




şefaat mevzusu bildiğiniz uzere hakdır.
cenabı hakkın veli dostlarının şefaatıde hakdır.
lakin vahabi - harici meşrebli olanlar şefaati red ediyorlar.hatda buyuk bir carpıtma ile ilk 3 asır da resulullahın vefatından sonra ondan şefaat istenemeyeceğine dair icma olduğunu da soyluyorlar.
şimdilik buna değinmeyeceğiz ama onların bu hususda delil aldıkları bir ayet var.
bakara 48. ayet-i kerime şu şekildedir.
Ve oyle bir gunden korkun ki; o gunde kimse, kimse icin bir şey odeyemez. Şefaat kabul edilmez. Fidye almmaz ve onlara yardım da edilmez.
bu ayetden yola cıkıp şefaat ya resulullah dahi denemeyeceğini beyan ediyorlar.hatda şefaat ya resulullah diyenleri şirk ile itham ediyorlar.
şimdi tefsirlerde bu hususda hakkında ne yazmakda.
bakın 1.misal ibni kesirde şoyle nakil vardır.
Şefaat kabul edilmez.» Yani kÂfirler icin.
Başka Âyet-i kerimeler*de ise şoyle buyurulur:
«Artık onlara şefÂatcılann şefaati fayda ver*mez.» (Muddessir, 48)
Ve nitekim cehennem ehli hakkında da şoyle buyuruluyor : «Bizim icin ne bir şefaatci ve ne de sıcak bir dost var*dır.» (ŞuarÂ, 101)
bakın burda haklarında şefaatin kabul edilmediği kişiler kafirler
muddesir suresinden.
ibni kesir tefsiri.
38 — Her nefis, kazandığı ile bağlıdır.39 — Ancak sağcılar mustesna.40 — Cennetlerdedirler. Sorarlar,41 — Suclulara;42 — Nedir sizi Sekar'a surukleyen?43 — Derler ki: Biz namaz kılanlardan değildik.44 — Yoksulu doyurmazdık.45 — Dalanlarla birlikte biz de dalardık.46 — Ve dîn gununu yalanlardık.47 — Nihayet olum bize gelip cattı.48 — Artık onlara, şefÂatcılarm şefaati fayda vermez.
izah.
ALLAH TeÂl «Her nefis, kazandığı ile bağlıdır.» buyuruyor.
Kıyamet gunu herkes yaptığı ile bağlıdır. İbn AbbÂs ve bir başkası boyle demiştir.
«Ancak sağcılar mustesna.» Cunku onlar «Cennetlerdedirler.
Suclulara sorarlar.» Onlar odalarmdadırlar, suclular da aşağılardadırlar. Ve onlara derler ki: «Nedir sizi Sekar'a surukleyen?» Derler ki: «Biz, namaz kılanlardan değildik, yoksulu doyurmazdık.» Biz Rabbımıza ibÂdet etmemiştik ve kendi cinsimizden olan O'nun yaratıklarına da iyi davranmamıştık. «Dalanlarla birlikte biz de dalardık.»
Bilmediğimiz şeyleri soylerdik.
KatÂde der ki: Kim bir azgınlığa dalarsa, biz de onunla beraber azgınlığa dalardık.
«Ve dîn gununu yalanlardık. Nihayet olum bize gelip cattı.» Buradaki yakın kelimesi olum demektir. Tıpkı ALLAH TeÂlÂ'mn «Ve sana yakın gelinceye kadar Rabbma ibÂdet et.» (Hicr, 99) kavli gibi.
Rasûlullah (s.a.) da Osman İbn Maz'ûn'u kasdederek; ona Rabbından yakîn geldi, buyurmuştu ki, bu olum anlamınadır.
«Artık onlara, şefÂatcıların şefaati fayda vermez.»
Bu niteliklerle nitelenenlere kıyamet gunu hic bir şefaatcinin şefaati fayda vermez.
Cunku şefaat ancak ona ehil olanlara yarar sağlar.
Ama kıyamet gunu ALLAH'a kufrederek olenler, şuphesiz ki cehenneme gidecekler ve orada ebedî olarak kalacaklardır..
--------------------
ayetde bahse konu olan şefaata nail olamayanlar yukardaki beyan eden niteliklere sahip olanlar.
şimdi meseleyi biraz olsun anlayabildik değil mi.?
vesselam.
reddulmuhtar sitesinden alıntıdır.
__________________