Nişanlı iken nikÂh yapmanın pişmanlıkları!..

Soru: Nişanlandıktan sonra oğlan tarafı resmî nikÂhtan once dinî nikÂhta ısrar etti. Ben de kabul ettim. İki tarafın da ailelerinin iştirakiyle evimizde dinî nikahımızı yaptık.
Maksadımız da birbirimizi daha yakından tanımak, olumsuz yanlarımız varsa yolun başında tespit ederek ya duzeltmek ya da daha ileri gitmeden geri donmekti...
Nitekim oyle de oldu. Bana baştan cok olumlu gorunen genci nikÂhtan sonra daha yakından tanıma fırsatı buldum. Gordum ki, kendine ait gizli inancları yanında bağımlılık derecesinde alışkanlıkları da var... Hayatı biriyle paylaşma, kararları ortak alma diye bir paylaşım ise onun dunyasında hic yok. Evlendikten sonra da tek başına karar vermede ısrar edecek, beni de kendi yanında tek başına aldığı kararlarına uymaya mecbur bir kole gibi kullanacak!..

Birkac defa, ben bu anlayışa evlilik değil diktatorluk diye baktığımı soylememe rağmen hayatta tum kararları kendinin alacağını, başkasını kendi kararlarına ortak edemeyeceğini acıkca soylemekten vazgecmeyişi, benim yuzuğu iade etmeme sebep oldu. Yani fiilen ayrıldık.
Ancak o şimdi beni boşamıyor, yani nikÂhımı vermiyor, ne yapmalıyım? Ayrılmış olmak icin mutlaka beni boşaması mı gerekir dinen?
Boşamazsa ayrılmış sayılamaz mıyım?..

Efendim, bu konulara ait cok sorular gelmekte, maalesef olumsuz olaylar da yaşanmaktadır. Halbuki biz bu koşede oldukca acık secik ikaz yazıları da yazmış; "Nişanlılık doneminde birbirinizi iyice tanımadan dinî nikÂh yapmayınız, kendinizi zor duruma sokmayınız!.." diye hatırlatmalarda da bulunmuştuk. Buna rağmen daha işin başında dinî nikÂh yaparak buyuk bir yanlışa girenler olmakta, sonra da boyle tatsız olaylar yaşamaya mecbur kalmaktalar.

Burada en başta yapılan yanlış şu olsa gerektir:
Dinî nikÂh yapalım da aradan mahremiyet kalksın, daha yakından tanışalım, uyuşamayacağımız, anlaşamayacağımız yanlarımız varsa baştan tespit edip yolun başında iken hemen geri donelim.. gibi cok makul ve masum bir gerekce...

Halbuki bu cok makul ve masum duşunceyi gercekleştirmek icin mutlaka dinî nikÂh yaparak donulmesi zor yola girmek gerekmez. Dinî nikÂh yapmadan da taraflar umuma acık yerlerde, aile bireylerinin bilgi ve muşahedeleri icinde, ozellikle kızın itibarına golge duşurmeyecek ortamlarda bir araya gelirler, her meseleyi goruşup konuşabilirler. Evlilik hayatından beklediklerini beklemediklerini, vazgecilmezlerini.. olanca acıklığıyla butun boyutlarıyla konuşabilirler. Hatta konuşmalıdırlar da... Butun bunları etraflıca konuşup anlaştıktan sonra resmî nikÂhla dinî nikÂhın zamanının geldiğini duşunmeliler...

Boylesine bir tanışma araştırmayı tamamlamadan nişanlılık doneminde dinî nikÂhı hemen yapmak, buyuk bir hatayı baştan yapmak demektir. Artık bu nikÂhı hukumden kaldıracak care nikahını verdiği gencin onu boşaması yada tarafları temsil eden hakem heyetin araya girerek onları ayırması. Bundan da hic bir tarafın bir tarafa zulume yeltenmesine fırsat vermemek hedefleniyor.

- Evet, nişanlılar resmî nikÂhtan once dinî nikÂh yaparak birbirlerini daha fazla sıkıntıya sokmamalılar...
Nişanlılık donemi demek, birbirlerini tanıma donemi demektir. Tanıma ise nikÂhtan once olur, nikÂhtan sonra tanımanın faydası olmaz. NikÂhtan once taraflar, birbirlerini şaibe altına sokmayacak mahremiyet ortamlarında mutlaka konuşmalı, bir gizlilikleri asla kalmamalıdır ki, nikÂhtan sonra surprizlerle karşılaşmasınlar, mutluluğu golgeleyecek pişmanlıklar yaşamaya mecbur olmasınlar...
__________________