Ehl-i Kitabın Vehimleri

Allah-u TeÂl Âyet-i kerime’lerinde ehl-i kitaptan bazılarının muslumanları saptırma arzularından bizi haberdar etmekte ve şoyle buyurmaktadır:

“Kitap ehlinden bir tÂife sizi saptırmak isterler. Oysa onlar ancak kendilerini saptırırlar da farkında olmazlar.” (Âl-i imran: 69)

Genel olarak ehl-i kitap kıyamete kadar bu arzunun sahibidirler. Fakat hakiki muminler onlara iltifatta bulunmazlar, onların tuzaklarına kapılmazlar. Onlar ancak kendileri gibi iman nûrundan mahrum kalanları saptırırlar.

“Ey ehl-i kitap! Gorup bildiğiniz halde nicin Allah’ın Âyetlerini inkÂr ediyorsunuz?” (Âl-i imran: 70)

Halbuki sizler Tevrat’ta da İncil’de de Muhammed AleyhisselÂm’ın vasıflarını goruyor ve biliyorsunuz. O indirilen Kitap’ın hak olduğunu bildiğiniz halde, Allah’ın Âyetlerini inkÂr ediyorsunuz.

“Ey ehl-i kitap! Nicin hakkı bÂtıla karıştırıyor ve bile bile hakkı gizliyorsunuz?” (Âl-i imran: 71)

Muhammed AleyhisselÂm’ın peygamberliğinin ve dininin hak olduğunu bildiğiniz halde nicin acıklamıyorsunuz?

Allah-u TeÂl onların hile ve pisliklerinden bir başkasını haber vererek şoyle buyurmaktadır:

“Ehl-i kitaptan bir tÂife dedi ki: ‘İman edenlere indirilene gunun başında inanın, sonunda da inkÂr edin. Olur ki donerler. Sizin dininize uyanlardan başka hicbir kimseye inanmayın.’” (Âl-i imran: 72-73)

Bu hareketleri ile imanı kemÂle ermemiş kimseleri dinleri hakkında şupheye duşurmek istiyorlardı. Onlar kendilerinin dışında hic kimseye guvenmiyorlardı.

“De ki: ‘Gercek hidayet Allah’ın hidayetidir.’”
(Âl-i imran: 73)

Allah-u TeÂl dilediği kimseye hidayet verir. O kimse de İslÂm’a girer, İslÂm uzere sebat eder. Sizin tuzaklarınız ona zarar vermez.

“(Onlar kendi aralarında şoyle dediler): ‘Size verilenin benzerinin bir başkasına verildiğine veya Rabbinizin katında size karşı onların delil getireceklerine de inanmayın.’” (Âl-i imran: 73)

Onların bundan maksatları Muhammed AleyhisselÂm’ın peygamberliğini inkÂr etmektir.

Allah-u TeÂl onları tekzib ediyor ve onları intibaha dÂvet ederek şoyle buyuruyor:

“De ki: ‘Lutuf ve ihsan Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah’ın lutfu geniştir, O her şeyi bilir.’” (Âl-i imran: 73)
__________________