Kendini Muslumanlıkla niteleyen bazı insanlar İslam'ın adalet eşitlik ve aclıkla savaşımını duyunca bu sozler karşısında hemen karşı tarafı dini bozmakla,dinsizlikle,bilgisizlikle suclar ve hemen kulakta duyma sozde hadislere bunun boyle olmadığını iddia etmeye calışır.

Peygamberin o bilinc ocağından cıkan insanlar bu uğurda adalet eşitlik koleliğe somuruye karşı mucadele etti.O insanlar kendilerini bu yolda kurban etti.

Sonra İslam yoksulluğun şirin gosterilmesinin aracı haline getirildi.

Kuranda ayetler ve sureler ne icin vardır ?
İnsanların ders alması icin ?
İnsan neden ders almalıdır ? Neden ihtiyacı vardır ?
Demek ki icinde bulunduğu ortam iyi değildir.
O zaman bunların farkına varmak ve bunlara karşı duruş sergilemek gerekir
Ve ayetlerden yola cıkarız.

Kuran bunların farkına varabilmek ve gerekli duruşu gosterebilmek icin ayetlerdeki anlatımlardan bilinc kazanabiliriz.

Orneğin Kuranda Adem kıssası vardır bu kıssada insanlığın mulkiyet edinmeden once cennet yaşamı surduğunu ama mulkiyet edindikten sonra aşağıların en aşağısına indirildiğini yani insan gibi bir varlığın savaşlara zulumlere ducar olduğunu anlıyoruz.Ama musluman kardeşimin beynine bunlar goklerde olan bir olaymış gibi lanse edildi.Neden ? Cunku goklerden bahsetmeleri yeryuzunu somurmeleri icindi.
Emeviler yonetimi ele gecirince İslam'a cebir,belirleyicilik,kaderciliği uydurup, İslam dışı dinlerden alıntı yapıp bu duşunceleri Aristo (duz mantık) mantığı cercevesinde geliştirip dunyaya sundular.
İslam ulkelerinde başa bazı cıkarcı insanlar geldi. Baktı ki ulkemiz islam ama bu ayetler cıkarıma uymuyor ben diğer insanlardan ustun yaşamalıyım.Malı mulku toplamalıyım.Diğer insanlar benim kolem olsun benden daha aşağıda yaşasın..
Sonra insanların bilinclerine etki edebilmek icin bazı insanlar gorevlendirildi ve bunlara alimlik vasfı verildi.
Ve sonrasında goruyoruz cuma namazından sonra oğle namazı kılınabilir mi ? Namaz kılarken abdest aldık kan değdi abdestim bozuldu mu gibi bir bilinc İslami skolastizmin(Skolastik : Ortacağ'da dinin bilimi ele gecirmesi ve hep bu eksende goruş belirtmek) bir urunudur.


Ayetler eşitlik dedi; ''Allah, maişet ve rızık hususunda kiminizi kiminize ustun kıldı. Nasipleri bol olanlar kendi nasiplerini, kendileriyle eşit seviyeye gelecek derecede, yanlarında calıştırdıkları kole ve hizmetcilere vermezler. O halde nasıl olur da Allah’ın nimetini, Allah’ın kendilerinin uzerindeki hakkını bile bile inkÂr ederler?(Nahl, 16/71).''
''..Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyactan arta kalanı.” Allah, size Âyetleri boyle acıklıyor ki duşunesiniz.(Bakara 219)''

bu alimler 40/1 dedi..

Herkes işine gelen ayeti yamamak istediği haklı cıkmak istediği konunun altına yerleştiriyor.Bu da şu demek, herhangi bir kitabı iceriğine bakmadan sadece icinde gecen bir cumleye gore yorumlamak. Ama kimse bunu tum sure olarak yapamıyor. Cunku o zaman Kur'an da verilmek istenen mesaj belirginleşiyor.Bu konuda yazılar yazan Eren Erdem'i ozellikle Şeytan evliyaları,Abdestli kapitalizm,Devrim ayetleri..vs kitaplarına bakabilirsiniz.


Sonra bakıldı ki o insanlar bunun farkına varamasın yoksulluğunun, somurulmesinin sonucunda halinin anormal birşey olmadığını, tam tersine normal olduğunu hatta birde ustune ustluk Allah'ın takdirinin bu olduğu bilinclerine işlensin..

Dayanaklar kuran yerine ceşitli hadis kitapları ceşitli alimlerin! goruş kitapları oldu...

''Goklerin ve yerin egemenliğine ve ALLAH'ın yarattığı şeylere bakmazlar mı? Son anlarının yaklaşmış olabileceğini hic duşunmezler mi? Bundan sonra artık hangi hadise (soze) inanırlar?''(Araf 185)
__________________