Ey kardeş! Takva ehli olmayanın orucunda aclık ve susuzluktan başka fazlaca bir kÂr olabilir mi? Sen mide ve şehvetinin yanı sıra; diline, gozune, kulağına ve diğer azalarına orucu kalkan yap. Gonlunden mal, makam, evlat ve nefs sevgisini sur cıkar. Halkın hizmetinde ol. Onları incitme. Tevazu, merhamet ve musamahada engin denizler gibi ol ki, meleklerin mertebesine erişesin. Bu soylenenleri kulağının ardına atıp gecme sakın. Bu sozleri dinlemez şehvetlerine uyar, kin, kavga, hile, duşmanlık, tuzak ve nifakla meşgul olursan, bil ki şeytanların mertebesine inersin.
Ey ay yuzlu! Ramazan ayı aşıkların kalp semasında zuhur etti. Gokten mucevherler yağmaya başladı. Eteğini altına tut. Zaman kapış zamanıdır. Bu ayda nafile namaz, zikir, sadaka ve benzeri ibadetlerini coğalt. Her bir nafile icin, diğer aylarda eda ettiğin farz ibadetlerin sevabını al. Namazlarını cemaatle kıl. Farz ibadetlerini eksiksiz yap. Ramazanda eda ettiğin her bir farz icin, diğer aylarda eda ettiğin yetmiş farzın sevabını kazan. Meleklerin meclisinde oturup, maddi ve manevî yaralarına merhem bulmak istersen Kur’an-ı Kerim’i cok tilavet eyle. Gunahlarını sevabınla imha etmek istersen, gene Kur’an oku. Zira bu ayda Kur’an’ın herbir harfi icin bin, cuma gecelerinde binlerce, kadir gecesinde ise otuzbin sevab alırsın. KelÂm-ı Kadim’in tefsirini okumayı da ihmal etme ki, ahlakın Kur’an ahlakı olsun.
Ey aziz! Boynunu ateşten kurtarmak istiyorsan, iftar sofranda misafirin olsun. Hem gunahların erisin, hem de onların sevabının bir misli sana yazılsın. Elinin altında bulunanların işlerini hafiflet ki, Allahu Teal da seni bağışlasın ve Cehennem’den azad etsin. İki Cihan Guneşi Efendimiz (A.S.), ramazan ayı girdiği zaman butun esirleri serbest bırakır, istek ve ihtiyac sahiplerine ihsanlar ederdi. Bilmiş ol ki, bu ayda insaniyet ufuklarında yurumeye muvaffak olursan, butun sene boyunca aynı ufuklarda yucelmeye devam edersin.
Ey dost bahcesinde guller deren! Gul bahcesine geri donup dost iline sefer etmek istersen, can kuşu ten kafesinden ayrılmadan irfan kÂbesine sefer et. Nam u nişanı at, varını yağmala, yuzunu yerler gibi ayaklar altına koy. Aşk pîrine mahrem ol ki, canana can etsin seni. Bu sıfatlarla sıfatlanıp hiclik elbisesini giymezsen, hic bir zaman hakiki menzile varamazsın.
Ey aşık! Dost ilinden kokular almak istersen, guneş uzerine doğmadan tenhalarda yerini ayır. Gelin gibi tullerin altına gir. Gozlerini ağyara kapa, dilini percinle. Kalp semasının ufuklarına yonel. Allah diyerek Arş istikametine sefer et. Zinhar yollarda gorduklerine takılıp eğlenme. Her gun sefer et. Dost kapıları acılıp, başına ihsanlar sacılıp, her taraftan merhaba sadaları gelinceye kadar, atının gemini dizginleme sakın. Oğle namazını eda ettiğin zaman, gene aşk kÂbesine don. Zaman ve mekanı dur, mesafeleri kaldır, gozunu yum, kendine gece yap. O hep geceleri gelir zaten boyle meclise. Dost ilinden aşk kÂbesinin uzerine durmadan nur yağıyor. Altın oluktan cağlayanlar gibi akıp gidiyor. Gonul kovanını altına tut. Kalbin derya olup, her bir zerren mest oluncaya kadar hep bu meyden icmeye devam et. İkindi namazını kılar kılmaz HacegÂn sofrasına otur. Orucum bozulur diye de korkma sakın. Zira bu sofrada tarhana corbası icilmez. Can yemeği yenir, aşk şarabı icilir. BÂtın gozu acık olanlar o sofrada İki Cihan Guneşi (A.S.) ve onun Altın Silsilesi’ni muşahede ederler. İmam Cafer sadık Hazretleri’nden beri her gun kurulan bir sofradır bu sofra. Maddî ve manevî muşkillerini cozmek istersen sakın bu ziyafeti kacırma.
Ey Hak Talibi! Bil ki, şu anlatılanları tam olarak yapan kimse, meleklerden daha buyuk ve mukerrem bir varlık haline gelir. Asli vatanına donmeden once oralara sefer yapıp, Hakk’a vuslata erer. Vatanına donduğu zaman da, geldiği makamın daha yukseğine cıkar. Mubarek uc aylarda, Receb ve Şaban’dan sonra Ramazan-ı Şerif’i idrak edip, Kadir Gecesi’ni ihya eden bir Hak talibi, hangi mertebede olursa olsun meleklerin ufkuna yukselir. Hayatını israf edip elması komurle değiştiren, şu alemdeki gecici zevkleri Cennet ve Cemalullah’a tercih edenler ise, ebediyyen husran icinde kalırlar. Bir de boylesine nuranî iklimleri manevi mi’raclarına vasıta yapanlar var ki, onlar Cennete dahi razı olmayıp, CemÂlullah’a goz dikmişlerdir. Rabbim, onların dualarının bereketiyle bizleri gaflet ve dalaletten muhafaza eyleye…
(İhya, Mektubat-ı RabbÂnî, Marifetname, Divan-ı Niyaz-ı Mısrî, Risale-i Nur)
__________________