Diana Travel Genel Muduru Burak Tonbul, TurizmGuncel'e yaptığı değerlendirmede Antalya'da her şey dahil sisteminin kaldırılmasının sadece populist bir soylemden ibaret olduğunu belirtti. Antalya'daki tum tesislerin bu sisteme gore yapıldığını ifade eden Tonbul, "Her şey dahil'i kaldırırsanız Antalya bir yatak copluğune doner" değerlendirmesini yaptı.

Diana Travel Genel Muduru Burak Tonbul, sektorun sorunlarından 2013 beklentilerine, ana pazarlardaki durumdan her şey dahil sistemine ve sezonun uzatılmasına kadar pek cok konuda TurizmGuncel'in sorularını yanıtladı.
Oncelikle Almanya ile başlayalım. Bu yıl Almanya pazarına dair beklentileriniz nasıl?
ALMANYA PAZARINDA ARTIŞ OLACAĞI NET OLARAK GORUNDU
Almanya’nın 2013 surecini cok iyi buluyorum. Uzerindeki ekonomik sıkıntıyı atan Alman vatandaşları tatile cıkmak istiyor. Gerek fuarda edindiğin izlenim, gerekse tur operatorleri ile yaptığımız goruşmelerde 2013 yılında Almanya pazarında artış yaşanacağı net olarak gorundu. Bu sezonda Almanya pazarında onemli bir buyume trendi olacak ve Turkiye’de bu trendden payına duşeni alacak.
Peki yıl Akdeniz canağında fiyat bazlı bir rekabet ortaya cıkar mı?
FİYAT REKABETİ MISIR VE TUNUS İLE OLUR
Turkiye şanslı bir yıl yaşıyor. Tabi ki bulunduğumuz bolgede muazzam bir fiyat bazlı rekabet var. Bizim icin en buyuk celdiricilerden birisi Yunanistan’dı. Satışların başladığı Kasım ayından beri bunu goruyoruz. Ama Yunanistan’daki yataklar şu anda dolmuş durumda. İspanya’da belli bir sıkışma ortaya cıkmış durumda. Boyle bir konjonkturde Turkiye’nin herhangi bir fiyat rekabetine gireceğini duşunmuyorum. Fiyat rekabetine gireceğimiz destinasyonlar bu sene Tunus ve Mısır’dır. Ancak benim şahsi goruşum, bu destinasyonlarda seyreden politik huzursuzluklardan dolayı, Avrupalı turistin fiyata aldanıp o ulkeleri tercih etmeyeceği yonunde. Bu da Turkiye icin buyuk bir şans.
Diana Travel olarak, siz 2012 yılını nasıl kapattınız, 2013'e dair beklentileriniz nasıl?
2012 yılını 2011’e kıyasla bir miktar duşuşle kapattık. Ancak 2013 yılına baktığımda bu yılın 2012’den daha kotu olacağını duşunmuyorum. Burada turizmcinin dikkat etmesi gereken konu, kuvvetli TL ve yuksek maliyetlerdir. Otellerin en buyuk kalem gideri olan personelden, enerjiye, yiyecek – iceceğe kadar kuvvetli gider baskısı ile kuvvetli TL ile zayıf Euro 2013 yılında Turk turizmcisinin en buyuk sorunu olacaktır. Yoksa, artık bizim icin olcu sayılar değil, ekonomik değerlerdir.
Turk turizminin onundeki en buyuk engeller neler sizce?
TURİZMİCİNİN İKİ BUYUK HANDİKABI VAR
Turk turizmcisinin iki tane handikabı var. Bunlardan bir tanesi surekli artan yatak sayıları. 2012 yılında 11 milyon turist alan Antalya’ya nu yıl 35 bin ilave yatak geliyor. 35 bin yatağı doldurmanız icin ilave 1 milyon muşteri almanız lazım. Bunun icin de Antalya’nın yuzde 10 artış yapması gerekir. Ama Antalya artık yuzde 10 artışlar yapamaz. Antalya’nın yapacağı artışlar maksimum yuzde 2 – 3 bandında olacaktır. Antalya’nın bu ilave yatağı doldurabilmesi, ilave geliş imkanlarının veya ilave havalimanının olması gerekir. İkinci handikap ise artan maliyetler ile kuvvetli TL. Bu durum, Turkiye’nin pazardaki en buyuk avantajı olan fiyat – kalite dengesindeki ilişkinin kopması ve bu avantajın elimizden alınması demektir. Turkiye icin bir şanslı yıl daha geliyor” dedim ama bunu nedeni Turkiye değil, bizim dışımızdaki destinasyon ve pazarlardaki konjonktur.

Ana pazarları goz onune alarak konuşursak, bu yıl hangi pazar Turkiye icin daha kuvvetli gibi gorunuyor?
EN GUCLU İKİ PAZAR ALMANYA VE BELCİKA OLACAK
Avrupa’dan baktığımızda en kuvvetli iki pazarın Almanya ve Belcika olduğunu duşunuyorum. Hollanda pazarında da artışlar var ve Fransa’nın da yavaş yavaş donduğunu goruyoruz. Umarım THY Fransa’da yaptığı Antalya ucuşlarına başlar da biz de bu pazardan payımızı alırız. THY’nin 2011’deki Paris – Antalya ucuşlarını kaldırmasıyla burada muazzam bir yolcu kaybı olmuştu. THY, Turk turizmi icin onemli bir itici guc ve hedef pazarlardan direkt ucuşlara başlaması cok onemli. Bu konu ile ilgili olarak THY Genel Muduru Temel Kotil’den de destek vereceklerine dair soz aldık.
"Her şey dahil sistemi kaldırılsın" tartışmaları var, siz ne dersiniz bu konuda?
ANTALYA YATAK COPLUĞUNE DONER
Her şey dahil’in kaldırılmasının sonucu Antalya icin felaket olur, burası bir yatak copluğune doner. Yapılan otellerin neredeyse tamamı ‘her şey dahil’e yapılmış, ona gore dizayn edilmiş 700 – 800 odalı tesisler. “Antalya’da her şey dahil sistemi kaldırılsın” soylemi tamamen populist bir soylemdir. Bu sistem kalkamaz, kalkması da doğru değildir zaten.
Antalya'da sezon nasıl uzatılabilir?
Sezonun uzatılabilmesi icin bolgedeki turizme dair tum potansiyel kullanılmalıdır. Bu işler sadece sejur ile olmaz; spor, kongre ve ucuncu yaş dahil tum turizm turlerinin var olması gerekiyor.
Kaynak

Diana Travel Genel Muduru Burak Tonbul, sektorun sorunlarından 2013 beklentilerine, ana pazarlardaki durumdan her şey dahil sistemine ve sezonun uzatılmasına kadar pek cok konuda TurizmGuncel'in sorularını yanıtladı.
Oncelikle Almanya ile başlayalım. Bu yıl Almanya pazarına dair beklentileriniz nasıl?
ALMANYA PAZARINDA ARTIŞ OLACAĞI NET OLARAK GORUNDU
Almanya’nın 2013 surecini cok iyi buluyorum. Uzerindeki ekonomik sıkıntıyı atan Alman vatandaşları tatile cıkmak istiyor. Gerek fuarda edindiğin izlenim, gerekse tur operatorleri ile yaptığımız goruşmelerde 2013 yılında Almanya pazarında artış yaşanacağı net olarak gorundu. Bu sezonda Almanya pazarında onemli bir buyume trendi olacak ve Turkiye’de bu trendden payına duşeni alacak.
Peki yıl Akdeniz canağında fiyat bazlı bir rekabet ortaya cıkar mı?
FİYAT REKABETİ MISIR VE TUNUS İLE OLUR
Turkiye şanslı bir yıl yaşıyor. Tabi ki bulunduğumuz bolgede muazzam bir fiyat bazlı rekabet var. Bizim icin en buyuk celdiricilerden birisi Yunanistan’dı. Satışların başladığı Kasım ayından beri bunu goruyoruz. Ama Yunanistan’daki yataklar şu anda dolmuş durumda. İspanya’da belli bir sıkışma ortaya cıkmış durumda. Boyle bir konjonkturde Turkiye’nin herhangi bir fiyat rekabetine gireceğini duşunmuyorum. Fiyat rekabetine gireceğimiz destinasyonlar bu sene Tunus ve Mısır’dır. Ancak benim şahsi goruşum, bu destinasyonlarda seyreden politik huzursuzluklardan dolayı, Avrupalı turistin fiyata aldanıp o ulkeleri tercih etmeyeceği yonunde. Bu da Turkiye icin buyuk bir şans.
Diana Travel olarak, siz 2012 yılını nasıl kapattınız, 2013'e dair beklentileriniz nasıl?
2012 yılını 2011’e kıyasla bir miktar duşuşle kapattık. Ancak 2013 yılına baktığımda bu yılın 2012’den daha kotu olacağını duşunmuyorum. Burada turizmcinin dikkat etmesi gereken konu, kuvvetli TL ve yuksek maliyetlerdir. Otellerin en buyuk kalem gideri olan personelden, enerjiye, yiyecek – iceceğe kadar kuvvetli gider baskısı ile kuvvetli TL ile zayıf Euro 2013 yılında Turk turizmcisinin en buyuk sorunu olacaktır. Yoksa, artık bizim icin olcu sayılar değil, ekonomik değerlerdir.
Turk turizminin onundeki en buyuk engeller neler sizce?
TURİZMİCİNİN İKİ BUYUK HANDİKABI VAR
Turk turizmcisinin iki tane handikabı var. Bunlardan bir tanesi surekli artan yatak sayıları. 2012 yılında 11 milyon turist alan Antalya’ya nu yıl 35 bin ilave yatak geliyor. 35 bin yatağı doldurmanız icin ilave 1 milyon muşteri almanız lazım. Bunun icin de Antalya’nın yuzde 10 artış yapması gerekir. Ama Antalya artık yuzde 10 artışlar yapamaz. Antalya’nın yapacağı artışlar maksimum yuzde 2 – 3 bandında olacaktır. Antalya’nın bu ilave yatağı doldurabilmesi, ilave geliş imkanlarının veya ilave havalimanının olması gerekir. İkinci handikap ise artan maliyetler ile kuvvetli TL. Bu durum, Turkiye’nin pazardaki en buyuk avantajı olan fiyat – kalite dengesindeki ilişkinin kopması ve bu avantajın elimizden alınması demektir. Turkiye icin bir şanslı yıl daha geliyor” dedim ama bunu nedeni Turkiye değil, bizim dışımızdaki destinasyon ve pazarlardaki konjonktur.

Ana pazarları goz onune alarak konuşursak, bu yıl hangi pazar Turkiye icin daha kuvvetli gibi gorunuyor?
EN GUCLU İKİ PAZAR ALMANYA VE BELCİKA OLACAK
Avrupa’dan baktığımızda en kuvvetli iki pazarın Almanya ve Belcika olduğunu duşunuyorum. Hollanda pazarında da artışlar var ve Fransa’nın da yavaş yavaş donduğunu goruyoruz. Umarım THY Fransa’da yaptığı Antalya ucuşlarına başlar da biz de bu pazardan payımızı alırız. THY’nin 2011’deki Paris – Antalya ucuşlarını kaldırmasıyla burada muazzam bir yolcu kaybı olmuştu. THY, Turk turizmi icin onemli bir itici guc ve hedef pazarlardan direkt ucuşlara başlaması cok onemli. Bu konu ile ilgili olarak THY Genel Muduru Temel Kotil’den de destek vereceklerine dair soz aldık.
"Her şey dahil sistemi kaldırılsın" tartışmaları var, siz ne dersiniz bu konuda?
ANTALYA YATAK COPLUĞUNE DONER
Her şey dahil’in kaldırılmasının sonucu Antalya icin felaket olur, burası bir yatak copluğune doner. Yapılan otellerin neredeyse tamamı ‘her şey dahil’e yapılmış, ona gore dizayn edilmiş 700 – 800 odalı tesisler. “Antalya’da her şey dahil sistemi kaldırılsın” soylemi tamamen populist bir soylemdir. Bu sistem kalkamaz, kalkması da doğru değildir zaten.
Antalya'da sezon nasıl uzatılabilir?
Sezonun uzatılabilmesi icin bolgedeki turizme dair tum potansiyel kullanılmalıdır. Bu işler sadece sejur ile olmaz; spor, kongre ve ucuncu yaş dahil tum turizm turlerinin var olması gerekiyor.
Kaynak
__________________