KIYAMET vakti, dunya hayatının son gunu olmakla birlikte ahiretteki sonsuz hayatın da başlangıcı olacaktır. Kıyamet gunu yaşanacak birbirinden dehşetli olaylarla Allah’ın yuce kudreti insanların tumu tarafından idrak edilecektir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), kıyametten once gercekleşecek olan alametleri bundan 1400 yıl oncesinde hadis-i şeriflerinde detaylı olarak tarif etmiştir. Buna gore; savaşlar, anarşi, fakirlik, cinsel dejenerasyon artacak; doğal afetler sıklaşacak; insanlar guzel ahlaktan uzaklaşacak; sahte peygamberler ortaya cıkacaktır. Tum bunların ardından, Allah Hz. Mehdi’yi vesile kılarak İslam ahlakını butun dunyaya hakim edecektir.



Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde yer alan bu bilgilerin gercekliğini bize gosteren en onemli delil, bu olayların vakti geldiğinde tam tarif edildiği şekilde ve birbiri ardına gercekleşmiş olmasıdır. Hadislerde bildirilen cok sayıda alamet, 1979’dan 2006’ya kadar yaşanan -dunya tarihine oranla- kısa bir zaman dilimi icinde "birbiri ardınca" gercekleşmiştir.



Bu işaretleri anlamak icin yapmamız gereken, kıyamet gunu ve alametleri ile ilgili Kuran ayetleri ve Peygamber Efendimiz (sav)'in on dort asır oncesinden bildirdiği hadisler uzerinde dikkatle duşunmektir. Rabbimiz bir ayetinde "Ve de ki: Allah'a hamdolsun. O size ayetlerini gosterecektir, siz de onları bilip tanıyacaksınız..." (Neml Suresi, 93) şeklinde vaat etmektedir.



Ancak oncelikle belirtmek gerekir ki, herşeyin en doğrusunu Allah bilir. Her konuda olduğu gibi kıyamet hakkında da O'nun bize oğrettiğinden başka hicbir bilgimiz yoktur. Kesin olarak gercekleşecek olan kıyametin vaktini sadece Allah bilmektedir:
“De ki: "Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa Rabbim onun icin uzun bir sure mi koymuştur?" O, gaybı bilendir. Kendi gaybını (gorulmez bilgi hazinesini) kimseye acık tutmaz (ona muttali kılmaz.)” (Cin Suresi, 25-26)


Afganistan’ın Rusya tarafından işgali (1979)
“Talikan'a (Afganistan'a) yazık oldu. Şuphesiz Allah Teala'nın orada altın ve gumuş olmayan hazineleri vardır. Orada Allah'ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahir zaman Hz. Mehdi'sinin yardımcılarıdır.”
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)


Hadiste Afganistan'ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır. Gercekten de Rusların Afganistan'ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yuzyılın başlangıcına denk gelmektedir. Ayrıca bu rivayette Afganistan'ın maddi zenginliklerine dikkat cekilmektedir. Bugun Afganistan'da ceşitli sebeplerle işletilmeye acılmamış buyuk petrol yatakları, demir havzaları ve komur madenleri tespit edilmiştir.
Dorduncu Sulh (Arap-İsrail Barışı) (1979)
“Sizinle insanlar (bir nushada Rumlar deniyor) arasında dort sulh olacak, dorduncu sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi sene devam eder..." (Kıyamet Alametleri, Osman Cataklı, 299/8)


Hadiste Hz. İsa ile birlikte yeryuzunde bulunacak olan Hz. Mehdi'nin alametlerinden biri haber verilmiştir. Bu alamete gore Muslumanlarla Musluman olmayanlar arasında 4. kez bir barış anlaşması yapılacak, bu anlaşma 7 yıl surecektir. İslam aleminden bircok kimsenin kanaati, hadiste gecen "4. Sulh"un, 1979'da ABD-İsrail ve Mısır arasında Amerika'da Camp David'de yapılan anlaşma olduğudur. (En doğrusunu Allah bilir.)



Kabe’de Kan Akıtılması (1979)
“Onun cıkacağı yıl, insanlar hacca, başlarında bir emir bulunmadan gidecekler... Hep birlikte Beyt-i Şerif'i tavaf edecekler, sonra Mina'ya indiklerinde birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, kanlar Akabe Cemresinin uzerine akacak.” (Kıyamet Alametleri, s. 168-169)



“İnsanlar başlarında bir imam bulunmaksızın hac ederler. Mina'ya indiklerinde buyuk savaşlar olur. Oyle ki ayaklar kan golu icinde kalır.” (Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35)


Hadislerde "onun cıkacağı yıl" cumlesi kullanılarak, Hz. Mehdi'nin cıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat cekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gercekleşen Kabe baskınında aynen boyle bir katliam yaşanmıştır. Cok ilginctir ki bu kanlı Kabe baskını da ahir zamanın başlangıcının ve Hz. Mehdi'nin cıkışının diğer alametlerinin gercekleştiği donemin tam başında yani Hicri 1400 yılının ilk gununde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana gelmiştir.



Yine hadis-i şerifte kanların akacağından bahsedilerek oldurme olayına dikkat cekilmiştir. Baskın sırasında Suudi askerleri ile saldırgan militanlar arasında meydana gelen carpışmada 30 kişinin oldurulmesi, bu rivayetin kalan kısmını da doğrulamıştır.



İran-Irak Savaşı (1980)
Şevval ayında ayaklanma Zilkade'de harb konuşmaları, Zilhicce'de ise harb vaki olacak.” (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)


Hadiste belirtilen Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları İran-Irak savaşının gelişim aşamalarıyla aynı tarihlere denk gelmektedir: İran Şahı'na karşı olan ilk ayaklanma, bilindiği gibi, hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylul 1976)'de olmuştur. Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştır.




Depremlerin Coğalması

“Şu hadiseler meydana gelmedikce kıyamet kopmayacaktır… depremler coğalacak…” (Ramuz-El Ehadis, 476/11)



“Kıyametten once iki buyuk hadise vardır… ve sonra da zelzeleli yıllar.” (Ramuz-El Ehadis, 187/2)


Son birkac yıl icinde meydana gelen buyuk ve surekli depremler, dunya kamuoyunun gundeminde devamlı olarak ilk sıralarda yer almaktadır. Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi verilerine bakılırsa 1999 yılında, yeryuzunde 20.832 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerde yaklaşık olarak 22.000 insan hayatını kaybetmiştir. (Afganistan ve Endonezya depremlerinde olen yaklaşık 500 bin kişi bu istatistiklere dahil edilmemiştir)



Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi tarafından yapılan olcumlere gore;

1556 yılı ile 1975 yılı arasındaki 400 yıllık donemde meydana gelen deprem sayısı: 110 iken (5.0'dan buyuk)

1980 yılı ile 2003 yılı arasındaki 23 yıllık donemde meydana gelen deprem sayısı 1685 olmuştur. (6.5'dan buyuk)

Bir başka deyişle, 400 yılda kayıtlara gecen deprem sayısı 110 iken,

Hz. Mehdi'nin cıkış alametlerine işaret eden 23 yıllık donemde 1685 deprem yaşanmıştır.


Mısır Meliğinin Oldurulmesi (1981)“Ondan once Şam ve Mısır melikleri oldurulecektir...” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)


Mısır'ın yakın tarihi incelendiğinde hadiste de belirtildiği gibi, bir "meliğin" oldurulduğu gorulmektedir: 1970 yılında Mısır'ın başına gecen ve 11 yıl iktidarda kalan Enver Sedat.
Enver Sedat 1981 yılında bir resmi gecit sırasında muhalifleri tarafından duzenlenen bir suikast sonucunda hayatını yitirmiştir.
Şam Meliğinin Oldurulmesi (1982)

“Ondan once Şam ve Mısır melikleri oldurulecektir...”
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)


Şam kelimesi, yalnızca Suriye'deki Şam şehri icin kullanılmaz. Şam, Arapcada kelime anlamı olarak "sol" anlamına gelir ve eskiden beri Hicaz bolgesinin (Mekke ve Medine şehirlerinin bulunduğu bolge) sol tarafında kalan ulkeleri ifade eder. Şam bolgesi yoneticilerinden de suikaste uğrayan cok sayıda kişi olmuştur.

Kuyruklu Yıldızın Doğması (1986)
“Hz. Mehdi'nin cıkışından evvel, (her tarafı) aydınlatan kuyruklu bir yıldız doğacaktır.” (Kıyamet Alametleri, s. 200)


“O gelmeden once, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız gorunecektir.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)

“O yıldızın doğması, Guneş ve Ay tutulmasından sonra olacaktır.”
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)


Hadislerde belirtildiği gibi:

1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yuzyıl başlarında "Halley" kuyruklu yıldızı Dunyamızın yakınından gecmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak, ışıklı bir yıldızdır.


Hareket yonu doğudan batıya doğrudur.

1981 ve 1982 (1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Guneş tutulmaları olayından sonra ortaya cıkmıştır.
Bu yıldızın doğuşunun da diğer alametler ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir.

Tozlu Dumanlı Bir Fitne (2001)

“Tozlu dumanlı, karanlık bir fitne gorulecek,
bunu diğerleri takip edecek...” (Kitab-ul Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)

Bu hadiste ise, Hz. Mehdi'nin cıkışından once, tozlu ve dumanlı, karanlık bir fitnenin goruleceğinden soz edilmektedir. Fitne, "insanın akıl ve kalbini doğrudan doğruya hak ve hakikatten saptıracak şey, savaş, azdırma, karışıklık, ihtilaf, kavga" gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Hadiste bu fitnenin ardında toz ve duman bırakacağı belirtilir. Ayrıca bu fitnenin "karanlık" olarak nitelendirilmesi, nereden geldiği belli olmayan, umulmadık bir olay olduğuna işaret kabul edilebilir. Bu acılardan bakıldığında soz konusu hadisin, 11 Eylul 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nin New York ve Washington şehirlerinde meydana gelen, dunya tarihinin en buyuk teror olayı olarak nitelendirilen saldırıya işaret etmesi muhtemeldir. Televizyon ekranlarında ve gazetelerde de şahit olunduğu gibi, bu iki buyuk teror olayının ardından buyuk bir toz bulutu ve duman cevreyi sarıp kuşatmıştır. Patlamalar sonucunda coken binalar ise, daha buyuk bir toz bulutunun oluşmasına neden olmuş, hatta cevredeki insanların uzerleri tamamen bu tozla kaplanmıştır. Bu olay, hadiste haber verilen ve Hz. Mehdi'nin cıkışının bir alameti olarak bildirilen "tozlu dumanlı, karanlık fitne" olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)


Bağdatın Alevlerle Yokedilmesi ( 2003)
“Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir...” (Risalet-ul Huruc-ul Hz. Mehdi, Cilt 3, sf. 177)


2003 Irak Savaşı'nda, savaşın ilk gununden itibaren Bağdat, en yoğun bombardımana tutulan şehirlerden biri olmuştur. Ağır bombardıman, geceleri Bağdat'ın tıpkı hadiste haber verildiği gibi alev alev yanmasına neden olmuştur. Bağdat'ın gazete ve televizyon haberlerine yansıyan goruntuleri, yukarıdaki hadiste dikkat cekilen "alevlerle yok edilir" acıklaması ile tam olarak mutabıktır. Bu da ahir zamanda bulunduğumuzu gosteren acık alametlerden biridir.

Irak Halkı Uc Fırkaya Bolunur (2003)

“Irak halkı uc fırkaya ayrılır. Bir kısmı capulculara katılır. Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kacarlar. Bir kısmı savaşır ve oldurulurler. Siz bunları gorduğunuz vakit kıyamete hazırlanın.”

(Fera İdu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)



Ahir zaman alametlerinden biri de Irak halkının uce ayrılmasıdır. Hadiste haber verildiğine gore, halkın bir grubu "capulculara" katılacaktır. Savaş sonrasında otorite boşluğu nedeniyle Irak'ta buyuk yağmalama olayları yaşanmıştır. Gercekten de halkın bir kısmı, hırsızlık, gasp, yağmalama gibi "capulculuk" olarak nitelendirilebilecek faaliyetleri yapanlara dahil olmuşlardır.

Hadiste bir kısım halkın ise, bulundukları yerden bir an once kacmaya yeltenecekleri, hatta geride bıraktıkları ailelerini dahi duşunemez konumda olacakları haber verilmiştir. Gazetelerde bu yonde yer alan haberler dikkat cekicidir.

Hadiste halkın bir kısmının ise, savaşa katılacağı ve olduruleceği bildirilmektedir. Irak Savaşı sırasında da, bir kısım insanlar ceşitli bolgelerde yaşanan catışmalara katılmış ve hayatlarını kaybetmişlerdir.

Ayrıca hadisin ilk bolumunde dikkat cekilen, "Irak'ın uce ayrılması" konusu fiziki anlamda da gercekleşmiştir. Korfez Savaşı sonrasında, Irak coğrafi olarak uc bolgeye ayrılmıştır. 32. ve 36. paralelin arası, 32. paralelin guneyi ve 36. paralelin kuzeyi olarak belirlenen bu uc bolgenin oluşturulması, hadisin işaret ettiği gelişmelerden biri olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Irak ve Şam’a Ambargo (2003)

Ebu Nadre (r.a.) dedi ki; Cabir (r.a.)'ın yanında idik, şoyle dedi: "Oyle bir zaman yaklaşıyor ki, Irak ahalisine bir kafiz (olcek), bir dirhem (bir ağırlık olcusudur) sevk olunmayacak". Dedik ki: "Bu kimden dolayı olur." Dedi ki: "Acemler ('Arap olmayanlar) bunu men' ederler." Sonra dedi: "Şam ahalisine bir dinar, bir mudy (kile, bir olcu birimidir) sevk olunmayacak". "Bu kimden dolayı olur" dedik. "Rumlar'dan dolayı" dedi. (Et-Tac, Ali NÂsıf el-Huseyni)

Irak ve Şam'a ambargo uygulanacak olması kıyamet oncesinde yaşanacağı bildirilen olaylardan, yani Hz. Mehdi'nin geliş alametlerinden biridir. Irak'a, hadiste haber verildiği gibi, on yılı aşkın bir suredir ambargo uygulanıyor olması dikkat cekicidir. Bununla birlikte, Suriye'ye de ambargo uygulanması ihtimali sıkca gundeme gelmektedir.

Irak Halkı Şam’a ve Kuzeye Kacar (2003)

“Masum ve temiz Irak halkı Şam'a kacar.” (Risalet-ul Huruc-ul Hz. Mehdi, s. 210)

2003 senesinde Irak Savaşı başlamadan hemen once onbinlerce Iraklı'nın, Suriye başta olmak uzere ceşitli ulkelere goc etme cabaları bu hadisteki olayla buyuk bir benzerlik gostermektedir. Bu konuyla ilgili de ceşitli haber ve resimlere medyada yer verilmiştir.


Ordunun Kaybolması (2003)

“Hz. Mehdi'nin beş alameti bulunur. Bunlar Sufyani, Yemani, semadan bir sayha (cağrı, nara), Beyda'da bir ordunun batışı ve “Hz. Mehdi'nin beş alameti bulunur. Bunlar Sufyani, Yemani, semadan bir sayha (cağrı, nara), Beyda'da bir ordunun batışı ve gunahsız insanların oldurulmesidir”. (Naim Bin Hammad)



“...Kendisine bir ordu gonderilecek. Bunlar yerin bir colunde iken yere batırılacaklardır.” (Muslim'den; Geleceğin Tarihi 4, s.31)

“Bir ordu savaş icin gelir, cole girdiğinde baş ve sonundakileri batar, ortadakiler de kurtulmaz.” (Hanbel, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud'dan; Geleceğin Tarihi 4, s.30)

2003 yılında gercekleşen Irak Savaşı sırasında Irak ordusunun buyuk bir kısmının neredeyse birdenbire ortadan yok olması savaşın en dikkat cekici olaylarından biriydi. Bircok gazete ve televizyonda, Cumhuriyet Muhafızları olarak bilinen yaklaşık 60.000 kişilik ordunun ve Fedailer olarak bilinen yaklaşık 15.000 Iraklı askerin kaybolması haber olarak yer aldı. Yan sayfadaki hadislerde bu konuya dikkat cekilmesi, Hz. İsa'nın ve dolayısıyla Hz. Mehdi'nin geliş alametlerinden biri olan "bir ordunun batması" olayının gercekleşmiş olabileceğini gostermektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Nitekim ilerleyen gunlerde de savaş ucaklarının bir kısmının col kumları altına gomulmuş olarak bulunması, hadiste bahsedilen colde bir ordunun batması olayının Irak ordusu ile ilgili olma ihtimalini guclendirmektedir.

Irak’ın Yeniden Yapılanması (2003)


“…Irak'a saldırmadıkca kıyamet kopmaz. Ve Irak'taki masum insanlar Şam'a doğru sığınma yerleri ararlar. Şam yeniden yapılanır, Irak da yeniden yapılanır.” (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 254)


Hadiste Irak'ın yeniden inşa edileceğine dikkat cekilmektedir. Once İran-Irak Savaşı, daha sonra Korfez Savaşı, son olarak da 2003'teki Irak Savaşı'nın ardından, Irak'ta pek cok şehir yerle bir olmuştur. Bu savaşın sonrasında yaşanan yağmalama olaylarının da etkisiyle buyuk bir harabeye donuşen Irak'ın yeniden inşa edilmesi mecburi hale gelmiştir. Bu durum gazete haberlerinde de cok geniş olarak yer almıştır.

Şam Irak ve Arabistan’da Kargaşa Yaşanması (2003)

Resulullah (sav) şoyle buyurmuştur: "...Oyle bela ve musibetler olacak ki, hicbir kimse, sığınabileceği bir makam bulamayacaktır. Bu belalar Şam'ın etrafında dolanacak, Irak'ın uzerine cokecek. Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır... Onlar belayı bir tarafta defetmeye calışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya cıkacaktır." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 38-39)


Doğuda Yer Batması Tsunami (2004)

“On alamet gorulmeden kıyamet kopmayacaktır; ... Biri doğuda, biri batıda, bir diğeri de Arap Yarımadası'nda meydana gelecek yere batma hadisesi..." (Muslim, Fiten, 39)



Peygamber Efendimiz (sav)'in haber verdiği kıyamet alametlerinden bir tanesi, "doğu tarafında gercekleşecek olan yere batma" hadisesidir.
Bu alametin buyuk bir kara parcasının ya da insan topluluğunun ortadan kalkması, yeryuzunden yok olması anlamına gelmesi muhtemeldir. (En doğrusunu Allah bilir.) 2004 yılının son ayında Guney Asya'da gercekleşen buyuk tsunami felaketi bu alametle cok buyuk benzerlikler gostermektedir. Dolayısıyla Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği "doğudaki yere batış" alameti, bu buyuk tsunami felaketine işaret ediyor olabilir. (Hic şuphesiz en doğrusunu Rabbimiz bilir.)

Tarih boyunca Asya'da, Uzakdoğu'da ceşitli felaketler, depremler ve kasırgalar yaşanmıştır. Bu felaketlerde cok buyuk yıkımlar gercekleşmiş, cok yuksek sayılarda insan hayatını kaybetmiştir. Ancak 26 Aralık 2004 tarihinde Guney Asya'da gercekleşen ve 400 bin kişiye yakın insanın olumuyle sonuclanan tsunami, bu felaketlerin en buyuğu olmuştur. Bu buyuk felaket sırasında, yeraltındaki buyuk levhaların hareketi sonucu oluşan 1000 kilometrekarelik kırılmalar ve kıtaların yer değiştirmesinin yarattığı buyuk enerji, okyanuslarda meydana gelen cok buyuk enerjiyle birleşip, Guney Asya ulkelerinden Endonezya, Sri Lanka, Hindistan, Malezya, Tayland, Bangladeş, Myanmar, Maldiv Adaları ve Seyşel Adaları'nı hatta 5 bin km uzaklıktaki bir Afrika ulkesi olan Somali sahillerini dahi vurmuştur.
Kıyamet alametlerinin birbiri ardına gercekleştiği ahir zamanda meydana gelen bu tsunami felaketi, cok geniş bir alanı etkilemiş, şehirlerin deniz sularının altında kalıp yok olmasına, dunya haritasının değişmesine neden olmuştur. İşte bu nedenle de "doğudaki yere batış" ifadesi ile Guney Asya'da gercekleşmiş olan bu felakete işaret ediliyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)


Batıda Yer Batması Katrina (2005)

“On alamet gorulmeden kıyamet kopmayacaktır; ... Biri doğuda, biri batıda, bir diğeri de Arap Yarımadası'nda meydana “On “On alamet gorulmeden kıyamet kopmayacaktır; ... Biri doğuda, biri batıda, bir diğeri de Arap Yarımadası'nda meydana gelecek yere batma hadisesi..." (Muslim, Fiten, 39)


ABD'nin Meksika Korfezi'nde yaşanan Katrina Kasırgası'nın meydana getirdiği buyuk yıkım, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in haber verdiği bir diğer kıyamet alametini, "Batıdaki Yere Batış"ı akıllara getirmektedir.

Peygamberimiz (sav)'in ahir zamanda gercekleşeceğini bildirdiği bu "yere batışın", tarihteki benzerlerinden cok daha buyuk, cok daha etkili olması gerekmektedir. Nitekim Katrina Kasırgası da gecmişteki benzerlerinden cok daha buyuk bir yıkım meydana getirmiştir.

"İnsanlara olum gelip evler mezar olduğu zaman halin nice olur." (Olum-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri, s. 392, no. 726)


New Orleans Şehrinin Yere Batışı

Katrina Kasırgası bircok şehirde cok buyuk tahribat oluştururken, New Orleans'ı yaşanamayacak hale getirdi. ABD'nin turizm ve kultur merkezlerinden biri olarak kabul edilen New Orleans'ın yuzde 80'i sular altında kaldı. Bazı yerlerde suyun yuksekliği 6 metreyi aştı. Dolayısıyla New Orleans suların altına gomulerek, adeta ortadan kalktı. Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği "Doğudaki yere batma" alameti Endonezya'da yaşanan tsunami felaketine bir işaret olabileceği gibi, "Batıdaki yere batma" hadisesi de New Orleans şehrinin ortadan kalkışına bir işaret olabilir. Hic şuphesiz en doğrusunu Allah bilir.

Buyuk Olayların ve Hayret verici Şeylerin Meydana Gelmesi"Onun zamanında buyuk hadiseler vuku bulacak.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
“Onun zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir.” (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

“Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (cıkış alametleri) Resulullah Efendimiz (sav)'in irhasatına (peygamberliğine delil olan alametlere) benzer.” (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)


Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan once buyuk ve olağanustu olaylar meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sonmuş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Golu kurumuştu...

Rivayetlerde işaret edildiği gibi, Hz. Mehdi'nin ortaya cıkışı da, Peygamber Efendimiz (sav)'inkine benzeyecektir. Onun cıkışı doneminde de buyuk ve harika olaylar olacaktır.




__________________