Allah Katında din tekdir ve İslam' dır. Kuran dışında gonderilen diğer Kitaplar, zaman icinde tahrif edilip ozunden uzaklaştırıldığı icin, Allah son olarak Kuran' ı indirmiştir. Kuran kıyamete kadar Allah' ın koruması altındadır ve asla tahrif olmayacaktır. Ancak unutmamak gerekir ki şeytanın, Allah' ın adı ile aldatma ozelliği vardır. Şeytan, Kuran tahrif edilemediği icin, insanları Kuran' ın aslından uzaklaştıracak yontemler geliştirmiştir. Orneğin, hic bir Kurani dayanağı olmağı halde ' ' Kuran' ı sen anlayamazsın, ancak alimler anlar. Sen onların kitaplarını oku' ' telkinini vermiştir. Ya da baş ortusuz ve abdestsiz Kuran okunmaz telkini ile insanları Kuran' dan uzaklaştıracak her fırsatı değerlendirmiştir.
Oysa bu telkinlerin hic bir Kuran' i dayanağı yoktur. Kuran' da Allah onlarca ayette Kuran' ın apacık, kolay anlaşılır ve noksansız olduğunu bildirir. Bir ayette Andolsun, bu Kur' an' da HER ORNEKTEN insanlar icin CEŞİTLİ ACIKLAMALARDA bulunduk.' ' (İsra Suresi, 89) buyurulur. Diğer ayette, ' ' Bunlar, APACIK olan Kitab' ın ayetleridir.' ' (Şuara Suresi, 2), ' ' APACIK Kitab' a andolsun' ' (Duhan Suresi, 2) denir. Allah Kuran' da her orneğin verildiği ve apacık olduğu konusunda yemin eder. ' ' Biz kitapta hicbir şeyi NOKSAN BIRAKMADIK ' ' (En' am Suresi, 38) buyurur. Allah, Kuran apacık ve noksansız diye and verirken, insanların ' ' tamam noksansız -ama- şu şu konular Kuran' da yazmaz' ' demesi ust duzey bir samimiyetsizlik ve şirk olur. Allah' a haşa dinini oğretmekten hic bir farkı yoktur bu yapılanın.
Allah dinlerini fırkalara ayıranlardan bahseder. Bunu yapanların muşrik olduğunu bildirir. Her bir grubun, Allah' ın Kitabı dışında uyacak bir sistem geliştirip, kendi ellerindeki ile ovunduklerinden ve buna da gereği gibi uymadıklarından bahseder. ' ' (O muşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parca parca olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle ovunup sevinc duymaktadır.' ' (Rum Suresi, 32)
Mesela muzik haram derler ama dinlerler. Kadınlarla bir arada olmak haram derler ama her gun otobuste, bankada, iş yerinde kadınlarla bir arada olurlar. Savunmaları da şudur: ' ' Biz haram olduğunu biliyoruz ama hayat şartları yuzunden yapamıyoruz. En azından inkar etmiyoruz.' ' Bu kişilere, bu hukumleri hangi ayetten oğrendiniz diye sorduğunuzda, ya Kuran' dan haşa bulmaca cozer gibi hukum cıkarmaya calışırlar, ya da ' ' Kuran' da haşa her şey yazmaz, hadislere ve mezheplere bakmalıyız' ' derler.
Kuran' da her şey yazar. Ve Allah hukumleri ima ile bildirmez. Farz hukumler, haramlar cok acık ve nettir. Farz hukumlerin ima ile anlatıldığını iddia etmek Allah' a iftira atmak olur. Boyle bir sistem Allah' ın adaletine uymaz. Farz hukum icin mutlaka muhkem ayet gerekir.
Bağnaz sistem oyle Kuran dışı bir din anlayışı oluşturmuş ki; zorluk ustune zorluk yuklemişler insanlara. Zincirlerle ağırlıklar getirmişler. İnsanlar bu yuklerin altında ezilmiş ve bu bağnaz sistemin geleneksel din anlayışını yaşayamayacağını anlayınca da İslam' ı sozde inkar etmemiş, ama ' ' ben bu kadar yapabiliyorum, Allah nasılsa affeder, benim kalbim temiz' ' gibi samimiyetsiz bir usluba burunmuşler. Oysa din pırıl pırıl, aydınlık ve kolaylıktır. İnsanların uzerlerindeki zincirleri yıkan bir sistemdir. Allah Resullerin, elcilerin, geldikleri toplumda yaşayan insanların uzerlerindeki ağırlık ve zincirleri indirdiğini bildirir. ' ' onların ağır yuklerini, uzerlerindeki zincirleri indiriyor.' ' (Araf Suresi, 157)
Adettullah değişmez. Her donem, her toplumda yaşanacak olan olaylar birbirinin aynıdır. Daima şeytan ve fırkası dini zorlaştırıp eklemeler yapacak, ardından da dini ozune dondurecek olan elciler gelecektir. İnsanların din diye yaşadıkları bu bidatları elci bir bir kaldırınca da sapkınlık ve dini değiştirmekle suclanacaklardır. ' ' Kavminin onde gelenleri: "Gercekte biz seni acıkca bir ' şaşırmışlık ve sapmışlık' icinde goruyoruz" dediler.' ' (Araf Suresi, 60)
Allah, ' ' (Bir bid' at olarak) Turettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah' ın rızasını aramak icin (turettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar...' ' (Hadid Suresi, 27) buyurur. Bu ayet uzerinde duşunmek gerekir. Bakın Allah, bir bid' at olarak turettikleri ruhbanlığı - yani zenginlik muslumana yakışmaz, kadehte icmek haramdır, muzik dinlemek, dans etmek haramdır, guzel giyinmek haramdır - gibi konuları biz onlara emretmedik diyor. Ancak onlar, Allah' ın rızasını aramak icin bunları turettiler diyor. Ama bu turettiklerine de gereği gibi uymadılar diyor. Yani bunu yapanlar muzik haram deyip dinliyor, zenginlik muslumana yakışmaz deyip ama en pahalı arabayı alıyor... gibi.
Allah mescidlere Allah' ı anmaya giderken en guzel giysilerin giyilmesini, ziynetlerin takılmasını emrediyor. Allah kufur icin ' ' az gulsunler, cok ağlasınlar.' ' (Tevbe Suresi, 82) diyor. Yani huznu, ağlamayı, neşesizliği muslumana değil, kufre yakıştırıyor. Allah neşe ile anılır huzunle değil. Allah' ı anarken huzun, durgunluk, karamsarlık ve neşesiz bir ortam varsa, o ortam Rahmani değil, şeytani demektir.
Kuran okurken başı ortmek ya da abdest almak gerektiğini bildiren bir ayet de yoktur. Herkes aklına geldiği her an Kuran' ı eline alıp anladığı dilde okumalıdır. Cunku Allah yuzlerce ayette, uzerinde duşunmemizi emreder. Arapca okumak nur ala nurdur. Ancak anlamadığınız bir dilde okuduğunuzda Allah' ın ' ' duşunun' ' emrine itaat etmiş olmazsınız. Kuran' dan herkes tek başına fert olarak sorumludur. Allah icten yonelen, samimi olarak okuyan kişilerin oğut alacağını bildirir. Ahirette Allah bizleri yalnız ve sadece Kuran' dan soracaktır. Başka kaynaktan değil. Bu nedenle farz hukum sadece Kuran' dan oğrenilir, hadis ya da mezheplerden değil.
Ona (Kuran' a) , temizlenip-ARINMIŞ olanlardan başkası dokunamaz. (Vakıa Suresi, 79) ayetini ornek gostererek, Kuran okumadan once abdest almak gerektiğini iddia etmek, haşa Kuran' dan, bulmaca cozer gibi hukum cıkarmak manasına gelir. Burada bahsedilen, manevi arınmadır. Maide suresi 6' da gecen abdestle uzaktan yakından alakası yoktur. Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlemiş, ARINMIŞ olursun... (Tevbe Suresi, 103) Tıpkı bu ayette sadaka verildiğinde abdest almış sayılmadığınız gibi.
Bağnazlar kan abdesti bozar demişler ve kadınları, omurlerinin yaklaşık 12 yılı Kuran ve namazdan uzaklaştırmışlardır. Sonra da kadınların aklı ve dini yarım demişlerdir. 12 yıl namaz ve Kuran' dan uzak kalan kişinin omurgası cokmuş demektir. Şeytana karşı tek koruması olan namaz ve Kuran 12 yıl kişinin hayatından cıkmışsa, o kişi şeytanın her telkinine acık ve savunmasız hale gelir. Oysa Kuran' da kan abdesti bozar ya da kan pisliktir ve bu şekilde namaz kılınamaz diye bir hukum yoktur. Eğer oyle olsa sahabeler savaş zamanı kan revan icinde namaz kılmazlardı.
Maide suresi 6. ayette abdesti, kadınlara yaklaşmak ve tuvalete gitmek bozar denir. Abdestle ilgili 500 sayfa kitap yazarlar. Oysa Maide suresi 6' yı okumak kafidir. Dini bu kadar zorlaştırmak insafsızlıktır ve Allah bunun hesabını elbette soracaktır.
Gelenekler din olmaz! Atalardan, dedelerden gelen oğretiler din olmaz! Din Kuran' dır. Hukumler sadece Kuran' dan oğrenilir. Allah peygamberimize ' ' Yalnızca sana vahy ettiğime, Kuran' a uy' ' buyurur. Peygamberimiz de "Benim onu (Kuran' ı) kendi nefsimin bir ongormesi olarak değiştirmem benim icin olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım." (Yunus Suresi, 15) der.
Allah tek hukum koyucunun Kendisi olduğunu bildirir. Ve Allah' tan başka hakem, yani hukum koyucu aranmasını da kınar. ' ' Allah' tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size kitabı acıklanmış olarak indirmiştir.' ' (En' am Suresi, 114) Farz hukumleri Allah belirler, peygamber de ekleme ve cıkarma yapmadan aynen tebliğ eder. Peygamberin hadisleri Kuran' la tam mutabıktır. Şayet Kuran' da karşılığı yoksa ya da ayetle celişiyorsa, o soz peygamberimize ait değildir.
Haşa bulmaca cozer gibi Kuran' dan farz hukum cıkarılmaya calışıldığında ortaya 4 mezhep cıkar. 4 mezhepte de helal ve haramlar farklıdır. Kuran' da ise bambaşkadır. Ahir zamanda Hz. Mehdi as dini ozune dondurecek ve mezhepleri ortadan kaldıracaktır. Din, peygamberimiz donemindeki gibi Kuran' a uygun yaşanacaktır.
"Rabbim gercekten benim kavmim, bu Kur' an' ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." (Furkan Suresi, 30) Peygamberimizin Allah' a olan şikayetini aklımızdan cıkarmayalım ve şeytanın oyununu bozup Kuran' ı hayatımıza sokalım. Evimizin her odasında, cantamızda, telefonumuzda bulunan Kuran mealini her gun, her fırsatta okuyalım. Tekrar hatırlatmak istiyorum; Ve şuphesiz o (Kur' an), senin ve kavmin icin gercekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. (Zuhruf Suresi, 44)
__________________
Kuran Haşa Bulmaca Kitabı Değildir
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Kuran Haşa Bulmaca Kitabı Değildir