Cennette yuce Allah’ı goreceğiz

BU dunyada olumsuz, hastalıksız, cilesiz, ıstırapsız, problemsiz bir yer var mı?

Hayır, yok diyeceksiniz. Burada yok. Oyle bir yer duşunun ki, her arzu edilen hemen yerine gelecek. Yaşlılık yok, guzellikler icin sınır yok. Bahceler var, meyveler var, guzel sular var, sevdikleriniz var. Nimet uzerine nimet, guzellik uzerine guzellik. Bunun adı cennettir.

Cennet ote álemde. Dunyadan sonra insanlar mahşer álemine gelip nimeti hak ettiklerinde oraya yerleşecekler. Cennete girecekler, artık oradan cıkmayacaklar. Cıkarılmayacaklar.

Cennet bir mukáfattır. Karşılıktır. İyi olmanın, temiz olmanın, iman etmenin, ibadet etmenin, merhamet etmenin, affetmenin, kul hakkı yememenin bir karşılığıdır.

Cennet bir vefadır. Cennet sonsuzluktur. Cennet insana onur vermektir. İnsanın kişiliğini ve değerini yuceltmektir. Peygamberlerle ve meleklerle aynı ortamı paylaşmaktır. Gelin bugunku yazımızda cennetin kapısını hafifce aralayıp icine bakalım. Orada neler var.

* * *

a) Cennetin sekiz kapısı olacaktır.
Cehennemin ise yedi kapısı vardır. Cennet kapılarının daha cok olması, Allah’ın rahmetinin gazabından daha fazla olmasına işarettir. Rahmet her zaman gazaptan daha aşkındır. Denir ki namaz kılanlar namaz kapısından, sadaka verenler sadaka kapısından cağrılacaklardır. Belki bazı buyuk insanlar butun kapılardan cağrılacaktır.

b) Cennet yuz derecedir. Her derecenin arası yerle gok arası kadardır. O derecelerin en yukarıda olanı Firdevs-i á’lá-en yuksek cennettir. Onun icin Peygamberimiz, Allah’tan cenneti istediğinizde ondan Firdevs’i isteyin buyurmuşlardır.

c) En duşuk yer, on dunyaya bedeldir. Peygamberimiz cennetin genişliğini dunyanın genişliğiyle kıyaslayarak ufkumuza sunmuştur. Şoyle buyurur: Cennete en son girecek, cehennemden ise en son cıkacak kişi oradan emekleyerek cıkan bir adamdır. Allah ona "Cennete gir" buyuracak. Adam "Rabbim, cennet dolmuş durumda" diyecek. Allah uc defa emredecek, adam da tereddutle aynı cevabı verecek. Bunun uzerine Allah, kuluna "Dunyanın on misli senindir, gir" buyuracak. (Buhari)

d) Cennetlikler Allah’ı gorecekler.Cennetlikler orada Yuce Allah’ı goreceklerdir. Cerir bin Abdullah (RA) anlatıyor. Biz Peygamberimizin yanında bulunuyorduk. Ay tam dolunay halini almışken ona baktı ve şoyle buyurdu: Muhakkak ki sizler bu ayı nasıl kusursuz apacık goruyorsanız, Rabbinizi de oylece apacık goreceksiniz.

e) Kişi Rabbi ile baş başa goruşecek.Buhari ve Muslim’in rivayetlerinde şoyle ifadeler yer alır: Sizden her biriniz kıyamet gunu Allah (CC) ile baş başa kalacaklardır ve onunla Rabbi arasında hicbir perde olmayacak, tercuman da bulunmayacaktır.

f) Cennetteki ilk duyuru: Olum yok. Hz. Peygamber şoyle buyurur: Cennet ehline şoyle denilecek. Artık asla hasta olmayacaksınız. Artık hep yaşayacaksınız. Size olum yok. Artık hep genc kalacaksınız. Hep nimetleneceksiniz. Hic sıkıntıya duşmeyeceksiniz.

g) Cennetin nimetleri sayılamaz.Peygamberimiz şoyle buyurur: Yuce Allah şoyle buyurdu: Ben salih kullarıma hicbir gozun gormediği, hicbir kulağın duymadığı, hicbir insanın kalbine doğmayan nimetler hazırladım. Sonra Peygamberimiz Secde Suresi’nin 17. ayetini okudu

Misk gibi kokan bir yer. Tuğlalar bile altından. Giysileri ipekten. Cirkin ve tiksindirici hicbir şey yok. Kıskanclık, dedikodu, gıybet, cekememezlik yok. Nefret yok. Hicbir şey tekrar etmeyecek. Her an her şey değişecek ve yenilenecek. Evet, o gun bazı yuzler parlayacak ve Rablerine bakıp da duracaklardır. (Kıyame, 22-23)

* * *

Cennetin guzelliklerini ve nimetlerini sayıp bitiremeyiz. O guzellikler ve mutluluklar yurdudur. Kaybettiklerimizi bulacağımız yerdir. En guzellerin sizi bekledikleri bir vuslat yeridir.

Her iman eden, tabii ki cenneti arzu eder. Cenneti ister. Cehennemden kacar, cehennemden Allah’a sığınır. Ama hicbir zaman hedefimiz cennet olmamalıdır. Tasamız, derdimiz cennet olmamalıdır.

İbadetimizde ve hayatımızın butun guzelliklerinde temel hedefimiz Allah’ın rızası olmalıdır. Allah tarafından sevilmek, Allah’ın rahmetini kazanmak olmalıdır. Zaten derdi bu olanın gideceği yer elbette ki cennet olacaktır.

SORALIM OĞRENELİM
Soru - 1
Caresizlik halinde haramdan yararlanılabileceği soyleniyor. Bu konuyu acabilir misiniz?

Cevap - 1

Aslında daha once bu konuda yazmıştım. Biz buna ıztırar (mecburiyet, caresizlik) hali diyoruz. Kendisine butun kapılar kapanmış olan, hicbir caresi kalmamış insan, hayatını devam ettirebilmek icin, bunu sağlayacak miktarda haram şeylerden yiyebilir. Bunun delili Barka Suresi 173; Maide Suresi 3; En’am Suresi 119, 145; Nahl Suresi 115. ayetlerdir. Bunlardan birinin mealini vereyim: "Allah size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zaruriyet olcusunu aşmaksızın yemek zorunda kalırsa şuphesiz Allah cok bağışlayandır." Zaruriyet hali, kişinin durumu ve şartlarıyla bağlantılıdır. Tabii ki bu konunun istismar edilmemesi şarttır.

Soru - 2
Hacca gittim. Ama sonra kumar oynadım. Haccım iptal olur mu?

Cevap - 2

Kumar oynamak dinimizce yasaklanmıştır. Ancak oynamanız daha once yapmış olduğunuz hac ibadetinizi gecersiz kılmaz. Tovbe etmeniz gerekir.

Soru - 3
3 cumayı kılmayan eşinden boşanmış mı olur?

Cevap 3
Ergenlik yaşına gelmiş, bulunduğu yerde misafir olmayan her Musluman erkeğe cuma namazı farzdır. Ancak 3 cumayı kacıranın nikáhı duşmez.


__________________