Fransız bayan basketbol web sitesi basketfeminin'in yazarı Christian Detroz, A Milli Bayan Takım teknik adamı Cem Akdağ ile Euro 2007 Eleme macları sırasında ozel bir roportaj gercekleştirdi. Turkler, kendi ulkelerinde yapılan “Avrupa Şampiyonası'ndan” bir yıl sonra parkelere donuyor.Turkiye, organizator ulke olarak Avrupa Şampiyonasına doğrudan katılan İtalya hesaba katılmazsa, Euro 2007’ye (24 Eylul-7 Ekim) katılma hakkı kazanan ilk ulke oldu. İzmir’de yapılan şampiyonada sekizinci sırayı alan Turkler, Cumartesi gunu Ukrayna’yı 85-75 yenerek grupta oynadıkları dorduncu macın ardından grup birinciliğini ve Chieti biletini garantiledi. 2005 yılı Eylul ayında gercekleşen Turk “Euro”sunun bir yıl ardından, Turkiye ana kapıdan gecerek katılma hakkı kazandı. Dort karşılaşmada dort “ezici” zafer ile Cem Akdağ’ın kızları Euro-2007 finallerindeki yerlerini tartışmasız olarak garantilediler. Turklerin mutluluğu suruyor. Aslında Turkiye kendi ulkesinde katıldığı ilk turnuvada aldığı sekizincilikle eski hatıralarını geride bırakmıştı. Turk coach Cem Akdağ, iki yıl boyunca başarılı olmak icin calışan oyuncuları ve takımının ortaya koyduğu performans ile gurur duyabilirdi. Sayfa cevrildi. Bir yıl sonra Chieti’de aldığı dereceyi korumak icin elemeler başladı ve gorev tamamlandı. Gecen mart ayında Pecs de yapılan All Star macları sırasında Basketfeminin.com’a “Doğrudan katıldığımız kendi “Euro”muza hazırlanmak icin iki yıl cok sıkı calıştık” diyordu Cem Akdağ. Turkiye Basketbol Federasyonu, teknik ekip ve oyuncuların cok buyuk cabalar gosterdiğini belirtiyordu: “İlk olarak Avrupa seviyesinde en onemli ulkelerin milli takımları ile karşılaştık. Acıkcası 30, 40 hatta 50 sayı farkla kaybettiğimiz maclar oldu. Onemli olan hangi seviyede olduğumuzu, hangi calışmaların yapılması gerektiğini ve hedeflenen seviyeye nasıl geleceğimizi gormekti.” Butun hazırlıklar bu ilk temasların ardından tekrar değerlendirildi. Fizik ve teknik olarak cok fazla calışma yapıldı. Bir yıl sonra cabalar ilk meyvelerini vermeye başlamıştı. İkinci yıldan sonra “randevumuz” icin hazır olduğumuzu gercekten duşunmeye başlamıştık. Evinde “Euro 2005”: Baskı altında oynamak Grubun tamamı tarafından nasıl karşılanacağı bilinemeyen tek bir nokta kalmıştı. “Uzerimizdeki baskı inanılmazdı. İzmir’de bizi cok etkili şekilde destekleyen fanatik bir izleyici kitlesi onunde oynadık. Hayal etmesi bile cok zordu. Kızların uzerindeki yuku tasvir etmek icin kelimeleri bulmak cok guc. “Euro 2005” başladığı zaman cok iyi maclar oynadık. Polonya, Cek Cumhuriyeti, Litvanya, Rusya karşısında mactan hic kopmadık. Aksine, daha iyisi Avrupa’nın en iyilerine kafa tutabileceğimizi kanıtladık. Bazıları, ilk beş arasına girmek gibi daha iyi dereceler elde edebileceğimizi dilediler ya da duşunduler. Kat edilen mesafeyi ve nereden yola cıkıldığını unutmamak gerekiyor. Avrupa sahnesinde neler yapabileceğimizi gostermek butun ekibimiz icin buyuk bir gurur ve onur kaynağı oldu. “Euro 2007” Tum soru işaretleri supuruldu Sonraki sayfa cevrildiğinde Turk takımını nasıl bir gelecek bekliyordu. “Bu, ben de dahil herkesin kendine sorduğu soruydu. Endişem Avrupa Şampiyonası'nın ardından Avrupa arenasında kendini deneme olanağı bulamayan bir takım gormekti. Turkiye’de iki kulup başı cekiyor. Fenerbahce ve Beşiktaş Cola Turka. Fakat bu takımlarda lider oyuncular Turk değil, Amerikalı. Coachların tercihi bu yonde. Ayrıca bu kulupler Euroligde oynamadılar ve Turk oyuncular bu zorlu rekabete katılma olanağı bulamadı. Nevriye Yılmaz ve Esmeral Tuncluer olağanustu oyuncular fakat yabancı oyuncular kadar kredileri yok. Yurtdışında da kendi takımında lider konumunda oynayan Turk oyuncumuz bulunmamakta. Bu bir soru işareti. Takımımızı fazla değiştirmedik. Ukrayna her zaman evinde zorlu bir rakip olmuştur. Orada kazanmanın, şartlar ve yapı gozonune alındığında nerdeyse imkansız olduğu zamanlar olmuştu. Bu şimdi biraz daha değişti. Slovenya bizim icin bir tehdit olmamalı. İsrail takımını ise goreceğiz. Bazı oyuncuları yaşlanmaya başladı fakat İsrail soz konusu olduğunda 'ya hep ya hictir'. Bununla beraber kesin olan bir tek şey var. “Euro2005” sırasında ortaya koyduğumuz değerleri tekrarlayabilirsek kimseden korkmamamız gerekir. Cem Akdağ yanılmayacaktı. Ukrayna’da 59-70, İsrail karşısında 87-76, Slovenya onunde 87-61 ve Cumartesi evinde Ukrayna karşısında 85-75 ile Turkiye rahat galibiyetler elde etti. Turk takımının en buyuk silahı gene Nevriye Yılmaz oldu. Euro 2005 sırasında 19.5 sayı ve 11.3 ribaund ortalamaları ile dikkat ceken oyuncu, Cumartesi gunu Ukrayna onunde 29 sayı ve 7 riaund ile ulkesinin finallere katılmasını garanti etti. Nevriye Yılmaz (Eleme turunda ortalama 16,3 sayı ve 6.0 ribaund) ve Esmeral Tuncluer (18,3 sayı, 4,5 ribaund, 3.0 asist) takımlarını kimsenin inkar edemeyeceği bir başarıya ulaştırdı. İtalya randevusu şimdiden alındı. Turkiye bu yeni final donemi icin hazırlanmaya başlayabilir. Kaynak: Christian Detroz - www.basketfeminin.com __________________