Hazret-İ İsa AleyhİsselÂm

Yeryuzune Geliş

İsa AleyhisselÂm, Deccal’in fitnesi ile muslumanların iyice bunaldığı bir sırada yeryuzune inecek ve icraatlarını gercekleştirecektir.

İsa AleyhisselÂm’ın halen sağ olduğuna, Âhir zamanda mutlaka yeryuzune inerek Muhammed AleyhisselÂm’ın şeriati ile hukmedeceğine ve Allah yolunda mucadele mucahede edeceğine inanmak farzdır.

Bu husus tevatur derecesine ulaşmış; Kitap, Sunnet ve İcm ile sabit olmuştur.

Ummet-i Muhammed’in her asırdaki Âlimlerinin ileri gelenleri, İsa AleyhisselÂm’ın kıyamete yakın bir zamanda ineceği hakkında icm etmişler, muhalefette bulunmamışlardır. Ancak bir takım filozoflar inkÂra kalkışmışlardır.

İsa AleyhisselÂm’ı cok sevmeli ve gelmesini de beklemeliyiz, ancak henuz daha gelmiş değil. Bu yuzden bu cıkanların hepsi sahtedir, yalancıdır, soytarıdır.

Allah-u TeÂl Âyet-i kerime’lerinde şoyle buyurur:

“Şuphesiz ki o, kıyametin kopacağını gosteren bir bilgidir.” (Zuhruf: 61)

İsa AleyhisselÂm’ın yeryuzune inmesi de kıyametin en buyuk ve en bariz alÂmetlerinden birisidir. Allah-u TeÂl kıyametin kopmasından az once onu gokten indirecektir. Onun belirmesi ile kıyametin kopmasının yakın olduğu anlaşılır.

“Ehl-i kitap’tan her biri, olumunden once İsa’ya muhakkak iman edecektir. Kıyamet gununde de o onlara şÃ‚hit olacaktır.” (NisÂ: 159)

Bu ehl-i kitap, Âhir zamanda onun nuzulu esnasında hayatta bulunacak olan kitap ehlidir. Yeryuzune indiği zaman onun vefatından once butun ehl-i kitap iman edeceklerdir. O zaman butun insanlar İslÂmiyet’e nÂil olacaklar, bir ummet halinde bulunacaklardır.

Mehdi Resul ve İsa AleyhisselÂm zamanında gerceği gorerek iman edenler de aynı sozu soyleyecekler. İman ettikce hatırlanacak.



İsa AleyhisselÂm’ın kıyamete yakın bir zamanda ineceğine dair Ebu Hureyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şoyle buyururlar:

“Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; cok surmez Meryemoğlu İsa Âdil bir hakem olarak inecek, hacı kıracak, domuzu oldurecek, cizye vergisini kaldıracak ve mal o kadar coğalacak ki, onu kabul eden kimse bulunmayacaktır.” (BuhÂrî. Tecrîd-i sarîh: 1018)

Hacı kırması; kendisinin oldurulduğunu iddi edenlerin yalan soylediklerine, dinlerinin bÂtıl, İslÂmiyet’in hak olduğuna, kendisinin muslumanlığı meydana cıkarmak gibi icraatla o dinleri iptal etmek icin indiğine işarettir. Muslumanlıktan başka din kabul etmeyecektir. Dinleri iptal edilip yeryuzunden kaldırılınca, diğer bircok bÂtıl inancların yanında domuz yeme Âdetleri de kaldırılmış olacak.

Cizyeyi kaldırmaktan murad, kÂfirlerden onun alınmasının kaldırılıp, İslÂm’dan başka hicbir şeyin kabul edilmemesidir. Cunku muslumandan cizye alınmaz, zekÂt alınır.

Ebu Hureyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine gore Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz diğer bir Hadis-i şerif’lerinde ise şoyle buyurmuşlardır:

“Vallahi Meryemoğlu İsa Âdil bir hakem olarak mutlaka inecek ve hacı kıracak, domuzu oldurecek, cizye vergisini kaldıracak, genc dişi develer başıboş bırakılarak onlara rağbet edilmeyecek, butun duşmanlıklar, kusuşmeler ve hasetlikler muhakkak surette kalkacak.

(İsa AleyhisselÂm) insanları mala dÂvet edecek, fakat malı hic kimse kabul etmeyecektir.” (Muslim: 155)

Cıkan harplerde cok az insan kalacak. Cunku 3. Dunya harbi bitmiş, yahudiler gitmiş, Cinliler yok olmuş, İsa AleyhisselÂm gonderilmiş, bircok hadiseler olmuş, her şey meydanda kalmış.

Yani dunya yuzunde insan az, mal ve servet cok. Hazineler var, fakat insan yok.



CÂbir bin Abdullah -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’te şoyle buyuruluyor:

“Ummetimden bir tÂife, kıyamet gunune kadar Hakk icin muzaffer bir şekilde mucadeleye devam edecektir.

O zaman Meryemoğlu İsa da iner. Muslumanların emiri ‘Gel bize namaz kıldır!’ der. Fakat o ‘Hayır! Allah-u TeÂlÂ’nın bu ummete bir ikramı olarak siz birbirinize emirsiniz.’ buyurur.” (Muslim: 155)

Yani Allah-u TeÂlÂ’nın ona verdiği lutfu tebeyyun ediyor. “Siz Allah-u TeÂlÂ’nın Resul’unun nurunu taşıyorsunuz.” mÂnÂsına gelir. Onun nurunu, onun vekÂletini taşıdığı icin ulul-azm bir peygamber dahi one gecemiyor.



Ebu Hureyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şoyle buyurmuşlardır:

“Bakalım imamınız kendinizden olduğu halde Meryemoğlu İsa yanınıza indiği zaman durumunuz nasıl olur?” (BuhÂrî. Tecrîd-i sarîh: 1406)

Herkes imtihan olacak, boylece iman ile kufur ayrılacak. Allah-u TeÂl kime o lutuf nurunu koymuşsa ona tÂbi olacak, kime koymamışsa olmayacak.



Ebu Hureyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şoyle buyurmuşlardır:

“İnsanlar arasında Meryemoğlu İsa’ya dunyada ve ahirette en yakın olan benim. Butun peygamberler kardeştir, bir babanın ayrı kadınlardan doğmuş evlÂtları gibidir. Dinleri birdir.” (BuhÂrî. Tecrîd-i sarîh: 1403)

Peygamberlerin dinlerinin bir olması, asıl itibariyle aynı olmasını ifade eder. Bu asıl “Tevhid”dir. Aralarındaki ayrılık, gelişen şartlara tÂbi olarak ortaya cıkan bazı furû meselelerindedir.



Ebu Hureyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine gore Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz İsa AleyhisselÂm’ın hacc yapacağını Hadis-i şerif’lerinde haber vermişlerdir:

“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki Meryemoğlu, Hacc veya umre yahut her ikisini birden yapmak icin mutlaka Fecc-i RavhÂ’da telbiye getirecektir.” (Muslim: 1252)

Bu Hadis-i şerif de İsa AleyhisselÂm’ın sağ olduğuna delildir.



Abdullah bin Omer -radiyallahu anhumÂ-dan rivayet edildiğine gore Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şoyle buyurmuşlardır:

“Bir gece ruyÂmda kendimi KÂbe’nin yanında gordum. Derken oyle karayağız guzeli bir zÂt gordum ki, erkeklerden gorduğum karayağızların en guzeli! Kulaklarına inmiş oyle sacları vardı ki gorduğum uzun saclıların en guzeli! Saclarını taramış, uzerlerinden su damlıyordu. İki zÂta (yahut iki zÂtın omuzlarına) dayanarak beyti tavaf ediyordu. ‘Bu kim?’ diye sordum. ‘Meryemoğlu Mesih’ dediler. Sonra birdenbire son derece kıvırcık saclı, sağ gozu şaşı bir herifle karşılaştım. Zannedersin ki, gozu salkımdan dışarı fırlamış bir uzum tanesi. ‘Bu kim?’ diye sordum. ‘Bu da Mesih Deccal’dir’ dediler.” (Muslim)



Deccal isminde bir şahıs tureyip ilÂhlık dÂvÂsında bulunacak ve bir sure insanları saptıracak.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde:

“Adem’in yaratılışı ile kıyametin kopması arasında Deccal’den daha buyuk bir fitne yoktur.” buyurmuştur. (Muslim)

Ebu Derd -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde, Kehf sûre-i şerif’inin ilk on Âyet-i kerime’si ile son on Âyet-i kerime’sini okumaya devam edenlerin, onun şerrinden kurtulacağını haber vermiştir. (Muslim: 809)

Ebu Saîd-i Hudrî -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Deccal yahudidir.” buyurmuşlardır. (Muslim: 2927)



Abdullah bin Omer -radiyallahu anhumÂ-dan rivayet edilmiştir:

Resulullah AleyhisselÂm Ved haccı sırasında bir ara “İnsanlar susup dinlesin” buyurduktan sonra hamd ve senÂda bulundu, akabinde Mesih ve Deccal’den uzun uzun soz etti:

“Allah’ın gonderdiği her peygamber, ummetini onunla korkuttu. Nuh AleyhisselÂm ummetini onunla korkuttu, ondan sonra gelen peygamberler de korkuttular.

O sizin aranızdan cıkacak. Onun hali sizden gizli kalmayacak. Rabb’inizin tek gozlu olmadığı size gizli değildir. O ise sağ gozu kor birisidir. Onun gozu dışa fırlamış uzum danesi gibidir.” (BuhÂrî - Muslim)

Enes bin MÂlik -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’e gore; Deccal’in iki gozu arasında “KÂfir” yazılıdır, bunu her musluman okuyacaktır.

Huzeyfe -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde de buyururlar ki:

“Deccal’in sol gozu yoktur. Vucudu gayet tuyludur. Cennet ve cehennem namıyla nezdinde iki mevki vardır. LÂkin hakikatte cehennem gosterdiği mevki cennet ve cennet gosterdiği mevki ise cehennemdir.” (Muslim: 2934)

Allah-u TeÂl deccale, şeytana verdiği ruhsat gibi ruhsat verecek. Şeytana kıyamete kadar, fakat deccale İsa AleyhisselÂm cıkıncaya kadar. Cıktığı zaman onu oldurecek.

Allah-u TeÂl o zamanda yaşayan insanları imtihan etmek icin, ona istidrac kabilinden bircok ruhsatlar verecek.

Ona tÂbi olanlar buyuk bir lutfa ermiş gibi gorunecek, fakat ebedî cehennemlik olacaklar. Onların dunyadaki refahları cok kısa ve gecicidir.

Ona inanmayıp imanlarında sebat edenler birazcık sıkıntı goreceklerse de onlar Hazret-i Allah’a iman ettikleri icin ebedî cennetlik olacaklar. Onların refahları ebedîdir.
__________________