TurizmGuncel yazarı Zafer Cengiz, Turkiye turizminin planlama, orgutlenme ve pazarlama ayağındaki eksikliklerden dolayı kısır bir dongunun icine girdiğini belirtiyor.

Oluşan fiili durum, bir yandan yılan hikayesine donen resmi stratejilerin gerekcesiz olarak askıya alınması ve diğer yandan da, oyunun yeni kurallarının bir turlu hukme bağlanamamasına yol acmıştır. Devlet karar verildiği şekilde, piyasa sorumluluğunu ozel kesime devredecektir ama, bu ortamın gerekli hamleleri henuz bitirilemedi.
ŞAMPİYON TURİZMİN KABUĞUNDA DARALMA GOSTERGELERİ:
Turizm endustrisinin hayali motorunun uc bacaklı bir platforma yerleştirilmesi gerekse, bu ayaklar; Planlama, Orgutlenme ve Pazarlama’dır. Fakat bugunlere gelinen surecte, planlama hepten unutulmuş, orgutlenme konuları buyuk capta askıya alınmış ve pazarlama ise, rekabet adına birbirini engelleyen kısır bir cıkmazda bocalamakta.
İlk kez geniş caplı bir stratejik plan yapılarak, turizmin gelişmesinde yol-yordam-yontem belirlenmesi işlemi, yasal bir zemine oturtulmuşken, hem kamu bunun uygulanmasını ihmal etmiş, hem de ozel kesim bu durumu hepten gormezden gelmiştir. Stratejide beldelere dayanan Ulusal Konsey varken, dostlar Meclisi protokolu yapılmıştır.
Yere sağlam basamayan turizm mekanizmasının işlerliğinde, ne boyutlarda ve akla hayale gelmeyen sorunlarla karşılaşıldığı ise, acıkca ortadadır. Kitle turizmine ve pax sayısına endekslenmiş bir zihniyetle, bugun “dolup taşsa bile verim veremeyen” obez bir turizm karakteri, piyasaya hakim durumdadır. Cozum ise, stratejide unutulmuştur!
Ancak gunumuzde, Anadolu’nun barındırdığı turizm potansiyelinin farkında ve bilincinde olan yerel paydaşlar, tum heyecanlarıyla yorelerini turizme uyumlu kılmanın sinerjisi icindedir. Cağdaş turizmin yurt capında huzurlu ve duzenli bir şekilde gelişebilmesi icin de, kanımızca cok ozel ve etkin tedbirler ve katılımcı yontemler gerektiriyor.
SURDURULEN TEMEL HATALAR İLE OLUŞAN ZAMAN VE KAN KAYBI:
Turk turizminin yola cıkışı ve bugunku temel karakterlerini oluşturan, sahillerde yoğunlaşan kitle turizmi karakteri, her şey dahil duzeni, kent turizminin gelişememesi, hizmet ve insan unsurunun yaygın bir şekilde ihmal edilmesi gibi, her fırsatta dile getirilen onemli konulara tekrar girmek istemiyoruz. Zira bunların oluşması, doğal sonuclardır.
Yıllardır analiz-sentez ve yorum-cozum sistematik yaklaşımı uzerinde kalarak yakaladığımız neden-sonuc ilişkileri ve piyasa raconu kapsamında oluşan gelişmeler sistematiği, kanımızca olayın kilit noktasıdır. Bunların da fazla detaylarına girmeksizin teşhis edebileceğimiz en basit suclu ise (yazılarımızda afişe edilen) “zihniyet hazretleri”dir.
Turizmi cağdaş, profesyonel ve karmaşık bir ciddi ticaret ilişkisi olarak ele almak yerine, ahbap-cavuş anlayışıyla konuya dalarak, fabrika uretimi gibi mekanikleşen hizmetlerle surdurme eğilimleri, tum insan unsuru ve kaliteyi hice saymaktadır. Boylece, hizmet anlayışının yerini alan rant yaklaşımının doğal sonucları, randıman kaybıdır.
TURİZMDE TOPARLANMA HAMLESİ VE NİYET EDİLEN YONTEMLER:
Gelişen Turk turizminde, yakın tarihte teşhis-tedavi yaklaşımı ile onemli kararlar uretilmiş ve bunlar resmi strateji olarak son 6 yıldır yururluktedir. Bu gerceği unutarak ve/veya silip atarak, yeni yontem ve arayışlara girilmesi en azından ilave vakit kaybıdır. En doğal cozum, 2023 Stratejisinin yeni doneminde revizyonla yola devam etmektir.
Turizm piyasasının ve 40 sektoru bağdaştıran mekanizmasındaki tum paydaşların idrak etmesi gereken husus, ortak cıkarlar ve endustriyel duzen icin uzlaşmak ve butunleşmek gereğidir. Ufak hesaplara dayalı ve butunu bir kenara iterek yapılan her hareket, huzur ve duzene vurulan bir darbedir. Artık, makro yapılaşmada birleşilmelidir.
Son haftalarda, “Gelecek Turizmde” slogan adıyla piyasada uygulamaya sokulan UNDP Hibe Fonunun piyasa uygulamasında “destinasyon oluşturma” kavramının ilk kez bir fon şartnamesinde yer alamsıyla, bu imkanın “turizm konseyleri” kuruluşlarına destek olması icin, yurt capında araştırma ve nabız yoklama atılımlarına giriştik.
Bu surecte ortaya cıkan tablo cok kritik mesajlar vermektedir. Bir yandan, Anadolu’da turizm olacaksa 170 adet belde-ilce-kent konseyinin devreye girmesi ihtiyacını tespit ettik. Ote yandan da, henuz 6 yıldır yonetmeliği bile cıkamayan konsey hareketinin, yerel inisiyatiflerce ceşitli duzeylerde ve yontemlerde devreye alındığını gorduk.
Bu durum, hem sevindirici ve hem de cok duşundurucu bir tespittir. Ozetle; Devlet karar verdiği yasa hukumlerini uygulamakta gecikmesi paralelinde sektorel uyarma ve duzeltme de olamayınca, reel piyasada yerel inisiyatif ve ortak akıl (başının caresine bakarcasına) kendi cozumunu teşhis ve tespit ederek, yola bile cıkmış gozukuyor.
SONUC: Mevcut orgutsel yapının hıza gelişen değişime dar geldiği acıktır, ama geciken tedbir ve destur nedir?
Kaynak

Oluşan fiili durum, bir yandan yılan hikayesine donen resmi stratejilerin gerekcesiz olarak askıya alınması ve diğer yandan da, oyunun yeni kurallarının bir turlu hukme bağlanamamasına yol acmıştır. Devlet karar verildiği şekilde, piyasa sorumluluğunu ozel kesime devredecektir ama, bu ortamın gerekli hamleleri henuz bitirilemedi.
ŞAMPİYON TURİZMİN KABUĞUNDA DARALMA GOSTERGELERİ:
Turizm endustrisinin hayali motorunun uc bacaklı bir platforma yerleştirilmesi gerekse, bu ayaklar; Planlama, Orgutlenme ve Pazarlama’dır. Fakat bugunlere gelinen surecte, planlama hepten unutulmuş, orgutlenme konuları buyuk capta askıya alınmış ve pazarlama ise, rekabet adına birbirini engelleyen kısır bir cıkmazda bocalamakta.
İlk kez geniş caplı bir stratejik plan yapılarak, turizmin gelişmesinde yol-yordam-yontem belirlenmesi işlemi, yasal bir zemine oturtulmuşken, hem kamu bunun uygulanmasını ihmal etmiş, hem de ozel kesim bu durumu hepten gormezden gelmiştir. Stratejide beldelere dayanan Ulusal Konsey varken, dostlar Meclisi protokolu yapılmıştır.
Yere sağlam basamayan turizm mekanizmasının işlerliğinde, ne boyutlarda ve akla hayale gelmeyen sorunlarla karşılaşıldığı ise, acıkca ortadadır. Kitle turizmine ve pax sayısına endekslenmiş bir zihniyetle, bugun “dolup taşsa bile verim veremeyen” obez bir turizm karakteri, piyasaya hakim durumdadır. Cozum ise, stratejide unutulmuştur!
Ancak gunumuzde, Anadolu’nun barındırdığı turizm potansiyelinin farkında ve bilincinde olan yerel paydaşlar, tum heyecanlarıyla yorelerini turizme uyumlu kılmanın sinerjisi icindedir. Cağdaş turizmin yurt capında huzurlu ve duzenli bir şekilde gelişebilmesi icin de, kanımızca cok ozel ve etkin tedbirler ve katılımcı yontemler gerektiriyor.
SURDURULEN TEMEL HATALAR İLE OLUŞAN ZAMAN VE KAN KAYBI:
Turk turizminin yola cıkışı ve bugunku temel karakterlerini oluşturan, sahillerde yoğunlaşan kitle turizmi karakteri, her şey dahil duzeni, kent turizminin gelişememesi, hizmet ve insan unsurunun yaygın bir şekilde ihmal edilmesi gibi, her fırsatta dile getirilen onemli konulara tekrar girmek istemiyoruz. Zira bunların oluşması, doğal sonuclardır.
Yıllardır analiz-sentez ve yorum-cozum sistematik yaklaşımı uzerinde kalarak yakaladığımız neden-sonuc ilişkileri ve piyasa raconu kapsamında oluşan gelişmeler sistematiği, kanımızca olayın kilit noktasıdır. Bunların da fazla detaylarına girmeksizin teşhis edebileceğimiz en basit suclu ise (yazılarımızda afişe edilen) “zihniyet hazretleri”dir.
Turizmi cağdaş, profesyonel ve karmaşık bir ciddi ticaret ilişkisi olarak ele almak yerine, ahbap-cavuş anlayışıyla konuya dalarak, fabrika uretimi gibi mekanikleşen hizmetlerle surdurme eğilimleri, tum insan unsuru ve kaliteyi hice saymaktadır. Boylece, hizmet anlayışının yerini alan rant yaklaşımının doğal sonucları, randıman kaybıdır.
TURİZMDE TOPARLANMA HAMLESİ VE NİYET EDİLEN YONTEMLER:
Gelişen Turk turizminde, yakın tarihte teşhis-tedavi yaklaşımı ile onemli kararlar uretilmiş ve bunlar resmi strateji olarak son 6 yıldır yururluktedir. Bu gerceği unutarak ve/veya silip atarak, yeni yontem ve arayışlara girilmesi en azından ilave vakit kaybıdır. En doğal cozum, 2023 Stratejisinin yeni doneminde revizyonla yola devam etmektir.
Turizm piyasasının ve 40 sektoru bağdaştıran mekanizmasındaki tum paydaşların idrak etmesi gereken husus, ortak cıkarlar ve endustriyel duzen icin uzlaşmak ve butunleşmek gereğidir. Ufak hesaplara dayalı ve butunu bir kenara iterek yapılan her hareket, huzur ve duzene vurulan bir darbedir. Artık, makro yapılaşmada birleşilmelidir.
Son haftalarda, “Gelecek Turizmde” slogan adıyla piyasada uygulamaya sokulan UNDP Hibe Fonunun piyasa uygulamasında “destinasyon oluşturma” kavramının ilk kez bir fon şartnamesinde yer alamsıyla, bu imkanın “turizm konseyleri” kuruluşlarına destek olması icin, yurt capında araştırma ve nabız yoklama atılımlarına giriştik.
Bu surecte ortaya cıkan tablo cok kritik mesajlar vermektedir. Bir yandan, Anadolu’da turizm olacaksa 170 adet belde-ilce-kent konseyinin devreye girmesi ihtiyacını tespit ettik. Ote yandan da, henuz 6 yıldır yonetmeliği bile cıkamayan konsey hareketinin, yerel inisiyatiflerce ceşitli duzeylerde ve yontemlerde devreye alındığını gorduk.
Bu durum, hem sevindirici ve hem de cok duşundurucu bir tespittir. Ozetle; Devlet karar verdiği yasa hukumlerini uygulamakta gecikmesi paralelinde sektorel uyarma ve duzeltme de olamayınca, reel piyasada yerel inisiyatif ve ortak akıl (başının caresine bakarcasına) kendi cozumunu teşhis ve tespit ederek, yola bile cıkmış gozukuyor.
SONUC: Mevcut orgutsel yapının hıza gelişen değişime dar geldiği acıktır, ama geciken tedbir ve destur nedir?
Kaynak
__________________