Yeşil ve sarı United'ın sırrı
Futbol0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- TV, Sinema, Sanat ve Spor
- Spor
- Futbol
- Yeşil ve sarı United'ın sırrı
-
15-10-2019, 16:15:45Kayıtlı ÜyeManchester United maclarını izliyor musunuz? Evlerinde oynadıkları maclarda tribunlerde Yeşil-Sarı atkılar ve pankartlar cığ gibi coğalmakta... Oysa United'ın renkleri kırmızı-beyaz-siyah... Yeşil-Sarı ise 1878'de kurulmuş Newton Heath takımının renkleri... Kulup 1902'de mali zorluklar icine girince el değiştiriyor ve Manchester United adını alarak devam ediyor hayatına... İngiltere Ligi'ni yakından izleyenler, farklı renkli deplasman formaları cıkalı beri United'ın zaman zaman Yeşil-Sarı giydiğini hatırlar. Şimdi bu renkler, Manchester United'ın sahibi Amerikalı Glazer ailesini protesto hareketinin simgesi haline geldi. Yani koklerine donuyor taraftar... İki hafta once Burnley macında ortaya cıktı bu atkılar... O macta acılan 'Hate Glazer, Love United-United'ı Seviyorum, Glazer'dan Nefret Ediyorum' pankartı alel acele toplatılmıştı. Ne ki, son Portsmouth macında 'Glazer Arkanı Kolla'dan başlayan, “Glazer Dışarı”ya uzanan yuzlerce pankarta engel olunamadı. Bu macta Yeşil-Sarı atkılar yok sattı ayrıca. 'Malcolm Glazer Yeeteer'in İngilizcesi 'We Want Glazer Out, We want Glazer Out' tezahuratıyla inledi Old Trafford' her golden sonra. Nereden cıktı bu protesto? Yanlış okumadınız, Manchester United'ta oluyor bunlar. İki yıl once Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış, gecen yıl final oynamış Manchester United'ta! Ay sonunda Lig Kupası finali icin Wembley'e cıkacaklar. Ust uste dorduncu şampiyonluğa gidiyorlar. Ligi kazanırlarsa toplamda Liverpool'un rekorunu kıracaklar. Sportif başarı fesadına uğradı da ondan mı 'Glazer Dışarı' kampanyası yapıyor taraftarlar? Yo hayır. Kimilerinin 'Duşler Tiyatrosu', Roy Keane'in ise 'Sıkıntılar Tiyatrosu' dediği, benim de ne yalan soyleyeyim, pek sakin bulduğum Old Trafford tribunleri bu protesto ile birlikte birden canlanıverdi. Bir dakika durmuyorlar. Bir yandan takımlarını destekliyorlar ote yandan da yonetime 'Yeter' demekten geri kalmıyorlar. Bizde olduğu gibi, taraftarlık ruhundan nasibini almamışlar ekranlarda, “Olur mu canım, taraftar kayıtsız şartsız takımı desteklemeli. Orneğin taraftar yonetime 'yeter' dediği icin Beşiktaş şampiyonluğu kacırabilir” diye buyurmuyor... Tersine herkes bu protestoyu anlamaya calışıyor. Taraftarın en temel hakkı olarak goruyor... Deneyimli futbolcu Neville, “Tribunleri canlı gormek bizi olumlu etkiliyor” diyor. Taraftar Derneği'nin, Glazer'ı protesto etmek amacıyla sembolik istifaya cağırdığı, Sosyalist eğilimleriyle bilinen Alex Ferguson da Mac Gunu Dergisi'ndeki yazısında taraftardan sempatiyle soz ediyor. Pekiyi taraftarın zoru ne? Efendim, Glazer ailesi 2005 Mayıs'ında Manchester United'ın coğunluk hisselerini aldı. Sonra da oteki hisseleri toplayıp kulubu borsadan cekti, aile şirketine donuşturdu. Harcadığı 1 milyon sterlin'i de bankalardan sağladı. Şimdi ise ekonomik krizinin ardından paraya sıkışmış gozukuyor. Kulubun gecen yılki borcu 700 milyon sterlin dolayında gozukuyor. Bu acığı kapatmak icin 500 milyon sterlin'lik tahvil cıkartıyorlar. Borc kapamak icin kulupten 20 milyon Sterlin cekmeleri bardağı taşıran son damla oldu. Taraftar dernekleri ta baştan yıldızlarının barışmadığı Glazer'ları paradan başka bir şey gormemekle ve hesapsızca kulubun icini boşaltmakla sucluyor. Şirket Glazer'ların olabilir ama kulup taraftarın. United'tan başka gidecek yeri olmayan taraftar demokratik hakkını kullanarak kulup yonetimine karşı cıkıyor. Kısa adı 'mutlaka' anlamına gelen 'Manchester United Fan Trust'ın (MUST), kulup taraftarı bir finans uzmanı onderliğinde kulube aklı başında alıcı bulma girişimi de var. En buyuk kufur Hemen “Tam da Beşiktaş'taki gibi” demeyin. İş biraz farklı... Burada kulup bir şirket ve sahibi de Glazer ailesi... Borc onların, sorumluluk onların. Sıkı denetim altındalar. Beşiktaş'ta ise hic ihtiyac olmadığı halde kulup 2004'ten bu yana aşırı olcude borclandırılmış. Gelecekteki gelirleri carcur edilmiş. Butun bunlarla yonetimin yanlış uygulamaları finanse edilmiş. Harcayan Başkan, borc kulubun. Yonetimin yetkisi sonsuz, sorumluluğu 'Sıfır'. İlgili yetkili kurumlar da gorevlerini yerine getirip hesap sormuyor. Sonra Başkan'ın babası, “Başkan alacağını niye hibe etsin, Turkiye'de kimse kimseye gunahını vermiyor” diyebiliyor. Burada babalar, orada oğullar... Glazer'ın oğlu da bir internet sitesinde, yeşil-sarı kaşkol takanlara “Ahmaklar” demişti. Ne var ki Manchester United'da taraftarın protestosu zaman zaman belden aşağı inse de kimse cıkıp, “Kufure izin veremem, tribunleri temizleyeceğim” diye polisliğe soyunmuyor. “Dışarı” lafını kufurden saymıyor. Biz de ise herhalde Turkce epey değişti. Baksanıza Beşiktaş Başkanı'na gore en buyuk kufur “Yeter” sozcuğu... Zaten kendisinin kufurle bir garip ilişkisi var. Beşiktaş Başkanı olarak alenen kufur ettiği goruntulerle sabit. Ustelik kendisine en ağır hakaretleri yapanları yonetim kurulu uyelikleriyle ve yuksek maaşlı profesyonel yoneticilikle odullendirdi. Radikal - İbrahim Altınsay. __________________