konuşuldu. Bu bence bir baskı oluşturdu oyuncularda. Orada bitmesi lazımdı, bir sene boyunca hala bu dile getiriliyor. Bu Turk spor tarihinde ilk alınan odul değildi. Futbol takımı da almıştı, haltercilerimiz de alıyor. Bence bu baskı oluşturdu” ifadelerini kullandı. Hurriyet __________________