En iyi Penaltı nasıl atılır?Merak ediyorsanız Buyrunn..
Futbol0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Futbol
- En iyi Penaltı nasıl atılır?Merak ediyorsanız Buyrunn..
-
15-10-2019, 15:56:28Kayıtlı ÜyeFutbolcu, en iyi penaltı vuruşunu nasıl yapmalı? Bu sorunun yanıtını arayan Alman bilim adamları, şimdi "penaltının fiziğini" ve yuzde yuzluk bir gol icin topa ne şekilde vurulması gerektiğini hesapladılar ve oyunculara oneriler sundular... Ozellikle de berabere biten karşılaşmaların ardından atılan penaltılar buyuk heyecan yaratır. Her iki takımın taraftarı da hicbir penaltının boşa gitmeyeceğinden emindir. Fakat her şey, her zaman beklenildiği gibi gelişmiyor ne yazık ki. Yıldız futbolcular bile bazen tribunlerden cok kolaymış gibi gorunen penaltı atışını ıskalayabiliyor. Erlangen-Nurnberg Universitesi matematikcileri şimdi yuzde yuzluk bir gol icin topa ne şekilde vurulması gerektiğini hesapladı. Futbol hayranı olan universite oğrencisi Sandra Johanni, sınav konusu olarak penaltıyı secmişti. Pedagojik hedef şuydu: Oğrenci, penaltı ile Pitagoras teoremini anlamaya calışacaktı. Johanni bu amacta once temel bilgileri bir araya getirmiş: Bir kalenin genişliği 7,32m, yuksekliği 2,44m; futbol topunun capı 22cm ve top penaltı atışında kalenin 11m gerisinde duruyor ve atış sırasındaki ortalama hızı saniyede 20-25m. Zavallı kaleci! Bu temel bilgiler ışığında yapılan hesaplamalar, aslında kalecinin ne kadar caresiz olduğunu gostermekte. Cunku zemine yerleştirildikten sonra sağa veya sola doğru vurularak atılan topun yakalanması hesaplara gore cok zor. Top, kaleye sadece yarım saniye icinde ulaşırken, usta bir kalecinin tepki suresi ise en az ceyrek saniye surmekte diye acıklanıyor Spiegel Online’da. Ve geriye kalan ceyrek saniyelik sure, topu yakalamak icin en iyi kaleci icin bile yeterli değil. Cunku kalecinin topu yakalayabilmesi icin saatte 35km’lik bir hızla, yani penaltı atışını yapan oyuncudan daha hızlı zıplaması gerekiyor, ustelik de durduğu yerden. "Penaltıda asıl sorun, kalecinin iyi bir atışta yeterince hızlı olabilme şansının bulunmamasıdır" diyor, calışmayı yoneten Karel Tschacher. Fakat durum o kadar da umutsuz değil. Johanni, Almanların milli kalecisi Oliver Kahn ile tum olasılıkları denedi ve matematiksel olarak kanıtladı. Kalecinin stratejisi Buna gore bircok kalecinin uyguladığı strateji matematiksel acıdan da doğru. Kaleciler bir koşede karar kılarak daha hızlı sıcrayabiliyorlar. Bu durumda reaksiyon suresi ortadan kalkıyor ve kalecinin saatte 18km’lik bir hız yapması gerekiyor yalnızca. Usta kalecilerin bu hıza ulaşmaları mumkun ve topa sadece parmak uclarıyla dokundukları zaman bile golu kurtarabiliyorlar. Yani buna gore mukemmel penaltı yalnızca kalecinin doğru koşeyi secmemesi halinde işlemekte. Şimdi gelelim işin matematiksel yonune. Bilim adamları topun belli bir noktaya yerleştirilmesinden yola cıkarak once iki olasılığı değerlendiriyorlar. İlk hesap 23m/s’lik hıza gore yapılmış. Kaleci kale cizgisinin ortasında hareket ederken, sıcrayış hızı alabilmek icin hafif comelme pozisyonuna girer. Bu, beden ağırlığı noktasının normalden biraz daha aşağıya inmesi demek. Hesaplamada ornek Almanların ulusal futbolcusu Oliver Kahn’ın boyu 1.88m’dir. Dik durduğunda beden ağırlığı noktası 1.10m’dir comelme pozisyonunda ise 0,90m’ye iner. Kale koşesine yapılan yatay atış Resim A: İlk once hesaplanması gereken top ve kale direği arasındaki mesafedir (x). Burada dikkate alınması gerekense futbol topunun yarı capının 0,11m olduğudur. 11m ve x ile belirtilen cizgiler, penaltı noktasında kesişmeli. Boylece x mesafesi ortalama 23/s hızdaki topa gore hesaplanır ve topun mesafeyi ne kadar zamanda aldığı bulunur. bu mesafeyi Formul 2 zamanında alır. Kalecinin sıcrayışı sonunda topa dokunan ağırlık noktası değil, beden ağırlığından yaklaşık 1.10m uzaklıktaki eldir. El ve beden ağırlık noktası tek bir (tahmini) cizgi uzerindedir. CEZA ATIŞI NASIL YAPILIR? Ceza atışı, kale cizgisinin on bir metre gerisinden atılırken, penaltıyı atacak futbolcu ve kaleci dışında diğer tum oyuncuların en az 9,144m uzakta, ceza sahasının dışında ve topun arkasında durmaları gerekiyor. Penaltı atışı sırasında kaleci sadece kale cizgisi uzerinde hareket edebilir. Hakemin duduğunden sonra atılan penaltı eğer gol olmaz veya saha dışına kacmazsa, oyuncular serbest atışta olduğu gibi ceza sahasına girerek topa vurabilirler. Burada kalecinin ayrıcalıklı bir durumu vardır. Kalecinin topa mudahale edebilmesi icin, penaltı atışından sonra en az bir oyuncunun topa dokunmuş olması gerekiyor. Bu, orneğin şu anlama geliyor: Kaleci penaltı atışını engelleyebilmişse, oyuna girebiliyor. Ama eğer top direkten donerse bu şansa sahip değildir. Cunku bu durumda hicbir oyuncu topa dokunmamıştır. Oyleyse kalecinin beden ağırlık noktası (t1) zamanda Formul 3 kadar bir yol alması gerekir. İyi bir kalecinin reaksiyon suresi (tR) yaklaşık olarak 0,25s’dir, ki bu da topa ulaşmak icin sadece saniyenin dortte biri kadar zamana sahip olduğu ve buyuk bir hızda topa zıplaması gerekir anlamına gelir. Fakat bu pek mumkun değildir. En iyi kaleci bile durduğu yerden sıcradığı icin 100m koşucusunun hızıyla topa atlayamaz. Kale ucgenine yapılan atış Resim B: Penaltı noktasındaki topun merkezi ve kale ucgeni arasındaki mesafeyi (t3) Pitagoras (Pisagor) denkleminin yardımıyla hesaplamak mumkun. Araştırmacılar, yine geliştirdikleri formulle topun harcadığı zamanı, bu zaman icinde kalecinin beden ağırlık noktasını ve katetmek zorunda kaldığı yolu hesapladılar ve kalecinin bu mesafeyi tamamlaması icin gerekli hızını hesapettiler ve gorduler ki kalecinin bu hıza ulaşması mumkun değil.. Bu hız kısa mesafe koşucunun hızına eşit, dolayısıyla erişilmesi soz konusu değil. En mantıklı strateji Gerek kale koşesine gerekse kale ucgenine yapılan atışta, en usta kalecinin bile, oyuncunun topa vurmasından sonra hicbir şansı yoktur. Bu nedenle kaleciler uzun bir suredir kalenin sağ veya sol koşesinde duruyorlar ve oyuncu topa vurduğu anda tahmini koşeye doğru sıcrıyorlar. Top diğer koşeye atılırsa golu engelleme şansı kalmamıştır. Ama eğer top tahmin edilen koşeye atılırsa, topu yakalama ya da en azından dışarı atma olasılığı yukselir. Cunku bu durumda 0,25s’lik reaksiyon suresi gecerliliğini yitiriyor ve kalecinin kale direğinin yanına gelen toplarda ve kale ucgeninin icine yapılan atışlarda, gereken hıza ulaşması mumkun olduğu goruldu. İki olasılık da gercekleştirilebilir olduğundan en mantıklı strateji budur. Psikoloji onemli Penaltı atışında psikoloji de cok onemli. Profesyonel oyuncular icin yerde duran topu kaleye sokmak hic sorun değil aslında, oyuncu kendi kendine strese sokuyor, diyor Munster Universitesi spor psikologu Bernd Strauss. Kaleci ve penaltı korkusu, kalecinin korkusu kadar buyuktur. Duymazdan gelme sanatı Atıştan onceki saniyelerde her şey bir araya gelmekte. Beynin merkezinde tum stres hormonları salgılanıyor, kan basıncı yukseliyor, beden tum sistemleri alarm durumuna getiriyor. İşte bu nedenle tek şans tunel bakışı. "Oyuncu, otomobil suruculeri gibi bir otomatizm geliştirmeli" diye acıklıyor bu durumu Strauss. Tezahurat yapan taraftarı, gergin bir halde saha kenarında bekleyen antrenoru ve tum diğer engellemeleri oyuncu duymazdan ve gormezden gelmeyi oğrenmeli. Yani sadece koşarak topu hedefe vurmaya odaklanmalı. Bazı alışkanlıklar bu konuda yardımcı olabiliyor. Mesela kimi oyuncular topu her zaman supabın uzerine oturtuyorlar, kimileri ise dort adımda topa vuruyorlar. Ancak en buyuk stres faktoru kalecidir. Kale direkleri arasında gidip gelerek ve oyuncuya seslenerek oyuncunun konsantrasyonunu bozmaya calışır cunku. Yuzde 80’i gol Ve kalecinin sağ sola gidip gelmesi ve kollarını havaya kaldırması halinde insanın en eski icguduleri de devreye girmekte. Goz, bilincsiz olarak her hareketi takip eder. Tarihoncesi donemlerde hayatta kalma şansı acısından buyuk onem taşıyan bu ozellik ne yazık ki penaltı atışlarında bir engel oluşturmakta. Kalecinin gole engel olmak icin yaptığı hareketler haksız gibi gorulebilir, ama bir yerde de hoş gorulmeli. Sonucta penaltı atışında avantajsız durumda olan odur. Penaltı atışlarının %80’i gole donuşmekte. Ustelik kalecinin penaltı atışlarıyla yaralanma tehlikesi de soz konusu. Oyuncunun ayağından fırlayan top saatte tam 75km’lik bir hızla carpar kalecinin bedenine! PENALTIYLA İLGİLİ İSTATİSTİKSEL VERİLER Penaltı atışlarının %75-80’i gole donuşur Bu oran dunya şampiyonasında %80’in uzerindedir Eğer penaltıyı atan oyuncu faul kurbanı ise, atışların %90’-dan fazlası kaleye isabet eder Penaltı atışlarının %90’ı kalenin sağ veya sol koşesine isabet eder Pelé, Beckham veya Beckenbauer gibi unlu futbol yıldızları penaltı atışlarında diğer oyuncular kadar başarılı değil. PENALTININ TARİHCESİ 1891 yılında İngiltere’de keşfedilen penaltı, karşı oyuncunun celme takması veya tekme atması halinde bu haksızlığın giderilmesi icin duşunulmuştu. İrlanda Futbol Federasyonu aynı yıl penaltının uygulanmasını istedi. Kalecinin penaltı atışı sırasında kale cizgisini terk etme yasağı 1906 yılından bu yana gecerlidir. 1929 yılında kalecinin kale cizgisi uzerinde hareket etmesi yasaklanmıştı. Bu kural bugun artık gecerliliğini yitirmiştir. Penaltı atışının iyice benimsenmesi Dunya ve Avrupa Şampiyonalarında gercekleşti. Uzatmadan sonra devam eden beraberliklerin bozulması icin eskiden yazı tura atılır veya kura cekilirdi. Bunların dışında macın kısa bir sure icin tekrarlanması da soz konusuydu. 1970 yılında sonuca daha cabuk ulaşabilmek icin penaltı atışlarının uygulanmasına başlandı. Penaltı atışları ote yandan kalitesiz karşılaşmalara neden olabilmekte. Mesela her iki takım da umudunu penaltı atışlarına bağlamışsa, oyuncular gol pozisyonu yakalamak yerine kaleye yaklaşan topları kurtarmakla yetinirler. 1986 Dunya Şampiyonasında mesela, ceyrek final karşılaşmalarındaki galibiyetlerin ucte biri penaltı atışlarıyla sağlandı. 1994 Dunya Şampiyonasının finalistleri Brezilya ve İtalya 90 dakikalık normal mac suresi ve 30 dakikalık uzatmada tek bir gol atamadılar. Boylece dunya şampiyonluğu penaltı atışlarıyla elde edildi. İlginc bir şekilde penaltı atışları da her zaman care olmuyor. İngiltere’deki Storthes Hall ve Littletown amator takımların 2001 yılındaki final karşılaşmasında 34 penaltı atışından sonra bile beraberlik bozulmamıştı. Hakem havanın kararması yuzunden, oyunu galibiyetsiz bitirdi. UZATMADA PENALTI ATIŞI Karşılaşmanın uzatılmasından sonra bile beraberlik bozulmazsa, penaltı atışına karar verilir. Topa vuracak oyuncu ve kaleci dışındaki tum oyuncuların orta sahada bulunmaları gerekiyor. Diğer oyuncuların ceza atışında olduğu gibi kaleden donen topa vurma şansı yoktur. İlk turda onceden secilmiş beş oyuncu penaltı atışını yapar. Beş atıştan sonra daha fazla gol atan takım karşılaşmayı kazanır. Beraberlik bozulmadığı takdirde ikinci bir tura gerek duyulur. Bu durumda A ve B takımının oyuncuları eşitlik bozulana dek donuşumlu olarak atış yaparlar. KALECİNİN PENALTI KORKUSU Peter Handke tarafından 1970 yılında yazılan ve 1971 yılında Wim Wenders tarafından filme alınan oyku, Kalecinin Penaltı Korkusu adını taşıyordu. Handke, montaj işciliği yapan eski bir futbol kalecisi olan Joseph Bolch’un oykusunu anlatıyor. Bloch bir Cuma gunu işten atıldığını duşunerek, inşaat yerindeki işini bırakır. Tum hafta sonunu Viyana’da dolaşarak gecirirken bir sinema biletcisiyle ilişki kurar ve birlikte gecirdikleri ilk gecenin ardından onu boğarak oldurur. Daha sonra otobusle kentin guney sınırına giderek bir ahbabını gorur ama bir turlu huzuru bulamaz. Burada da surekli yoldadır ve hep rastlantısal bir bicimde polisin peşinde olduğunu ve kacış alanının iyice daraldığını farkına varır. Bloch izini kaybettirmeye calışır. Oyku, eski kalecinin yakalanmasından once bitiyor. Oykunun, başlıkla ilgisi uzun bir sure anlaşılmamakta, zaten sadece bir bolumde ve tek bir cumlede ele alınmakta. Bloch’un kaleci gecmişi ve deneyimlerine cok fazla inilmemiş olsa da onemlidir, Viyana’da gecirdiği hafta sonunda izlediği futbol karşılaşması geri planda kalır. Fakat bu karşılaşmadan cıkardığı ve kendi hareketliliği cakışan sonuc cok onemlidir: Oyuncu, topu sadece tamamen sakin davranan kalecinin kucağına atar! Kaynak:Hurriyet __________________