"Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla... Ovgu Âlemlerin Efendisi Allah’adır. O merhametlidir, şefkatlidir. Din gununun hukmedenidir O. Yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım isteriz. Bizi doğru yola ilet. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna. Gazaba uğrayanların ve doğruluktan sapmış olanlarınkine değil." (Fatiha Sûresi, 1:1-7)

"Sen Yucesin, bize oğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Gercekten Sen her şeyi en iyi şekilde bilen, her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunansın." (Bakara Sûresi, 2:32)
"Efendimiz! Bizden olanı kabul et. Gercekten Sen her şeyi en iyi şekilde işiten, en iyi şekilde bilensin. Efendimiz! İkimizi Sana teslim olanlardan yap ve soyumuzdan da Sana teslim olan bir toplum oluştur. Bize ibadet şeklimizi goster ve tevbemizi kabul et. Gercekten Sen tevbeleri cok kabul eden, rahmet ve merhameti sınırsız olansın." (Bakara Sûresi, 2:127-128)
"Efendimiz! Bize dunyada da guzellik ver, ahirette de guzellik ver. Bizi ateş azabından koru." (Bakara Sûresi, 2:201)
"Efendimiz! Uzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı yere sağlam bastır ve inkÂrcılara karşı bize yardım et." (Bakara Sûresi, 2:250)
Allah; O’ndan başka ilah yoktur. O, surekli diridir, kudretin kaynağıdır. O kendisinden gecmez ve O’nu uyku tutmaz. Goklerde ve yeryuzunde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında kim aracılık edebilir? O onlerindekini ve arkalarındakini bilir. İstediği kadarının dışında O’nun bilgisinden hicbir şeyi kavrayamazlar. O’nun yonetimi gokleri ve yeryuzunu kuşatmıştır. Onların korunması O’na zor gelmez. Yuceliği sınırsız olandır O, buyukluğu sınırsız olandır. (Bakara Sûresi, 2:255)
Elci, Efendisinden kendisine indirilene inandı, inananlar da... Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, elcilerine inanmışlardır. “Allah’ın elcilerinin hicbirisi arasında ayırım yapmayız. İşittik ve itaat ettik. Efendimiz! Bağışla bizi, donuş sanadır” dediler. Allah hicbir benliğe kapasitesinin haricinde bir yuk yuklemez. Herkesin kendi yaptığı lehine, kendi yaptıkları aleyhinedir. “Efendimiz! Unutur ya da yanılırsak, bizi sorumlu tutma. Efendimiz! Bize, bizden oncekilere yuklediğin gibi ağır yuk yukleme. Efendimiz! Gucumuzun yetmeyeceklerini bize taşıtma. Bizi affet, bizi bağışla, bize şefkat goster. Sen bizim dostumuzsun. İnkÂrcılar topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara Sûresi, 2:285-286)
Efendimiz! Bizi doğruya ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme ve katından bize rahmet bağışla. Gercekten bağışı en cok olan sensin, sen. Efendimiz! Varlığında şuphe bulunmayan bir gunde insanları mutlaka Sen toplayacaksın. Gercekten de Allah vaadinden donmez. (Âl-i İmran Sûresi, 3:8-9)
Efendimiz! Şuphesiz biz inandık, gunahlarımızı bağışla, ateş azabından koru bizi. (Âl-i İmran Sûresi, 3:16)
Ey yonetimin sahibi Allahım, Sen yonetimi istediğine verirsin ve istediğinden yonetimi cekip alırsın. İstediğini ustun kılar, istediğini alcaltırsın. Hayırlar Senin elindedir. Gercekten de Sen her şeye gucu yetensin. Geceyi gunduze bağlarsın, gunduzu de geceye bağlarsın. Diriyi oluden cıkarırsın, oluyu diriden cıkarırsın. Sen istediğini hesapsızca rızıklandırırsın. (Âl-i İmran Sûresi, 3:26-27)
Efendim! Karnımdakini sırf Sana hizmet etmek uzere adadım. Benden kabul et, şuphesiz Sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilesin. (Âl-i İmran Sûresi, 3:35)
Efendim, bana katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin. (Âl-i İmran Sûresi, 3:38)
Efendimiz! Bize indirdiğine inandık ve elciye uyduk. Bizi gerceğin tanıklarıyla beraber yaz. (Âl-i İmran Sûresi, 3:53)
Efendimiz! Gunahlarımızı ve taşkınlıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam bastır ve inkÂrcılar topluluğuna karşı bize yardım et. (Âl-i İmran Sûresi, 3:147)
Onlar ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah’ı hatırlarlar. Evrenin ve yerin yaratılışı konusunda derin derin duşunurler: Efendimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pek yucesin, bizi ateş azabından koru. Efendimiz! Şuphesiz Sen birini ateşe soktun mu onu tam rezil etmişsindir. Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır. Efendimiz! Bir davetcinin Efendinize inanın diye inanmaya cağırdığını işittik ve inandık. Efendimiz! Gunahlarımızı bağışla, kotuluklerimizi ort ve bizim canımızı iyilerle birlikte al. Efendimiz! Elcilerine vadettiğini bize ver. Diriliş gununde bizi rezil etme. Sen vaadinden donmezsin. (Âl-i İmran Sûresi, 3:191-194)
Ey Efendimiz! İman ettik, bizi de şahitlerden yaz. (MÂide Sûresi, 5:83)
Ovgu Allah’adır. O ki gokleri ve yeri yaratmıştır, karanlığı ve ışığı var etmiştir. Buna rağmen inkÂrcılar Efendilerini başkaları ile denk tutuyorlar. (En’Âm Sûresi, 6:1)
Benim namazım, kulluğum, hayatım ve olumum Âlemlerin Efendisi olan Allah icindir. (En’Âm Sûresi, 6:162)
Efendimiz! Kendimize zulmettik. Eğer bizi affetmez, bize şefkat gostermezsen elbette ki kaybedenlerden olacağız. (A’rÂf Sûresi, 7:23)
Ovguler olsun bizi buraya ulaştıran Allah’a. Eğer Allah bize kılavuzluk etmeseydi, biz buraya ulaşamazdık. (A’rÂf Sûresi, 7:43)
Efendimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hukmet! Sen hukmedenlerin en hayırlısısın. (A’rÂf Sûresi, 7:89)
Efendimiz! Uzerimize sabır yağdır. Canımızı Muslumanlar teslim olanlar olarak al. (A’rÂf Sûresi, 7:126)
Efendim! Beni ve kardeşimi bağışla. Rahmetine sok bizi. Sen, rahmet edenlerin en merhametlisisin. (A’rÂf Sûresi, 7:151)
Sen bizim dostumuzsun. Oyleyse bizi bağışla, bize şefkat goster; Sen bağışlayanların en hayırlısısın. Bize hem bu dunyada hem de ahirette guzellik yaz. Şuphesiz ki biz Sana yoneldik. (A’rÂf Sûresi, 7:155-156)
Efendimiz! Bizleri, zulmedenler topluluğu icin bir imtihan aracı yapma. O inkÂra sapmış toplumdan, rahmetinle kurtar bizi. (Yûnus Sûresi, 10:85-86)
Efendim! Bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamazsan ve bana şefkat gostermezsen kaybedenlerden olurum. (Hûd Sûresi, 11:47)
Başarım ancak Allah’ın desteğiyledir. Yalnız O’na guvendim ben, yalnız O’na yoneliyorum. (Hûd Sûresi, 11:88)
Efendim! Sen bana yoneticilik verdin ve sozlerin yorumunu oğrettin. Goklerin ve yeryuzunun Yaratıcısı, dunyada ve ahirette benim dostum sensin. Benim canımı sana teslim olmuş olarak al ve beni iyilerin arasına kat. (Yûsuf Sûresi, 12:101)
Efendimiz! Şuphesiz Sen bizim gizlediğimizi de, acıkladığımızı da bilirsin. Yeryuzunde ve gokyuzunde hicbir şey Allah’a gizli kalmaz. (İbrahim Sûresi, 14:38)
Efendim! Benim namazı ozenle yerine getiren biri olmamı sağla. Soyumdan olanların da. Efendimiz! Duamı kabul et. Efendimiz! Hesabın goruleceği gun beni, anne babamı ve inananları bağışla. (İbrahim Sûresi, 14:40-41)
Efendim, merhametli davran onlara (anne ve babama); tıpkı kucukluğumde beni koruyup buyuttukleri gibi. (İsr Sûresi, 17:24)
Efendim! Beni gireceğim yere durustlukle sok, cıkacağım yerden durustlukle cıkar. Ve bana katından yardımcı bir guc ver. (İsr Sûresi, 17:80)
Ovgu Allah’adır. O ki, cocuk edinmemiştir, yonetimde ortağı yoktur ve acizlikten dolayı dost edinmemiştir. (İsr Sûresi, 17:111)
Efendimiz! Katından bize rahmet ver ve bize bir kurtuluş yolu goster. (Kehf Sûresi, 18:10)
Efendim! Goğsumu acıp genişlet. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki duğumu coz ki soyleyeceklerimi kavrasınlar. (Taha Sûresi, 20:25-28)
Efendim! Bilgimi artır. (Taha Sûresi, 20:114)
Ve Eyyûb... Efendisine şoyle yakarmıştı: “Dert gelip cattı bana; Sen, rahmet edenlerin en merhametlisisin.” (Enbiy Sûresi, 21:83)
Senden başka ilah yok, yuceltirim Seni. Ben zalimlerden oldum. (Enbiya Sûresi, 21:87)
Efendim! Beni yapayalnız bırakma. Sen mirascıların en hayırlısısın. (Enbiya Sûresi, 21:89)
Efendim, beni yalanlamaları karşısında yardım et bana! (Mu’minûn Sûresi, 23:26)
Zalimler topluluğundan bizi kurtaran Allah’a ovguler olsun. (Mu’minûn Sûresi, 23:28)
Efendim, beni bereketli bir yere indir. Sen, konuk ağırlayanların en hayırlısısın. (Mu’minûn Sûresi, 23:29)
Beni o zalimler topluluğu icinde tutma Efendim. (Mu’minûn Sûresi, 23:94)
Efendim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana sığınırım. Ve onların benim yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım Efendim. (Mu’minûn Sûresi, 23:97-98)
Efendimiz! İnandık; bizi affet, bize merhamet et, Sen şefkat gosterenlerin en hayırlısısın. (Mu’minûn Sûresi, 23:109)
Efendimiz! Cehennem cezasını bizden uzak tut. Gercekten de onun azabı inatcı ve yapışkandır. Şuphesiz o, kotu bir durak yeridir ve kotu bir konaklama yeridir. (Furkan Sûresi, 25:65-66)
Efendimiz! Eşlerimizi ve cocuklarımızı mutluluk kaynağı olarak bize armağan et ve bizi, sakınanlara onder kıl. (Furkan Sûresi, 25:74)
Beni yaratan ve bana hidayet veren O’dur. Beni yediren ve iciren O’dur. Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur. Beni oldurecek, sonra diriltecek olan da O’dur. Din (ceza) gunu hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O’dur.(Şuara Sûresi, 26:78-82)
Efendim! Bana bilgelik ver ve beni iyilerin arasına kat. Sonradan geleceklerin dilinde doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimetlerle donatılmış cennetin mirascılarından yap. (Şuara Sûresi, 26:83-85)
Ve beni diriliş gununde utandırma. O gun malın da, cocukların da faydası olmaz. Ancak Allah’a duzgun bir kalp ile gelen harictir. (Şuara Sûresi, 26:87-89)
Efendim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından koru. (Şuara Sûresi, 26:169)
Bizi inanan kullarının bircoğundan ustun kılan Allah’a ovguler olsun. (Neml Sûresi, 27:15)
Efendim! Beni, anne ve babama bağışladığın nimete şukretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya yonelt. Merhametinle beni iyi kullarının arasına sok. (Neml Sûresi, 27:19)
Bu, Efendimin bir armağanıdır. O’na şukur mu edeceğim, yoksa nankorluk mu edeceğim diye beni sınamaktadır. Şukreden kendisi icin şukretmiş olur. Nankorluk eden de bilsin ki Efendim zenginliği sınırsız, ihsan ve ikramı bol olandır. (Neml Sûresi, 27:40)
Efendim, ben nefsime zulmettim, beni bağışla... Efendim, bana lutfettiğin nimete yemin olsun ki, bir daha asla suclulara arka cıkmayacağım. (Kasas Sûresi, 28:16-17)
Efendim! Gercekten de bana vereceğin her hayra muhtacım. (Kasas Sûresi, 28:24)
Efendim! Şu bozguncular topluluğuna karşı bana yardım et. (Ankebût Sûresi, 29:30)
Ovgu, goklerde ve yeryuzunde bulunanların hepsi kendisine ait olan Allah’adır. Ahirette de ovgu O’nadır. O, her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan, her şeyden haberdar olandır. Yerin icine gireni, oradan cıkanı, gokten ineni ve oraya yukseleni bilir. Rahmet ve merhameti sınırsız olandır O, gunahları affedendir. (Sebe Sûresi, 34:1-2)
Bizden uzuntuyu gideren Allah’a ovguler olsun. Efendimiz gercekten de gunahları affeden, butun şukurlerin yoneldiği kudrettir. O ki, bir armağan olarak bizi kalınacak bir yurda yerleştirdi. Orada ne bir yorulma, ne de bir bıkkınlık duyarız. (FÂtır Sûresi, 35:34-35)
Efendim, bana iyilik/barış sevenlerden birini (bir cocuk) lutfet! (SaffÂt Sûresi, 37:100)
Efendim, beni affet; bana, benden sonra hic kimseye nasip olmayan bir mulk (hukumdarlık) ver. Cunku Sen surekli ve sınırsız bir şekilde bağışta bulunansın. (SÂd Sûresi, 38:35)
Gokleri ve yeri yaratan, duyu organlarıyla algılanamayanı ve algılanabilenleri bilen Allah’ım! Kullarının anlaşmazlığa duştukleri konularda Sen karar vereceksin. (Zumer Sûresi, 39:46)
Efendimiz! Rahmetin ve bilgin her şeyi kuşatmıştır. Tevbe edenleri ve Senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru. Efendimiz! Onları kendilerine vadettiğin Adn Cennetlerine koy. Atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da. Şuphesiz kudret ve onurun kaynağı, her yaptığında bir hikmet bulunan Sensin. Ve onları kotuluklerden koru. O gun kimi kotuluklerden korursan gercekten ona merhamet etmişsindir. İşte buyuk kurtuluş budur. (Mu’min Sûresi, 40:7-9)
Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şuphesiz Allah, kullarını cok iyi gorendir. (Mu’min Sûresi, 40:44)
Ey Efendimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz. (DuhÂn Sûresi, 44:12)
Ovgu goklerin Efendisi, yerin Efendisi ve Âlemlerin Efendisi Allah’ındır. Goklerde ve yerde buyukluk O’nundur. O, kudret ve onurun kaynağı, her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunandır. (CÂsiye Sûresi, 45:36-37)
Efendim! Beni, anne ve babama verdiğin nimetlere şukretmeye, hoşnut olacağın iyi işler yapmaya yonelt. Benim soyumu ıslah et. Ben bağışlanma dileyip Sana teslim olanlardanım. (Ahkaf Sûresi, 46:15)
Goklerde ve yerdeki her şey Allah’ı tesbih etmektedir. Azîz’dir O, Hakîm’dir. Goklerin ve yerin mulku ve yonetimi O’nundur; diriltir, oldurur. Her şey uzerinde kudret sahibidir O. Evvel’dir O, başlangıcı yoktur; Âhir’dir O, sonu yoktur; ZÂhir’dir O, her şeyde belirir; BÂtın’dır O, gozlerden gizlenmiştir. Her şeyi en guzel bicimde bilendir O. (Hadîd Sûresi, 57:1-3)
Efendimiz! Bizi ve bizden once inanmış olan kardeşlerimizi affet ve kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma. Efendimiz! Sen şefkat ve esirgemesi sınırsız olan, rahmet ve merhameti sonsuz olansın. (Haşr Sûresi, 59:10)
O Allah ki O’ndan başka ilah yoktur. Duyu organlarıyla algılanamayanı da, algılanabileni de bilen O’dur. O merhametlidir, şefkatlidir. O Allah ki O’ndan başka ilah yoktur. O hukmedendir, kutsaldır, guvenilirdir, inancın kaynağıdır, koruyandır, ustundur, zorlayandır, azametlidir. Allah onların ortak koştuklarından cok yucedir. O, Allah’tır. Yaratan, var eden, bicim veren O’dur. En guzel isimler O’nundur. Goklerde ve yerde ne varsa O’nu yuceltir. O, kudret ve onurun kaynağı, her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunandır. (Haşr Sûresi, 59:22-24)
Efendimiz! Biz Sana dayanıyoruz ve Sana yoneliyoruz. Donuş Sanadır. Efendimiz! Bizi inkÂrcılar icin bir fitne aracı yapma, bizi affet. Efendimiz! Sen kudret ve onurun kaynağı, her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunansın. (Mumtehine Sûresi, 60:4-5)
Efendimiz! Bizim nurumuzu tamamla ve bizi affet. Sen her şeye gucu yetensin. (Tahrîm Sûresi, 66:8)
Efendim! Beni, anne babamı, inanmış olarak evime gireni, inanan erkekleri ve inanan kadınları affet. Zalimlerin ise ancak yıkımlarını artır. (Nuh Sûresi, 71:28)
1. De ki: Acılışın Efendisine sığınırım. 2. Yarattıklarının kotuluğunden. 3. Coktuğu zaman karanlığın kotuluğunden. 4. Duğumlere ufleyenlerin kotuluğunden. 5. Kıskandığı zaman kıskancın kotuluğunden. (Felak Sûresi, 113:1-5)
1. De ki: İnsanların Efendisine sığınırım. 2. İnsanların hukmedenine. 3. İnsanların ilahına. 4. Sinsi fısıldayıcının kotuluğunden. 5. O, insanların goğuslerine fısıldar. 6. O, cinlerden de, insanlardan da olur. (Nas Sûresi, 114:1-6) ...
Kaynak
__________________