Alıntı:
BARIŞ OZCAN: "KOTU BİR SEZON GECİRDİM AMA HERŞEY BİTMEDİ" Tuborg Pilsener'in başarılı skoreri Barış Ozcan ile İzmir'de cok ozel bir roportaj yaptık. İşte Barış'ın; Turkiye Kupası'ndan play-off'lara, Milli Takım'dan Tuborg Pilsener'e ve bu sezon yaşadığı duşuşten ozel hayatına kadar bircok konuda verdiği samimi cevaplar: Barış Ozcan kimdir? 1998-2003 yılları arasında Oyak Renault takımının formasını başarıyla giyen Barış, 2002-03 sezonunda yaptığı cıkış ile dikkatleri uzerine cekti. 19.1 sayı ortalaması ile tamamladığı o sezonun ardından 2003-04 sezonunda Tuborg Pilsener forması altında 17.2 sayı ortalaması yakalayan Barış, bu sezon 9.4 sayılık ortamalası ile beklentilerin altında kaldı. Altyapı Milli Takımlarının formasını giydikten sonra gectiğimiz sezon A Milli Takım aday adayı kadrosuna cağrılan 1980 doğumlu Barış, bu yıl da Milli Takım'ın Akdeniz Oyunları aday kadrosunda yer alıyor... Barış Ozcan basketbola nasıl başladı? Basketbola 13 yaşında, Aydın DSİ kulubunde başladım. A takıma yukseldikten bir yıl sonra ise Oyak Renault’a transfer oldum. Orada 8 yıl oynadım. Oyak Renault 1. Lig’de iken antrenorumuz Mete Babaoğlu idi. Bundan iki sezon once de Tuborg Pilsener’e transfer olarak İzmir’e geldim. Turk basketbolunun son donemde yetiştirdiği en iyi şutorlerden bir tanesi olarak gosteriliyorsun. Bu konuda neler soylemek istersin? Ben basketbola 4 numara (power forvet) olarak başladım. Zaman zaman 5 numara (pivot) dahi oynadım. Bu belki de acı bir gercek. Daha sonra altyapı Milli Takımlarında Nihat İzic beni 1 numara (point guard) oynatmaya calıştı. En sonunda hepsinin ortasını buldum ve 2 numara (skorer guard) oldum. Gercekte şutum bu kadar iyi değildi. Calışarak kendimi geliştirdim. Mutlaka mevcut bir yeteneğim vardı ama ben calışarak kapasitem dahilinde yeteneğimi ilerlettim. Doğrusu halen kendimi bu konuda cok yeterli bulmuyorum. Bazen cok yuzdeli oynuyorum bazen de tam tersi. Ozellikle bu sezon beklenen istikrarı yakalayamadım. Bu sezonki performansından memnun olmadığını mı soyluyorsun? Doğrusu hic değilim. Sadece ben değil, cevremdeki insanlar da aynı kanıdalar. Beklentilerin altında bir sezon gecirdiğim tartışılmaz. Baktığınız zaman belli bir sayı ortalamam var, başarılı maclarım var ama gectiğimiz iki sezona gore bu sezon iyi olduğum soylenemez. İnsanların duşuncelerindeki, beklentilerindeki gibi oynayamadım. Peki bunu neye bağlıyorsun? Nicin istediğin gibi bir sezon geciremedin? Bu tamamıyla benim hatam. Sezon oncesinde yaşadığım sakatlıklar ve sezon ortasında yaşadığım bazı şanssız olaylar da bunda etkili oldu. Her şeyden once bir kilo problemim oldu. Bu kilo problemi nedeniyle iki sakatlık gecirdim. Once kaval kemiğimde bir stres kırığı oldu ve ardından kasığımda bir problem yaşadım. Sakatlıklardan sonra donuşum biraz uzadı. Sahalardan uzak kaldığım bu arada daha da kilo aldım. Zaten yapı olarak kilo almaya musait bir insanım. Sezon başında idmanlara arkadaşlarımdan 10-15 gun gec başlayabildim. Aradaki acığı kapatmakta ise gucluk cektim. Sonucta daha once de soylediğim gibi tum bunlar benim hatam. Hazır olmadan girdiğim sezonu da kotu gecirdim. Şimdiki durumunu nasıl değerlendiriyorsun? Turkiye Kupası’nda oynadığımız iki macta da iyi bir performans sergiledim. Şimdi onumuzde play-off’lar var ve orada oynayacağımız maclarda da iyi oynayarak bu sezonki kotu goruntuyu değiştirmek istiyorum. Kotu başladığım sezonu ust uste oynayacağım başarılı maclarla iyi bir şekilde kapatmak arzusundayım. Tuborg Pilsener ile sozleşmen sezon sonunda sona eriyor. Onumuzdeki sezon seni yine bu forma altında gorebilecek miyiz? Tuborg Pilsener gercek bir aile kulubu. Burada en ust kademeden, en alt kademeye kadar herkes birbirine karşı buyuk bir sevgi ve saygı duyuyor. Herkes birbirinin arkasını kolluyor ve birbiri icin elinden geleni yapıyor. Bunu tum samimiyetimle soyluyorum. Tabii ki işin bir de profesyonellik boyutu var. Benim ilk tercihim şuphesiz ki kendi kulubum olacak. Bu Oyak Renault’ta da boyle oldu, burada da boyle olacak. Gonlum Tuborg’ta kalmaktan yana. Kendine ornek aldığın bir oyuncu var mı? Kendime ornek aldığım tek bir oyuncu yok. Ben bircok iyi oyuncunun en onemli ozelliklerini kendime katmak icin uğraş verdim. Orneğin İbrahim Kutluay’ın şutu, Mirsad Turkcan’ın savaşcılığı gibi… Bu ozellikleri kendime adapte etmek etmek icin calıştım. Ama bir oyuncu belirleyip kendime onu ornek almadım. Bir sentez yapmaya calıştım. Mete Babaoğlu ile hem Oyak Renault'ta hem de Tuborg Pilsener'de birlikte calıştınız. Babaoğlu hakkındaki duşuncelerin neler? Mete abi her şeyden once cok iyi bir insan. Ozellikle saha dışında gercek bir baba gibi. Saha icinde ise doğruları yapmaya calışan ve işini son derece ciddiye alan bir insan. Biz sporculara bu zaman zaman ters gelebilir ama Mete abi işini doğru yapan ve tecrubeleriyle oyuncularına cok şeyler katan bir antrenor. İnşallah daha uzun yıllar onunla birlikte calışma şansını yakalayabilirim. Hedeflerin arasında Milli Takım nasıl bir yer tutuyor? Milli Takım'da yer almak konusunda neler duşunuyorsun? Milli Takım'da yer almak en buyuk idealim. Ancak kadroya girebilmek gercekten zor. Cok iyi oyuncular var. Bence Milli Takım fomda oyuncuların olması gereken bir yer. Gectiğimiz sene aday kadroya ben de cağrılmıştım ancak daha sonra esas kadroda yer almadım. Sonucta kararı verecek olan kişi Tanjevic’tir. Benim kanaatimce Milli Takım’a giremeyen de bircok iyi oyuncu var. Dediğim gibi orada olmak bana kalırsa formda olmakla ilgili bir şey. Bir oyuncu ne kadar iyi ve yetenekli olursa olsun, formda değilse Milli Takım’a cağrılmamalı diye duşunuyorum. Ben sonuna kadar Milli Takım’da yer almak istiyorum. Ancak kadroya alınmadığım zaman da bunu kendime dert etmem. Cunku takıma benden daha iyi, daha formda olan isimlerin cağrıldığını duşunurum. Sence 12 Dev Adam bu sezon Avrupa Şampiyonası'nda nasıl bir grafik cizer? Herkesin de bildiği gibi cok iyi bir kadroya sahibiz. Avrupa’nın sayılı takımlarından bir tanesiyiz. Benim duşuncem grupta ilk sırada yer almamız gerektiği. Bu şekilde bir ust turda avantaj elde edebiliriz. Cok guclu takımlarla karşılaşacağız ama hepsini yenebilecek gucteyiz. Şayet gruptan lider olarak cıkabilirsek, şampiyonluğa kadar gidebileceğimizi duşunuyorum. Milli Takımımızın Belgrad’ta cok iyi bir sonuca imza atacağından şuphem yok. Gelecek planların neler? NBA, Avrupa...? Kariyer hedeflerini biraz acar mısın? Gercekci olmak gerekirse NBA bu saatten sonra benim icin cok zor. Her basketbolcu gibi ben de Milli Takım formasını giymek istiyorum. Bunu er ya da gec başaracağıma inanıyorum ve acele etmiyorum. Bu benim icin buyuk bir onur. Avrupa’da oynamak konusuna gelirsek; Tuborg Pilsener’e gelmeden once İtalya’dan bir teklif almıştım. Ancak o donemde buradaki hayatımı bırakıp gitmeyi goze alamadım. Ama bu yaz boyle bir teklif alırsam inanın hic duşunmeden kabul ederim. Avrupa'da oynamanın bana cok şeyler katacağına inanıyorum. Boyle bir fırsat doğarsa, mutlaka değerlendiririm. İlk 5 oynamak gibi bir koşulun var mı, yoksa bir takım oyuncusu olarak verilecek her gorevi kabullenir misin? Boyle bir şartım yok. Bence bu profesyonelliğe aykırı bir şey. Bana verilecek her gorevi saygıyla kabullenirim. Buyuk takımlarda ilk beş oynamak gercekten zor. Bugun basketbol 8-10 kişiyle oynanan ve coğunlukla benchten gelen oyuncuların sonucuna etki ettiği bir oyun. Ben de bu gerceği gormezden gelemem. Nitekim Tuborg Pilsener’de gectiğimiz sezon ilk beş oynarken, bu sezon bazı maclarda yedek kaldım. Bu; rakibe gore, sisteme gore, taktiğe gore değişen bir durum. Sonucta oyuncu olarak bizler antrenorlerin kararına saygı duymak zorundayız. Bence ne kadar iyi olursa olsun hicbir oyuncunun ilk beş garantisi yoktur ve profesyonellik gereği de olmamalıdır. Sence Barış Ozcan'ın en buyuk eksiği nedir? Bana bu soruyu 6 ay once sormuş olsaydınız biraz yavaş olduğumu ve kilo problemi yaşadığımı soylerdim. Ancak şimdi tek problemim bazı maclara kafa olarak tam anlamıyla hazırlanamam. Mental olarak maclara daha iyi hazırlanabilirim diye duşunuyorum. Şu anda fiziksel anlamda hicbir eksiğim yok. Guc ve kondisyon olarak cok iyi durumdayım. Artık form tuttuğumu da soyleyebilirim. İzmir icin neler soyleyeceksin? İzmir gercekten cok guzel bir şehir. İnsanları cok guzel. Burada yaşamak bence bir ayrıcalık. Basketbolu bıraktıktan sonra da burada yaşamak isterim. Cunku bu şehir insana huzur veriyor. İzmir'den vazgecmek cok zor. Turkiye Kupası'nda Efes Pilsen'i cok iyi bir oyunla eledikten sonra Ulkerspor'a kaybettiniz. Sence o yenilginin nedeni kadro derinliği konusunda sıkıntı cekmeniz miydi? Ben bu fikre cok katılmıyorum. Cunku bizim takımımızda da oyuna girip katkı sağlayabilecek 10-11 oyuncu var. Bu da yeterli bir sayı. Biz bence Kupa’da kuranın azizliğine uğradık. İlk gun ligi lider olarak tamamlayan Efes Pilsen’i 14 sayı geriden gelip, 10 sayı farkla yendik. Bu kolay bir iş değil. Bunun uzerine ikinci gun Ulkerspor’u elemek icin gerekli direnci bence mental olarak gosteremedik. Ozellikle 3. ceyrekte mental bir yorgunluk yaşadık ve ust uste yediğimiz iki 3 sayılık basket ile mactan koptuk. Bence o noktada yeterli direnci gosterebilseydik, macı kazanır ve ertesi gun de kupayı kazanırdı. Cunku o iki takımı eledikten sonra kupayı alamamamız diye bir şey soz konusu olamazdı. Barış Ozcan ozel hayatında, boş vakitlerinde neler yapar? Playstation oynarım, internete girerim, kitap okurum, maclardan sonra ertesi gun idman yoksa gece dışarı cıkarım ve arkadaşlarımla eğlenirim. Ozel hayatımda bir insan yok. Uzun bir sure de bir insan olacağını da tahmin etmiyorum. Ozel hayatım bana bazı dersler verdi. Artık sevgilim olarak basketbolu goruyorum ve 1-1,5 sene yalnızca onunla birlikte olmak istiyorum. İzmir gibi bir şehirde gece hayatının buyusune kapılmamak elde değil. Sen İzmir'in cazibesine ne derece karşı koyabiliyorsun? Benim gece hayatına aşırı duşkun olduğum yonunde bircok soylenti var. Bunlar zaman zaman kulağıma geliyor. Evet; dışarı cıkmayı, arkadaşlarımla gezmeyi seviyorum. Ancak bu hicbir zaman aşırıya kacmıyor. Gece hayatını ben de her insan kadar seviyorum. İddia edildiği gibi bir aşırılık asla soz konusu değil. Mactan sonra gider bir yerde eğlenirim. Ben bunu hicbir zaman inkar etmiyorum. Ama Turkiye’de insanlar nedense her şeyi abartmayı ve olayları farklı yerlere cekmeyi seviyorlar. Ben son 6 aydır katı bir rejim uyguluyorum ve bu nedenle de yediğim-ictiğim her şeye cok ozen gosteriyorum. Son derece duzenli bir hayat yaşıyorum. Bu konudaki spekulasyonların artık son bulmasını istiyorum. Tuborg Pilsener taraftarlarına bir mesajın var mı? İzmir’li basketbolseverlerden bizleri Beşiktaş serisinde desteklemelerini istiyoruz. Biz Beşiktaş’ı mutlaka eleyeceğimize ve yarı-finalde Ulkerspor ile eşleşeceğimize inanıyoruz. Ulkerspor ile de Turkiye Kupası yarı-finalinden kalan bir hesabımız var. İnşallah o hesabı play-off’larda kapatacağız. Bu yolda seyircimizden destek bekliyoruz.
bence bu adamın kıymeti bilinmeli...şutor sıkıntısı ceken tbl de onun gibi oyunculara cok ihtiyac var... o gercekten winner tabir edilen oyunculardan...o da kendinin farkına varmalı diye duşunuyorum... __________________