Sonsuzluk Yolculuğu'nda cinsellik
Dr. Bozdağ, 'ilkoğretim cağına inen cinsellik nedeniyle zevk rezervleri erken tuketilen gencliğin geleceğinde tatminsizlik donemi acıldığına' dikkat cekerek cinselliği anlattı:
Gelecek bilim, parapsikoloji, hipnoz, kader, din, hafıza gelişimi, ruhsal sağlık, oğrenme ve iletişim becerileri, bilgisayar, internet, siyaset bilimi ile ilgilenen herkes mutlaka bir şekilde Dr. Muhammed Bozdağ isimini duymuştur. Duzinelerce baskı yapan kitaplarından, TRT ekranlarına dek pek cok alanda onu gormek mumkun.
Bozdağ son olarak, Sonsuzluk yolculuğu ile seslendi okurlarına. İlk baskısı 100.00 adet gercekleştirilen kitabın ucuncu bolumunu oluşturan Dunya Durağı'nın oldukca guncel olan ve cok sık tartışılan bir gerceği irdeliyor. Soz konusu bolumu Haber7 olarak yazardan sizler icin rica ettik. Ve işte soz hemen her ortamda karşımıza cıkan ve farklı boyutlara varan tartışmalara Bozdağ'ın gozuyle farklı bir bakış:
EVLİLİK VE CİNSELLİK
Hz. Âdem ve Havva dunyaya insan neslinin sorumluluğunu alarak geldiler. Eğer evlilik geleneğini disiplin icerisinde başlatmasalardı, insan nesli kesilip giderdi.
Kureselleşme, Batı toplumlarını saran tehlikeli bir vebayı dunyaya yayıyor. Son yıllarda evliliklerin coğu boşanmayla bitiyor. Cinselliğin ilkoğretim cağına indirilmesi yuzunden zevk rezervleri erken tuketilen gencliğin geleceğinde tatminsizlik donemi acılıyor.
Estetik bedenler ekranlarda sergilenerek, dikkatler cesetlere odaklanıyor. Cinsellikler ucuzca harcanmasın diye bedenler iğrenc mi yaratılmalıydı? Sorumsuzluğun bedeli, bilinclerde guzelliğin cesetle sınırlanması; İtalyan araştırmacı Caldarelli’nin deyimiyle “kimsenin aradığını bulamaması ve herkesin mutsuzluğu” oluyor.[1]
Hayata tutunmak uzere yola cıkan guzel gencler, daha ilk adımlarında celmeleniyorlar. Guller acamadan budanıp soluyor. Cinsel haz, eşlerin aile fedakarlığına katlanmalarına, dayanışmalarına ve cocuklarını yetiştirmelerine teşvik eden bir ilÂhî ihsandır. Bu zevkin nereden geldiğini, beyine nasıl yerleştiğini duşunmeyenler, cinselliklerine sorumsuzca saplanıyorlar. Hem zevkleri koreliyor; hem de hayatları mahvoluyor.
Hayatımda tanıklık ettiğim ilk cinayetin sebebi cinsellikti. Liseden bir arkadaşımız sarkıntılığının bedelini canıyla odedi. İstatistiklere gore, dunyada işlenen cinayetlerin ucte ikisi cinsel nedenlerden kaynaklanıyor. Cinselliklerini kontrol etmeyenler, cinayetle değilse, hastalıklarla oluyorlar. Dunya Sağlık Orgutune gore her yıl 333 milyon kişi cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanıyor.[2] AIDS hastalığı gelecek yıllarda bazı ulkelerin gencliğini yok edecek, soykırımlar yapacak.
CİNSELLİĞİN AZDIRILMASI YARARLI MI?
Cinselliğin azdırılması, amaclananın aksine, zevksizlik ve tatminsizliktir. Amerika’daki internet trafiğinin % 80’i cinsellik malzemelerine harcanıyor. Bu bir dakikalık kirli zevk, hayatın en buyuk değeri gibi sunuluyor. İşte sonuc… ABD gencliğinin ilk buyuk hayali, vucutlarına yapacakları estetik ameliyatlarmış.[3] Bir ankete gore, İngiliz kadınların % 70’i mankenlerle kıyasladıkları vucutlarından nefret ediyorlarmış.
Hicbir yasaları ve yasakları yokmuş gibi gorunen hayvanlar bile, cinsel hazinelerini rasgele ve disiplinsiz kullanmazlar. Melekler bu insana neden secde ettiler? “Allah’ın adaleti, bir gulun dikene secde etmesini hoş gorur mu?”[4] Dunyadaki hicbir zevk doymak icin verilmemiştir; cennete varıncaya kadar insan asla tatmin olamaz. Evlilik ne kadar sevindiriciyse, cinselliğin evlilik (veya nikah) dışına taşırılması o kadar bunaltıcıdır.
Avrupa’nın izinde kısa sureli sorumsuz birliktelikleri ozendiren toplumlar ağır bedeller odeyecekler. Toplumumuzda evlilik cok zorlaştırıldı; eviniz, arabanız, altınlarınız olacak. Evliliği ulaşılamaz hale getiren sistemde, evlilik dışı ilişkiler cennetle ozdeşleştiriliyor. Adaletsizce ve acımasızca…
Ankara’daki bir mahkeme kapısında, dunya tatlısı genc bir bayan, yakışıklı bir gencle didişip duruyordu. Birbirlerinin işkencesinden bir an once kurtulmak uzere, boşanma davalarında sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.
Duşundum, o denli genc ve guzel bir kadın, o kadar yakışıklı ve rutbeli bir gencle nasıl kanlı bıcaklı oldu? Birbirlerinin guzelliğinde buluşup gunlerini cennete donuşturmeleri gerekmez miydi? Daha bir yıl once soluk soluğa kuşandıkları aşklarıyla birbirlerine koşan insanlar onlar değil miydi? Ne kusur ettiler de Allah o cennetten yadigar sevgiyi kalplerinden buruşturup attı? Ne yaptılar da, bu iki guzel, şimdi birbirlerinden nefret ediyorlar?
İnsanlar curumeye aday bedenlere değil; ezelî kudrete bağlanan ruhlara aşık olurlar. Cisimsel cinsellik bir dakika sonra iğrendirici; ruhsal cinsellik ise sonsuza dek huzur vericidir. Şu vucutlarını her gun biraz daha acanların asıl soyledikleri, “Cesedimi sev, etimden hoşlan!” haykırışlarıdır. Acımadan kalplerimize camur sacıyorlar, ruhsal ışıkları icimizden uzaklaştırıyorlar.
Ruh hep o ceset camuruna şekil ve anlam veren gizli tasarımcıyı arayacaktır. Cesedin başlangıcı iki damla su, sonu curuk toprak ve kemiktir. O elbiseyi giyen hayran kalınası okyanus guzeli ruh nerede?
AŞKA DUŞEN GENCLERİN SORUNLARI
Aşka duşen bazı genclerden yardım mesajları alıyorum. Lisede, universitede, tuzağa zamansız yakalanıyorlar. Evliliğe hazır değiller; ama, tutuluyorlar ve kalplerine soz dinletemiyorlar. Karşı cinse eğilim insan doğasında vardır; hele cağımızda cok koruklenmiştir. Mutluluk bu eğilimin zamanında ve meşru yollarla karşılanmasında yatar; yoksa aksi, toplumlar icin hep felÂket olmuştur.
Universitemizin servis otosundan inmiş, bekar evimize yuruyordum. Zihnim derin tefekkurlere dalmış; icime tutunan yalnızlık virusunden ve paylaşma arzusundan nasıl kurtulabileceğimi duşunuyordum.
Etkileyici bir kadın sesinin Anadolu ezgileriyle yoğrularak caddede yankılandığını fark ettim. Sanatcının sesinin suslediği şarkıyla suruklenirken, sanki ruhuma hancerler saplanıyordu. Kangrenli yaralarım doğranıyordu; zayıf damarımdan yakalanmıştım; acıma tuz biber ekilmişti.
“Gunlerdir yalnızlığıma uzuluyorum, artık kurtulayım.” Duasıyla patladım ve yanımdaki duvara kapanarak sarsıntımı gecirmeye calıştım. Utan be koca adam. Ne yalnızı, ne kimsesizi… İşte doğa, işte muhteşem canlılar dunyası… İşte ideallerin, işte calışmak ve işte huzurunda bulunduğun Rabbin… O direncsiz halimde, “Ey merhametli HÂkim, lutfen bana ve bu genclere acı, bize nefsimizden bir kurtuluş bağışla!” dedim. Sakinleştim ve kalbimdeki sohbeti dinledim:
SEVDİĞİNİZ RUH MU, BEDEN Mİ?
“Delikanlı, dur hele… Sen hamuru camurdan yoğrulan o kandan irinden cesedi istemiyorsun. Sen, Yaratıcının o vucut hamuruna sunduğu suretin arkasındaki ruha aşıksın. Dinle ki MevlÂnÂ, ‘Seni toprakla karışmış bir yudumcuk guzellik şarabı boyle deli divane ediyor; artık onun safı ne yapmaz?’[5] diyor. Senin Yaratıcın, topraktan cesede nurdan şekiller giydirdi. Toprak cisim yurduna donunce, suret de hayal evrenine gidecek.
“Yemek istediğin meyvesini izinsiz calıp Yaratıcını karşına alma. O cok comerttir; sabırla iste de, zamanı gelince sana ne helal bağışlarda bulunacağını gor. Butun kadınlara ilÂhî guzel*likten bir zerre serpen Yaratıcın, tum guzellikleri tek bir kadında hucre hucre dokuyup sana sunabilecek kudrettedir. Dunyanın guzelliklerinden binler kat fazlasını bedenlerinde barındıran huriler seni bekliyor. Gelecekteki sonsuz temiz ve iffetli guzelliklere, kirlettiğin bir genclikle kavuşamazsın. Madem Allah’tan başkasını da sevmeye muhtacsın, seni bekleyen can tatlısı cennetlerini sev. Bunca yıl direnen, biraz daha sabredebilir.”
Sustum… Aradığım ihtişam, yuzumu kapadığım duvarın hemen arkasındaydı ve hayalim otelere dokunur gibiydi. Başımı kaldırıp mutluluktan gulumseyerek yoluma devam ederken, kasetciden yayılan o şarkıyı duymuyordum.
Onermeye calıştığım, bu kıyamet asrında “Ruhunu cıkar at, kolunu bacağını kes.” demek gibi zor gelebilir. Ama, gencliğimiz, “ilÂhî olculere gore yasak olan” bir ilişkiyle lekelenirse, sadık bir eş bulma şansımız azalacaktır.
Sonrasındaysa, bayanlar cennetin hurilerinden guzel sultanları olma şansını; erkekler de huri guzelliğindeki kadınla sonsuza dek mutlu kalma fırsatını yitirme tehlikesindedirler. Allah temizleri kirlilere mahkum etmez. İcten ve gozyaşlarıyla yoğrulmuş bir tovbeyi başaranlar haric.
Sonsuzluk yolcusu, sadece şimdi tadacağı ota saplanan kurbanlık koyuna benzemez. Uyanık insan zehirli balı yemez; yemin arkasındaki oltayı gorur; bugunku tercihinin gelecekteki sonuclarını duşunur. Gelecekteki eşine yakıştırmadığını, bugun kendisi icin de cirkin gorur. Yanlış bir iş yapar da, icten bir tovbeyi başaramazsa, kaderin ona acılı bir evlilikle bedel odeteceğini unutmaz.
EVLİLİĞİ OLDUREN MANEVİ HASTALIKLAR
Dolayısıyla, gozlerimizi tahrikci goruntulerden, zihnimizi benzeri hayallerden arındırmalı; duaya ve tovbeye sarılmalı; aile onurunu inciten TV yapımlarından sakınmalıyız. Yaratıcıya yakınlığımız, ideallerimiz uğrundaki calışkanlığımız, cinsel ihtiyaclarımızı golgeleyip unutturacaktır. Evlenme imkanımız varsa da, bekletmemeli, o sığınağa cabucak girmeliyiz.
Evliliği olduren manevî hastalıklardan arınmalıyız: Allah’ın evlilik lutfuna şukretmemek, parayı tanrılaştırmak, vucudun gorunumunu kalbin ictenliğinden ustun tutmak, keyfe/eğlenceye duşkunluk, zorluğu eşit paylaşmak yerine ihmal ve tembellik, kucumseme, takdir etmeme, saygısızlık, bilgisizlik, cocukların eğitimlerine duyarsızlık, birbirinin sırrını ve onurunu korumamak, TV’ye saplantı, iletimsizlik, birbirlerinin ilgilerine duyarsızlık, sarhoşluk, kumar, ahlÂksızlık gibi manevî hastalıkların olduğu evlerde evlilikler yaşamaz. Evlilikler ancak erdemle, fedakarlıkla ve paylaşmayla beslenebilir.
Eşiyle gecinemeyen, toplumla gecinemez; ailesini yonetemeyen kimseyi yonetemez. İnsanın iyiliği sokaktaki şirinliğinden değil, evindeki erdemliliğinden anlaşılır. Eşiyle gecinemeyen kendisinde sorun aramalıdır. Tek taraflı kusurdan kaynaklanan boşanma, parmakla sayılacak kadar azdır. Eğer gerektiği gibi iyiyseniz, eninde sonunda eşinizi kazanırsınız. Kazanamazsanız da, Allah sizi karanlık kalpli ve ısrarlı nankorden kurtarır; size canınızı ısıtacak başka bir evlilik bağışlar.
Bir turlu hayırlı bir evlilik nasip olmayanlar, telaşlanmasınlar. İki gunluk dunyanın zevklerine değil, sonsuzluğa talibiz. İnsanlık derdine duşenin cinsellik derdi kalmaz. Bunaltıcı bir evliliktense, bekarlığa razı olmak pekala cok onurlucadır.
[1] Radikal, “Sayısal fesat” (27.10.2000).
[2] Hurriyet, (31.10.2004).
[3] Milliyet, “ABD... Genc kızlar arasında goğus buyutme ameliyatı moda” (15.06.2004).
[4] MevlÂnÂ, Mesnevî, c. 2, s. 256.
[5] MevlÂnÂ, Mesnevî, c. 5, s. 34, 35.
Kaynak: www.acizane.com
__________________
Sonsuzluk Yolculuğu'nda cinsellik
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Sonsuzluk Yolculuğu'nda cinsellik