Bereket, İkram ve ihsan ayı Muharrem
FATMA TURAN - 25.11.2011



Yarın Muharrem ayının ilk gunu, hicri yılbaşı. Bu ayın diğer aylar arasında farklı bir yeri var. Cunku icinde 'aşure' gibi onemli bir gunu barındırıyor. Bugunde on peygamberine on farklı ikramda bulunan Allah (cc), bizlere de af ve mağfiret icin imkÂnlar sunuyor. Peki, bu kutlu ayı nasıl değerlendirmeli?
Asr-ı saadet doneminde sahabeden biri Peygamberimiz'in (sas) yanına gelir ve "Ramazan'dan sonra ne zaman oruc tutmamı tavsiye edersiniz?" diye sorar. Peygamberimiz, "Muharrem ayında oruc tut. Cunku o, Allah'ın ayıdır. Bu ayın onuncu gununde tutulan orucun Allah katında, o gunden onceki bir senenin gunahlarına kefaret olacağını kuvvetle umit ediyorum." cevabını verir.
Yarın bu mubarek aya giriyoruz. Aynı zamanda hicri takvime gore yeni bir yılın başlangıcı yarın. Hicretin 1433'uncu yılına girilecek. Efendimiz'in Mekke'den Medine'ye hicretini esas alan bugun, İslam tarihinde bir donum noktası. Bu mubarek gun, Hz. Omer zamanında takvim başlangıcı kabul edildi ve 1 Muharrem hicri yılbaşı oldu.


Hicri senenin ilk ayı olan Muharrem'in 10'u aşure gunu. Bu ayın diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, aşure gununun de diğer gunler icinde bereketli bir yeri var. Allah katında onemli olduğu Fecr Sûresi'nin ikinci ayetinde, "On geceye yemin olsun." ifadeleriyle anlatılıyor. Allah (cc), bu gecelere yemin ederek onların bereketini bildiriyor.
Muharrem ayı ve aşure gunu, Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da kutsal sayılırdı. Nitekim Peygamberimiz Medine'ye hicret ettikten sonra orada yaşayan Yahudilerin oruclu olduklarını oğrendi. Bunun ne orucu olduğunu sordu. Yahudiler, "Bugun Allah'ın Musa'yı duşmanlarından kurtardığı, Firavun'u boğdurduğu gun. Hz. Musa, şukur olarak bugun oruc tutmuştur." dediler. Bunun uzerine Peygamberimiz de, "Biz, Musa'nın sunnetini ihyaya sizden daha cok yakın ve hak sahibiyiz." buyurdu. O gun oruc tuttu ve tutulmasını da emretti. Ancak ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca isteyenlerin tutmasını soyledi. Peygamberimiz (sas), bu gunle ilgili olarak, "Zilhiccenin son gunu ve Muharrem'in birinci gunu oruc tutan, o yılın tamamında oruc tutmuş gibi sevaba kavuşur." buyuruyor.


Bir gun ikramda bulun, bir sene kazan

"Ramazan ayından sonra en faziletli oruc, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oructur." hadis-i şerifi, bugunlerde tutulan orucun onemini ifade ediyor. Bu hadisin acıklamasını İmam-ı Gazali şoyle yapıyor: "Muharrem ayı hicri senenin başlangıcı. Boyle bir yılı oruc gibi hayırlı bir temele dayandırmak ne guzel olur. Bereketinin devamı daha fazla umit edilir." Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam aşure gunune denk getirmemek icin, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci gunlerinde oruc tutulması tavsiye ediliyor.



Bugunde oructan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi guzel Âdetler de yaşatılmalı. Herkes, bugunlerin faziletini bildiren hadiseleri hatırlayarak ailesine, akraba ve komşularına ihsanda bulunursa şuphesiz sevabını kat kat alır. Peygamberimiz, muminin aile efradına aşure gununde her zamankinden daha cok (fazla kulfete girmeden, aile butcesini zorlamadan) ikramda bulunmasını tavsiye ediyor. Bir hadiste şoyle buyuruyor: "Her kim aşure gununde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."
***
On peygambere on ikram

Bu gune aşure denmesinin sebebi, Arapca "aşûra" kelimesinin onuncu gun anlamına gelmesi. Allah (cc) bu gunde, on peygamberine on değişik ikram ve ihsanda bulunuyor:
1. Hz. Musa'nın denizi yarması uzerine Firavun ile ordusu sulara gomuldu.
2. Cudi Dağı'nın uzerine Hz. Nuh gemisini demirledi.
3. Balığın karnından Hz. Yunus, bu gunde kurtuldu.
4. Hz. Âdem'in tovbesi kabul edildi.
5. Hz. İsa, aşure gunu dunyaya geldi ve o gun semaya yukseldi.
6. Kardeşlerinin attığı kuyudan Hz. Yusuf bu gunde cıkarıldı.
7. Hz. Davud'un tovbesi kabul edildi.
8. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail doğdu.
9. Hz. Yusuf'un hasretinden dolayı gozleri kapanan Hz. Yakub gormeye başladı.
10. Hz. Eyyûb, hastalığından o gun şifaya kavuştu.



Hicri yılbaşı kutlanmalı mı?

Prof. Dr. Orhan Ceker (İlahiyatcı): İslÂm'da mubarek sayılan zaman dilimleri bellidir. Yılbaşı diye bir zamanın kutlanması ne Kur'an'da ne de sunnette mevcut değil. Cunku Peygamberimiz zamanında hicret, yılbaşı ilan edilmemişti. Musluman, her an muhasebe ve kontrol icinde olmalı. Aslında Allah icin zamanların birbirinden farkı yok. Ramazan orucunun, miladî takvime gore yılda 11 gun kayarak 36 yılda bir, tum ayları dolaştığı biliniyor. Demek ki yılın tum gunlerini Ramazanmış gibi gecirmeliyiz. İnsanların, "yeni yılın hayırlı olsun" gibi dileklerde bulunmasının sakıncası yok. İslam'ın kabul etmediği eğlence ceşitlerinden uzak durmamız gerekiyor.


Takvim, neden hicrete gore belirlendi?

Yrd. Doc. Dr. Emanullah Polat (İlahiyatcı): Hicret'in Efendimiz'in hayatında olduğu gibi, İslam ummetinin hayatında da ehemmiyeti buyuk. Hicret, İslÂm'ın tahakkumden kurtulup kendi ayakları ustunde durmaya başladığının başlangıc gunu ve sembolu. İmanın gereği bir ibadet. Hicret edenlerin Allah katındaki yerleri başka hicbir varlığa nasip olmadı. Bu kutlu olayın takvim icin başlangıc sayılması Hz. Omer tarafından uygulandı. Hz. Omer ki; 15 civarında ayet, onun Allah Resulu ile olan istişarelerinde ileri surduğu fikirleriyle teyit edildi.

zaman

__________________