Bugun artık insanlık, ateizmden kurtulup dine yonelmeye başlamıştır ve 'hangi din' arayışı icindedir. Son zamanlarda İslam'ı kabul edenlerin sayısında gorulen artış, bu sorunun doğru cevabının bulunmaya başladığını gostermektedir. Dunya genelinde İslam'a olan ilgi her gecen gun artmakta, Kuran'ı okuyup Peygamberimiz (sav)'in hayatını inceleyen pek cok kişi kendisine din olarak İslam'ı secmektedir. Bunun yanı sıra İslam'ı yaşamaya henuz başlamasa bile, Kuran ahlakından cok etkilenen ve insanlar icin en uygun hayat tarzının Kuran'da anlatılan hayat olduğunu dile getiren pek cok insan vardır.

Bundan otuz-kırk sene once insanların buyuk coğunluğu İslam hakkında hemen hicbir bilgiye sahip değilken, bugun İslam, dunyanın dortbir yanında uzerinde en cok konuşulan, hakkında en cok program hazırlanan, yazı yazılan, araştırma yapılan din haline gelmiştir. Kuşkusuz bu durumun toplumların İslam'ı oğrenmelerinde buyuk katkısı vardır. Bir yandan bu programları, yazıları, araştırmaları, raporları hazırlayanlar İslam hakkında detaylı bilgiye sahip olurken, diğer yandan bu bilginin aktarıldığı kitleler de, belki de hayatlarında ilk defa İslam'la ilgili kapsamlı bilgi edinme fırsatı elde etmektedir. Boylece bilgisizlik veya yanlış bilgilendirme nedeniyle İslam'dan uzak kalmış olan insanlar da dalga dalga İslam'a yonelmektedir.

Bu yonelişin en dikkat cektiği ulkelerden biri, Amerika Birleşik Devletleri'dir. Bilindiği gibi Amerika, dini değerler uzerine inşa edilmiş bir ulkedir. Amerikalıların ulkelerinden bahsederken onemle vurgu yaptıkları konulardan biri de, her dinden insanın bu topraklarda huzur ve guvenlik icinde birarada yaşayabileceğidir. Bu durum Amerika'ya goc eden Muslumanların dinlerini yaşamak ve anlatmak icin rahat bir ortam bulmalarını ve sayılarının gun gectikce artmasını sağlamıştır. Buna rağmen yıllar boyunca Muslumanlar sayıca az, ekonomik ve siyasi olarak da zayıf konumda kalmışlardır.

Ancak son on yılda ekonomik, siyasi ve sosyal alanda karşılaşılan zorluklar tek tek ortadan kalkmaya başladı. Pek cok eyalette mevcut camiler dolup taştığı icin bir cok yeni cami inşa edildi. İslami eğitim veren yuzlerce okul acıldı ve bu okullar kendilerine gelen talepleri karşılayabilmek icin kapasitelerini artırdılar. Pek cok buyuk şirket kendi bunyesinde calışan Muslumanlar icin mescidler actı, ceşitli bankalar İslami kurallara gore faaliyet gosteren bolumler oluşturmaya başladılar, pek cok devlet kurumunda ust duzey mevkilerde Muslumanlar gorev almaya başladı.

Aynı şekilde son yıllar, Muslumanların Amerikan siyasetinde ilk defa bu derece etkin olduğu bir donem oldu. Başkan Clinton doneminde Hillary Clinton'ın Beyaz Saray'da bayram kabulu geleneğini başlatması ile ilk defa resmi olarak Muslumanları ağırlayan Amerikan yonetimi, 2001 yılında da Başkan George Bush'un iftar daveti ile ilk defa Muslumanları iftar yemeğinde konuk etti. Başta Amerikan Başkanı ve bakanları olmak uzere devlet yoneticileri konuşmalarında sık sık Kuran'dan ayetler kullanmaya, İslam'ı ovmeye, Musluman organizasyonların liderleri ile birebir bağlantılar kurmaya, camileri ziyaret etmeye başladılar. Amerikan Kongre ve Senatosu'nda bu yıl ilk defa, İncil ve Tevrat'la birlikte Kuran'dan ayetler okundu.


Yaklaşık 7 milyon Muslumanın yaşadığı Amerika'da İslam ikinci buyuk din konumundadır. Onumuzdeki on yıl icerisinde Amerika'daki Muslumanların sayısının Yahudilerden daha fazla olacağı tahmin edilmektedir.

Amerika'nın unlu dergilerinden The Christianity Today dergisi ise 'Are Christians Ready for Muslims?' (Hıristiyanlar Muslumanlar icin Hazır mı?) başlığı ile yayınladığı haberde, İslam'ın Amerika'daki yukselişine şoyle yer vermekteydi:

2015 yılına gelindiğinde İslam'ın Yahudiliği gecerek Amerika'nın ikinci en buyuk dini olacağı tahmin ediliyor. Bazı tahminlere gore ise, bu coktan gercekleşti bile. Batıya goc eden Muslumanlar Batının kulturel ve dini değerlerinde birtakım değişikliklere neden oldular. Detroit'de bir hastane Musluman hastalarına Kuran dağıtıyor, Denver Uluslararası Havaalanında Muslumanların ibadet edebilmesi icin bir mescid acıldı, Amerikan Senatosu acılış toreni icin Musluman bir din adamı davet etti, ordu Musluman din adamlarını goreve aldı, Beyaz Saray (tıpkı Noel kartları gibi) Ramazan Bayramı icin tebrik kartları yollamaya başladı, Washington'daki Suudi Arabistan Buyukelciliği her ay hapishanelere 100 Kuran hediye ediyor ve mahkumlarla goruşmesi icin imamlar gonderiyor. Ira Rifkin'in Religion News Service'de bildirdiği habere gore ise (30 Kasım 1999), Kongre'de calışan Muslumanlar her hafta duzenli olarak ibadetlerini yerine getiriyorlar.28


'The Pluralism Project' (Coğulculuk Projesi) ile dinler arası diyalog alanında onemli calışmalar yuruten Prof. Dianne Eck'in 'A New Religious America' (Yeni Dindar Amerika) adlı kitabı buyuk ilgi toplamıştır.
Projenin tanıtıldığı internet sitesi. (sağda)

Kuşkusuz bunlar son derece dikkat cekici gelişmelerdi ve pek cok sosyolog ve araştırmacının ilgi odağı haline geldi. Bu konuda tespitte bulunan onemli isimlerden birisi Pluralism Project (Coğulculuk Projesi) adını verdiği dinler arası diyalog projesi ile tanınan Prof. Dianne Eck idi. (Eck bu projesi ile Clinton hukumeti tarafından ozel barış odulune layık goruldu.) Eck, A New Religious America (Yeni Bir Dindar Amerika) adlı kitabında İslam'ın hızlı yukselişi ile ilgili tespitlerini şoyle aktarıyordu:

Muslumanlar gun gectikce Amerikan toplumu icerisinde daha kalabalık ve gorunur hale geliyorlar. Halka hitap edilen konuşmalarda eskiden yalnızca, 'kiliseler ve sinagoglar'dan bahsedilirken, bugun 'kiliseler, sinagoglar ve camiler' deniliyor. Muslumanlar icin kutsal olan Ramazan ayı şimdi artık kamuoyunun da dikkatini cekiyor ve Dallas Morning News, Minneapolis Star Tribune gibi gazetelerin sutunlarına taşınıyor. Gunun sonunda yenen ve iftar adı ile anılan yemekler ise artık herkes tarafından biliniyor. 1990'ların sonlarından itibaren Kongre'de, Pentagon'da ve Dışişleri Bakanlığında calışan Muslumanlar tarafından iftar yemekleri organize edilmeye başlandı. 1996 yılında ilk defa, Beyaz Saray Ramazan ayının sonunda kutlanan Ramazan Bayramı icin Muslumanları konuk etti. Bu gelenek bugun de devam ediyor. Aynı yıl Amerikan donanması, Norfolk Deniz Ussunde, ilk defa Musluman bir din adamını goreve aldı. Teğmen Noel'in imamlığında bu usde her Cuma 50 denizci toplu olarak Cuma namazı kılıyorlar. Tum bunlar bize Amerika'nın din hayatında yeni bir donemin başladığını işaret ediyor.29

Dianne Eck'in de uzerinde durduğu gibi bu gelişmeler yeni bir cağın başladığının işaretidir. Bu cağ yalnızca Amerika'da değil, tum dunyada İslam'ın hızla yayıldığı bir cağ olacaktır.

11 Eylul Sonrası Gelişmeler

Amerikan halkının İslam'a olan ilgisi 2001 yılının son ceyreğinde doruğa tırmandı. Bunda kuşkusuz 11 Eylul'de Dunya Ticaret Merkezi'ne yonelik gercekleştirilen saldırıların onemli bir etkisi vardır. Terorun ideolojik temelini araştırmak ve tespit etmek icin başlatılan pek cok calışma, insanların İslam dinini incelemelerini ve İslam'ın hoşgoru, adalet, merhamet ve sevgiyi emrettiğini, bir barış dini olduğunu oğrenmelerini sağladı. Boylelikle İslam, bir anda dunya gundeminin temel konularından biri haline geldi. Dunyanın onde gelen devlet adamları, siyaset bilimcileri, araştırmacılar ve duşunurler İslam'ı doğru tanımak gerektiği uzerinde durdu, İslam'daki uzlaşma ve hoşgoruyu vurgulayan demecler verdi. Saldırının hemen ardından Kuran en cok satılan kitap haline geldi. Amerikan halkı İslam ve İslam tarihi hakkında en doğru bilgiyi edinebilmek icin Musluman organizasyonlara başvurdu. Bu başvuruların neticesinde, The Middle East Media Research Institute (Ortadoğu Medya Araştırma Enstitusu)'den verilen bilgilere gore, 11 Eylul tarihinden sonra yalnız Amerika'da 34 bin kişi din değiştirip Musluman oldu.30

Harvard Tıp Fakultesi'nden Dr. Walid A. Fatihi ise Mısır'da yayınlanan Al-Ahram dergisinde yer alan bir makalesinde, saldırıyı ilk duyduğunda yıllardır Amerika'da İslam'ı tanıtmak icin yaptıkları calışmaların bu saldırıdan sonra 50 yıl geriye gideceğini duşunduğunu, ancak boyle bir duşunceye kapılmasının ne kadar yanlış olduğunu kısa sure icinde anladığını anlatıyor ve şoyle devam ediyordu:

15 Eylul gunu, Boston Musluman Topluluğu'nun daveti uzerine, Bostonlu senatorlere İslam'ı tanıtmak icin ozel olarak duzenlenen bir toplantıya katılmak icin eşim ve cocuklarımla birlikte Boston'un en buyuk kilisesine gittik. 1000 kişiden daha fazla insan vardı... Boston Belediye Başkanı toplantıya eşi ve cocuklarıyla beraber katılmıştı... Daha sonra ben Boston Muslumanlar Topluluğu adına bir konuşma yaptım. Konuşmanın sonunda Arapca ve İngilizce olarak Kuran'dan ayetler okudum. Cıkışta dinleyicilerden birisi yanıma geldi ve, 'Arapca bilmiyorum ama soylediklerinizin Allah'ın sozleri olduğundan eminim' dedi... Ertesi gun Boston Musluman Topluluğu, Cambridge İslam Merkezi'nde halka acık bir toplantı duzenledi. 100 kişiden fazla gelen olacağını tahmin etmiyorduk, ama yanılmıştık. Toplantıya aralarında eğitmenlerin, din adamlarının, cevre kiliselerde vaaz veren rahiplerin da bulunduğu 1000'den fazla kişi geldi... Toplantıdan sonra soru yağmuruna tutulduk. Herkes İslam'ı ve İslami kuralları oğrenmek icin can atıyordu... Aynı gun Harvard Universitesi oğrenci ve oğretim gorevlilerinden oluşan 300 kişilik bir grup merkezimizi ziyaret etti. Aralarında Viyana ABD Buyukelcisi de vardı. Katılanlara İslam'ı, zaman zaman İslam'ın medyada nasıl yanlış tanıtıldığını anlattık ve Kuran'dan ayetler okuduk. Dinleyiciler cok etkilendiler ve pek coğu bundan sonra Musluman olmayanlar icin organize ettiğimiz ve İslam'ı anlattığımız toplantılara duzenli olarak katılmak istediklerini soylediler... 21 Eylul gunu Massachusetts Valisi'nin duzenlediği bir toplantıya katıldık, bu toplantıda Amerikan halkını bilgilendirmek ve ırkcı duşuncelerin onune gecebilmek icin okul mufredatlarına İslam'ı tanıtan dersler konulması goruşuldu. Bunlar sadece son gunlerde Boston'da yaşanan gelişmelere dair bir iki ornek. 11 Eylul olaylarının ilk gununde duşunduğumuz gibi calışmalarımız 50 yıl geriye gitmedi. Tam tersine 11 gunde 11 yıldır katedemediğimiz mesafeyi katettik. Bugun bu satırları yazarken birkac yıl icerisinde İslam'ın Amerika'ya ve tum dunyaya yayılacağından, Allah'ın izni ile, yuzde yuz eminim, ustelik bu yayılış gecmişte olduğundan cok daha hızlı olacak. Cunku bugun insanlar artık, 'İslam nedir?' diye soruyorlar.31


Amerika'daki Muslumanlar

Yapılan araştırmalar bugun Amerika'da ortalama 6-7 milyon Musluman bulunduğunu gostermektedir. Bu da Muslumanların sayısının bazı Hıristiyan mezheplerinin takipcilerinin sayısından daha fazla, Yahudilerin sayısı ile de eşit olduğunu gostermektedir. 2000 yılı icerisinde Amerika'nın onde gelen universiteleri ve İslami kuruluşları tarafından yapılan bir araştırma ise Muslumanların sayısının hızla arttığını ve İslam'ın Amerika'da gun gectikce guclendiğini ortaya koymaktadır.

Mosque Study Project (Cami Araştırma Projesi) adı altında yapılan bu araştırmanın ana temasını Amerika'daki camiler oluşturmaktadır. Cunku camiler Amerika'daki Musluman toplulukla ilgili yapılacak istastistiki calışmalarda oldukca onemli bir yer tutmaktadır. Amerika'da camiler yalnızca bir ibadethane değil, aynı zamanda Muslumanların bir araya geldikleri, sohbet ettikleri, İslam'ı yaymak icin kulturel faaliyetler yuruttukleri mekanlardır. Her cami mutlaka İslam'ı tanıtmak ve yaymak icin basınla ilişki kurmak, bolgesindeki siyasetcilerle goruşmek, okulları ve kiliseleri ziyaret etmek, dinler arası diyalog calışmalarına katılmak gibi faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu nedenle de camiler uzerine yapılan bir calışma Amerika'daki Muslumanların durumu ile ilgili aydınlatıcı ve doğru bilgi edinmenin onemli araclarından birisidir.

Bu araştırmaya gore, Amerika genelinde 1209 cami bulunmaktadır ve bu camilerin buyuk bir coğunluğu son zamanlarda inşa edilmiştir. Amerika'daki mevcut camilerin %30'unun inşaatı 90'lı yıllarda başlamıştır, %32'si ise 80'li yıllarda inşa edilmiştir. Ayrı bir istatistik vermek gerekirse, 1994 yılında Amerika'daki toplam cami sayısı 962'dir, 2000 yılına gelindiğinde bu rakamda %25'lik bir artış olmuştur.

Bu veriler Muslumanların sayısındaki artış ile doğal bir paralellik gostermektedir. Orneğin 1994 yılında yapılan tespitlere gore ibadet icin camilere gelen Musluman sayısı 500 bin iken, bu rakam 2000 yılında iki milyona yukselmiştir. Bu da %300 oranında bir artış anlamına gelmektedir. Ustelik bu rakamın onemli bir kısmını sonradan İslam'ı kabul edenler oluşturmaktadır. Yine aynı araştırma camilere gelenlerin ortalama %30'unun sonradan İslam'ı secenler olduğunu gostermektedir. Bu verilere gore Amerika'da yılda ortalama 20 bin kişi İslam'ı kabul etmektedir.34

Yukarıda verilen bu rakamlar 11 Eylul saldırılarından once acıklanan bir araştırmanın sonucudur ve bu araştırma 2000 yılı verilerine dayanmaktadır. 2001 yılında ozellikle de Eylul ayı sonrasında ise bu rakamlar katlanarak artmıştır.


Amerika'da İslam'ın hızlı yukselişinin onemli gostergelerinden birisi de sayısı gun gectikce artan, İslami eğitim veren okullardır. The New York Times'ın New York'taki İslami okullar ile ilgili hazırladığı bu haberde, Muslumanların bu okullara gosterdikleri yoğun ilgi ele alınmaktadır.


Amerika'nın pek cok eyaletinde olduğu gibi San Diego'da da Muslumanlar 11 Eylul sonrasında adeta soru yağmuruna tutulmuşlar ve boylece İslam'ı daha cok anlatma imkanı bulmuşlardır. 'Muslumanlar Daha Cok Dinlerini Anlatarak Kultur Kopruleri Kuruyorlar' başlıklı haberde de bu konu yer almaktadır
__________________