Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den kutlanması hakkında sahih bir hadis olmayan, ama ulkemizde kutlanan bazı kandil geceleri hakkında, Muslumanların bilinclenmesi gerekiyor. Cunku insanlar gunluk ihtiyaclarını karşılamak icin alış veriş yaparken hangi mağazada daha ucuz hangi markette daha kaliteli diye araştırıyorlar!
Ama ahirette kendilerini kurtaracak olan işleri yaparken, acaba bu amelin yapılmasını Allah (Azze ve Celle) emretmiş midir? Veya Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yapmış mıdır? Ya da sahabeler bunu uygulamış mıdır, diye araştırmıyorlar. Kişinin işlemiş olduğu amel, salih ise onu kabrinde gorur ve mukÂfatlandırılır. Eğer kişinin işlemiş olduğu amel, salih değilse onu kabrinde gorur ve cezalandırılır!
Bu konu hakkında Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in haber verdiği gibi kişi kabrine girince:
“…Yuzu guzel, elbiseleri guzel, kokusu hoş bir adam ona gelir ve der ki:
−Seni sevindirecek şeyleri sana mujdeliyorum. Allah’tan bir rıza ve icinde ebedi nimetlerin bulunduğu cennetlerin mujdesini sana getirdim. İşte bu sana vadedilen gunundur.
Mu’min ona şoyle der ki:
−Allah sana da hayırlı mujdeler versin sen kimsin? Senin yuzun hayırlı şeylerle gelen kimsenin yuzune benziyor.
O kişi de ona:
−Ben senin dunyada iken yapmış olduğun salih amelinim der. Allah’a yemin ederim ki ben seni şoyle bildim. Allah’a itaat hususunda cabuk davranan bir kimse idin. Allah’a karşı gunah işleme hususunda ağırdan alırdın. Bunun icin Allah seni hayırla mukÂfatlandırdı…
–…GunahkÂr kişi kabrinde iken ona yuzu ve elbiseleri cirkin, kotu kokan bir adam gelir ona şoyle der:
−Ben sana hoşuna gitmeyecek şeyleri bildiriyorum. İşte bu sana daha once vaadolunan gunundur.
GunahkÂr kişi ona şoyle der:
−Sana da Allah hayır sozu işittirmesin. Sen kimsin yuzun kotu şeylerle gelen kimsenin yuzune benziyor.
O şu cevabı verir:
−Ben senin dunyada iken işlemiş olduğun kotu amelinim. Allah’a yemin ederim ki; Ben seni Allah’a itaatte işi ağırdan alan, Allah’a isyana hızlıca koşan bir kişi olarak biliyorum. Allah sana kotuluğunun karşılığını versin.
Sonra ona, gozleri gormeyen, kulakları duymayan ve konuşmayan, elinde bir balyoz bulunan bir kişi gorunur. Bu balyozu bir dağın uzerine indirecek olsa o dağ toprak olur. GunahkÂr kişiye bu balyozla oyle bir darbe indirir ki bu darbe ile kişi toprağa doner…”
Ebu Davud, HÂkim, Tayalisi, Ahmed, Acurri Eş-Şeria, Nesei, İbni Mace
Eğer yaptığımız amellerin, kabrimizde karşımıza guzel bir şekilde cıkmasını istiyorsak, hadiste gectiği gibi amellerimizin salih yani Kur’an ve Sahih Sunnete gore olması gerekiyor!
Maalesef gunumuzdeki insanlar, hocalarından duyduğu şeyeri araştırmadan inanıp onunla amel ediyorlar! Ve bu hoca efendiler insanlara nasihat ederken okuduğu hadis, sahih midir, zayıf mıdır yoksa uydurma mıdır diye dikkat etmiyorlar! Sahih bir hadiste Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şoyle buyuruyor:
“Kişinin her duyduğunu soylemesi, kendisine yalan olarak yeter.”
Muslim
Bu konuya en guzel ornek, insanların kulaktan duyma ve birbirlerine soylediği şu ZAYIF hadistir:
Enes (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ey Allah’ım! Bize Recep ve Şaban’ı bereketli kıl, bizi Ramazan’a ulaştır’ buyurdu.”
Bu hadisi zayıftır! Ahmed bin Hanbel Musned 1/259, Beyhaki, Keşfu’l Hafa 1/554
Demekki biz, birinden bir hadis duyduğumuzda o hadisin kaynağını ve sahih olup olmadığını sormamız gerekiyor! Yoksa Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hadisinde geldiği gibi hocalardan işittiğimiz şeyleri başkalarına soylediğimiz zaman, yalan soylemiş oluruz!
Allah-u TeÂl şoyle buyuruyor:
لُعِنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِن بَنِي إِسْرَائِيلَ عَلَى لِسَانِ دَاوُودَ وَعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ ذَلِكَ بِمَا عَصَوا وَّكَانُواْ يَعْتَدُونَ
“İsrailoğullarından kufredenler, Davud ve Meryem’in oğlu İsa’nın lisanı uzere lanetlenmişlerdir. Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları sebebiyledir.”
MÂide 78
Bu ayetin tevsirinde, İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye (Rahmetullahi Aleyh) şoyle demiştir:
“Bir insan bir şeyin haram olduğunu bile bile yaparsa, o insanda Yahudilikten bir cuz vardır! Kimde bir şeyin haram veya helal olup olmadığını araştırmadan yaparsa, ondada Hristiyanlıktan bir cuz vardır!”
Sunneti ve onun ahkÂmını iyi bilen, sunnetin nuruyla aydınlanan, onun golgesinde golgelenen, şeriata ve sunnete uymanın guzel kokusunu koklayan herkes, kandi gecelerinde yapılan amellerin, dinde cıkarılan bir sapıklık ve akılsızlık olduğunu iyi bilir. Musluman bir kişi, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i sevmenin boyle olmadığını da cok iyi bilir.
Eğer Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i sevmek boyleyse, Ebu Bekir, Omer, Osman, Ali ve diğer sahaber Allah onlardan razı olsun bu gibi amelleri nicin bizden once yapmadılar? Said bin el-Museyyib ve diğer tÂbiîn imamları Allah onlara rahmet etsin, bu gibi amelleri nicin bizden once yapmadılar? Dort mezhep imamı ve diğer İslam Âlimleri, bu gibi amelleri nicin bizden once yapmadılar? Bu kimselerden hicbirisi bunun gibi veya buna yakın hicbir davranışta bulunmamışlardır.
Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Allah Rasulu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bir gun mescide otururken eliyle yere duz bir cizgi cizip:
‘İşte bu Allah’ın dosdoğru yoludur’ dedi.
Sonra Allah Rasulu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu cizginin sağına ve soluna kucuk cizgiler cizip:
‘İşte bu yolların uzerinde insanları bu yola cağıran şeytanlar vardır’ dedi.
Daha sonra Allah Rasulu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Şuphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur buna uyun! (Başka) yollara uymayın! Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır...” En’am 152. ayetini okudu.”
Buhari, Muslim
(1) Mevlid Kandili
İsminden de anlaşıldığı uzere Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğduğu gecedir. Yani kesin olmamakla beraber Rabiu’l-Evvel ayının on ikinci gecesine rastlamaktadır. Bu gecenin ne fazileti ne de kutlanması hakkında hic bir rivayet sabit olmamıştır.
Dolayısıyla Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendi doğum gecesini ne kendisi ne ashabı ne de bizden oncekiler kutlamamıştır. Bunun uzerine İlim ehli bu geceyi o maksatla ihya etmeyi ve mevlid okumayı, dinde ihdas edilmiş bir bid’at olarak kabul etmişlerdir. Nitekim okunan mevlidin de bid’at olduğu ilim ehilince malumdur.
Değerli Âlim Muhammed bin Salih el-Useymin (Rahmetullahi Aleyh) kendisine Mevlid-i Nebevi’yi kutlamanın hukmu sorulduğunda, o şoyle cevap vermiştir:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğduğu gece kesin olarak bilinmemektedir. Aksine gunumuzdeki bazı tarihciler, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğduğu gecenin Rebiu’l-Evvel ayının 9. gecesi olduğunu soylemektedirler. O halde Rebiu’l-Evvel ayının 12. gecesi yapılan kutlamanın tarihi yonden hicbir dayanağı yoktur.
Mevlid-i Nebevi’yi kutlamanın dini yonden de hicbir dayanağı yoktur. Cunku Mevlid-i Nebevi’yi kutlamak, Allah’ın dininden olmuş olsaydı, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yapardı veya ummetine bunu bildirirdi. Eğer Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yapmış veya ummetine bildirmiş olsaydı, bu kutlama, gunumuze kadar hadis kitaplarında korunmuş olurdu.
Cunku Allah-u TeÂl şoyle buyurmaktadır:
“Zikr’i (Kur’an’ı) kesinlikle biz indirdik ve onu elbette biz koruyacağız.”
Hicr 9
Hadislerde, Allah-u TeÂl tarafından Âlimler vasıtası ile korunmaktadır.
Mevlid-i Nebevi diye bir şey olmadığına gore, bu kutlamanın Allah’ın dininden olmadığı anlaşılmış oluyor. Allah’ın dininden olmadığına gore, bizim Mevlid-i Nebevi ile Allah-u TeÂlÂ’ya ibÂdet etmemiz ve O’na tevessulde bulunmamız asla cÂiz değildir.
Allah-u TeÂlÂ, rızasına ulaşmamız icin bize belli bir yol tayin etmişse ki bu yol Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in getirmiş olduğu dindir. Allah’ın kulları olduğumuz halde, O’nun rızÂsına ulaşmamız icin kendi yanımızdan bir yol cıkarmamız nasıl cÂiz olsun?
Allah’ın Dininden olmayan bir şeyi O’nun dinine yerleştirmek olan bu hareket, Allah-u TeÂlÂ’nın hakkına yapılan bir tecÂvuzdur. Yine bu hareket, Allah-u TeÂlÂ’nın şu sozunu yalanlamayı icerir. Allah-u TeÂl şoyle buyurmaktadır:
“Bugun size dininizi kemÂle erdirdim. Uzerinize nimetimi tamamladım ve din olarak da size İslÂm’ı sectim.”
MÂide 3
Biz deriz ki, eğer bu kutlama dinin kemÂlinden olsaydı, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefÂtından once olması gerekirdi. Dinin kemÂlinden değilse, bu takdirde dinden olması mumkun değildir. Cunku Allah-u TeÂl şoyle buyuruyor:
“Bugun size dininizi kemÂle erdirdim.”
MÂide 3
Herkim, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefÂtından sonra ortaya cıkmış olmasına rağmen, bu kutlamanın dinin kemÂlinden olduğunu iddi ederse, onun bu sozu yukarıdaki Âyeti yalanlamayı icerir.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğum gununu kutlamak, bid’at ve haramdır. Ustelik bu kutlamada ne şeriatın, ne hissin, ne de aklın onaylamadığı buyuk cirkinlikler olduğunu işitmekteyiz.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğum gununu kutlayanlar, icerisinde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hakkında aşırıya giden kasideleri, nağmelerle soylemektedirler. Oyle ki bu kimseler, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i Allah’tan daha buyuk bir hale getirmişlerdir. Biz bu durumdan Allah’a sığınırız.
Yine, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğum gununu kutlayanlardan kimisinin akılsızlıklarını ve sacmalıklarını işitmekteyiz. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğduğu kıssayı okuyan mevlidhÂn;
“Mustafa dunyaya geldi” dediği anda herkes tek kişinin ayağa kalktığı gibi ayağa kalkarak;
“Şu anda Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in rûhu aramıza geldi, ona saygı gostermek icin ayağa kalkalım” demektedirler. Bu hareket, aptallığın ve akılsızlığın t kendisidir.
Bu kimselerin ayağa kalkmaları ibadetten değildir. Cunku Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisi icin ayağa kalkılmasını cirkin gorurdu.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ashabı, insanlar icerisinde onu en cok sevenler olmalarına ve onu bizden daha fazla yuceltmelerine rağmen, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta olduğu halde kendisi icin ayağa kalkılmasını cirkin gormesinden dolayı Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) icin ayağa kalkmadıklarına gore, uydurma hayallerle ayağa kalkan bu insanlara ne demeli?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğum gununu kutlama bid’atı, asırların en hayırlısı olan ilk uc asır yani sahÂbe, tÂbiin ve tebei tÂbinin donemi gectikten sonra meydana gelmiştir. Ustelik bu bid’atla birlikte dinin esasıyla ters duşen bu cirkin şeyler meydana gelmiştir. Bunun yanında erkeklerle kadınların birbirine karışması gibi daha başka cirkin şeyler meydana gelmiştir.
Muhammed bin Salih el-Useymin’in fetv ve risÂleleri 2/298, 300
(2) Regaib Kandili
Bu geceyi İhya etmek maksadıyla Recep ayının ilk Cuma gecesi yani akşamla yatsı arası kılınan on iki rekÂtlık namazın ve bu gecenin fazileti hakkında dayanılan rivayet şudur:
Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Recep ayında orucun faziletini zikrettikten sonra, devamla:
‘O ayda bulunan ilk Cuma gecesinden gafil olmayın. Cunku o, meleklerin regaib diye isimlendirdikleri bir gecedir. Kim Recep ayının ilk Perşembe gununu oruc tutar ve o gunun, akşamla yatsı arası on iki rekÂt namaz kılarsa, Allah-u TeÂl o kimsenin gunahlarını bağışlar’ buyurdu.”
Ebu Şame El-Baisu Ala inkari’l-Bida’i ve’l-Havadisi 39, 40
İbnu’l-Cevzi (Rahmetullahi Aleyh) bu hadis hakkında şunları soylemiştir:
“Bu hadis Allah Rasulu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in uzerine uydurmadır. Ali bin Abdullah ibni Cahdami bu rivayetiyle ilim ehli tarafından itham olunup yalancı sayılmıştır. Buyuk Âlim hafız Abdulvahab (Rahmetullahi Aleyh)’i şoyle derken işittim:
“Bu hadisin ravileri mechuldur. Ravilerle ilgili butun kitaplarda onları aradım ama bulamadım.”
İbnu’l-Cevzi El-Mevdua 2/125, 126
İbnu’l-Cevzi (Rahmetullahi Aleyh) sozune şoyle devam etmiştir:
Bu hadisi uyduran kimse bid’atında cok aşırı gitmiştir. Cunku bu namazı kılan kimse, once gunduz oruc tutacaktır. Belki de o gunun gunduzu cok sıcaktır, oruclu olunca da akşam namazına kadar haliyle yemek yeme imkÂnı bulamıyacaktır. Akşam namazından sonra, bu namaz icin uzun tesbihat sebebiyle kıyamda ve secdede duracak gayet eziyet cekmiş olacaktır.
Doğrusu ben, Ramazan ve teravih namazlarına nazaran insanların bunda, nasıl izdiham yaptıklarını gordum ve kıskandım. Bilakis bu namaz halk indinde diğerinden daha buyuk ve değerlidir. Cunku bu namazda diğer beş vakit namaza gelmeyenler hazır bulunuyor.
Ebu Şame El-Baisu Ala inkari’l-Bida’i ve’l-Havadisi 30, İbnu’l-Cevzi el-Mevdua 2/127
Hafız Ebu’l-Hitab (Rahmetullahi Aleyh) ise şunu soyler:
“Regaib namazını uydurmakla itham edilen kimse Ali bin Abdullah ibni Cahdami’dir. Bu hadisi mechul olan raviler uzerine uydurmuştur. Bu raviler hic bir kitabta mevcut değildir.”
Ebu Şame El-Baisu Ala inkari’l-Bida’i ve’l-Havadisi 30
Hafız el-Iraki (Rahmetullahi Aleyh) şoyle dedi:
“İmam Rezzin, bu hadisin uydurma olduğunu şoylemiştir.”
Cukayn Es-Sunenu ve’l-Mubiede’at 140
İmam Tartuşi (Rahmetullahi Aleyh) şu sozunu ekler:
“Receb ayındaki regaip namazı ise, Beytu’l-Makdis’de bizim bulunduğumuz yerde, hicri 480 senesinde ihdas edilmiştir. Bundan once bu namazı ne gorduk ne de duyduk.”
Tatusi El-Havadisu ve’l-Bida’i 133
(3) Mirac Kandili
Recep ayının yirmi yedinci gecesidir. Sunnet ve Bid’atler kitabının yazarı (Rahmetullahi Aleyh) Recep ayındaki bid’atler bolumunde şunları soyler:
“Mirac kıssasını okuyup Recep ayının yirmi yedinci gecesini kutlamak ve bazı insanların bu geceye has bazı zikir ve ibadette bulunmaları bid’attır. Recep, Şaban ve Ramazan aylarında okunan ve sunnette de olmayan dualar bid’at ve uydurmadır.
Şayet bunlarda bir hayır olmuş olsaydı bizden oncekiler bunda bizleri gecerlerdi. Mubarek gece diye bilinen bu gunleri ibadetle gecirmeye dair hic bir delil sabit olmamıştır.”
Şukayri Es-Sunenu ve’l-Mubtede’at 143
Şeyhu’l-İslam ibni Teymiyye (Rahmetullahi Aleyh)’de Recep ayının yirmi yedinci gecesi ile ilgili olan namaz hakkında şoyle demiştir:
“Muteber Âlimlerin belirttiği gibi; İslam Âlimlerin ittifakıyla bu namaz meşru değildir. Bu ancak cahil ve bid’atcı kimseden meydana gelmiştir.”
Şukayri Es-Sunenu ve’l-Mubtede’at
Bu gecede de mevlid okumak adet halini almıştır. Boylelikle bir bid’ata diğer bir bid’at eklenmiştir.
(4) Berat Kandili
Berat kandili, Şaban ayının ortasında olan 15. geceye denilmektedir. Bu gecenin fazileti ile ilgili zayıf ve uydurma bazı rivayetler gelmiştir. Ornek olarak bir kacını zikredelim.
Aişe (Radiyallahu Anha) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘…Allah-u TeÂlÂ, Şaban ayının onbeşinci gecesi dunya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha cok gunahları veya gunah işleyenleri bağışlar’ buyurdu.”
Tirmizi 739 İbni Mace 1389
Ali (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Allah Rasulu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şaban ayının onbeşinci gunu olunca, oruc tutan kişi gecesini de ibadetle gecirsin’ buyurdu.”
İbni Mace 1388, Beyhaki Şuabu’l-İman 3542, İbnu’l-Cevzi El-İlelu’l-Mutenahiye 2/71
Bu hadis hakkında imam Busiri (Rahmetullahi Aleyh) şoyle demiştir:
“Bu rivayetin senedinde ibni Ebi Sebure vardır. İmam Ahmed bin Hanbel ve Yahya ibni Ma’in (Rahmetullahi Aleyh), bu adamın hadis uyduran bir kimse olduğunu soylediler.”
Busiri 2/10
Aişe (Radiyallahu Anha) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bu gecede Âdemoğlundan her doğacak ve olecek olan yazılır ve yine bu gecede onların amelleri yukselir ve rızıkları iner’ buyurdu.”
Beyhaki Davud’ul-Kebir, Ebu Şame el-Baisu Ala İnkari’l-Bida’i ve’l-Havadisi 35
Bu hadis hakkında imam Beyhaki (Rahmetullahi Aleyh) şoyle demiştir:
“Bu hadisin senedinde hic kimsenin tanımadığı mechul olan kimseler vardır.”
Beyhaki
Ebu Şame (Rahmetullahi Aleyh) şoyle dedi:
“Bu gecelerin fazileti ile senenin diğer geceleri arasında hicbir fark yoktur!
Ebu Şame el-Baisu Ala inkari’l-Bida’i ve’l-Havadisi 35
Ancak bu hadislerin hic birisi sahih değildir.
Not: Şaban ayının 15. gecesi yani berat kandili diye bilinen geceyi kutlamak bidattır! Yani gunduzunde oruc tutmak ve gecesinde namaz kılmak hakkında ki butun hadisler uydurma olup asılsızdır! Ne Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nede sahabeler, Şaban ayının 15. gecesini kutlamamışlardır!
Şaban ayının 15. gecesi hakkında şoyle bir sahih hadis vardır:
Ebu Musa el-Eşari (Radiyallahu Anh) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şuphesiz Allah-u TeÂl Şaban ayının onbeşinci gecesi (kullarına) bakar ve yarattıklarından hepsini mağfiret eder. Yalnız kendisine şirk koşanı ve duşmanlık eden, kin ve husumet besleyene mağfiret etmez’ buyurdu.”
İbni Mace 1390
Berat Kandilinde Kılınan Namaz
Buyuk Âlim Ali ibni İbrahim (Rahmetullahi Aleyh) bu namaz hakkında şoyle demiştir:
“Şaban ayının ortasında, geceleyin kılmak icin uydurulan bu namazda, onar defa ihlÂs suresi okumak suretiyle cemaatle kılınıyor. Cuma ve Bayram namazlarından daha fazla onem verilen, yuz rek’atlık elfiye namazına gelince, hakkında ancak ya zayıf ya da uydurma haber veya eser gelmiştir.
İmam Gazali’nin İhyayu Ulumu’d-Din isimli kitabında bu hadislere sahih demesine aldanmayın.”
Muhanmed Tahir bin Ali el-Hindi Tezkiraiu’l-Mevdua 45
Hafız İraki (Rahmetullahi Aleyh) şoyle demiştir:
“Berat gececinde kılınan namaz hakkındaki hadisler batıldır.”
Şukayri Es-Sunenu ve’l-Mubtede’at 144
İbnu’l-Cevzi (Rahmetullahi Aleyh)’de şoyle demiştir:
“Şuphesiz bu namaz uydurmadır.”
İbnu’l-Cevzi el-Mevdu’at 2/127
Şeyhu’l-İslam ibni Teymiyye (Rahmetullahi Aleyh)’de buna benzer sozler soylemiştir.
İktidau’s-Sıtatu’l-Mustakim 2/632, 639
Bu Namazın Cıkış Tarihi
İmam Tartuşi (Rahmetullahi Aleyh) şoyle dedi:
“Bana Ebu Muhammed el-Makdisi haber vererek dedi ki:
Bu, namaz ilk olarak hicri 448 senesinde ihdas edilmiştir. Nablus şehrinde ibnu Ebi’l-Hamra adıyla tanınan birisi Beytu’l-Makdise geldi, guzel tilaveti vardı. Kalktı ve Mescidi Aksada Şaban ayının onbeşinci gecesinde namaz kıldı.
Arkadan ona birisi uydu ondan sonra bir başkası daha sonra bir diğeri eklendi, neticede namazı bitirinceye kadar kalabalık bir cemaat oldu. Bir sene sonra ibnu Ebi’l-Hamra denilen adam yine geldi ve arkasında bircok insan bu namazı kıldı. Daha sonra mescidde bu namaz yayıldı.
Boylelikle Mescidi Aksa da ve insanların evlerinde bu namaz kılınmaya başladı. Daha sonra bir sunnetmiş gibi gunumuze kadar bu namaz devam edegeldi.”
Tartuşi El-Havadisu ve’l-Bida’i 132
“Nitekim aynı şekilde bu gecenin ihyası icin camilerde mevlid okunmaktadır. Bunun sebebi ise şeytanın bu cahillere amellerini suslu ve meşru gostermesidir.
Bazı kimseler insanların manevi gıdalarını tıkadığımız iddiasıyla bu makaleyi hoş gormeyebilirler. Ancak bu gibi kardeşlerimize Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Aişe (Radiyallahu Anha)’dan gelen sahih bir hadisi hatırlatmak isteriz.
Aişe (Radiyallahu Anha) şoyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Herkim, bu işimizde (dinimizde) onda olmayan bir şeyi ihdÂs ederse, o ihdÂs ettiği şey, ondan reddolunmuştur (batıldır)’ buyurdu.”
Buhari, Muslim, İbni Mace, Ebu Davud
__________________
Kandil Geceleri
Dini Bilgiler0 Mesaj
●19 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kandil Geceleri