Bir Erkeğin Karısından Beklentileri

1) Kendisiyle nikÂhlanmanız, İslami acıdan meşru olan erkeklerle zaruret olmaksızın meşgul olmamanız ve laubali davranmamanızı ister.
2) Kendisine karşı giyiminize dikkat ederek dağınık bir durumda olmamanızı, duzenli ve cazibeli olmanızı ister.
3) Kendi hayatınızdaki yerinin onemini zaman zaman ifade etmenizi, bunu hareketlerinizle de hissettirmenizi ister.
4) Onda gormek istediğiniz ve gormek istemediğiniz hasletlerin eksikliğini hissettirerek ve aşağılayarak değil de saygılı bir şekilde ifade etmenizi ister.
5) Onu ruhen destekleyerek ve kendisine itimat ettiğinizi, guvendiğinizi hissettirecek tarzda, riyaya kacmadan takdir edici sozler soylemenizi ister.
6) Kendilerinin eksik ve hatalı olan yon ve davranışlarını akrabalarınızda dÂhil olmak uzere başkalarının yanında dile getirerek kucuk duşurucu soz ve tavırlarda bulunmamanızı ister.
7) Yabancı erkeklerin guzel hasletlerini eşini kıskandıracak şekilde yalnızken de olsa dile getirmemenizi ister.
8) Eşiniz eve geldiğinde, onu mumkun olduğu kadar kapıda ve guler guzle, aynı zamanda temiz ve duzenli karşılamanızı, hal ve hatırını sorarak ilgilendiğinizi hissettirmenizi ister.
9) Arada sırada ufak da olsa hediye alarak gonlunu hoş etmenizi ister.
10) Kendi annenize babanıza ve akrabalarınıza gosterdiğiniz saygıyı, onun annesine babasına ve akrabalarına da gostermenizi ister.
11) Ev işleriniz ne kadar yoğun olursa olsun, kendisine zaman ayırmanızı ister.
12) Zaruret olmadığı hallerde, eşiniz evde iken onu bırakarak komşuya veya herhangi bir yere gezmeye gitmemenizi ister.
13) Muhim olmayan kusurlarını gormemezlikten gelerek affetmenizi ister.
14) Eşinizin hatalarını anarken, kendinizin de kusursuz olmadığını duşunmenizi, objektif olmanızı ister.
15) Ondan gizli işler yapmamanızı, yaptığınız işlerde ve herhangi bir yere gideceğiniz zaman kendisiyle mutlaka istişare etmenizi ister.
16) Kendisine asla cirkin, beceriksiz, pısırık vb. hareketlerle birlikte, kendisine onu sevmediğinizi soylememenizi ister.
17) Başkalarının yanında olduğu gibi cocuklarınızın yanında da kucuk duşurecek şekilde kendisini azarlamamanızı ister.
18) Onu cevrenize şikÂyet etmemenizi, aile sırlarınızın mahremiyetini hicbir şekilde ihmal etmemenizi, kimseye acmamanızı ister.
19) Şayet ara sıra huysuzlukları olursa, anlayış ve sabır gostererek, duzelmesine yardımcı olmanızı ister.
20) Size ve yavrularınıza bir istikbal ve helal yoldan rızık kazanabilmek icin, vermiş olduğu uğraşın zorluğunu anlamanızı, bu durumu takdir ve anlayışla karşılamanızı ister.
21) Hayat muşterektir diyerek, akşama kadar calışmış ve eve yorgun argın gelmiş olan eşinize evde de zaruri hallerin dışında angarya işler bulaşık, camaşır, yemek ve buna benzer şeyleri yapmaya zorlamamanızı ister.
22) Yersiz kıskanclıklarla huzurunuzu bozmamanızı ister.
23) Ozel mahrem hayatınızdaki taleplerinizde, onun ruh halini, yorgunluğunu, rahatsızlığını veya arzulu durumlarını da goz onunde bulundurarak, onu gunahlardan koruyacak hassasiyeti ve fedakÂrlığı kendisinden esirgememenizi ister.
24) Ailenin ve İslam temeli olan aile yapısını her turlu fitne unsurlarından şuphelere ve dedikodulara neden olacak hal ve davranışlardan korumanızı ister.
25) Aile bahcesinin cicekleri olan cocukların, ruhi ve kulturel alandaki yetişme ve olgunlaşma hususunda, uzerine duşen eğitmenlik gorevini ciddi ve fedakÂr bir şekilde yerine getirmenizi ister.
26) Musluman fert, aile ve toplumun temel gorevlerinden olan İslam’ın anlaşılması, yaşanılması ve topluma hakim kılınması hususundaki gorevlerini yerine getirmeye calışırken, zaman zaman sizi ve evi ihmal etmesi halinde ona anlayış gostermenizi, hatta eğer mumkunse bu calışmada kendisine bizzat destek olmanızı ister.
27) Eşiniz sizden, onu bu imtihan dunyasında kendinizle, dini mucadelesi arasında bir tercih yapmakla karşı karşıya bırakmamanızı ister.
28) O sizi gunah olan ve hayatının diğer zorluklarından sizi korumak zorunda olduğunun bilinciyle hareket ederek, sizin de kendisi icin bir elbise olduğunuzu duşunur ve kendisine bu hususlarda yardımcı olmanızı ister.
29) Eşiniz sizinle macera yaşamak veya evcilik oynamak değil, ahirete uzanacak bir hayat icin evlenmiştir.
30) Eşiniz, “Eşim bana cariye olmalı ki ben de ona kole olayım, o bana yer olmalı ki bende ona gok olayım” diyor.
31) Eşiniz, iş stresi gereği eve asık suratla donmuş olabilirim, ama ben eşimde somurtkan bir cehre istemem diyor.
32) Eşiniz, dunyada yaşıyoruz, sosyal hayat cok bozuk, problemler elbette olacaktır, yeter ki buyutulmesin diyor.
33) Eşiniz, saygı sevgiyi besler ve genişletir. Saygıdan mahrum bir sevginin olu olduğunun unutulmamasını ister.
34) Eşiniz, “Eşimin asla yapmaması gereken şey benimle sinir harbi başlatıp galip cıkmaya calışmasıdır” diyor.
35) Eşiniz, “Benim anlattıklarımı dinler gibi gorunup, kafasında kendi soyleyeceği cumleleri kuran bir eş, fevkalade sinir bozucudur” diyor.
36) Eşiniz, “Az, oz ve yerinde konuşabilen kadın, Allah’ın en buyuk nimetlerinden birisidir” diyor.
37) Eşiniz, “Bir kocayı en cok sinirlendiren ve huzursuz eden şey, eşinin avukat gibi dakikalarca kafa şişirmesidir” diyor.
38) Kaldı ki psikologlar, aile reisinin iş donuşu tenha ve kimselerin etkilenmeyeceği bir yerde acık alana doğru uc beş defa bağırmasını deşarj olup, beyin ve ruh dengesini koruması acısından gerekli goruyorlar.
39) İnatcılıkta ısrar eden ve bunu alışkanlık haline getiren, dediğinin olmasından başka butun yolları kapayan bir kadına tahammul gostermek zordur.
40) Kendi durumun daha iyi olanları sık sık gundeme getirip icinde bulunduğu nimetlere şukursuzluk eden kadın, kocasını cileden cıkartandır.
41) Şu soz hic unutulmamalı; “Guzele kırk gunde doyulur, guzel huyluya kırk yılda doyulmaz.”

Not: Bu saydığımız şeylerin hepsinin temel unsuru Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şu sahih hadislerinden alınmıştır.
(1) Sevban (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
...Altın ve gumuşu yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acı bir azabı mujdele.” Tevbe 34. ayeti indiği zaman bazı seferlerinde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber idik.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ashabından bazısı:
−Bu ayet altın ve gumuş biriktirme hakkında indi, biriktirmek icin hangi malın daha hayırlı olduğunu keşke bilsek dediler.
Bunun uzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Onun en hayırlısı; Zikreden dil, şukreden kalp ve kişiye imanı uzere yardım eden mu’min zevcedir’ buyurdu.”
Tirmizi 3291, İbni Mace 1856
(2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e hangi kadın daha hayırlıdır diye sorulduğunda:
−‘Eşi kendisine baktığında ona neşe ve surur verir, kendisine bir şey emrettiğinde eşine itaat eder, kendi nefsinde ve malında eşinin kerih gorduğu hususlarda ona muhalefet etmez’ buyurdu.”
Ahmed 7425, Nesei 3231, Beyhaki 7/82, Hakim 2/161, Albani İrva 1786
(3) Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şu uc şey Âdemoğlunun saadetindendir; Saliha bir hanım, geniş bir ev, rahat bir binek’ buyurdu.”
Ahmed 1/168, Taberani 1/19, 163, İbni Ebi Şeybe
(4) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kadınların en hayırlıları, deveye binen Arap kadınlarıdır. Kureyş kadınlarının en hayırlıları ise kucuk cocuğu uzerine şefkat gosteren ve kocasına karşı da onun malını koruyup gozeten kadınlardır’ buyurdu.”
Buhari 5173, Muslim 2527/201, Humeydi 1047, İbni Hibban 6268, Begavi 3965, Ahmed 2/269
(5) Abdullah ibni Omer (Radiyallahu Anhuma) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Dikkat ediniz hepiniz idarecidir ve hepiniz elinin altındakilerden sorumludur. İnsanlar uzere secilmiş olan en buyuk imam bir idarecidir ve idaresi altında bulunanlardan sorumludur. Erkek kendi ev halkı uzerine idarecidir o da ev halkından sorumludur. Kadın da kocasının ev halkı ve cocukları uzerinde bir idarecidir ve o da onlardan sorumludur. İnsanın hizmetcisi de efendisinin malı uzerinde bir idarecidir ve o da malların korunmasından mesuldur. Dikkat edin hepiniz idarecisiniz, hepiniz idare ettiğinizden mesulsunuz’ buyurdu.”
Buhari 6987, Muslim 1829/20, Ebu Avane 7031, 7032, Ebu Davud 2928, Tirmizi 1705, İbni Hibban 4489, Ebu Yağla 5831, Beyhaki 6/287, Begavi 2469, Ahmed 2/111
__________________