AHİR ZAMAN ALAMETLERİ
Ahir zaman alametleri ile ilgili Peygamber Efendimizin pek cok hadisi bulunmaktadır. Bu hadisler bircok buyuk İslam aliminin kitaplarından bizlere nakledilmiştir.
1) Fitnelerin Coğalması
2) Haramların Helal Sayılması
3) Dunyayı Karışıklık ve Kargaşanın Kaplaması
4) İran-Irak Savaşı
5 ) Afganistan'in İşgali
6) Fırat'ın Suyunun Kesilmesi
7) Ramazan'da Ay ve Guneş Tutulmaları
8) Kuyruklu Yıldızın Doğması
9) Kabe Baskını ve Kabe'de Kan Akıtılması
10) Doğu Tarafından Bir Ateşin Gorulmesi
11) Buyuk ve Hayret Verici Olayların Meydana Gelmesi
12) Guneşten Bir Alametin Belirmesi.
1) Fitnelerin Coğalması
Kıyamet yaklaştığı zaman ve muminlerin kalbi; olum, aclık, fitneler, sunnetlerin kaybolması, bid'atlerin ortaya cıkması, emri bil maruf ve nehyi anıl munker (iyiliği emredip kotulukten menetme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan Mehdi ile Cenab-ı Hak sunnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile muminlerin kalbi ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ulfet ve muhabbet yerleşir.
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)
2) Haramların Helal Sayılması
Bir fitne gorulur, bunu diğer fitneler takip eder… bundan sonra butun haramların helal sayılacağı bir fitne gelir… .
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)
3) Dunyayı Karışıklık ve Kargaşanın Kaplaması
Dunya hercu merc icinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hucum ettiğinde, buyuk kucuğe merhamet etmediği, buyuğe vakarlı davranmadığında Allah, bu sırada onlardan adavetin kokunu kazıyarak dalalet kalelerini fethedecek ve evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanında dini ayakta tutacak, onceden zulumle dolu olan dunyayı adaletle dolduracak birini (Mehdi) gonderecektir. .
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.12)
4) İran-Irak Savaşı
Faris yonunden gelecek olan bir kavimdir ki, şoyle diyecekler: "Ey Araplar! Siz fazla taassuba kactınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hic kimse birlik kurmayacaktır... Bir gun, onlara ve bir gun de sizlere verilsin, ve karşılıklı sozler tutulsun..." Onlar Mutıka cıkacaklar, Muslumanlar oradan aşağı yazıya inecekler... Muşrikler obur yandaki (Rakabe) denilen bir simsiyah olan nehrin kenarında duracaklar... Aralarında savaş olacak: Her iki ordudan, Allah, zaferi kaldıracak….
- Faris yonunden gelecek olan: İran tarafından gelecek olan
- Faris : İran - İranlı (Buyuk Lugat)
- Yazıya inecekler : Ovalık-Irak Ovası
- Mutık : Yoredeki bir dağın adı.
- Rakabe : Petrol kuyularının cok olduğu bolgedir.
Hadisin bu bolumunde iki taraf arasında, ırkcılıktan kaynaklanan bir anlaşmazlığın olacağına dikkat cekiliyor. Bu anlaşmazlık sebebiyle, "Yazı"ya (Yazı: Irak Ovası) inilecek ve savaş başlayacak.
Allah, her iki ordudan zaferi kaldıracak...
Bu hadisin de işaret ettiği gibi, İran-Irak Savaşı 8 yıl surmuş ve binlerce kayıp verilmesine rağmen bir netice alınamamıştır. İki taraf da kesin bir ustunluk sağlayamamıştır.
5 ) Afganistan'in İşgali
Talikan'a (Afganistan'a) yazık oldu. Şuphesiz Allah Teala'nın orada altın ve gumuş olmayan hazineleri vardır. Orada Allah'ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahir zaman Mehdi'sinin yardımcılarıdır.
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)
Hadiste Afganistan'ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır. Gercekten de Rusların Afganistan'ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yuzyılın başlangıcına denk gelmektedir.
Orada altın ve gumuş olmayan hazineleri vardır...
Rivayetin bu bolumunde de Afganistan'ın maddi zenginliklerine dikkat cekilmektedir. Bugun Afganistan'da ceşitli sebeplerle işletilmeye acılmamış buyuk petrol yatakları, demir havzaları ve komur madenleri tespit edilmiştir.
6) Fırat'ın Suyunun Kesilmesi
Fırat Nehri'nin suyu cekilerek altın hazinesini acıklaması zamanı yaklaşıyor. Her kim, o zaman orada bulunursa o hazineden bir şey almasın.
Resulullah Fırat'ın altın bir dağ uzerinden acılması yakındır. İmdi orada kim bulunursa, ondan birşey almasın! buyurdular.
(Sahih-i Muslim 11/320)
(Resulullah

(Sunen-i Ebu Davud, 5/116)
FIRAT NEHRİ'NİN SUYUNUN CEKİLİP...
Resulullah buyurdu ki: Fırat Nehri'nin suyu cekilip altından bir dağ meydana cıkmadıkca kıyamet kopmaz.
(Hadisi Buhari ve Muslim rivayet etmişlerdir. Riyazu's Salihin, 3/332)
Suyuti'nin kitabında bu hadis "suyun durdurulması" olarak gecmektedir. Gercekten de Keban Barajı, Fırat Nehri'nin suyunu durdurarak kesmiştir.
7) Ramazan'da Ay ve Guneş Tutulmaları
Mehdi icin 2 alamet vardır ki... Bunun birincisi, Ramazan'ın birinci gecesi Ay'ın ikincisi de ortasında Guneş'in tutulmasıdırO, (Mehdi), Guneş'ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir. .
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)
Yukarıdaki rivayettte dikkati ceken en onemli nokta Ramazan Ayı'nın ortasında hem Guneş tutulmasının, hem de bir ay icinde "Ay"ın ve "Guneş"in iki kere tutulmasının imkansız olduğunun fark edilmesidir. Bu, normal şartlarda gercekleşmeyecek bir durumdur. Oysa diğer ahir zaman alametlerinin coğu insanın anlayabileceği, belirli sebeplere bağlı olarak gercekleşebilecek olaylardır.
Eğer bu hadislerde tarif edilen olaylar dikkatle incelenirse, rivayetler arasında ceşitli farklılıklar olduğu goze carpar. Yukarıdaki 1, 2 ve 3. rivayetlerde Ay, Ramazan'ın birinci gunu, 4. rivayette ise sonuncu gunu tutulacaktır. Boyle bir durumda yapılacak en doğru şey, aynı olaya bakan farklı rivayetlerin ittifak ettikleri ortak yonleri tespit etmek olacaktır. Buna gore, yukarıdaki hadis rivayetinden cıkan ortak sonuclar şunlardır:
1. Ramazan ayında Ay ve Guneş tutulmaları olacaktır.
2. Bu tutulmalar ortalama 14-15 gun arayla olacaktır.
3. Bu tutulmalar iki kere tekrarlanacaktır.
Bu tespitlere uygun olarak, 1981 yılında (Hicri-1401'de) Ramazan Ayı'nın 15. gunu Ay, 29. gunu de Guneş tutulmuştur. Yine "ikinci olarak", 1982 yılında (Hicri-1402'de) Ramazan Ayının 14. gunu Ay, 28. gunu de Guneş tutulmuştur.
Ayrıca bu hadisede "Ay"ın Ramazan'ın tam ortasında DOLUNAY halinde tutulması ve dikkatleri cekecek bir alamet olarak belirmesi de son derece anlamlıdır.
Bu olayların Mehdi'nin diğer cıkış alametleriyle aynı donemde meydana gelmesi ve Hicri 14. yuzyıl başlarında, ust uste iki yıl (1401-1402) mucizevi bir tarzda tekrarlanması rivayetlerin işaretinin bu olaylar olabileceğini kuvvetlendirmektedir.
8) KUYRUKLU YILDIZIN DOĞMASI
O gelmeden once, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız gorunecektir..
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
Hadisde belirtildiği gibi:
- 1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yuzyıl başlarında "Halley" kuyruklu yıldızı Dunyamızın yakınından gecmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak, ışıklı bir yıldızdır.
- Hareket yonu doğudan batıya doğrudur.
- 1981 ve 1982 (1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Guneş tutulmaları olayından sonra ortaya cıkmıştır.
Bu yıldızın doğuşunun da diğer cıkış alametleri ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir
9) KABE BASKINI VE KABE'DE KAN AKITILMASI
İnsanlar başlarında bir imam bulunmaksızın hac ederler. Mina'ya indiklerinde etrafları, kopeklerin sarışı gibi sarılıp, kabilelerin birbirine girmesi ile buyuk savaşlar olur. Oyle ki ayaklar kan golu icinde kalır.
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35)
Yukarıdaki hadisde "onun cıkacağı yıl" cumlesi kullanılarak, Mehdi'nin cıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat cekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gercekleşen Kabe baskınında aynen boyle bir katliam yaşanmıştır. Cok ilginctir bu kanlı Kabe baskını da ahir zamanın başlangıcının ve Mehdi'nin cıkışının diğer alametlerinin gercekleştiği donemin tam başında yani Hicri 1400 yılının ilk gununde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana gelmiştir.
Yine hadis-i şerifte kanların akacağından bahsedilerek oldurme olayına dikkat cekilmiştir. Baskın sırasında Suudi askerleri ile saldırgan militanlar arasında meydana gelen carpışmada 30 kişinin oldurulmesi, bu rivayetin kalan kısmını da doğrulamıştır.
1979 (Hicri 1400)'da gercekleşen bu Kabe baskının ardından 7 sene sonra Hicri 1407 yılında, Hac sırasında cok daha buyuk kanlı bir olay meydana gelmiştir. Bu hadisede caddelerde gosteri yapan hacılara saldırılarak 402 kişi katledilmiş, cok fazla kan akıtılmıştır. Beyt-ul Muazzama'nın yanında, Muslumanların (Suudi Arabistan askerleri ile İran'lı Hacıların) birbirlerini oldurmeleri ile buyuk gunahlar işlenmiştir. Bu kanlı olaylar ilgili hadislerde tarif edilen ortamla cok buyuk benzerlikler taşımaktadır.
10) DOĞU TARAFINDAN BİR ATEŞİN GORUNMESİ
"İkdiddurer" isimli kitapta Mehdi'nin zuhur alametleri bahsinde geciyor: Doğuda, semada uc gece gorunen buyuk bir ateşin cıkması. Mutad (alışılmışın dışında) şafak kızıllığı gibi olmayan bir kırmızılığın semada gorulup ufukta yayılması.
Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (r.a.)dan rivayet edildi. Siz uc veya yedi gun, doğudan bir ateşi gorduğunuz zaman Al-i Muhammed'in cıkmasını bekleyiniz, inşaallah-u Teala, bir munadi Mehdi'nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan herkes bu sesi işitecek. Oyleki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan cokecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır..
(Kitab-ul Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Bazı kişiler bu ateşi; sebepsiz yere birdenbire ortaya cıkan, sonme nedir bilmeyen, hatta herkesin bulunduğu yerden mutlaka goreceği tarzda bir alamet olarak beklemektedir. Halbuki kıyamet alametlerinin meydana gelişi sırasında imtihan devam ettiğinden onların anlaşılması, herkesin mecburen kabul edeceği bir acıklıkta olmaz. Boylece insanlar akıllarını, vicdanlarını, iradelerini kullanarak karar verirler. Şayet kıyamet alametleri ile ilgili hadisler en ince ayrıntısına kadar (mesela; hangi şehirde, kac tarihinde, ne şekilde cıkacağı) anlatılsaydı, daha once de belirttiğimiz gibi herkes mecburen kabul eder, insanlar arasında derece farkı kalmazdı. Bu sebeple kıyamet alametleri ile ilgili hadisler ozellikle yarı kapalı bir şekilde bildirilmiştir.
Ateş alametini de bu şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Bir ateş sebepsiz yere cıkmaz, ya bir kaza, ya bir patlama gi bi kasıt veya ihmal neticesinde cıkar. Mehdi'nin cıkış alameti olarak soylenmesi, onun cok garip ve olağanustu bir alamet şeklinde cıkmasını gerektirmez. Onemli olan bu ateşin, hadiste tarif edilen ateşin ozelliklerine uygun olarak cıkmasıdır. Bu ateşi tanımak ve tespit edebilmek icin yapılacak ilk iş, ozelliklerinin ortaya cıkartılmasıdır.
Bilindiği gibi Temmuz 1991 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgali sonrasında, Kuveyt'e ait petrol kuyularını ateşe vermesi sonucunda Kuveyt ve Basra Korfezi'ni cok buyuk bir ateş sarmıştır.
- Kuveyt'de yanan petrol, insan ve hayvanlar arasında olume sebep olmaktadır. Uzmanlara gore gunde yarım milyon ton petrol duman olarak atmosfere karışmaktadır. Her gun 10 bin tondan fazla iş, kukurt, karbondioksit ve buyuk miktarda, kanser yapıcı ozelliği olan hidrokarbonlar bulut gibi korfez uzerinde asılı durmaktadırlar... Yalnız Korfez değil, onun şahsında Dunya yanmaktadır. (M. Necati Ozfatura, Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, s. 175)
-Ateşe verilen iki kuyu, Turkiye'nin bir gunde cıkarabildiği kadar petrol veriyor ve dumanlar 55 km. uzaklıktaki Suudi Arabistan'dan bile gorulebiliyor. (Hurriyet, 23 Ocak 1991)
-Korfez'de sonmeyen felaket haberleri: Kuveyt'te ateşe verilen yuzlerce petrol kuyusu alev alev yanıyor. Uzmanların "sondurmek son derece zor" dedikleri petrol kuyularındaki yangının Turkiye'den Hindistan'a kadar olan geniş bir bolgeyi en az 10 yıl sureyle etkileyeceği bildiriliyor.
Ateşe verilen petrol kuyularında cıkan alev ve dumanlar atmosferi devamlı kirletmektedir. Kuveyt gunduzleri gece manzarası arz etmektedir. Alevlerle birlikte yukselen fume rengi duman, Kuveyt semalarında sonbahardan kış mevsimine gecişi hatırlatıyor... Kuveyt'in tamamının yaşanılır hale gelmesi icin en az bir senelik bir zamana ihtiyac vardır. Kilometrelerce uzaktan gorulen alevlerle birlikte yukselen dumanlar, Kuveyt semalarını tamamen kaplayarak ulkeyi yaşanmaz hale getirmekte ve varlıklı olanlar Kuveyt'i terk etmektedirler.
Dahran'daki araştırma merkezi muduru Abdullah Dabbag'ın NewYork Times'da cıkan acıklamasına gore, Basra Korfezi'ndeki kirlenme neticesinde 106 tur balık, 180 tur yumuşakcalar ve bolgede yaşayan 450 tur hayvan yaşama savaşı vermektedir. 600 petrol kuyusundan yukselen dumanların komşu ulkelere yayıldığı, ayrıca kukurt gibi kanserojen maddeler ihtiva eden dumanların asit yağmuruna donuşerek tarımda verimi azalttığı acıklanmaktadır. (M. Necati Ozfatura, Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, s. 171)
11) BUYUK OLAYLARIN VE HAYRET VERİCİ ŞEYLERİN MEYDANA GELMESİ
Onun zamanında buyuk hadiseler vuku bulacak...
El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (cıkış alametleri) Resulullah efendimizin irhasatına benzer. ..
(Mektubat-ı Rabbani, 2/258)
12) GUNEŞ'TEN BİR ALAMETİN BELİRMESİ
O, (Mehdi), Guneş'ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)
11 Ağustos 1999 yılında gercekleşen Guneş tutulması yuzyılımızın son tam Guneş tutulmasıdır. İlk kez bu kadar cok insan Guneş tutulmasını, hem de bu kadar uzun bir sure izleyebilmiş, inceleme fırsatı elde etmiştir. Bu tutulmada dikkat ceken bir nokta da Turkiye'nin de bu tam tutulmanın en iyi izlendiği ulkelerden birisi olmasıdır. Bartın'dan Silopi'ye kadar, yaklaşık olarak 12 şehir ve 100 ilce tutulmayı gozleyebilmiştir.
BENİM CALIŞMAM ŞİMDİLİK BU KADAR ARKADAŞLAR.DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İSTEYEN KARDEŞLERİM BANA ULAŞABİLİRLER.SAYGILARIMLA......
__________________