Futbolu takip edenler bu macın anlam ve onemini daha iyi bilirler sizlerinde tahminlerini ve sempati duyduğu bu 2 takımdan hangisini galibiyete yakın gorduğunuzu paylaşmasını isterim... İyi olan kazansın.. Saha icindede dışındada Bu rekabeti kısaca size alıntılarla ozetliyim ; Uzun yıllar boyunca rakip olan firma işcilerinin grev nedeniyle birleşmesi şaşkınlıkla karşılandı ama kararlılardı. Tersane patronlarıyla kıyasıya pazarlıklara girişildi. Sonuclar beklenirken iclerinden bir grup gizliden gizliye goruştukleri patronlarıyla anlaşarak grevi bıraktı ve tekrar işbaşı yaptılar. En kalabalık gruplardan biri olan ve calışanlarının hemen hepsi Millwall taraftarı olan “Millwall shipyard“ isimli bu şirket işcileri grev yanlısı calışanların hedefi haline geldi. Tepki gosterenlerin icinde West Hamlıların oluşturduğu Thames Ironworks şirketi başı cekiyordu. Tepkilerini eyleme donuşturmeye karar verdiler. Gruplar halinde işyerlerine giden Millwalllular’a sistemli bir şekilde saldırılar başladı. Karşılık vermekte gecikmeyen Millwall calışanlarının 1921 yılının hemen başında Thames işcisi bir genci doverek oldurmeleri sonucu Guney Londra tarihinin en şiddetli mahalle savaşları başladı. İki rakip firmanın calışanlarının sorunu bir anda ulke sorunu haline gelmişti. Olaylar guvenlik gucleri tarafından bastırıldı fakat iki tarafta o gun itibarıyla yıllarca surecek nefret tohumlarını attılar topraklarına. Bu durum bir kac yıl daha munferit olaylarla devam ettiyse de hic biri 1922 yılında West Ham’ın sahasında oynan East End Cup macı kadar kanlı olmadı. Bu macın iki yıl once bir kac ay suren mahalle savaşlarının devamı olacağına kesin gozuyle bakılıyordu. Cunku iki takımda o mahallelerin simgesiydi. Upton park etrafında toplanan binlerce West Ham taraftarı ortacağ Avrupa’sındaki savaşlar misali karşı yonden gelen ve yine sayıları binlerle ifade edilebilecek kadar cok Millwall’lu ile işte bugun o unlu “Green Street” olarak bildiğimiz cadde uzerinde carpıştılar. Olaylar sonunda uc polis ve yedi taraftar hayatını kaybetti. Millwalllular o gun kazandıkları macın değil, oldurulen beş West Ham taraftarının istatistiğini tutarlar bu gun hala... İki Kulup arasındaki tatlı rekabetin kanlı rekabete donuştuğu bu tarihin ardından tum macları buyuk olaylara sahne olmuştur. Ancak yıllar West Ham United’i sportif anlamda mutlu etmiş o donemki adıyla 1.lig, F.A Cup ve Avrupa kupalarında kazandıkları başarıları Millwall tarafı uzaktan izleyebilmiştir. Bu durum uzunca sure aynı ligde mucadele edememelerine sebep olduğundan ender şekilde karşılaştıkları F.A cup macları da buyuk heyecanla beklenir olmuştu... 1950’li yıllarda Millwall kulubunun sportif başarıya hasret kalmış olması ve bunun Guney Doğu Londra’nın fakir mahallelerindeki suc oranının yukselip, ceteleşmenin oluştuğu bir doneme denk gelmesi Millwall taraftarlarını da bu oluşumların icine soktu. Ceteleşip surekli buyuyen suc makinaları haline geldiler. Bu sebepten bircok futbol kulubu taraftarlarını bu deplasmana getirmek istemedi. Millwall taraftarları ise cok kalabalık şekilde gittikleri tum deplamasmanlarda buyuk olaylara neden oldular. İşte Millwall’un İngiltere’de ismi her duyulduğunda insanların yuzunde dehşet ifadesi oluşmasına yol acan, halka gore; katiller, Londra polisine gore; baş belaları, Scotland Yard’a gore; Avrupa’nın en tehlikeli taraftar oluşumu, Demir Lady Margaret Thatcher ‘a gore ise “hayvanlar” olarak tabir edilen taraftar grubu “Bushwackers” da bu donemde kurulmuştur. O tarihlerde başlıca gorevleri gasp, adam yaralamak, hırsızlık, cetecilik gibi yukarda sayılan sıfatları hakeden işler olsa da daha sonraları Millwall’un tribun gucunu oluşturarak 1980’li yıllarda Britanya’da baş gosteren “Hooliganism” kavramının onculeri haline gelmişlerdir. Grup gercektende tum Londra’da adından korkuyla bahsedilen bir oluşumdur. Zaten mottoları da formalarının arkasına yazdıkları gibi ”No one likes us but we don’t care” dir. Holigan kavramını tum Dunya’ya tanıtan Londra’nın East End bolgesinde yani hem West Ham’ın hem Millwall’un doğum yeri olan bolgede yaşayan İrlanda’lı bir suc ailesidir. Dolayısıyla hem Millwall hemde West Ham taraftarları “Holigan” kavramının tam karşılığıdır. Yukarda bahsettiğimiz tribun teroru hareketinin West Ham temsilcileri ise Bushwackers kadar olmasa da yine şiddet kokenli ama zamanla cok daha fazla saygı duyulan ve Dunya’da bir cok kulubun taraftar gruplarına bu ismi vermesine sebep olan efsanevi “Inter City Firm” ICF’dir. Grup Millwall’la olan mucadelelerin savaşcı gucudur. Green Street Holigans filminde ele alınan grup “Green Street Elite” aslen ICF’dir... Zaten Green Street Hooligans filminin aslı, yani fikir babası da 1988 yapımı Gary Oldman’in başrolunu oynadığı ve tamamen Inter City Firm ve West Ham taraftarlarını konu alan “The Firm” isimli filmdir. Aslında aynı semtin, benzer tutkularla hayata sarılmış delikanlıları gibiler. Fakat hayata baktıkları pencerenin renkleri farklı. Daha da otesi bir asır once temelleri atılan nefret tohumlarının esaretinden kurtulamamış yada kurtulmak istemeyen nesilden nesile aktarılan bir duşmanlığın cocukları haline getirilmişler. 10 yaşını deviren her West Ham taraftarı cocuğa, babaları tarafından ICF efsanesinin anlatılması, Boleyn Ground’da mac izleme tutkusunun ve aşağı mahalleli Millwall taraftarlarını bir gun ezebilme hayalinin empoze edilmesi vazgecilmez bir gelenek... Tıpkı Millwall’lu gencin Chelsea deplasmanında babasıyla beraber omuz omuza carpışması gibi. Birbirlerine cok yakın ama birbirlerinden olesiye uzak iki mahallenin, iki halkın Guney Londra’nın ara sokaklarından tum Dunya’ya yayılan nefretinin hikayesi bu... East Ham metro istasyonunun hemen cıkışındaki telefon kulubesinin neden yıkık olduğu daha net anlaşılıyor şimdi. 20’li yaşlarda ki genclerin ellerinde biralarla yumruk yumruğa olesiye kavga etmelerinin sebebi de...
__________________