Namazın Faydaları
İbadetlerin bir hedefi de,insanı ruhen ve bedenen sağlam tutmak,ruhi ve bedeni hastalıklara karşı korumak;hatta malının sağlığını bile korumaktır.Cunku namaz gibi ibadet ve yıkanmayı On şart kabul etmekle beden temizliğine,ozellikle namaz,oruc ve hac insanın ruhi temizliğe vasıtasıdır.

Genelde bazı hastalıklar vardır ki,sebebi mikrobiktir,insanın cismine arız olur.Bazı hastalıklar da vardır ki,sebebi mikrobik değildir,yani ruhidir,insanın ruhi fonksiyonlarına ve yaşantısına arız olur.Fakat bununla beraber arasında kesin bir kategorik bir ayrım olmadığından ,bedeni bir hastalık,bazen ruhi yaşantıyı da hasta ettiği gibi,ruhi bir hastalık bazen bedeni de etkileyebilir.O halde tam sağlıklı bir kişilik icin hem bedeni hem de ruhu dengeli bir şekilde sağlıklı tutmak gerekir.İslam,namaz ve diğer ibadet sistemiyle her turlu hastalığa karşı hem koruyucu bir hekimlik ,hem de iyileştirici etkin bir ilactır.

Namaz butun erkanıyla Allah’ı hatırlama ve zikretmektir.Allah’ı zikretmek olan namaz,insanın bedenine,hem de ruhuna şifadır.Cenab-ı Hak şoyle buyuruyor:”Onlar inanmışlar,kalbleri Allah’ı zikirle huzura kavuşur.”(Ra’d Suresi:28)Yine:”Rablerinden korkanların bu kitaptan tuyleri urperir,sonra hem derileri,hem de kalbleri Allah’ın zikriyle yumuşar ve yatışır.”(Zumer Suresi:23) Bir hadis-i şerifte,”Namazda şifa vardır.”(Ahmed ibn.-i Hanbel:2/390) buyurulur.
Namazın Ferdi Etkileri


Biz muminler ve Ehl-i Beyt şiası namaza gereken onemi vermeliyiz. Namaz bir orf ve ananeden ibaret değildir. Namaz, ister bireyin kendisi acısından ve ister toplumsal acıdan cok onemli semerelere sahip ilahi bir gorevdir.
Namaz, insanın hem ruhunu, hem vucudunu, hem de fikrini etkilemekte ve tum bunları insanın mutluluğu icin devreye sokmaktadır. Namazın en onemli sonuclarından biri, insanı kotuluklerden korumasıdır. Allah Teala buyuruyor ki “...Namazı hakkınca kılın. Gercekten namaz (insanı) kotuluklerden sakındırır...”Namaz, ruhun kemale ermesi ve insanın kotuluklerden arınması ve fikrin olgunlaşması icin Yuce Allah tarafından konulmuş eğitici bir programdır ve aynı zamanda surekli olarak kul ile Allah’ın ilişkisini sağlayan bir vasıtadır. Namaz, insanın iradesini zayıflatan ve onu cebren gunahtan koruyan muhtevasız bir ibadet değildir; namaz doğru şekilde kılınırsa, insana ruhi yonden oyle bir aydınlık ve guc kazandırır ki, insan kendi iradesiyle iyi işlere daha fazla onem vermeye başlar ve kotuluklerden kacınır. Ama namaz kılamayan bir kimsede boyle bir ruhi hazırlık ve guc bulunmaz bu yuzden namaz kılmayan birisinin kotuluklerden kendi isteğiyle kopması ve iyiliklere yonelmesi kolay değildir. Namaz mumin kimsenin doğruluk ve takvasının artmasına sebep olur. Namazı kılmamak ise kişinin kalbinin kararmasına ve daha fazla gunaha yonelmesine ve nihayet kurtuluş yollarının yuzune kapanarak cehennemlik olmasına sebep olur. Elbette namazın insanı kotuluklerden korumasının değişik aşamaları vardır ve bu namaz kılanın iman derecesine, namaza gercek manada yonelişine, namazda kalbinin huşu ve huzu icerisinde olmasına bağlı olarak değişmektedir. Namazı, kural ve adabını riayet ederek tam olarak yerine getirmek, insanın yuce ilahi makamlara ve insani erdemlere erişmesinde buyuk bir rol oynamakta ve birey ve toplum olarak insanın sağlıklı bir hayata kavuşmasına yardımcı olmaktadır. Namaz kılan kimse, gasp olan bir elbiseyle ve gasp olan bir yerde namazın gecersiz ve batıl olduğunu bildiği icin, hatta abdest ve gusul almak icin kullanılan suyun bile temiz ve helal olmasının şart olduğunu nazara alarak başkalarının hakkına riayet etmeye, onların malına el uzatmamaya ve surekli olarak gasp olan bir şeyden sakınmaya dini bir gorev olarak ozen gosterir. Namazdaki ruku, secde ve diğer farzları emir olunduğu şekilde yerine getirmek, namaz kılanı surekli olarak duzenli olmaya ve işlerinde ihmalkarlık ve başıboşluktan uzak olmaya alıştırır. Yuce Allah huzurunda boyun eğme ve onun verdiği nimetleri anmak gayesini taşıyan namaz, kişinin mutevazı ve başkalarının iyiliği karşısında duyarlı olmasına ve tekebbur, cekemezlik, bencillik ve diğer kotu huylardan uzak olmasına sebep olur. Hz. Fatıma (s.a) şoyle buyurmuştur: “Allah, imanı sizler icin şirkten temizlenme ve namazı kibirden korunmak vesilesi kılmıştır.” Namaz kılan bir kimse, namazının Allah katında kabul olması icin diğer davranışlarını da duzeltmeye calışır. Cunku namazının kabul olmadığı taktirde -Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu gibi- insanın diğer amellerinin de bir değeri kalmaz.

Namazın İradeli ve Calışkan İnsan Yetiştirmedeki Rolu

Gunde beş defa, Allah’ın huzurunda durarak O’ndan başka her mabuttan yuz ceviren, İslam ve tevhit inancının doğuş yeri olan Ka’be’ye yonelen, ruhunu doğru niyetle temizleyen, mabuduna hitaben ilk sozu tekbir getirmek olan, boylece Allah’ın her nitelendirmeden daha ustun olduğunu her namazın başında tekrarlayan, en azından gunde on defa Fatiha suresini okuyarak Allah’ı ovguyle anan ve gercek ovgunun O’na layık olduğunu ifade eden bir kimsenin nazarında artık maddi guclerin bir değer ve ağırlık taşıması mumkun olamaz. Bu şekilde namaz kılan kimse artık ilahi ve insani hedefler uğruna caba gosterirken hicbir guc ve engelden de korkmaz. İşlerini sadece Allah icin yapar ve her turlu şirk ve yağcılıktan uzak olur. Namaz, gercek bir huşu ile kılınırsa insanın ruhunun yucelmesinde inanılmaz bir etkiye sahiptir. Namaz sayesinde insanda, sadece Allah’ın emirleri karşısında boyun eğen, sarsıcı olaylar karşısında sebat gosteren ve İslam tarihinde ornekleri cok bulunan yiğit şahsiyetler gibi en zor şartlarda direnc ve sabır orneklerini sergileyen hur irade sahibi bir ruh meydan gelir.Namazda okunan Fatiha suresi İslam’ın temel cizgilerini ve Kur’an’ın ana oğretilerini kısaca ortaya koymaktadır. Allah’ın her şeyi yaratıp yonettiği, O’nun her işinin guzel ve ovguye layık olduğu, kıyametin varlığı, insanın yaptıklarından dolayı hesaba cekileceği ve Allah’ın her şeye ozellikle insana karşı merhametli olduğu, her turlu şirki reddederek doğru yola bağlılık ve onda sebatlı olmanın gerekliliği ve her turlu sapıklıktan uzak olmaya calışmak gibi temel konular Kur’an’ın giriş suresi olan Fatiha’da acıkca ifade edişmiş ve namaz kılan kimse her namazında bu sureyi okumakla yukumlendirilmiştir.


Namazın Sağlıkla İlgili Sonucları

Elbette namazdaki asıl gaye, insanın ruh temizliğini sağlamaktır. Peygamber (s.a.a) bir gun ashabına: “Eğer sizlerden birinin evinin onunden bir nehir gecer ve o adam gunde beş defa, o nehirde yıkanırsa acaba onun vucudunda kir kalır mı?” diye sordular. Onlar: “Hayır” dediler. Peygamber (s.a.a): “Namaz da, surekli akan bir nehir gibidir; insan namaz kıldıkca, namaz onu gunahlardan temizler” diye buyurdular.Bu manevi temizliğin yanı sıra namazın abdest, gusul, vucut ve elbisenin temiz olması gibi şartlarına baktığımızda namazın insanın dış temizliğinde de onemli bir etkisi olduğu ve boylece insanın sağlığını korumada da onemli derece de rol oynadığı ortaya cıkar.


Namazın Toplumsal Etkileri

Dinde namazın cemaatle kılınmasına cok onem verilmiştir. Cemaat namazı, İslam’ın muhteşem ibadi merasimlerinden sayılır. İslam’da cemaat namazına onem verilmesi, bu mukaddes dinin birlik ve beraberlik dini olduğunu Muslumanlar arasında surekli bir dayanışmanın sağlanmak istendiğini acıkca gostermektedir. Cemaat namazı, soy ve toplumsal sınıflardan kaynaklanan ayrıcalık ve imtiyazları ortadan kaldırmaktadır. Hangi soy renk ve milletten olursa olsun tum Muslumanlar namaz safında aynı sırada beraberce yer alır; hep birlikte aynı kıbleye yonelerek tek vucut olarak ibadet eder ve birlikte yere kapanıp kalkarlar.Cemaat namazı toplumun kaynaşması icin en guzel vesiledir. Muminlerin birbirlerinin halinden haberdar olmaları icin en iyi fırsattır. Ozellikle duşmanlar karşısında Muslumanların birlik ve beraberlik icerisinde olduklarını gosteren Cuma namazı toplumsal bir ibadet merasimi sayılır. Bu namazda okunması gerekli olan iki hutbe namaza katılanları, bir yandan takva iman ve Allah’a yonelmek konusunda yonlendirdiği gibi onları toplumsal ve siyasi konularda da bilinclendirmektedir.

Alinti

__________________