Kur’an okumak Allah’la konuşmaktır
Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelu’t-tehÂyÂ) bir hadis-i şeriflerinde altı garipten bahsetmiş ve “Mescid, namaz kılmayanlar arasında; Kur’an-ı Kerim, fÂsıkın kalbinde ya da onu okumayan birinin evinde; sÂliha bir kadın kotu huylu bir adamın nikahı altında; sÂlih bir erkek arsız bir kadının yanında ve Âlim, onun ilminden istifade etmeyen bir topluluk arasında gariptir.” demişlerdir.
Bir başka defa da şoyle buyurmuşlardır: “İnsanlar, oyle bir zamanı idrak edeceklerdir ki, o donemde Kur’an bir vadide, onlar da başka bir vadide olacaklardır.” Yani, o devrin insanları Kur’an’la aynı vadiyi paylaşamayacak, yeni ifadesiyle, aynı duzlemde buluşamayacak, farklı farklı kulvarlarda bulunacaklardır.
Dolayısıyla Kur’an, onu okumayan, onda ne olduğunu bile merak etmeyen ve ondan istifade etmeyi hic duşunmeyen insanların evlerinde, gonullerinde garip kalacaktır.
Zaten, asıl garip, yurdundan yuvasından uzak kalan, dostundan, ahbabından ayrı duşen değil,
yaşadığı dunya icinde, bulunduğu toplum itibariyle hÂlinden anlaşılmayan, kıymeti bilinmeyendir.
Her muminin, Kur’an-ı Kerim’den Fatiha’yla birlikte en az iki kısa sûreyi doğru olarak okumasını oğrenmesi farzdır.
Bir insan, bir gun icinde Fatiha, Kevser ve İhlas sûrelerini doğru bir şekilde oğrenebilir. Bu sebeple namazları doğru kılmak icin en azından bu uc sûrenin oğrenilmesi bir esastır ve şarttır. Kur’an okurken kelimelerin yanlış telaffuz edilmesi doğru değildir.
İnsan, doğru oğrendiği halde surc-i lisan veya hata ile yanlış okuyabilir. Allah bundan dolayı inşallah kulunu muaheze etmez. Ancak kişinin doğru okuması biraz gayretle mumkunken, bu işe karşı fazla ehemmiyet vermeyip lakayd ve laubali kalması, Kur’an-ı Kerim’e karşı buyuk bir saygısızlıktır.
Mumin, Allah’ın kelamı olan Kur’an’ı, en saygılı bir eda ile, en saygılı bir tonda, en saygılı nağmelerle ve en saygılı olduğu bir hava icinde Rabbisine takdim etmekle mukelleftir.
Efendimiz (sallallÂhu aleyhi ve sellem), “Kur’an okuyan bir insan, Allah ile konuştuğunu soylese ve yemin etse yemininde yalancı cıkmaz.” buyurmaktadır. Kur’an okurken Allah ile konuştuğunun şuurunda olan insan, kendine ceki duzen verecektir. İnsanın komutanının karşısında emir tekrarı yapıyor gibi kelimesi kelimesine, uzerlerine basa basa ve onlardan zevk duya duya o kelimeleri iciyor gibi okuması,
Kur’ an’a ve Kur’an’ın sahibine karşı saygısının ifadesidir. Kur’an kıraatında eksikleri olan bir mumin, fırsatları değerlendirmeli, en kısa zamanda bir bilenin huzurunda Kur’an’ı doğru telaffuz edebilecek şekilde oğrenmeli ve namazlarını cok Kur’an okuyarak eda etmelidir.
OZETLE
1-Kur’an, onu okumayan ve ondan istifade etmeyi hic duşunmeyen insanların evlerinde ve gonullerinde garip kalır.
2- Her muminin, Kur’an-ı Kerim’den Fatiha’yla birlikte en az iki kısa sûreyi doğru okumasını oğrenmesi farzdır.
3- Efendimiz, “Kur’an okuyan bir insan, Allah ile konuştuğunu soylese ve yemin etse yemininde yalancı cıkmaz.” buyurur.
Kur’an’ı okumuyoruz
Bir-iki asırdan beri maalesef Turk milleti Kur'an okumamakta ve aynı zamanda Kur'an'ı da bilmemektedir.
Bunu soylerken; İkbal'in anlattığı manayı kastediyorum. O, hayatına ait onemli bir hatırasında şoyle demektedir: Ben sık sık Kur'an okurdum. Buna rağmen babam her defasında bana "Oğlum, Kur'an oku!" derdi. Bir gun canıma tak etti ve babama, "Baba, ben hic elimden bırakmıyorum ki bu mubarek kelimeyi." dedim. Bunun uzerine babam bana şoyle dedi: "Oğlum, Allah'ın şerefli elcisi Hazreti Muhammed'e indirdiği Kur'an'ı, sadece O'na inmiş bir Kur'an olarak okuma! Kur'an'ı, doğrudan doğruya Mutekellim-i Ezelî sana okuyor gibi oku! Sana soylediği şeyi, emri tekrar ediyor mahiyetinde don, Allah'a karşı tekrar et ve oyle oku!"
Bugun ic ice iki gurbet yaşanıyor; insanların coğu pek acı bir gurbet olan, “Kur'ansızlık gurbeti”ni yudumlarken Kur'an da cemaatsizlik gurbeti yaşıyor. Keşke, insanlar Kur'an'ın haremgÂhına yuruyuverseler, ona karşı muhabbet izhar ederken kelam-ı ilahiye ve hakikatlerine gercekten sahip cıksalar..
"Rabbimiz'in kelamı" deyip saygılarını ifade ettikleri aynı anda, o saygının gereğini yerine getirme adına da aşkla ellerinden geleni yapsalar… İşte o zaman insanlar, hem kendi gurbetlerinden sıyrılmış, hem de Kur'an-ı Kerim'in cehresinden o gurbetin tozunu silmiş olacaklardır. Boyle bir vuslatla Kur'an-ı Kerim'in gurbetinin giderilmesi de, zannediyorum, ona her zaman sahip cıkan bu devrin garipleri sayesinde gercekleşecektir.
M.F.G.
__________________
Kur'an Okumak Allah'la Konuşmaktır
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kur'an Okumak Allah'la Konuşmaktır