"Alex koşmuyor. Rijkaard, Rotterdam'ı kume duşurmuştu. Simao, Barcelona'da tutunamadı. Schuster'i de hep kovmuşlar. Hagi bitmişti." Futbolda eleştiri dilimizin değişme vakti gelmedi mi? Sıcak bir yaz gunuydu. Elimizde flut, okulun yolunu tutmuştuk. Butun derslerden gecmiş, muzikten ikmale kalmıştık. Uc dakika surdu sınav, resital vermeyecektik. Sınıf gectik. Sonra bu dunyadaki her insan gibi taşa takıldık, buzda ayağımız kaydı, top oynarken duştuk, dizimiz kanadı. Gun gelip bir şeyi başardığımızda da kimse kalkıp bize flut calamadığımızın hesabını sormadı. Bizim futbolumuzda eleştirinin dili o zaman neden farklı! Bu ulkeye gelen yabancılara ayaklarının kaydıkları gunleri neden hatırlatıyoruz? Alex yıllardır F.Bahce'yi sırtında taşıyor. Bir mac kotu oynadığında ne duyuyorsunuz? "Parma'da zaten başarısız olmuştu." G.Saray, İtalyan Milli Takımı'nın ikinci kalecisini alıyor. Adam bir gol yiyor: "Zaten De Sanctis, Sevilla'da yedek kaleciydi." Rijkaard, Barcelona ile her şeyi kazanmış: İki mac kaybedince "Bu adam Sparta Rotterdam'ı kume duşurmuştu." Real Madrid'i şampiyon yapan Schuster, Beşiktaş ile ten uyumunu yakalayamıyor: "Adam Almanlığını unutmuş, zaten bunu Shakhtar Donetsk'ten kovmuşlardı." Simao, Atletico Madrid kaptanlığını bırakıp geliyor: "Barcelona'da başarılı olamamıştı." 19 yaşında Barcelona'da başarılı olamayan Simao'dan bahsediyorlar, gecen sezon A. Madrid ile Avrupa Ligi'ni kazanan Simao başka Simao cunku! Hagi buyuk futbolcu, başarısız teknik adam... "15 yıl once Barcelona onu gondermişti. Meksika'ya gidiyordu," diyorlar. Ayıp olmasa "Futbolcu değildi," diyecekler. Peki tamam, "Alex koşmuyor, Rijkaard ve Schuster futbolu bilmiyor, De Sanctis kova kaleci, Simao sıradan..." Pardon ama siz kimsiniz? Sizin ayağınız hic tokezlemedi mi? Siz hic ikmale kalmadınız mı? Bulent TİMURLENK Sabah __________________