Hatırlar mısınız? Eskiden kulağımız kapıda, gozumuz sokakta postacıları beklerdik. Eli doluysa mukafatlandırırdık onları ama eli boş gelmişse uzulur ona kuserdik. Sevgililer aşkından, anneler askerdeki oğlundan ve gurbettekiler vatanındaki akrabalarından beklerdi o guzel mektupları. Mektubu elinize aldığınızda dunya sizin olurdu, gonderen kişinin emeğini ve size ayırdığı zamanın somut kanıtını alırdınız elinize. Hele gondermenin tadı bambaşkaydı: En beğenilen kağıt alınırdı ele ve aynı zamanda en guzel yazan kalem, başlanırdı yazılmaya tek tek cumleler. Gonderilen kişinin rahat okuması ve de yıllarca saklanacağı bilinciyle inci gibi dokulurdu duşunceler kağıda. En guzel yazılar yazıl maya calışılırdı mektularda. Bazen ozlemin acısıyla gozyaşları dokulurdu yazdıkca safalara, bazen de kokular surulurdu mutluluğu ifade etsin diye. Her duyguyu tastamam anlatırdı mektuplar...
Şimdi ise oyle mi? Telefon alınır ele ve 3-5 saniye icerisinde gondeririz kısa mesaj iletilerini. Ne ruh vardır o mesajlar da ne de duygu. Ne kokuyu anlarsınız o iletilerden ne de gozyaşlarını. Şimdi tekrar soruyorum size arkadaşlar hangisini daha tercih edersiniz?
Yormlarınızı bekliyorum...
__________________
Mektup mu? Kısa Mesaj mi(SMS)? Kaybedilen değerler...
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●12 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- Mektup mu? Kısa Mesaj mi(SMS)? Kaybedilen değerler...