CVK Taksim İstanbul Genel Muduru Edip Celik TurizmGuncel'e verdiği roportajda bolge otelcilerinin sorunlarını, 2013 hedeflerini ve Turkiye turizm sektorunun geleceği konusundaki fikirlerini anlattı. Taksim'de turistleri rahatsız eden cetelerin kol gezdiğini belirten Celik



“CVK Grubu oncelikle maden kokenli bir kuruluştur. Son donemlerde turizmle de ilgileniyor. Cunku ozellikle bulunduğumuz bolge başta olmak uzere bu sektorde onemli bir emlak değeri soz konusu. Bunun dışında da kaliteli iş yapmak da onemli bir hedef. Bizim grubumuz da Taksim’in ilk 4 yıldızlı Deluxe oteli olma şiarıyla yola cıktı. Otelimiz 2 bucuk yaşında.2013 icin şu anda butcemizi aşmış durumdayız. Bunun boyle olacağını da tahmin ediyorduk. 2012 yılında doluluğumuz yuzde 83 olarak gercekleşti. Bolgede aşağı yukarı oteller aynı dolulukları yaşıyorlar. ADR’ler de aynı şekilde. Nisan ayı ADR’ımız 130 €. Doluluğumuz ise yuzde 88 civarında. Eskiden karlılıklar yuzde 20 – 25 civarındaydı, şu anda ise yuzde 50’lere yaklaşmış durumda. Bu da inanılmaz bir rakam. Bugune kadar cirolar hep cok şişiriliyordu. Taksim altın yıllarını yaşıyor bugunlerde.”

'TAKSİM'DE VAHŞİ REKABET VAR'

Taksim'de ciddi sayıda otel mevcut. Rekabetci kalabilmek icin ne yapıyorsunuz?

“Biz arkamızda guclu bir grup olduğu icin hem servis hem personel kalitesi hem de fiyatlarda rekabetci olabildik. Bugun Taksim’de 120 kişi calıştıran bizim dışımızda başka otel yok. 85 odamız var. Yani oda başına 1,5 personelle hizmet veriyoruz. Taksim’de artık oda kalitesi konusunda daha fazla bir şey yapılamaz. Hizmet ve personelle fark yaratmak mumkun. Biz de bunlara yatırım yaptık.”

“Taksim’de vahşi bir rekabet var. Misafir icin beş otelden 4 dakikada fiyat almak mumkun. Siz bir fiyat belirliyorsunuz. Bu fiyatın icinde hizmet kaliteniz, farklılığınız var. Ancak bir başka dort yıldızlı otel gelip yanınıza acıyor ve ‘Ben bu işi 120 değil, 40 personelle gotururum’ diyor. Esnaf zihniyetiyle hareket edip, operasyonunuzu bir anda kesiyor. Biz bu civardaki meslektaşlarımıza bu fiyatlara da oda satılabileceğini gosterdik. Biz ilk fiyatlarımızı cıktığımızda, etrafımızdakiler bize ‘Ne yapıyorsunuz?’ diye tepki gostermişti. Şimdi bu fiyatlara satıyoruz ve hicbir muşterimizi ‘Keşke bu kadar para vermeseydim’ demiyor. Bu bolgede bir domino etkisi yarattı ve şu anda bolge genelinde personel sayıları artış gosteriyor.“

'BOLGEMİZİ CETELER SARMIŞ DURUMDA'

Taksim bolgesinde oteller acısından guvenlikle ilgili sorunları var mı? Gectiğimiz donemlerde turistlere musallat olan ceteler gundeme gelmişti. Bu sorunlar halen devam ediyor mu?

“İstanbul’un ozellikle de Taksim’in bu konuda cok ciddi sıkıntıları var. Oncelikle taksiler konusu. Şu anda Taksim’de mobese kameralarının altında 20 – 25 tanesinden oluşan bir cete var. Bu adamların yaptıklarını sırayla soyleyeyim size: Takside taciz, doviz bozma ve Taksim Meydanı’ndan Harbiye’ye 50 - 100 €’ya muşteri taşıma. Surekli bana yabancı misafirlerim gelip ‘Bu işi durduracak kimse, bir yetkili yok mu?’ diye soruyorlar. Biz şikayetler uzerine toplanıp Emniyet’e gittik. Emniyet bizde taksi plakası istedi. ‘Oneriniz nedir?’ diye sordu.”

“Tabi bir de bu National Geographic’te de cıkan hanutcu meselesi var. Boyle bir misafirimiz geldi bize, 6 bin dolarının ve kredi kartının alındığını soyledi. Gittik mekana, beraberimizdeki emniyet mensubu adisyonu istedi. Adisyonda 25 tane şampanya yazıyor. Ancak mekandaki kamera goruntulerinde yok. Sorduk: ‘Nerede patlattınız bu şampanyaları?’. Cevap şu: ‘İceride!’. Resmen dalga geciyorlar. Misafirimizin 3 bin dolarını geri alabildik sadece. Ustelik bunu yasal bir prosedur kapsamında yapmadık. Durum bu.”

'TURKİYE TURİZMİNİN B PLANI YOK'

Turkiye'nin ozellikle de İstanbul'un son donemde ciddi yukselişi soz konusu. Turkiye turizm sektorunun geleceğini nasıl goruyorsunuz?

“Bizim turizm ulemasıyla goruştuğumuz zaman goruyorum ki onların da aklında Turkiye turizminin geleceğine dair net bir plan yok. Bakanlık acıklıyor; bu sene 32 milyon geldi, seneye 38 milyon gelecek. Ama neyle? Arzla talep dengesi neye gore belirleniyor? Tamam serbest ekonomi soz konusu. Herkes istediğini yapar ama bir denge olmayacak mı? Bizim turizmde bir b planımız yok. Biz şu anda mesela Ortadoğu tandanslı gidiyoruz. Bunun nedeni de Arap Baharı. Mısır durulduğu zaman bu turist oraya geri donecek. İkincisi Yunanistan meselesi. Velev ki Ortadoğu’da sular duruldu, biz de olağanustu olcekte tesisleştik.
Ne yapacağız o zaman?”

'TANITMA, TURİZM BİRLİKLERİYLE İYİ İLİŞKİLER İCİNDE DEĞİL'

Cin pazarı ile ilgili beklentileri gercekci buluyor musunuz peki?

“İstanbul’daki otelcilerin ne mutfak ne de dil bilen personel acısından Cin pazarına hazırlıklı olduğunu sanmıyorum. Dediğim gibi Turkiye’de bir plan yok. Mesela Turizm Bakanlığı’ndan gelip bizden grafik istiyorlar. En cok misafir aldığımız ulkeleri cıkarıyorlar. Lubnan, Suriye, Lubnan, Abu Dabi diye devam ediyor. Duşuk olanlar da mesela İsvec, İsvicre, Cin, Norvec gibi. ‘Buralara yonelin’ deyip gidiyorlar. Nasıl olacak peki bu? Cin yılı ilan etmekle Cinli turist gelir mi?”

Sizin cozum oneriniz nedir?

“Oncelikle Tanıtma Genel Mudurluğu, burokrasinin TURSAB, TUROB gibi odalarımızla, turizm cemaati ile duzgun ilişkiler icinde olmalı.”

Değil mi?

“Kesinlikle değil. Timur Bayındır’ı, Başaran Ulusoy’u ve Kultur ve Turizm Bakanı Omer Celik’i ayrı odalara koyun, aynı soruları sorun hepsinden farklı cevaplar alırsınız. Buna cok eminim. Demek ki şu anda şansa gidiyoruz. Turkiye Ortadoğu’ya kendini emanet etmiş durumda. Parayı Ortadoğu’dan kazanıyoruz ama Ortadoğu nereye gidiyor bilmiyoruz. ABD bugun İran’a girse her şey bir anda coker.”

“Bu nedenle Tanıtma Genel Mudurluğu’nun farklı ulkelerde bu tanıtma işini yapması lazım. Bunu meslek orgutlerimiz yapamaz. Onlar nacak uc beş tane panel duzenleyebiliyorlar. Cunku butceleri bu kadar. Tanıtma’nın ise boyle bir problemi yok. Tanıtma’da da bu işi dort tane memurun eline bırakamazsınız. Acaba anlaşılan ajanslar işinin ehli mi, yoksa birilerinin tanıdıkları mı? Turizmin en onemli uc ayağı tanıtma, yatırım ve kultur. Bakanlıkta bu uc ayağın başındaki isimleri turizm meslek orgutlerinin yonetim kurullarındaki bircok kişi bilmiyordur, buna eminim.”

'ARAP TURİST 3-4 YIL DAHA DEVAM EDER'

Arap turistler konusuna gelirsek...

“Bundan bir sene once Taksim’deki bircok otel muduru Arap turisti tesisine almayacağını soyluyordu. Ne oldu? Vizeyi kimle kaldırırsan onu getirirsin. Hala her yer ‘İngilizce bilen eleman’ ilanlarıyla dolu. İstanbul’da otel odalarının yuzde 70’inde Arap turist var ama Arapca bilen eleman arayan otel yok. Demek ki bizim hicbir konuda doğru duzgun hazırlığımız yok. İngilizce bilmeyen bir Arap ne yapacak? Adam 400 € vermiş otele. İletişim kuramıyor. Kısacası turizmde buyuk bir kafa karışıklığı var. Kimsenin aklı net değil.”

Arap pazarının geleceğini nasıl goruyorsunuz?

Ortadoğu pazarı yuksek bir şekilde devam edecektir. En az 3 – 4 sene daha. “

Yayalaştırma projesinin bolgedeki otelcilere sizce bir faydası olur mu?

“Taksim’i yayalaştırma projesi bolgedeki otellere bir şey katmaz. Boyle bir talep yok cunku. Buraya gelen turisti parklarda goremezsiniz. Orneğin Gezi Parkı’nda bizim vatandaşlarımız vardır sadece. Bize gelen turist şu anda daha cok alışveriş merkezlerine yoneliyor. Belki bahsettiğimiz guvenlik meselesi acısından o taksilerin uzaklaşmasına sebep olabilir. Meydan kulturu onemlidir, bu anlamda olumlu bir proje. Ancak siz egzoz dumanında doner satmaya devam ettikce isterseniz tum Talimhane’yi trafiğe kapatın. Bir şey değişmez.”

Kaynak

__________________