Eûzu billahi mineş-şeytÂnirracîm (Kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınırım.)
Bismillahirrahmanirrahîm (Rahman (merhametli) ve Rahim (esirgeyen) Olan Allah’ın Adı ile…)
Eûzu
Eûzu billahi mineş-şeytÂnirracîm.
Eûzu (sığınmak, korunmak, sığınırım); bi (ile); llah (Allah); min(den); şeytanirracim (kovulmuş şeytan).
Şeytan; (Şetane) Arapca’da “rahmetten uzaklaşmış”, “Hak’dan uzaklaşıp batıl olmuş” anlamında bir kelimedir. Kelime kokeni olarak incelendiğinde bir isim değil sıfattır. İblis olarak adlandırılan varlığın bir sıfatı/ozelliğidir. İblis ise Allah’ın yaratmış olduğu bir kuludur. Hz. Adem yaratıldığında kibirine yenik duşmuş ve Hz. Adem’e secde etmeyip Allah’ın emirlerine karşı gelmiştir. Bunun uzerine huzurdan kovulmuş ve bir miktar muhlet alarak Allah’ın doğru yoldaki kullarını yoldan cıkarmak uzere yemin etmiştir. (15/28-35, 2/30-37, 20/115-123)
Başka bir deyişle şeytan bir varlık değil, olgudur. Ancak zaman icerisinde anlam genişlemesi oluşarak “İblis” kelimesinin yerine de kullanılagelmiştir. Allah’ın huzurundan kovduğu varlık “İblis”; şeytan ise bu varlığın bir ozelliğidir. Hakeza yuce kitabımız Kuran-ı Kerim’de de genelde İblis'le Cennet'ten buyuklendiği icin kovulan cin, şeytanlarla da ona uyarak başkalarını kotuye cağıran cinler ve insanlar kastedilir.
Konuya bu bakış acısı ile yaklaşmamız algılarımızı değiştirmek anlamında oldukca onemlidir. Boylece şeytanı, İblis’ten ayrı bir olgu olarak gorebilir ve icinde can (cinn, can) olan tum varlıkların da bunyesinde “şeytan” ın olabileceğini algılayabiliriz. Tıpkı huzur verici bir manzaranın da, temiz ahlakla yapılan bir iyiliğin de her ikisinin birden “guzel” olması gibi; hepimiz şeytanlaşabiliriz, şeytani şeyler duşunebilir ve yapabiliriz. Yani rahmetten uzaklaşabilir, Hak’dan uzaklaşabilir batıla kapılabiliriz. Orneğin Hz. Adem de kendi şeytanını (yada İblis’i) dinleyerek, Allah’ın kendisine yasaklarına uymamış ve şeytanı ile birlikte Hak Teala’nın cennetinden kovulmuştur. Tıpkı İblis’in şeytanı gibi bizim şeytanımız da icimizdedir, canımızda, cinn-imizdedir.
Racim (raciyim) ise kovulmuş, lanetlenmiş anlamına gelmektedir. “Şeytan-i racim” diyerek huzurdan kovulmuş, lanetlenmiş şeytan deriz. Burada anlam birleşmesi olur ve hem Allah’ın huzurundan daha once kovulmuş İblis’ten, hem de Eûzu Besmele’yi cekmezden evvel nefsimizden kovduğumuz şeytandan ve bunların beraberinde getirebileceği şerrden Hak Teala’ya sığınırız.
Bu anlamda şeytan veya şeytanlar kişinin kendi icerisinde de vardır. Kişi kendi şeytanına uyarsa batıl olur, Hak’dan uzaklaşır, şeytanlaşır. Bize duşen icimizdeki şeytanı kovmaktır. Tıpkı yuce Allah’ın huzurundan kibirli İblis’i kovması gibi biz de şeytanları huzurumuzdan kovmalı, def etmeli, kulak asmamalıyız.
Besmele
Bismillahirrahmanirrahîm.
Bi (ile) ,esma (ismi, adı), Allah (el ilah>tek tanrı), Rahman, i(ve), Rahim
Rahman (sonsuz isim ve sıfat sahibi, tum varlıkları bağışlayan, sonsuz merhamet sahibi, tum sıfatların ve isimlerin sahibi, mumin ve kafir ayırt etmeden tum varlıklara merhamet eden) ve Rahim (kendisinden geleni, kendisi gibi olanı koruyan, kollayan, doğmamış doğrulmamış, her şey ondan gelmiş, esas, ureten) Allah'ın (Allah > el ilah > herkesce bilinen ve farkında olunan tek tanrı) adı ile başlarım... demektir.
Rahman yalnızca yuce Allah'a ait bir sıfat olup, onun dışında herhangi bir varlık icin kullanılamaz. Merhameti sonsuz olan, başka hicbir varlığın o kadar merhamet gosteremeyeceği varlık manasındadır. Buradaki merhamet bizim anlayabileceğimiz seviyede değildir, insanoğlunun merhameti tabiatı gereği sınırlıdır. Oysa Rahman’ın merhameti sınırsızdır. Tum kainatı kapsar. Tum kainat onun merhametinden sebeplenir. Yaratılmış her şey icin en hayırlı olanı o bilir, en cok o merhamet gosterir. Bu anlamda Rahman’ın merhameti kafir, mumin demeden tum varlıkları kapsar. Cunku Rahman sonsuz sıfat sahibidir, sonsuz sıfat sahibi olmak demek kainattaki tum sıfatları bunyesinde toplayan olmak demektir, sonsuzluk yalnızca Rahman’a ozel olduğundan, hayır da şer de yaratılmış her ne varsa ondan gelir demek gerekir. Kaynaklardan araştırdığımız kadarı ile bazı meal ve tefsirlerde Rahman kelimesinin karşılığı olarak “bu dunyada tum yaratılanlara merhamet edecek olan” anlamında yorumlandığı gorulmektedir. Bunun yanlış bir bakış acısı olduğunu duşunuyoruz. Yuce Allah’ın sonsuz merhametini yalnızca bu dunya ile sınırlandıramayız. Bu konuda hukum vermek bize duşmez. Rahman kelimesini tum yaratılanlara zaman ve mekandan munezzeh şekide merhamet eden şeklinde duşunmenin daha doğru bir yaklaşım olacağına inanıyoruz. Şuphesiz en doğrusunu yuce Allah bilir.
Bunu yuce Allah’ın besmelede gecen bir sonraki sıfatı Rahim ile de teyid ediyoruz. Tıpkı bir annenin koruması kollaması gibi, Rahim, kendisinden geleni, kendisi gibi olanı koruyan, esirgeyen, kollayan demektir. Rahim doğmamıştır, doğrulmamıştır. Her şeyin kaynağıdır, her şey ondan gelmiştir. Rahim esas olandır. Yaratılan her şey kendinden gelen demektir. Kaynaklardan araştırdığımız kadarı ile bazı meal ve tefsirlerde Rahim kelimesinin karşılığı olarak “ahirette sadece Musluman olanlara merhamet edecek olan” anlamında yorumlandığı gorulmektedir. Bunun yanlış bir bakış acısı olduğunu duşunuyoruz. Yuce Allah’ın sonsuz merhametini sınırlandıramayız. Bu konuda hukum vermek bize duşmez. Rahim kelimesini tum yaratılanların kendisinden doğduğu şeklinde duşunmenin daha doğru bir yaklaşım olacağına inanıyoruz. Şuphesiz en doğrusunu yuce Allah bilir.
Bismillahirrahmanirahim dediğinizde yalnızca kendiniz gibi musluman olanlara merhamet değil, tum varlıklara şefaat dilersiniz. Tum varlıkların ve yaratılan her şeyin onun adı onunde eğilip, onun koyduğu kurallara uyması gerektiğini, işin sonunda veya ortasında her ne gelirse gelsin her iyi şey gibi belaların ve kotu şeylerin de Rahman ve Rahim’den gelmesi sebebi ile ondan gelene gonlunuzu actığınızı soylersiniz.
Euzu Besmele
Euzu besmele’yi toparlarsak, oncelikle bizi yoldan cıkarabilecek İblisi, kendi nefsimizi ve tum şeytanları huzurumuzdan kovarak şunu duşunmemiz gerekir. Kul eylemleri kendi iradesi ile yapar, bu anlamda gercekleşebileceklerden sorumludur. Ancak hakikatte ondan daha buyuk ve cok daha guclu bir irade mevcuttur ki bu da Rahman’ın iradesidir. İnsan namaz kılarken dahi kufur icerisine duşebilir. Euzu Besmele ile “Allah’ım ben bu eylemi yapıyorum ama bunu yapan “sadece, salt” ben değilim. Benim dışımda herşeyi yonlendiren ve yoneten sen varsın. Beni yonlendiren sadece benim iradem olmamalı, senin de rızan olmalı. İşte ben bunun bilincindeyim ve senin isminle başlıyorum. Ya Rabbim, ben bu eyleme giriştim ama biliyorum ki alemde her hususta senin hukmun gecerlidir. Esirgeyen ve Bağışlayan senin adına sığınıyorum. Her şeyi senin adına yapıyorum. Tum hayır ve şer vesileleri de senin adına sığınsın deriz. Şuphesiz en doğrusunu Rahman bilir.
__________________
Euzu Besmele'nin Anlamı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Euzu Besmele'nin Anlamı