Gerceği Duşundunuz mu?
Gercek İmanı Kavramak
"Kamil" sıfatı, yetkin, eksiksiz, mukemmel anlamlarını taşır. Bu yazıda konu edilen "kamil iman" da, bir insanın ulaştığı imani olgunluğun ve derinliğin en ileri, en mukemmel derecesini ifade eder.
Peki bir insanın imanının olgunlaşması, mukemmelleşmesi nasıl gercekleşir?
Allah, indirdiği yol gosterici Kitab'ın her ayetini belirli bir hikmet uzerine gondermiştir ve ancak ayetlerin hepsi birden uygulanırsa "Kuran ahlakı" gercek anlamda yaşanabilir.
Bu onemli gerceğin farkına varamayan kimi insanlar, Kuran'ın bazı hukumlerini yerine getirmeye ozen gosterirken, bazı hukumlerine gereken onemi vermezler. Soz gelimi bazı ibadetleri titizlikle yerine getirirken, Allah'ın Kuran'da tum detaylarını verdiği guzel ahlakı yaşamaya aynı derecede ozen gostermezler. "Ben zaten Allah'a inanıyorum" demenin yeterli olacağını zannederler. Oysa Allah, "insanlar, 'iman ettik' diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?" (Ankebut Suresi, 2) ayetiyle insanları bu konuda uyarmıştır. Bu ayetten anlaşılmaktadır ki, bir insan, "ben iman ettim" dedikten sonraki hayatında, gercekten Allah'ı razı etmek icin yaşadığını, O'nun hoşgorduğu ahlakı uyguladığını fiili olarak da gostermelidir. Karşısına cıkan her turlu durumda Allah'ın hoşnut olacağı guzel ahlakı yaşamalı; aksi bir tavır sergilemekten de şiddetle kacınmalıdır.
İşte gercek dindar olmanın yolu budur. Kişinin samimiyeti, Allah'ın guzel gorduğu ahlakı yaşama konusundaki cabasıyla olculur.
Allah rızasının en fazlası
Bu konuda, halk arasında oldukca yaygın olan bir yanlış anlayış vardır.
Pek cok insan, guzel ahlak ve takvanın ancak Peygamberler, sahabeler gibi Kuran'da ornek gosterilen ustun kişiler tarafından yaşanabileceğine inanır. Oysa Allah bu insanların orneklerini, diğer insanların da aynı tavır ve davranışları gostermeleri, aynı ahlakı sergilemeleri icin vermiş ve tum insanları Kuran'da bildirilen hukumlere uymaya, İslam ahlakını eksiksiz olarak yaşamaya davet etmiştir.
Her insan ustun bir ahlakı hedeflemekle ve buna gayret etmekle sorumludur. Bu konuda insanların onune herhangi bir sınır konmamıştır. Allah'a gonulden iman eden, O'na samimiyetle yakınlaşmaya calışan her mumin bu ahlakı kazanabilir ve "imani olgunluğa" erişebilir.
Kamil imana ulaşmak
"Allah'a iman etmek", O'nun herşeyin tek yaratıcısı, tek sahibi ve tek hakimi olduğunu kavramaktır. Her insanın O'na muhtac olduğunu bilip, Allah'ın hicbir şeye ihtiyacı olmadığını ve her işi bir kader ile yarattığını anlayarak hayatın her anında O'na teslim olmasıdır. "Allah'a teslim olmak" ise, Allah'tan cok korkmakla ve O'na herşeyden ve herkesten cok bağlanıp, O'nu cok sevmekle mumkun olur. Allah'a gercek anlamda teslim olan bir insan, kendisine yalnızca Allah'ı dost ve veli edinir. Hayatı boyunca karşısına cıkan her olayın Allah'ın kontrolu altında gercekleştiğini ve tum bunların ozel hikmetlerle yaratıldığını bilir.
İmanı iclerine tam olarak sindirememiş kişiler bir ucundan dine yonelirlerken, kamil iman sahipleri Kuran'ı hayatlarının her anında kendilerine vazgecilmez bir rehber edinirler.
İmanın kalbe yerleşmesi
Yine aynı şekilde bu samimiyetsiz kişilerin imanları belirli şartlara bağlı iken, kamil iman sahipleri kayıtsız şartsız iman ederler. Şartlı iman eden kişiler, ancak nimet icerisinde olduklarında ve tum olaylar kendi istedikleri gibi geliştiğinde dine sadık kalır ve guzel ahlakı taklit edebilirler. Ancak nimetlerde bir eksilme olduğunda ya da herhangi bir zorlukla karşılaştıklarında kolaylıkla dinden taviz verebilir ve sadakatlerini bozabilirler. Kamil iman sahipleri ise, Allah'a olan inanclarında ve sadakatlerinde guzel bir kararlılık gosterirler. Bunun altında yatan asıl sebep, onların "kesin bir bilgiyle" iman ediyor olmalarıdır. "Kesin bir bilgiyle iman etmek", kişinin, Allah'ın ve ahiretin varlığına, aklı, kalbi ve vicdanıyla kesin olarak kanaat getirmiş olmasıdır. Kuran'daki "Ve onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar" (Bakara Suresi, 4) ayetiyle de, iman edenlerin bu ozelliği vurgulanır.
Kamil imanın farklılığı, vicdanın tam kapasitede kullanılmasıyla kendini belli eder. "Vicdan" her zaman Allah'ın emirleri doğrultusunda hareket eden ve kişiyi surekli doğru olana davet eden bir sestir. Kamil iman sahibi her durumda vicdanının sesini dinler. Bu da onun daima Kuran'a en uygun ve Allah'ın en hoşnut olacağı ahlak ve tavırları ortaya koymasını sağlar.
Bakıp da goremediklerimiz
Peteğin yapılmasına kovanın ust kısımlarından başlanır ve aynı anda 2-3 dizi aşağıya doğru orulur. Bu iş gayet uyumlu ve duzenli bir şekilde gercekleştirilir. Aynı anlarda değişik uclardan yapılan petek dilimleri o kadar duzgundur ki, yuzlerce acı barındırmasına rağmen tek parca bir izlenimi verir. Bunun oluşabilmesi icin arıların başlangıc ve birleşme noktaları arasındaki uzaklıkları onceden hesaplayıp, hucrelerin boyutlarını ona gore planlamaları gerekir. İnsanların altından kalkamayacağı bu işi arıların duzenleyebileceklerini duşunmenin akılcı olmadığı ortadadır. Arılar topluca tek bir yerden yonlendirilmekte ve boylece normalde asla başaramayacakları işleri başarmaktadırlar. Arıları boyle olağanustu bir sisteme sahip kılan, "goklerin yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi" olan Allah'tır.
Harun Yahya
__________________
Gercek İmanı kavramak
Dini Bilgiler0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Gercek İmanı kavramak