<====hidayet roportaji====>
Basketbol0 Mesaj
●15 Görüntüleme
- ReadBull.net
- TV, Sinema, Sanat ve Spor
- Spor
- Basketbol
- <====hidayet roportaji====>
-
16-10-2019, 00:12:27Kayıtlı ÜyeHİDAYET TURKOĞLU: "HENUZ YETENEĞİMİN YUZDE 50'SİNİ GORDUNUZ!" NBA'deki gururumuz Hidayet Turkoğlu, 12 Haziran'da evleniyor, 1 Temmuz'da da askere gidiyor. Bir de yakında muhasebe eğitimi alacak. Yani hayatı epey değişiyor... "Allah'a şukur iyi bir sezon gecirdim" diyen Turkoğlu, daha fazlasını yapabileceğini belirtiyor: "Herhalde kapasitemin yuzde 100'unu kullandığım zaman All-Star oyuncusu kıvamında olacağım" NBA'deki gururumuz Hidayet Turkoğlu bu aralar Turkiye'de. Unlu basketbolcu adının onune yeni sıfatlar eklemeye hazırlanıyor: Pek yakında "koca", sonra "asker", ardından da "oğrenci" olacak. Turkoğlu 12 Haziran'da evleniyor, 1 Temmuz'da ise askere gidiyor. Bir sure sonra da ABD'de bir universitede muhasebe okumaya başlayacak. Hayranlarına "Bu yaz siz şoyle bir kenara gecin, benim hayatta, basketbol dışında yapmam gereken bazı şeyler var" diyor yani. NBA'e gittikten sonra biraz burnunuz kalkmış olabilir mi? Bilmiyorum ki. Bunu fark etmedim. İnsanlar boyle duşunuyor, duydum. Doğaldır. "Havalara girdi" filan dediler. Ama ben oyle yaptığımın farkında değilim. Neden oyle diyorlar oyleyse? Hayat tarzım her gecen gun değişiyor. Belki insanlara o batıyordur. Daha rahat bir yaşamım var, her zaman goz onundeyim, benim hakkımda konuşuyorlar... Bu bazı insanları rahatsız edebilir. Ben hep kendine guvenen bir adamım. İyi olduğumda da kotu olduğumda da bu guven değişmez. O yuzden belki beni cekemiyorlardır. Ben her konuda iddialıyımdır. Bu tip davranışlar insanların hoşuna gitmeyebilir ama sonucta hic kimseye saygısızlık yapmadım. Yapmam da. Ailemden aldığım terbiye boyle bir şeye izin vermez. "Anlaşamadığım kocu kovdurturum" gibi bir iddianız mı var? Bir haberde okudum. Yok ya. Ben anlaşamadığım derken, takımımın (Orlando Magic) kocuyla, Johnny Davis'le problem yaşadık evet. Bunu da idareciler gordu. "Antrenorumu ben kovdurttum" fazla iddialı bir acıklama değil mi? Menajerime gittim ve patrona şikayetci olduğumu belli ettim. "Kariyerimin en iyi sezonunda oynarken benim dakikalarımı kesiyor. Hic mutlu değilim" dedim. Takımın da duzeni bozulmuştu. Hep kaybediyorduk. Ben de bundan rahatsız oluyordum. Takımın onemli bir oyuncusuyum. Durust davrandım ve patrona boyle boyle dedim. Daha sonra başka oyuncular da şikayet etmiş. İşine son verdiler. Patron antrenor değil, takımın yıldızı oyleyse? NBA'de şu an oyle. Bir yerde oyuncular patron. Eğer oyuncular memnun değilse antrenor hemen değişir. "Askerlik anılarım olsun istiyorum. Eve donunce bana bunu yaptırttılar diye anlatacağım" Şu an NBA hayatınızdaki en onemli şey mi? Hayatınızdaki oncelikleri sıralasanız; aileniz, para, kadınlar... NBA kacıncı sırada olur? Birinci ailem. Kadınlar artık benim icin eşim ve onu da ailemin icinde goruyorum. İkinci NBA. Ucuncu de para. NBA ikinci olur yani. Onumuzdeki gunlerde hayatınızın yuzde kacı değişecek? 1 Temmuz'da askere gidiyorum. Gerci bir ay yapacağım. Herkes "Cok kolay gececek" diyor. Ama sonucta diğer arkadaşlar gibi ben de, ne yapmamı soyluyorlarsa onu yapacağım. Duyduğuma gore orada herkes bir kabul ediliyor. Tanınmış bir sporcu olduğum icin herkesten kolay bir askerlik yaşamayacağım. Bunlar orada gecerli değil! Askere gidip onun tadını almak istiyorum. Benim de askerlik anılarım olsun istiyorum. Eve donduğum zaman bana bunu yaptırttılar diye anlatacağım. Siz de diğer erkekler gibi bir ay askerlik yapıp uc yıl anlatacaksınız yani! Onun zevki odur. Ben de onu tatmak istiyorum. Başka? 12 Haziran'da evleneceğim. Zaten nişanlımla ABD'de birlikte yaşıyorduk, bundan sonra Turkiye'ye geldiğimizde de ayrılmayacağız. Ben Yugoslav gocmeniyim. Boşnak adetlerine gore Boşnak duğunu yapacağız. İki de kına gecesi olacak. Bir erkek tarafı, bir de kız tarafı yapıyor. Duğunde değişik calgıcılar olacak. Kına gecelerinde ozel kıyafetler giyeceğiz. Nasıl tanıştınız? Aslında 4 yıl once bir ortak arkadaşımız vasıtasıyla Turkiye'de tanıştık. Arkadaşımız ameliyat olmuştu. Ben de ziyarete gitmiştim. O da gelecekmiş ama işi cıkmış. Telefon actı. Telefona ben cıktım. Arkadaşım iyileştikten sonra karşılaştık. Bir seneye yakın goruşmedik. Ondan sonra goruşmeye başladık. İki sene burada devam etti. Sonra nişanlandık ve Banu benimle Amerika'ya geldi. Universiteye orada devam etti. Pazarlama okuyor. Bir senesi kaldı. Ben de zamanı geldiğinde okumayı duşunuyorum. Amerika'da bir universiteye gideceğim. Tam başlamak istiyorum, engeller cıkıyor. Bu yoğunlukta da kendimi vermem cok zor. Şu an sadece basketbola kafamı yormam gerek. Ama cok istiyorum. Ne okuyacaksınız? Muhasebe. Muhasebeci mi olacaksınız! Amerika'da vergi gercekten problem. Hic değilse kendi paramın nereye, nasıl gittiğini, hangi vergilerin alındığını oğrenirim. Bunlar uzerine bir eğitim alırım ki hic değilse kendi paramı kontrol ederim. Yaşım da geliyor yavaş yavaş. 26 yaşındayım. Ne kadar erken başlarsam bir şeyleri oğrenmesi o kadar kolay olur. Amerika'dayken bu işi halletmek istiyorum. "Parayla ilgili acıklamalar yapmam hataydı. Bu tip şeyler insanları rahatsız edebilir" Siz 2001'de "İki yıl sonra fiyatım 50 milyon dolar" demiştiniz! Şimdi donup bakınca ne kadar yaklaştınız, ne kadar uzaklaştınız? 10 milyon fazla soylemişim! 10 milyon eksik kaldı! O zaman nasıl boyle bir acıklama yapmışım şaşırıyorum. Herhalde genc olduğum icin soylemişim. Para konularını ortaya cıkarmaktan hoşlanmıyorum aslında. Allah'a bin şukur cok iyi paralar kazanıyoruz. Bu paraları kazandıktan sonra gazetelere cıkıp ben bu kadar milyon dolar kazanıyorum demek doğru değil. Bu tip şeyler insanları rahatsız edebilir. O yuzden burnu kalktı, havaya girdi, yuruyuşu değişti diyebilirler. Şu Turkiye ekonomisinde, insanlar sıkıntı cekerken benim cıkıp oyle acıklama yapmam doğru olmadı. Şimdi pişmanlık duyuyorum oyle şeyler soylemiş olduğum icin. Artık bu tur acıklamalar yapmıyorum. Gozunuzu son olarak nereye diktiniz? NBA'de oynama ve kalıcı olma hedefimi neticelendirdim. Artık orada en iyi yere gelebilmek istiyorum. Bu sene "En İyi 6. Adam"a adaydım. Ama sakatlık gecirdim. İlk beş oyuncusu, All-Star oyuncusu olmak istiyorum. Şampiyonluk yaşamak istiyorum. Şu an hedefim bu. Popularitenizi Mehmet Okur'a kaptırmak gibi bir kaygınız var mı? Benim hicbir zaman oyle bir korkum olmadı. Hic kimse tek olamaz. İlla ki alttan yenileri gelecektir. Zirvede tek başınıza olamazsınız. Oyle bir rekabeti ben hicbir zaman yaratmadım. Aramızda rekabet yok derseniz durust davranmış olur musunuz? Ben hicbir zaman rekabet gormedim. Cunku ikimiz de değişik insanlarız. Ozel hayatımızda da, basketbol hayatımızda da... Bu hep benim başıma geliyor. Bu seviyeye gelene kadar hep birileriyle beni cekiştirtmeye calıştılar. Mirsad Turkcan'la, sonra İbrahim Kutluay'la... Şimdi de Mehmet'le yapılıyor aynısı. Ben gulup geciyorum bunlara. O zaman da gulmuştum. Mehmet'in oynadığı pozisyonla benimki cok farklı. Ben uc-dort pozisyonda oynayan bir insanım. Mehmet iki pozisyonda oynayabiliyor. Bizi aynı kefeye koymak istediler. Bunu kotu anlamda soylemiyorum. İkimiz de orada Turkiye'nin gururuyuz. Mehmet cok başarılı bir basketbolcu. Ben ilk gidendim ve ilk kalıcı olandım. O yuzden benimle kıyaslamak icin hep birilerini getirmeye calışıyorlar. Mehmet'in ne kadar iyi yerlere geldiğini kendi gozlerimle gordum. Yaşadığımız yerler cok uzak ama Amerika'de her gun telefonlaşıyoruz biz. İnsanlar biz konuşmuyoruz zannediyorlar. Yanlış. Ben kimseyi kendime rakip gormuyorum. "Rakip gormuyorum"u mutevazı bir yaklaşımla mı soyluyorsunuz yoksa "Rakip tanımam" manasında bir meydan okuma mı, tam anlamadım! Bana rakip yok derken... Her insanın kendine guveni olması gerektiğini duşunuyorum. Ben kendime bakarım. Mutlaka mutevazı olacağım. Kendimi hicbir zaman ovmedim. Sadece kendime guvenim var. İbrahim Kutluay icin ne duşunuyorsunuz? İbrahim'in NBA'de olmamasının nedeni bence yaş olarak cok gec gitmesi. Ben 21 yaşında geldim. İbrahim 30 yaşında geldi. Oraya ne kadar erken giderseniz adaptasyon sorununuzu o kadar cabuk cozersiniz. İbrahim alışmıştı. Hep belli bir tempo icindeydi. Normal olarak adaptasyon sorunu yaşadı. Orada hic oynayamıyordu. 30 yaşında bir insanın oynamadan sezon gecirmesi dezavantaj. Pek de fırsat bulamadı. İbrahim de doğal olarak yaşı geldiği icin son dort-beş senesini bekleyerek gecirmek istemedi. Avrupa'ya dondu. Orada da iyi oynuyor. İbrahim sonucta iyi bir oyuncu. Yeteneğinizin hakkını veriyor musunuz? Daha fazlası var mı henuz goremediğimiz? Şu an siz yapabileceklerimin yuzde 50'sini gordunuz. Yeteneğimin yuzde 50'sini veriyorum şu an. Yuzde 50 ile oynuyorum. Allaha şukur iyi bir sezon gecirdim ama daha fazlasını yapabilirim. Herhalde yuzde 100'e tamamladığım zaman All-Star oyuncusu kıvamında olacağım. "En kritik anda bile surat ifadem değişmez. Renk vermemek benim tarzım!" Yuzunuzdeki ifadeden memnun musunuz? Gayet memnunum. Basketbolda "pokerface" olmak ne kadar onemli? Renk vermiyorum. Top elimdeyken aklımdan gecenleri anlamamaları acısından iyi bir şey. Cok soğukkanlıyımdır. En kritik anda bile suratımdaki ifade değişmez. Cok "cool"sun diyorlar bana. Cok soruyorlar bunu. Niye boyle olduğumu bilemiyorum. Cevabını veremiyorum. Bir de uykulu gorunuyormuşum. O yuzden Amerika'da basın bana "sleepy face" (uykulu yuz) diye isim taktı. Renk vermemek benim tarzım! Boy acısından, ABD'ye gidince kendinizi daha mı normal hissettiniz? Evet ya, orada kendimi normal hissediyorum. Benden de uzunları var. Buraya gelince biraz problem cekiyorum. Gerci burada da yeni nesil uzadı. Geri gelecek misiniz? Evet, 10 yıl sonra Turkiye'ye doneceğim. Yaşayacağım yer burası. Turkiye'ye donup basketbol hayatımı bitirebilirim de. Sağlıklı olursam son senemi Fenerbahce'de de oynayabilirim. Jubilemi Fenerbahce'de yaparım. (Kaynak: Milliyet Gazetesi) __________________