Allah hicbir kuluna taşıyamayacağı şey yuklemez. Yuklerse de taşıyan sen değilsin. Sen sen oldukca, ben taşıyorum ben yapıyorum ben ediyorum.. ben ben ben.. dedikce elbette taşıyamayacağın zannına kapılırsın. Yorgunluk hissedersin kacmak kurtulmak istersin ki bu da senin yuzundendir.

Allah arşı yaratıp onu taşımaları icin melekler gorevlendirdi. Meleklere cok zor geldi. Yuk altında eziliyorlardı. Takatleri kalmamıştı. Allaha dua ettiler. Onlara “L havle ve l kuvvete ill billÂh” zikri telkin edildi. Boylece artık hicbir sıkıntı cekmediler, hicbir zorluk hissetmediler.

Bu zikirden maksat şu gerceği anlamamız icindir:

Mutlak aczimizi mutlak fakrimizi idrak edip iyice anlamak ve yaptığımız hicbir işte kendi gucumuzun kudretimizin zerre kadar payı olmadığını, butun imkÂnın butun kuvvetin butun enerjinin butun isteğin sadece ve sadece Allah’ın mumkun kılmasıyla olduğunu anlamak ve o salim kalp ile Allah’a teslim olmak O’na sıkı sıkı sığınmak gerektiği icindir.

Bu dunyada bedenin hayır işleri ile yorgun duştukce ruhundan kuvvet bulursun. Canın safileşir. Kalbin nurlanır. Uykun hafifler. Ne zaman ki sen “L havle ve l kuvvete ill billÂh” sozunun hakikatini idrak eder (hakkıyla anlar) ve kesinkez buna inanırsan o zaman yaptığın zor gorunen hayır calışmaları seni hic yormayacaktır sana hic bıkkınlık vermeyecektir.

Hicbir hayır işinde uşenme. Uşenme gelirse “L havle ve l kuvvete ill billÂh” demeye devam et, gafleti uzerinden at. Cunku gercekte yapan sen değilsindir.

“L havle ve l kuvvete ill billÂh” zikri nasıl yapılmalıdır:

Akşam namazlarından sonra anlamını duşunerek 33 defa tekrarlanmalı. Acele etmemeli, ne zaman bitecek diye duşunmemeli. Bunun dışında, gunluk hayatınızda her neye uşenirseniz, ne size zor gelirse derhal bu zikri kalbinizden şuurluca tekrarlayın. Bir defa da olabilir birkac defa da olabilir. Onemli olan “hicbir işte kendi gucunuzun zerre kadar payının olmadığını, butun imkÂnın butun kuvvetin butun enerjinin butun isteğin sadece ve sadece Allah’ın dilemesiyle mumkun olduğunu” hatırlamanız ve inanmanızdır: Boylece iciniz ferahlar, hafiflersiniz, yapmanız gereken işi seve seve yaparsınız. Kendi calışmanızı değil, adeta Allahın yaptıklarını seyrediyor gibi olursunuz, sanki bir kenardan seyrediyorsunuzdur. Bu guzelliği anlamayı Allah cumlemize nasip etsin. Âmin. Kac defa yaparsanız, her ucuncude veya her 11’incide veya 33’uncude ya da her 100’uncude sonuna “aliyyil azîm” ekleyin. Şu şekilde:

“L havle ve l kuvvete ill billÂhil-aliyyil-azîm”


Bir insanın başkalarına zararı olmayan kişisel bir gunah icinde bulunması, o kişinin Allahın diğer kullarının gıybetini yapmasından, onları kucumseyici laflar etmesinden daha cirkin olabilir mi? Elbette kul hakkına girmek kadar ve kibir sahibi olmak kadar zararlı değil gibi gorunur ama bunlar da dolaylı olarak kişinin kendisini başkaları icin hayırlı işler yapmasından engeller.

İyi duşunun. Belki de kurtulamadığınız gunahlarınız, kendinizi hep o gunahların icinde bulmanız diğer buyuk gunahlardan korunmanız icin bir ilactır. Bu durumunuz, aslında siz iman sahibi olduğunuz icin sizin bilincaltınızın kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. Elbette yanlıştır, zararlıdır, israftır. Allah israf edenleri sevmez. Vakit israfı, enerji israfı, omur israfı.

Gizli yaptığınız cirkinlikleri Allahın, meleklerin, cinlerin, şeytanların gorduğunu biliyorsunuz. Sadece dunyadaki insanlar gormuyor bunu da biliyorsunuz.

Bu zilletten kurtulmanız ise belki cok kolay değil. Ne zaman mutlak aczinizi mutlak fakrinizi idrak eder anlarsınız ve yaptığınız hicbir hayır işinde hicbir iyi işte kendinizin zerre kadar payınız olmadığını, butun imkÂnın butun kuvvetin butun enerjinin butun isteğin sadece ve sadece Allah’ın dilemesiyle mumkun olduğunuzu anlarsınız ve o “arınmış temizlenmiş” salim kalp ile Allah’a teslim olursunuz O’na sıkı sıkı sığınırsınız, işte o zaman diliniz kotu soz soylemez, gozunuz haram aramaz, gonlunuz harama yalana yanlışa meyletmez. Rızkınız size kolayca ulaşır. Farz ibadetlerinizi rahatca yapabilmeniz icin size devamlı imkÂnlar sunulur. Sunulan imkÂnların farkında olmalı, tam zamanında kacırmadan değerlendirmelisiniz.

Hayırlı ve sevaplı işleri yapabilmek Allahın buyuk bir lutfudur. Herkese nasip olmuyor. Temizlenenlere, arınmak isteyenlere hayırlı sevaplı işleri yapması icin fırsatlar sunulur. Kul ister Allah yaratır. Nasıl ki kurana temizlenenlerden başka el surmesin yonunde ayet vardır; anlayalım ki salih ameller icin dahi maddi manevi temizlik şarttır.

Bunu kolaylaştırmak şeriate tabi olmakla mumkundur. Namazları vaktinde kıl. İsraftan kac. BekÂrsan evlen.

Evlenemezsen vaktin coktur: Yardıma muhtac insanlara yapabildiğin her turlu yardımı hic vakit kaybetmeden yap. Yardıma muhtac insan bulamazsan hastaları ziyaret et. Gurbettekileri teselli et. Yakını olmuş kişileri ziyaret et onlara tesellici ol. Nafile namazlara, nafile oruclara, Allahın zikrine, akraba ziyaretine cok daha fazla vakit ayır.

Allahın muhtac kullarına yardımcı olmak en hayırlı iştir. Bir koşede sırf namazla orucla ilimle zikirle bir yere varamazsın. Hizmet nimettir. Ne mutlu hizmet etmeye vesileler bulabilenlere. Bu vesileleri de elbette sana Allah verir. Şukretmesini bilenlere Allah nimetlerini arttırır.



Alıntı
__________________