Bilgiye hasret...
15. yy'da salt Fatih'in bildiklerinin binlerce katını, bugun bir liseli bilebilir. Ama bazıları değişimi gormemekte ısrarlı. Eski bilgilerle gunu anlamaya ve daha kotusu yarını engellemeye calışıyorlar. Sosyo-politik yaşamımız bu yuzden kabak tadı veren kısır rejim kavgalarından kurtulamıyor.
***
Fatih 19 yaşında altı dili cok iyi biliyordu...
İstanbul'un fethinin yıldonumu vesilesiyle, Fatih Sultan Mehmet'i ve 1400'lu yılların dunyasını inceleyen kitapları yine gozden gecirdim. Bu arada farkına vardım ki, hepimiz kadırgaların karadan Halic'e goturulmesine takılıp, Fatih'in nasıl bir eğitim aldığını unutmuşuz.
İngiliz tarihci Steven Runciman, Babinger ve Uzuncarşılı gibi tarihcilerin calışmalarından da yararlandığı "Konstantinopolis Duştu" kitabında Fatih Sultan Mehmet'i şoyle anlatır:
-2'nci Mehmed, 30 Mart 1432'de Edirne'de dunyaya geldi. Annesi Huma Hatun Turk asıllı bir cariyeydi. Haremindeki soylu ailelerden gelen cariyelerin doğurduğu oğullarını tercih eden Sultan Murad, Mehmed'e pek onem vermemişti. Şehzade Mehmed, cocukluk yıllarını annesi ve dindar bir kadın olan dadısı Daye Hatun'la birlikte Edirne'de gecirmişti.
Bu cocuğun kaderinin değişmesi ise şu cizgiyi izler:
Buyuk ağabeyi Şehzade Ahmet'in 1437'de Amasya'da ani olumu, diğer ağabeyi Alaeddin'in de altı yıl sonra aynı şehirde anlaşılmaz şekilde oldurulmesi, Mehmed'i on bir yaşında Osmanlı tahtının varisi yapmıştı. Bu durum karşısında Mehmed'i saraya cağıran Sultan Murad, oğlunun zayıf bir eğitim gormuş olduğunu anlayınca cok uzuldu. Hemen, başta unlu bilim adamı Ahmet Kurani olmak uzere bir alay hoca tutuldu. Bu hocalar gorevlerini başarıyla yerine getirdiler. Şehzade Mehmed ceşitli bilim ve felsefe dallarında, İslam ve Yunan edebiyatı alanında koklu bir eğitim gordu.
Babası Sultan Murad 13 Şubat 1451'de olunce 19 yaşında tahta gecen ve iki yıl sonra "Fatih" olan Mehmed'in aldığı eğitim sonucundaki durumu şoyledir.
-Anadili Turkce'nin yanında Yunanca, Arapca, Latince, Farsca ve İbraniceyi kusursuz şekilde konuşuyordu. Babasından da devlet yonetimi konusunda dersler almıştı.
ALTI DİL BİLİYORDU
Duşunebiliyor musunuz? Bugun bazıları Osmanlı'yı kucumser. Ama 15'inci yuzyılda devletin başına 19 yaşındayken altı dil bilen, her alanda bilgiyle donatılmış bir genc adam geliyor. O bilginin verdiği bilincle, Osmanlı'yı 20'nci yuzyıla kadar surecek olan bir imparatorluğa donuşturup, Doğu Roma'nın yerine geciriyor.
Hep duşunurum. Fatih bugun yaşasaydı, onun icin "Bilgi" nin iceriği ne kadar farklı olurdu.
Duşunun ki Fatih Sultan Mehmet, Amerika kıtasının varlığından haberdar değildi. Herhalde cağdaşları gibi o da dunyanın duz olduğunu zannediyordu.
Kristof Kolomb'un yola cıkmasına 40 yıl vardı. Fatih'in sofrasında domates yoktu mesela. Matbaa da henuz icat edilmişti. Yani Fatih altı dil biliyordu ama basılı kitap hic gormemişti.
Butun bunların ozeti olarak şunu soylemek mumkundur.
Eğer bu ulkeyi yoneten insanlar, 15'inci yuzyılda yaşamış bir padişahtan daha az bilgili ise, durum dramatik bir tabloyu işaret etmektedir.
Bugun dunyayı anlamak ve bilgiye ulaşmak icin Fatih gibi altı dil bilmeye gerek yok. İngilizce bilip, internette sorf yaptığınız, bir arama motoruna girdiğiniz zaman, ulaşamayacağınız bilgi yok. Herhangi bir dildeki bir gazeteyi, bir arama motorunda birkac saniyede İngilizce'ye cevirtebiliyorsunuz mesela.
Shakespeare'in tum oyunlarının, butun kutsal kitapların ve dunya atlasının yuklendiği bir CD Rom'u ABD'den 15 dolara alıp, Turgut Ozal'a doğum gunu hediyesi olarak verdiğimde yıl 1989'du. Henuz internet yoktu. Ozal'ın, CD Rom'u bilgisayarına yerleştirip incelediğinde nasıl heyecanlandığını hala hatırlıyorum. GSM cep telefonu da yoktu henuz. Analog arac telefonlarını "İletişim devrimi" nin yansıması olarak goruyorduk.
Bu surede otomobil kullanmasını bilmeyen yoneticileri gorduk. Bilgisayarı sadece sekreterlerinin masasında gorenlere de rastladık. Ve Fatih'inkinden daha eski bilgilerle yurt ve dunya olaylarına yorum getirenlerle de karşılaşmadık mı?
GENC VE BİLGİLİ KUŞAKLAR
Duşunun ki, daha dune kadar devletin havaalanı, yol, kopru, liman yapmasının, telefon ve televizyon hizmeti sunmasının kamu hizmetinin gereği "Kulfetler" olduğunu zannederdik. Oysa şimdi bunların kar ureten ve buyuk parasal değer taşıyan girişimler olduğunu biliyoruz. Bunlar icin devlet vergi gelirlerinden odenek aktarmıyor, bunları işletenlerden milyarlarca dolar bedel veya kira alıyor.
"Bilgi" artık herkesin ulaşabileceği yakınlıkta. 15'inci yuzyılda sadece Fatih'in bildiklerinin binlerce kat daha fazlasını, bugun bir lise oğrencisi bilebilir. Ama bazıları hala gozlerinin onunde gercekleşen değişimin ve onlerinde duran bilginin farkında olmayabiliyorlar. Coğunun artık bir anlam taşımadığı eski bilgilerle, bugunu anlamaya ve daha da kotusu yarını engellemeye calışıyorlar.
Sosyo-politik yaşamımız bu yuzden artık kabak tadı vermiş kısır rejim kavgalarından kurtulamıyor.
İstanbul'un fethinin yıldonumunde, o doneme ilişkin kitapları karıştırırken, 21'inci yuzyıl Turkiye'sinin bilgili, bilincli genc kuşaklara her zamankinden daha fazla ihtiyac duyduğunu hissettim
MEHMET BARLAS
__________________
Fatih 19 Yaşında altı dili cok iyi biliyordu....
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Fatih 19 Yaşında altı dili cok iyi biliyordu....