Peygamberimizin “Hapşırık” mûcizesi…



Hayırlı cumalar.

Bugun canım siyaset yazmak istemiyor. Gectiğimiz gunlerde, bir dergide sağlıkla daha doğrusu insan bunyesinin bir ozelliğiyle ilgili bir bilgi notuna rastladım ve okur okumaz Hz. Muhammed(s.a.v.)’in bir hadisi şerifini hatırlayıp, “Ey Allah’ın Resûlu, seni Hak Peygamber olarak kabul etmeyenler ne kadar bahtsız!” dedim ve O’na selamlar okudum, Allah(c.c.)’a hamt ettim.

Efendim Hadis’in rÂvisi Ebû Hureyre(r.a.).

“Resûlullah (.s.a.v):- Muslumanın, Musluman uzerindeki hakkı altıdır” dedi. “Ey Allah’ın resûlu, nedir onlar?” diye sorulduğunda, anlattı:

‘l. Onunla karşılaştığında ona selÂm ver.
2.Seni dÂvet ettiğinde dÂvetine git.
3.Senden nasihat istediğinde, nasihat ver.
4.Aksırdığında ve –Elhamdulillah- dediğinde, -Yerhamukeallah- de.
5.Hasta olduğunda ziyaretine git.
6.Vefat ettiğinde cenazesinde bulun.’”

Hadis, bu kadar. Ben Resûlullah’ın bu hadisini neredeyse otuz yıldır bilirim. Fakat dostlar, dorduncu sıradaki o, “Aksırdığında ve ‘Elhamdulillah’ dediğinde, ‘Yerhamukeallah’ de!” tavsiyesindeki sırrı bilmezdim. Hatta bahsi gecen tavsiye ile ilk karşılaştığımda sozluklere koşmuş, “Yerhamukeallah”ın ne anlama geldiğini oğrenmek istemiş ve bunun, “Allah sana rahmet etsin” demek olduğunu oğrenmiştim.

Ve o gun bugundur kim aksırır ve “Elhamdulillah” derse ben de, Yerhamukeallah” derim. Demesine derim de, hikmetini bir turlu bilemem, bilemezdim. Oyle ya, Allah’ın son peygamberi bin 400 kusur sene once, aksıran, aksırdığı icin de rabbine şukreden bir mumine niye, “Allah sana rahmet etsin!” demeyi Musluman’ın Musluman uzerindeki altı hakkından dorduncusu olarak gosteriyor? Mesela, eşi savaşta olduğunde ona kol kanat ger tavsiyesinde de bulunabilir yahut evi koyu yandığında ona kapılarını ac da diyebilirdi.

Ustelik Muslumanlar genelde olum acısını tadıp mezara konanlar icin “Allah’ın rahmeti uzerine olsun” demezler mi! Elbette Yuce Yaratıcının rahmeti oluler ve sağlar icin vazgecilmezdir. Ama biz genelde hep olenler icin “Allah rahmet eylesin” deriz, oyle değil mi? Oyleyse, Hz. Muhammed(s.a.v) nicin aksıran bir insana tıpkı olmuş birine soyler gibi, “Allah’ın rahmeti uzerine olsun” diyor, bize de oyle dememizi tavsiye ediyordu?

İşte bu soruların cevabını dergideki sağlıkla ilgili o bilgi notunda buldum

Cunku o bilgi notu, “Biliyor muydunuz?” başlığı altında, insan beyninin yuzde 80’inin su olduğunu, yetişkin bir insanın gunde 23 bin kez nefes aldığını, attığımız her adımda vucudun 54 kasının calıştığını” biliyor musunuz diye soruyor, bunların arasında da, bize, “Musluman’ın Musluman uzerindeki haklarından” olarak tavsiye edilen, “Yerhamukeallah”ın, yani, “Allah’ın rahmeti uzerine olsun” sunnetinin sebebi “Hapşırık”icin aşağıdaki acıklama yapılıyordu:

“Hapşırdığımız zaman kalbimiz de dahil olmak uzere tum vucut fonksiyonlarımızın bir an icin durduğunu biliyor musunuz?”

İşe ben bu bilgi notunu okur okumaz bahsi gecen Hadis-i şerifi hatırlamış, “İşte Peygamberimizin bir mucizesi daha” diye ayağa fırlamıştım. Evet, bilgi notu, hapşırdığımızda bir an icin de olsa sanki Âdet olduğumuzu soyluyordu ve Peygamberimiz de tam bin 400 sene onceden bize bu haberi veriyor, kardeşiniz hapşırarak sanki oldu, oyleyse ona, “Allah’ın rahmeti uzerine olsun!” deyiniz, tavsiyesinde bulunuyordu.

İşte Hz.Muhammed(s.a.v.) boyle bir peygamber.

Yahudiler ve Hıristiyanlar ve başkaları O’nu inkÂr edebilir, keyifleri bilir.

Ve birilerinin tavsiye ve aklına uyarak yahut birilerinden korkarak Hz. Muhammed’in cihat hakkında ve kendini inkÂr edenlerin kafir olduğuna dair tavsiyelerinin Turk milletinin camilerinde anlatılması yasaklanabilir. O’nu inkÂr edenlerle kol kola girip, sanki O’nu devre dışı bırakırcasına, “İbrahimi dinler” diyerek bir yerlere varma, bir şeyler elde etme zannı da birilerinde galip gelebilir.

Ama donulup dolaşılıp kara toprağa girilecek, girilip tekrar dirilinecek değil midir?

Munker-Nekir’ce, “Rabbin kim” denildiğinde, “İbrahimi dinler” cercevesinde halkalanan Muhammed’siz ve Kur’an''sızların, “Allah” cevabını verdiğini farz edelim. Peki onlara “Kitabın ne?” diye sorulduğunda “Kur’an” ve “Peygamberin kim?” denildiğinde, “Hz. Muhammed(.s.a.v)” cevabını verebilecekler midir? Burada inkÂr ettiklerini orada kabul etmelerine ruhsat var mıdır?

İşte bugun boyle sohbet etmek istedi canımız. Siyasetciler O’nu bilmiyor, gorunen o ki, bildiğini zannedenler bile O’ndan cok ama cok uzaktalar…

Tekrar hayırlı cumalar dostlarım.

O’na da selatu selÂmlar olsun…

Rabbim hic birimizi O’nun şefaatinden mahrum bırakılanlardan eylemesin
__________________