Peygamberimizden bahsederken ona “kÂinatın efendisi” “iki dunyanın efendisi” “iki cihan serveri” gibi tabirler yakıştırmanın yanlışlığını acıklamaya calışacağım bugun. Aklını kullanamayan birisine siz de bu hususu anlatmaya kalkarsanız muhtemelen sizin dine ve peygambere hakaret ettiğinizi ima ederek ya da direkt soyleyerek suclamaya kalkacaktır. Efendi kelimesinin Rab kelimesinin Turkce karşılığı olduğunu bilmeyen bu zayıf idrakli ve bilmemesi ayıp değil ama bilmediğini de bilmeyen bu insanlar bilmeyerek peygamberimize “Rabb-ul Alemin” dediklerinin farkında bile değillerdir.
Bu zihinsel mağlubiyetin ardından şoyle bir savunma gelecektir. “Ben peygamberime boyle soylerken onu rab yerine koymuyorum ki! Rab değil yonetici, buyuk, sayılan, saygın, ustun gibi anlamlar vermiş oluyorum. Sadece onu ovmek, ona saygımı gostermek icin bunu soyluyorum! ” Peki duşuncesiz kardeşim, deyin boylelerine; Biz hepimiz kime aitiz? Elbette Allah diyeceklerdir. Peki yerin goğun, kainatın sahibi kimdir diye sorun. Elbette Allah diyeceklerdir. Peki her şeyin idaresini elinde tutan kimdir, diye sorun. Elbette Allah diyeceklerdir. Ardından ekleyin; o halde sen bu rablığı, yoneticiliği, irade sahipliğini, saygınlığı, ustunluğu Allah’ın bir kulu ve elcisine nasıl yakıştırabiliyor ve hakikatten, gercekten bu kadar uzak bir laf edebiliyorsun!
23-Muminun 84-90 “De ki: “Butun dunya ve icinde yaşayanlar kimindir soyleyin bakalım, biliyorsanız.” Elbette: “Allah’ındır” diyeceklerdir. Oyleyse, sen de ki: “Neden aklınızı başınıza almıyorsunuz?” “Peki, yedi kat goğun ve yuce arşın Rabbi kimdir?” diye sor. Elbette, “Allah’tır”, diyeceklerdir. Oyleyse, sen de ki: “İnandığınız Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” De ki: “Peki her şeyin gercek yonetimini elinde tutan, Kendisi her şeyi koruyup gozeten, ama Kendisi himaye altında olmayan kimdir? Biliyorsanız soyleyin bakalım!” Elbette, “Allah’tır” diyecekler. Sen de ki: “Oyleyse nasıl oluyor da buyulenip gercekten uzaklaşıyorsunuz?” Hayır, Biz onlara gerceği getirdik; fakat buna rağmen onlar yalanı tercih ediyorlar. İşte gercek:…”
Muhtemelen bilmiyordur ama diyelim ki Kuran’dan haberdar ve bu ayetlerin İsa peygamberi yucelten ve onu Allah’ın oğlu yerine koyan Hıristiyanları kast ettiğini soylesin. Boyle bir durumda kendi faciasını gozler onune sermiş olacaktır. Cunku Hıristiyanlar İsa peygamberi oğul rab yapmışken bizimkiler peygamberimize “kÂinatın efendisi” diyerek tam rab yapmışlardır!!!
3-Al-i İmran 79 “Hicbir insana yakışmaz ki, AllÂh ona Kitap, hukum (hikmet) ve peygamberlik versin de, sonra (o kalksın) insanlara: “AllÂh’ı bırakıp bana kullar olun”, desin; fakat: “Oğrettiğiniz Kitap ve okuduğunuz şeyler gereğince Rabba halis kullar olun!” der.”
“Allah’ın habibi” tabirine hic girmek bile istemiyorum. Arapcada anlamı belli olan bu kelimeyi peygamberle birlikte anmak bile bir Muslumanı yeterince rahatsız etmeli. Bunun yanında peygamberimize ceşitli yalan yanlış rivayetlerle yakıştırılan gayb ve gelecek haberleri verme hikÂyeleri ise bazen tam bir komedi haline donuşuyor. Sozgelimi; Allah kıyamet saatini ansızın gelecek bir olay olarak bildirmişken rivayetlerde peygamberimiz sozde turlu alametleri ki bunların coğunu Kuran’ı duyduğumuzdan daha cok duymuş, oğrenmiş ve hatta bekleme moduna girmişizdir ki onun hangi gun hangi saatte kopacağına kadar soylemiş zannedilmektedir.
Bunun yanında peygamberin golgesinin yere duşmeyeceğinden, etinin kemiğinin curutulmesinin toprağa haram kılındığına, hicbir hata yapmadığından, kırk erkek gucune sahip olduğuna, indirilen ayetleri hayata uygulayabilmek icin illa ki onun soylediği rivayet edilen sozlere uymak gerektiğine kadar neler neler anlatıla geldiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Hatta maalesef ayetlerden daha cok bu uydurmaları biliyoruz. Kendi doneminde peygamberimizin kıyameti ve Osmanlı padişahının İstanbul’u alışıyla ilgili olduğu gibi diğer gelecek kehanetlerini, etrafındakilere detaylı olarak anlattığı bize zannettirilerek uydurma hikÂyelere inanmamız beklendi, bekleniyor. Oysa bakın ayetler ne diyor!
6-Enam 50 “De ki: “Ben, size Allah’ın hazîneleri benim yanımdadır” demiyorum. Yok, “Ben gaybı bilirim.” Yok, “Ben meleğim.” de demiyorum. Bana ne vahyediliyorsa, ben ancak ona tabi olurum” De ki: “Kor, gorenle bir olur mu? Hic duşunmuyor musunuz?””
7-Araf 187 “Sana kıyamet saatinin ne zaman geleceğini sorarlar. De ki: “Onun ne zaman geleceğine dair bilgi yalnız Rabbimin nezdindedir. Vaktini O’ndan başkası acıklayamaz. O oyle bir meseledir ki, ne goklerde ve ne de yerde ona tahammul edecek hic kimse yoktur!” O size ansızın gelecektir. Sen sanki onu biliyormuşsun gibi onu sana soruyorlar. De ki: “Ona dair gercek bilgi yalnız Allah’ın nezdindedir; ama insanların coğu bunu bilmezler.””
17-İsra 73 “Az kalsın, seni bile sana vahyettiğimizden başka bir şeyi uydurup, Bize mal etmen icin akılları sıra kandıracak ve ancak o takdirde seni dost edineceklerdi.”
18-Kehf 110 “De ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım. Ancak şu farkla ki bana “sizin ilahınız tek İlahtır” diye vahyediliyor. Artık kim Rabbine Âhirette kavuşacağını umuyorsa, makbul ve guzel işler işlesin ve sakın Rabbine ibadetinde hic bir şeyi O’na ortak koşmasın.””
İşte goruyorsunuz peygamberimiz “Ben sadece sizin gibi bir insanım” diyor. O halde peygambere iftira atıp dine hakaret eden, Kuran’ı yalanlayan kim? Allah’ın elcisine “kÂinatın efendisi” diyerek sağdan yaklaşan şeytana yol veren mi, yarım saat Arapca dualar ederken ben sizin uzerinizdeki nazarı kaldırdım diyen cubbesi kalın muşrik hocaların dine ve dinleyenlerine hakaretlerini iyi bir şey dinliyorum zannıyla dinleyenler mi, yoksa Kuran’da yazılı olan ne ise ben ona inanırım diyen mi?
25-Furkan 30 “O gun Peygamber: “Ya Rabbî, halkım bu Kur’Ân’ı terk edip ondan uzaklaştılar!” der.”
__________________
Kainatın Efendisi Kimdir
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Kainatın Efendisi Kimdir