Efsun ve Rukye Nedir?
Efsun ve rukye iki kısıma ayrılır:
Birincisi Haram Olan: Efsun ve Rukye her ikisi de okuyup uflemekle insanı etki altına almak manalarına gelir. Bunun haram olanı buyu ve sihir yapan cincilerin uğraştığı, ayet ve dua dışında olan ve Allah’tan gayrını duaya ortak eden kufur ve şirk işleridir. Ayet ve duaları kullansalar bile bunun yanına meleklerin ismini yazarak veya Ashab-ı Kehf olan kimselerin isimlerini ve hatta kopeklerinin de ismini yazmaları yaptıkları işi batıla ceviren hususlardandır.
İkincisi Helal Olan: Hak olan Efsun ve Rukye’ye gelince; Kur’an’dan ayetler veya dualar okuyup şifa dilemektir. Hastaya eliyle dokunmak ve ona uflemeye de Efsun denir. Halk arasında avsunlamak diye tabir edilen bu tedavi Allah’tan şifa dilemeye muvafık olduğu surece helal olan bir tedavi yoludur.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) icerisinde kufur ve şirk olmayan okuyup uflemeye musaade etmiş, hatta tavsiye etmiştir. Bu duaları yazıp boyuna veya duvarlara asmak asılsız işlerdendir. Zira ne Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne de onun ashabı boyle bir şey yapmamışlardır. Bilakis yasaklamışlardır.
(1) İmrÂn bin Husayn (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Goz değmesinden ve zehirli hayvanların sokmasından başka hicbir şey icin rukye yoktur’ buyurdu.”
Ebu Davud 3884
(2) Avf bin MÂlik (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Biz cahiliye doneminde rukye yapıyorduk. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
−Ey Allah’ın Rasulu! Bu rukye hakkında ne buyurursun? dedik.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Rukyenizi bana arzedin, icerisinde şirk olmadıkca rukyede bir sakınca yoktur’ buyurdu.”
Ebu Davud 3886
(3) Abdulaziz bin Suheyb (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Enes (Radiyallahu Anh), Sabit el-BunÂnî’ye:
−‘Seni Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in duası ile tedavi edeyim mi?’ dedi.
Sabit el-BunÂnî’de:
−‘Evet’ dedi.
Bunun uzerine Enes (Radiyallahu Anh):
اَللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ، مُذْهِبَ الْبَاسِ، اِشْفِ اَنْتَ الشَّافِي، لاَ شَافِيَ اِلاَّ أَنْتَ، اِشْفِهِ شِفاَءً لاَ يُغاَدِرُ سَقَماً
−‘Ey insanların Rabbi ve sıkıntıların gidericisi olan Allah’ım! Şifa ver! Sen şifa vericisin. Sen’den başka bir şifa verici yoktur. Buna hic hastalık bırakmayan bir şifa ver.’ diyerek dua etti.”
Ebu Davud 3890
(4) Osman bin Ebi’l-Âs (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim ve:
−Bende bir ağrı var, neredeyse beni helak edecek dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana:
−‘Sağ elinle ağrıyan yeri yedi defa ovala ve:
أَعُوذُ بِعِزَّةِ اللهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ
Duyduğum ağrının şerrinden Allah’ın izzet ve kudretine sığınırım diye dua et’ buyurdu.
Ben bunu yaptım, Aziz ve Celîl olan Allah bendeki bu ağrıyı giderdi. O gunden beri aileme ve başkalarına surekli bunu tavsiye ediyorum.”
Ebu Davud 3891
(5) Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh)’ın hanımı Zeynep (Radiyallahu Anha) şoyle dedi:
“Yaşlı bir kadın humre hastalığını okumak icin bize gelirdi. Abdullah eve gireceği vakit oksurerek ses cıkarırdı. Bir gun Abdullah eve geldi kadın onun sesini işitince korkusundan sedirin altına gizlendi. Abdullah yanıma geldi oturudu. Bana dokundu ve (belimde) ip buldu ve bana:
−Bu nedir? dedi.
Ben de dedim ki:
−Humreden dolayı benim icin okunmuş rukyedir. Onu cekip koparıp attı ve şoyle dedi:
−Andolsun ki Abdullah’ın Âilesi şirkten uzaktır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i şoyle buyururken işittim:
−‘Şuphesiz temaim ve tivele şirktir.’
Zeynep (Radiyallahu Anha) şoyle dedi:
−Ben bir gun dışarı cıktım biri bana baktı ve gozumden yaş aktı. Gozumu okuduğum vakit yaş akması kesildi. Okumayı terk ettiğim vakit ise gozumden yine yaş aktı.
Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) dedi ki:
−O şeytandır. Ona itaat ettiğin vakit seni bıraktı. Ona asi olduğun vakit parmağını gozune soktu. Eğer sen Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yaptığı gibi yapsaydın daha hayırlı ve şifa bulmaya daha layık olurdun. Gozune suyu serpersin ve şoyle dersin dedi.”
أَذْهِبِ الْبَاسَ رَبَّ النَّاسِ اِشْفِ، أَنْتَ الشَّافِي لاَشِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَماً
Temaim: Temimenin coğuludur.
Tivele: Karı koca arasında ki muhabbeti artırmak veya onları ayırmak icin yapılan şey.
İbni Mace 3530, Ebu Davud 3883, Ahmed 3615
(6) Amr bin Şuayb (Radiyallahu Anh) babasından oda dedesinden şoyle rivayet etti:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sahabelerine korkudan kurtulmaları icin şu kelimeleri oğretiyordu:
اَعُوذُ بِكَلِماَتِ اللهِ التاَّمَّةِ، مِنْ غَضَبِهِ وَشَرِّ عِبَادِهِ، وَمِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَنْ يَحْضُرُونَ
“Allah’ın tam olan kelimeleri ile gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve şeytanların hazır olmasından sığınırım.”
Ebu Davud 3893
(7) HÂrice bin Salt et-Temîmî (Radiyallahu Anh), amcasından şoyle rivayet etti:
“Amcam, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına gelip Musluman olmuş. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanından ayrılıp geri donmuş. Daha sonra bir topluluğa uğramış. Onların yanında demirle bağlanmış deli bir adam varmış. O delinin ailesi amcama:
−Bize anlatıldığına gore şu sizin arkadaşınız (Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem) hayırla gelmiş. Senin yanında bu deliyi tedavi edecek bir şey var mı? diye sormuşlar.
Bunun uzerine amcam şoyle devam etti:
Deliye FÂtiha ile rukye yaptım ve deli iyi oldu. Bana yuz tane koyun verdiler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelip bunu anlattım.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bundan başka (okuduğun bir şey) var mı?’ diye sordu.
Ben de:
−Hayır dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘O koyunları al! Allah’a yemin ederim ki, bÂtıl rukye karşılığında aldığını yiyen nice insanlar vardır. Allah’a yemin olsun ki, sen hak olan rukye karşılığında aldığını yiyorsun’ buyurdu.”
Ebu Davud 3896
(8) Suheyl’in babası Ebu Salih (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Eslem kabilesinden bir adam şoyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanında oturuyordum, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sahabelerinden biri gelip şoyle dedi:
−Ey Allah’ın Rasulu! Bu gece zehirlendim ve sabaha kadar uyuyamadım dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:
−‘Seni zehirleyen nedir’ dedi.
Sahabe:
−Akreptir dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Eğer sen akşamladığın vakit:
اَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّاماَّتِ مِنْ شَرِّ ماَ خَلَقَ
Yarattığı şeylerin şerrinden Allah’ın tam olan kelimelerine sığınırım diye dua etmiş olsaydın Allah Azze ve Celle dilerse zarar veremezdi’ buyurdı.”
Ebu Davud 3898
(9) Aişe (Radiyallahu Anha) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), aile fertlerinden biri hastalanınca, sağ eliyle hastayı sıvazlar ve:
اللَّهُمَّ ربَّ النَّاسِ، أَذْهِب الْبَأسَ، واشْفِ، أَنْتَ الشَّافي لا شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، شِفاءً لا يُغَادِرُ سقَماً
‘Ey İnsanların Rabbi olan Allah’ım! Hastalığını giderip, şifa ver. Şifayı veren ancak Sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Buna, hicbir hastalık bırakmayacak şekilde şifa ver!’ diye dua ederdi.”
Buhari, Muslim, Tirmizi, İbni Mace
(10) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kim, henuz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun yanında yedi kere:
بِسْمِ اللهِ، أَسْأَلُ اللَّهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشفِيَكَ
Allah’ın adıyla, buyuk arşın sahibi yuce Allah’tan sana şifa vermesini dilerim diye dua ederse, Allah o hastayı iyi eder’ buyurdu.”
Ebu Davud, Tirmizi
__________________
Hadislerle Efsun ve Rukye
Dini Bilgiler0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Hadislerle Efsun ve Rukye