MİZAH VE ŞAKALAŞMA

5359 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "(Ashabtan bir kısmı): "Ey Allah'ın Resûlu! Sen bize şaka yapıyorsun!" demişlerdi.

"Şurası muhakkak ki (şaka da bile olsa) ben sadece hakkı soylerim!" buyurdular."

Tirmizî, Birr 57, (1991).

5360 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam AleyhissalÂtu vesselÂm'a gelerek: "Ey Allah'ın Resûlu! Beni bir deveye bindir!" dedi. AleyhissalÂtu vesselÂm da: "Ben seni devenin yavrusuna bindireceğim!" dedi. Adam:

"Ey Allah'ın Resulu, ben deve yavrusunu ne yapayım (ona binilmez ki!)" deyince AleyhissalÂtu vesselÂm:

"Acaba deveyi deveden başka bir mahluk mu doğurur?" buyurdular."

Tirmizî, Birr 57, (1992); Ebu DÂvud, Edeb 92, (4998).

5361 - Yine Enes radıyallahu anh, Resulullah aleyhissalÂtu vesselÂm'ın, kendisine: "Ey Zu'l-uzuneyn (iki kulaklı)!" diye hitab ettiğini, bu sozuyle şaka yapmayı kasdettiğini rivayet etmiştir."

Tirmizî, Birr 57, (1993); Ebu DÂvud, Edeb 92, (2005).

5362 - Useyd İbnu Hudayr radıyallahu anh anlatıyor: "Ensardan mizahcı bir zat vardı. (Bir gun yine) konuşup yanındakileri guldururken Resûlullah aleyhissalÂtu vesselÂm elindeki cubuğu (şaka yollu) adamın boğrune durttu. Bunun uzerine adam:

"Ey Allah'ın Resulu (canımı yaktınız). Musaade edin kısas yapayım!" dedi. AleyhissalÂtu vesselÂm da: "Haydi yap!" buyurdu. Adam:

"Ama uzerinizde gomlek var, benim uzerimde yoktu (kısas tam olması icin cıkarımalısınız)!"

Adamın talebi uzerine, AleyhissalÂtu vesselÂm gomleğini kaldı(rıp boğrunu ac)tı. Adam, Resulullah'ı kucaklayıp boğrunu opmeye başladı ve:

"Ben bunu arzu etmiştim ey Allah'ın Resulu!" dedi."

Ebu DÂvud, Edeb 160, (5224).

5363 - Abdullah İbnu's-SÂib İbni Yezîd İbni's-SÂib babası tarîkiyle ceddi (Yezid İbnu's-SÂib) radıyallahu anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalÂtu vesselÂm buyurdular ki:

"Sizden kimse, ne şaka ne de ciddî olarak kardeşinin değneğini almasın. Kim kardeşinin değneğini almışsa hemen ona geri versin."

Ebu DÂvud, Edeb 93, (5003); Tirmizî, Fiten 3, (2161).

5364 - İbnu Ebî Leyl anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalÂtu vesselÂm'ın ashabı radıyallahu anhum ecmaînin bize anlattıklarına gore, onlar bir sefer yuruyuşunde idiler. (Bir konaklama sırasında) iclerinden biri uyurken, arkadaşı gidip ipini alır. Uyanınca ipini bulamayan zat (kaybettim diye) korkar. (Duruma muttali olan) AleyhissalÂtu vesselÂm: "Bir muslumana, bir başka muslumanı korkutmak helÂl olmaz!" buyurdular."

Ebu DÂvud, Edeb 93, (5004).

SAKA

7070 - Ummu Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh ticari maksatla, Aleyhissalatu vesselÂm'ın vefatından bir yıl once Busra ya kadar gitmişti. Beraberinde Nu'aymÂn ve Suvaybıt İbnu Hermele de varlardı. Bunlar Bedir gazilerindendi.. Nu'aymÂn erzakları gozetiyordu. Suvaybıt mizahı seven şakacı birisiydi. Nuayman'a (bir ara): "Bana yiyecek bir şeyler ver!" dedi. O ise: "Bekle de Ebu Bekir gelsin!" dedi. Suvaybıt (biraz ofkelenerek) "Vallahi seni kızdırmasını bilirim!" dedi. RÂvi der ki: "(Bir muddet sonra) bunlar bir kavme uğradılar. Suvaybıt onlara:

"Benim bir kolem var, satın alırsanız (ucuza vereceğim)" der. Onlar da "Alırız!" derler. Suvaybıt: "Ancak şimdiden soyleyeyim, kolem cenebazdır, o size: "Ben hur kimseyim (kole değilim)" diyecektir. Eğer o boyle dedi diye almaktan vazgececekseniz (alıcı olup da) kolemle arama fesad sokmayın!" dedi. Onlar: "Hayır! biz onu senden satın alacağız!" dediler ve (pazarlık edip) on deve mukabili Nuayman'ı satın aldılar. Sonra yanına gelip, boynuna sarık veya ip bağladılar. Nu'ayman: "Bu adam sizinle alay ediyor, ben hurum, kole değilim" dedi. Adamlar: "Senin boyle soyleyeceğini bize haber vermişti (yalanlarınla bizi kandıramazsın)" dediler ve Nuayman'ı alıp goturduler.

Derken Hz. Ebu Bekr geldi. Durumu kendisine haber verdiler. Ravi der ki: "Hz. Ebu Bekr o kavmin peşine duştu, develerini geri verdi ve Nu'Âyman'ı kurtardı. Resulullah aleyhissalÂtu vesselÂm'ın yanına dondukleri zaman hÂdiseyi haber verdiler. Bu hadiseye Aleyhissalatu vesselÂm ve ashabı bir yıl gulduler."
__________________