Nefsin kotulukleri insanda “hÂl” olarak hukum surer. Kurtulmak tek başımıza cok zor. Tamamıyla insanın icine sinmiştir. Bunun kotuluğunu iyice idrak edip kabullenerek sabır ve dua ile Allah’tan yardım istemeli. Ha deyince olmuyor. İnsan yeter ki kurtulmak istesin, bunu gercekten istesin. Ama insan o hallerden kurtulmak ister mi? Bu ise nefsin bulunduğu aşağı seviyelerdeki bir ozelliğidir. Kurtulmak istemek başka, kurtulmanın gerekliliğine inanmak başka. İnce bir mesele. İşte burasını gormek zor.
Gercekten kurtulmak istersek Allah dualarımızı kabul eder, onumuze vesileler cıkarır, fırsatlar yaratır.
Bir hoca efendi dua ediyordu, cemaat Âmin diyordu. Hoca efendi duaya ara verdi dedi ki “Diliniz Âmin diyor ama kalbiniz Âmin demiyor!”
Baktım ben de oyleydim. Formalite icabı Âmin diyordum. Allahın rızasına uygun halleri ve hareketleri hem istiyoruz(!) hem de istemiyoruz.
Şuur seviyemizin duşukluğunden dolayı bir şeyin gerekliliğine inanmamızı istek sanırız. “İstiyorum ama olmuyor” deriz. Olmuyordur cunku gercekten istemiyoruzdur. İsteyen insan isteğine kavuşmak icin “gereken” her cabayı uygular.
Mesel namazın gerekliliğine kesin inanan insan nicin namaz kılmaz? İyi duşunsun. Televizyon var. Futbol var. Laklak etmek, dedikodu yapmak var. Yorgun argın işten gelirken yolda sevdiğin birisine rastlarsın 15 – 20 dakika ayakta sohbet edersin bu sana ağır gelmez. Arkadaşın gitmese belki ayakta bir saat konuşacaksın. Ama eve gelince beş dakika namaz sana cok ağır gelir.
Gerekliliğine kesin inandığın halde namaz kılmadığın gibi, kibirden gururdan ve diğer butun kotu hallerden kurtulamamanın da cok benzer sebepleri var. İyi duşunelim.
“Kotu hallerden kurtulmayı gercekten isteyebilmek” icin samimi dua etmeli, fiili olarak careler aramalı. Nefis terbiyesi aşamalar halinde olmalı. MevlÂnÂ’nın bir sozu: “Merdivenler basamak basamak cıkılır.”
Nefis terbiyesine nefsi emmare seviyesinde iken icinde bulunduğumuz kotu halleri bilmekle başlanır. O halleri tanımayan kişi ne ile savaştığını bilemez. Nefsi emmare makamındaki hatalarımızdan cok kucuk bir ornek: İnsanlarla dalga gecmek. Yendiğinin ispatı: Zamanla insanlarla dalga gecmek icin eline cok fırsatlar gecmiştir ama yapmamışsındır, cunku bu sana cok cirkin gelmektedir. Diğer noktalarda da başarı kaydettiysen bu seviyeden kurtuldun demektir. Sırada ikinci savaş alanı gelir: Nefsi levvame seviyesi. Burada da terk edilmesi gereken hatalar ve kazanılması gereken faziletler tespit edilerek işe başlanır. Acele etmeden, hırsa kapılmadan, gerektiği gibi ustunde durursak Rab olarak Allah’a teslimiyet gosteriyoruz demektir. Bizi terbiye edecek olan Allah’tır.
Sahip olduğumuz kotu hallerimiz genellikle inanclarımızın tersinedir. Bazen inandığımız halde olduğumuz yanılgısına duşeriz. Hele bir de iddia edersek kısa bir sure sonra oyle olaylarla karşılaşırız ki hic de inandığımız gibi yaşayamadığımızı goruruz. Bize gosterilir. Allah Rab sıfatı ile bizi eğitir, terbiye eder, en iyi duruma getirir. Yeter ki teslim olalım. Allah’ı değil de başkalarını Rab kabul edenler hicbir yere varamaz.
Peygamber Efendimiz(s.a.v) bir tebliğ mektubunda “Allah’ı bırakıp da bazımız bazımızı Rabler edinmeyelim” buyurmuştur. Kimin veya neyin yolunda isen senin Rabbin odur. Seni kim veya ne hangi yolda terbiye ediyor bunu iyi gor.
Yanlışları kabullenmek kolay. Onemli olan cozum yolları bulmaya ciddi calışmaktır.
İnandığımız İslam doğrultusunda iyi hallere sahip olmak istememizi iyi duşunelim. Acaba gercekten istiyor muyuz? Bu uğurda ne yapıyoruz?
Alıntı
__________________
Nefsin kotu hallerinden kurtulmak
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Nefsin kotu hallerinden kurtulmak