Turkiye'nin Ukrayna ile oynayacağı karşılaşma oncesi, “Bu mac antrenorun kader mucadelesi.” demiştim. 2002 Dunya Kupası'nda ucunculuk kazanarak buyuk bir cıkış yakalayan Turk futbolunun Portekiz'de temsil edilmeyişinin zararlarını anlatmıştım. Şayet 2006'da Almanya'ya gelemez ise Turk futbolu 1990 oncesi durumuna doner diye uyardım. Ve maalesef korktuğum başımıza geldi. Başımıza geldi diyorum, cunku Turkiye'nin evinde Ukrayna'ya 3-0 yenilmesine en az Turk nufus cuzdanı taşıyan 70 milyon insan kadar uzuldum. Bu şok sonrası hÂl kendime gelebilmiş değilim. Galatasaray ve Beşiktaş'taki antrenorluk gunlerimde Turk milleti ile aramda oluşan samimiyete dayanarak biraz sert konuşacağım. Cunku Ukrayna macı sonrası aklıma guzel sozler gelmiyor. Turk Milli Takım antrenorunun Ukrayna macı sonrası, "Grupta herkes herkesi yenebilir." acıklamasını duydum. Ersun Yanal kusura bakmasın, 7 aylık donemi hic de iyi kullanamadı. Ve Turkiye bana gore 2006 Dunya Kupası icin treni kacırdı. Milli Takım’da gorevine devam etme eğiliminde olan Ersun Yanal, bu gruptan nasıl cıkacağını Turk milletine anlatmalı. Elinde sihirli formuller varsa bizlere haber vermeli. Bana sorulursa Turkiye 2006 şansını artık kaybetti. Dilim soylemeye varmıyor ama şimdiden 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın hazırlıklarını yapmaya başlasın. Turkiye Futbol Federasyonu Başkanı'nın Ukrayna hezimetini, "Bir iş kazası" diye geciştirmeye hakkı yok. Bu nasıl bir iş kazası ki Turk futbolu altında kaldı. Federasyon başkanı bu milli takım Almanya'ya gelemez ise Turk futbolunu nasıl bir cokuşun beklediğinin farkında değil. Ersun Yanal'ın ilk gorev aldığı gunlerdeki yazımın başlığını hatırlıyorum. Genc antrenore, "Kaybedecek bir saniyen bile yok.” diye seslenmiştim. Ukrayna macında goruldu ki, Turkiye 10 kişi kalmasına rağmen deplasmanda galip gelemediği Danimarka macını bir zafer olarak algılamış. “Biz en iyi adamı kırmızı kartla oyun dışında kalan Danimarka'yı neden yenemedik? Neden hÂl penaltı kacırıyoruz?” sorularını hic sormamış. Bu saatten sonra deplasmanda alınan Yunanistan ve Danimarka beraberliklerinin hic onemi kalmadı. Bu gruptan Ukrayna lider olarak cıkacak. Ukrayna macında ortaya konulan futbol sonrası Turk Milli Takımı’nın grup ikinciliği bile şupheli. Ben şu an 70 yaşındayım. Ve bundan sonra herhangi bir takımda antrenor olarak gorev yapmak gibi bir duşuncem yok. Ama Galatasaray'da gorev yaptığım gunlerde insanlarına aşık olduğum Turkiye icin şu uyarıyı yapıyorum. Turk futbolunu duştuğu bu durumdan yabancı kokenli bir antrenor daha cabuk cıkarabilir. Buna gerekcem şu: Turk antrenorler kendi liglerine daha cok konsantre olup, Avrupa'da her gecen gun değişen sistem ve taktiklerdeki ayrıntıyı kacırıyorlar. Ersun Yanal'ın hatası da ozellikle taktikte oldu. Kadrosunda 7-8 tane Avrupa liglerinde oynayan Ukrayna Milli Takımı oyuncusunu nasıl durduracağını kestiremedi. Avrupa futbolunu tanıyan bir yabancı antrenoru hemen goreve getirmeleri konusunda Turkiye Futbol Federasyonu'nu bir dost olarak uyarmak istiyorum. Şenol Guneş'in gorevden alınmasından sonra Turkiye'nin en iyi antrenoru olarak gundeme gelen Ersun Yanal evindeki uc macta sistemini kuramadı. Kazakistan macı sayılmazsa başarısız oldu. Gurcistan'ı yenemedi, Ukrayna'dan fark yedi. Ukrayna macında bir ara bocalayan, ne yapacağını bilemeyen Turk Milli Takımı’nda en kısa zamanda kan değişimi şart. Ersun Yanal ve ekibi başarısız olmuştur, gitmelidir. Turkiye'de futbola yon verenler şu gunlerde derhal bir olağanustu durum değerlendirmesi yapmalı. Turk Milli Takımı’nın kazanacağı başarılar Turk futbolunun geleceği icin cok onemli. Yeni Emre'lerin Turkiye dışına cıkabilmesi icin Turkiye, Almanya’ya gelmeli idi. Ersun Yanal'ı şahsen tanımıyorum. Kendisine karşı en kucuk bir onyargım da yok. Ancak mutlaka takımın başında kalmak istiyorsa, Turkiye Milli Takımı’nı duzluğe nasıl cıkaracağını en kısa zamanda bizlere acıklamalı. Bizleri ikna etmeli. Bunu yapamayacak ise efendice kenara cekilmeli. Turk futbolunun taktik acıdan kendisini formatlayacak iyi bir antrenore ihtiyacı var. Biraz sert ve ağır konuştum, biliyorum ama her Turk vatandaşı gibi benim de uykularım kacıyor. Ukrayna hezimetini kabul edemiyorum. “Ersun Yanal gitmeli ve yerine kaliteli bir yabancı antrenor gelmeli.” tezimi şu gercekle desteklemek istiyorum: Turk futbolunda Fatih Terim dışında buyuk başarılara imza atmış ikinci bir yerli antrenor maalesef yok. Lig şampiyonlukları ve Avrupa kupaları istatistikleri incelendiğinde Turk dostlarım bana hak verecekler. 7 ay boyunca butun yazılarımda Ersun Yanal'ın yanında idim. Ancak Ukrayna macındaki caresizlik ve ağır yenilgi bana bu cumleleri yazdırdı. Kafalarımızı kuma sokarak asla başarılı olamayız. Turk Milli Takımı derin ve karanlık bir kuyuya duşmuştur. Bu kuyudan cıkarmak icin acil onlemler alınmalı. Portekiz'de Turkiye'yi arayan gozlerim, Almanya'da birkez daha ağlayacak. Ne olur beni artık fazla uzmeyin.... Sevgilerimle... __________________