Atalarımız “Mahkeme Kadı’ya mulk olmaz” demiş. Ne guzel soylemişler. Mesela ozel sektorde verimli olmayan, surekli calıştığı kurumu zarara uğratan bir calışana yoneticiler ne kadar tahammul edilebilir. Anında kapı onune koyarlar. Yani ne kadar ekmek o kadar kofte. Şu bizim Milli Takıma getireceğim konuyu. Yıllardır ozlemini duyduğumuz Dunya Kupası maclarına, 2002’de Japonya’da merhaba dedik. Bir geldik, pir geldik. Dunya 3.’su olduk. Galatasaray’ın 2000’de ki UEFA Şampiyonluğundan sonra aldığımız en guzel başarıydı bu. Final oynayıp, şampiyon bile olabilirdik. Brezilya gerceği olmasaydı. Tabi bu duruma gelene kadar neler cekmedik ki.. 5 yedik, 7 yedik, 8 yedik. Ozellikle İngilizlerden ust uste iki macta toplam yediğimiz gol, neredeyse Turkiye liglerinde bir futbolcunun bir sezonda attığı gole eşitti. Milli Takım yenile yenile, ezile ezile futbolda soz sahibi olmayı başardı, dunyanın lider takımlarıyla boy olcuşmeyi oğrendi. Şimdi Dunya ucuncusu Turkiye, 2006 Almanya vizesini alamama tehlikesi ile karşı karşıya. Kendi sahamızda 30 bin taraftarımızın karşısında Yunanistan’a yenilerek puan kaybettik. Almanya yolunda buyuk bir yara alan Milli Takımımızın, bana gore gruplardan ikinci olarak cıkması hayal gibi gorunuyor. Daha once de Ersun Yanal’ın Turkiye’yi Almanya’ya taşıyacak kapasitede olmadığını ustune baba basa yazmıştım. Kısacası Almanya defterini kapatmış durumdayız. Milli Takım Teknik Direktorunu eleştirirken, aslında Turk Futbolunda ki ciddi duşuşu de gormemiz gerekir. Milli Takımın başarısı yada başarısızlığı, , Turk futbolunda ki iniş cıkışlara paralel olarak seyir surmektedir. Bu yuzden tek suclu olarak sadece Ersun Yanal’ı ilan edersek haksızlık yapmış oluruz. Butun bu gerceğe rağmen, Milli Takımımız aldığı başarısız sonucların baş sorumlusu Teknik Direktor sıfatıyla Ersun Yanal ve ekibidir. Maalesef A Millilerimizin aldığı kotu sonuclar Umit Milli Takımımızıda etkiledi. Umitlerimiz grubunun ki en zayıf ekibi olan Kazakistan’a yenildi. Ersun Yanal efendi butun bu olumsuzluklara rağmen hala Dunya Kupası’na katılma şansımızdan bahsediyor. Sayın Yanal lutfen bizi daha fazla kandırmayın. 70 Milyon Turk insanının hayallerini yıktın, Almanya’da yaşayan 2 milyon vatandaşımızın başını yere eğdirdin. Artık yeter. Tum Turkiye istifa etmeni bekliyor. Bu direnmek niye? Yoksa amacın, aldığın milyarları ve sonsuz imkanları biraz daha kullanmak mı? Turkiye’nin daha fazla sana tahammul etmeye ne zamanı var nede luksu.. Turkiye Futbol Federasyonu’na gelince. Yetkililer hic bir şey olmamış gibi davranıyor, yapılan yanlışlığın ustune başka bir yanlışlıkla gidiyor. Federasyon başkanı Levent Bıcakcı’ya, Yunanistan macı sonuna doğru ErsunYanal’ın istifası yonunde yapılan tezahuratlar soruluyor; “Ben bir şey duymadım” diyor. Tum Turkiye hatta dunya duyuyor, Bıcakcı duymuyor. Adeta devekuşu gibi başını kuma sokmuşcasına.. Medya muhatap bulamıyor. Bu arada mac cıkışı mikrofonlar Sayın Başbakana uzatılıyor.. Başbakan “İyi akşamlar” deyip geciştiriyor. Belli ki TFF’nin gorevi diyor, siyasi mudahalenin şık olmayacağını duşunuyor.. Sayın Başbakanın mactan ve oyundan memnun olmadığı yuz hatlarından belli oluyor, yorum yapmaktan kacınıyor. Spordan sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin ise bu TFF’nin bileceği iş diyor. Yani her kes sorumluktan kacıyor. Acıkcası bu Federasyon’dan umidimi yitirdim. Milli duyguları korelmiş, sorumluluğunu bilmeyen, Turkiye'yi, dolayısı ile Turk insanını uluslar arası platformda rezil eden, tabiri yerinde ise karizmamızı cizdirenlere dur deme zamanı gelmiştir. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir yandan Turkiye'nin uluslararası platformda menfaatlerini korumak ve hak ettiği noktaya gelmesini sağlamak amacıyla gece gunduz koştururken, diğer yandan bir takım beceriksizler guruhu Milli Takımı dunya onunde rezil etmekle meşgul. Hem de cok iyi iş yapmışlar gibi bunlara milyarlarca maaş veriyoruz. O yuzden, zaten futbolla ic ice olan Sayın Başbakan'ın bu rezalete el koyması gerekir. Sayın Başbakanım, Turkiye, kamu yararı adına, Turk Milleti adına, Milli Takımı bu hale getirenlerden hesap sormanızı bekliyor. Hatta el atmışlarken, Turk Futbolunda ki bu ani duşuşu de sorgulamaları cok isabetli olur.. Hic kimse, Milli Takımı şahsi cıkarları icin kullanmamalıdır. Hic kimse Turk Milleti’nin milli hassasiyetleri ile oynamamalıdır. Başarısız olanlar gitmesini bilmelidir. Bilmiyorsa, birileri bildirmelidir! __________________