Bilindiği uzere bulunduğumuz ulkede, gunun saatleri fazlaca farklılık arz etmez. Gece ve gunduzler her ne kadar bazı mevsimlerde uzayıp kısalırsa da normal uzunluk ve kısalıktan ileri gecmez. Ancak bu normal uzayıp kısalmalar kutuplara doğru yaklaşıldıkca cok farklı hale gelir. Kırk beşinci enlemden başlayarak kısalmaya başlayan geceler (90) ıncı enleme varınca iyice kısalır, bazı mevsimde tam altı ay uzunluğunda bir gun surer, arkasından da kış mevsiminde yine altı ay uzunluğunda bir gece devam eder.
Bu altı ay kadar uzun suren gunde tek gunluk namaz mı kılınır? Yoksa bu uzun gunun saatleri gunlere taksim edilir, yirmi dort saatta bir gece gelip gectiği tasavvur edilerek namazlar bu saata gore mi ayarlanır?

— Bu suale ceşitli cevaplar verilmiştir. Bu cevapların ozetini kısaca arzedecek olursak şoyle ifade edebiliriz:

— Kutuplara doğru yaklaşıldıkca iyice uzayan gun ve gecelerde namaz vakitleri (takdir edilir). İşte bu (Takdir), mes'eleyi karışıklıktan cıkarır, sıhhate kavuşturur.

— Takdir, hadîsten geliyor. Peygamberimizin ifadesidir bu. Resûlullah Aleyhisselam gunleri iyice uzun olmayan yerden cıkacak olan Deccalı haber verirken, Deccalın bir gunu sizin bir seneniz kadar uzun olacaktır. Sonraki gunleri de beri geldikce kısalacaktır, buyurduğunda sormuşlar:

— Ya ResûlÂllah, bir gunu bizim bir senemiz kadar uzun olacağını bildirdiğiniz o gunde namazlar nasıl kılınacaktır?

Şoyle cevap vermiştir: — Takdir olunarak! Yani uzun gunun saatleri takdir edilerek. Hesaplanarak. (Muslim, Kitabu’l-Fiten ve EşrÂtu’s-SÂat, 20)

— Nasıl takdir edilip, nasıl hesaplanacak?

— En yakın normal vakitli ulkenin takvimi ve saatıyla takdir olunup, hesap edilerek.

Demek ki, Resûlullah'ın haber verdiği (takdir olunarak) kelimesi bize mes'eleyi hallettirmektedir. Boylece beş vakit namazını en yakın normal vakitli ulkenin saatına ayarlayarak kılan kimse huzura kavuşur, yanılmaktan kurtulmuş olur.

Burada cevabı gerekecek bir diğer sual de şudur:

— Bazı mevsimlerde gecenin başlamasıyla hemen arkasından şafak soker, yatsının vakti hic olmaz. Boylesine kısa gecelerde namazlarımızı nasıl kılacağız?

Cevabı şoyledir:
— Oyle kısa gecelerin başlangıcında, once akşam namazına durulur, kılınınca vakit bulunursa hemen yatsıya başlanır, bitirilince de hemen sabah namazına girişilir. Boylece kısa gecenin namazları arka arkaya eklenerek kılınır. Bundan sonrası yine takdir olunarak ed edilir.

Kaldı ki, bugun Muslumanlar normal vakitli ulkelerde yaşamaktalar. Boyle normal olmayan yerlerde hicbir İslÂm memleketi yoktur. Olmayınca da boyle hayatî bir mes'elemiz mevcut değildir.

Bu mevzuda Prof. Hamidullah "İslÂm'a Giriş" kitabında şoyle diyor:

— İslÂm din-hukuk Âlimleri umumiyetle (45) arz dÂiresindeki saatlerin (vakitlerin) (90) derecede yÂni kutuplarda muteber olduğunu acıklar. (45) derece ile (90) derece arasındaki bolgelerde guneşe değil, saate gore hareket edilir. Namaz icin boyle olduğu gibi, oruc v.s. icin de boyledir."

Bu mevzuu etraflıca inceleyen "kaynaklarıyla İslÂm Hukuku"nda ise nihaî hukum şoyle verilmektedir:

— Altı ay gece, altı ay gunduzun devam ettiği ulkelerde normal vakitleri (yÂni gece ile gunduzu) bulunan en yakın -45 enlemdeki- ulkelerin saatleri uygulanarak namaz ve oruc ibadeti yerine getirilir."

Hac ibadeti ise zaten hicbir ulkenin takdirine bağlı değildir. Suudî Arabistan'ın takvimi esastır. Onların ilÂn ettikleri gunu Arafat'a cıkılır, Muzdelife'ye gidilir, KÂbe tavÂfı yapılır. Bu mevzuda normal vakitli ulke ile normal olmayan vakitli ulke musavidir. Hepsi de mukaddes bolgeye hizmet veren ulkenin takvimine tÂbi olarak hac ibadetini ifa etmektedir.


__________________