Selman Ruşdi’nin Şeytan rivayetleri diye bildirdiği "Garanik olayı” gercek midir, değil midir? Elbette bu olay, onun anlattığı gibi değildir. Ama işin gerceğini de bilmek gerekir. Ehl-i sunnet Âlimlerinin kitaplarında bu olay var, ama onun anlattığı tarzda değildir.

Garanik olayını bildiren Ehl-i sunnet Âlimlerine, bu olayı bahane ederek (Resulullaha iftira edilmiş ve Kur'anı yaralamışlardır) denilemez.

Resulullaha en buyuk iftirayı yapan ve Kur’an-ı kerimi yaralayan kimse, bırakın Ehl-i sunnet Âlimi olmayı, Musluman bile olamaz. HÂşÃ‚ Peygamber efendimizin vÂrisleri olan Ehl-i sunnet Âlimleri Resulullah efendimize en buyuk iftirayı yapabiliyorsa, Kur’an-ı kerimi yaralayabiliyorsa, artık onlara nasıl itimat edilir, ortada din diye bir şey kalır mı?

Biz hadis-i şeriflere ve hadis-i şerifleri bildiren Âlimlere inanmayıp da kime inanacağız?
Allahu teÂlÂ, (Bilmiyorsanız Âlimlere sorun) buyurmuyor mu?, Resulullah efendimiz, (Âlimler benim vÂrisimdir) buyurmuyor mu? Bu vÂrislere suizannın buyuk vebali vardır.

Şimdi Garanik olayı’nın ic yuzunu oğrenelim:
Ehl-i sunnet Âlimlerinin en buyuklerinden biri olan, imam-ı Rabbani muceddidi elfi sani Ahmed Faruki hazretleri faideli ilimler hazinesi Mektubat’ında buyuruyor ki:
(Cok kimsenin bildiği gibi, bir gun Seyyid-ul-beşer “aleyhi ve al Âlihi ve eshabissalatu vesselam” Eshabı ile oturuyordu. Kureyşin ileri gelenleri ve kÂfirlerin şefleri orada idiler. Seyyid-ul-beşer onlara (Necm) suresini okudu. Onların putlarını anlatan Âyet-i kerimeye gelince, melun şeytan putları oven birkac sozu, o Serverin sozune ekledi. Dinleyenler, bunları da o Serverin sozu sandılar. Orada bulunan kÂfirler, “Muhammed bizimle barış yaptı, putlarımızı ovdu” dediler. Oradaki Muslumanlar da, buna şaşırıp kaldılar. O Server, (Ne oluyorsunuz?) diye sordu. Eshab-ı kiram, siz okurken bu sozler de araya karıştı dediler. Hemen Cebrail-i emin vahy getirdi. O sozleri şeytanın karıştırdığını, butun Peygamberlerin sozlerine de karıştırmış olduğunu bildirdi. Allahu teÂlÂ, o sozleri Âyet-i kerime arasından cıkardı. Kendi kelamını sapasağlam yaptı.) [m.273]

Bu olayın Kur’an-ı kerimi yaralamakla ne ilgisi vardır? Bu olayda Resulullaha iftira neresinde? Allahu teÂl kitabına şeytanın sozunu sokar mı hic? Şeytanın araya laf soktuğunu duymaması gayet normal. Allah bildirmedikce her şeyden haberdar olamaz. Âişe validemize iftira ettiklerinde gunlerce uzuldu. Âyet gelince Resulullah efendimiz gerceği oğrendi. Resulullah gaybı bilir demek kufurdur. Gaybı ancak Allah bilir. Ama bircok gaybı Habibine elbette bildirmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri, bu olayı bildirdiği icin en buyuk iftirayı yapıp Kur’an-ı kerimi mi yaraladı? Evet denirse o zaman Allahu teÂl elbette Resulullahın vÂrislerine yapılan bu cirkin iftiranın hesabını mufterilerden soracaktır.

Bid’at ehli şu bÂtıl mantıkla hareket eder:

Memeli hayvanlar ucmaz
Yarasa memeli hayvandır
O halde yarasa da ucmaz.
Birinci onerme yanlış olduğu icin netice de yanlış olmuştur

Ehl-i sunnet Âlimi uydurma hadis nakleder
Ebu Hanife Ehl-i sunnet Âlimidir
O halde o da uydurma hadis nakleder.
Yine birinci onerme yanlış, netice de yanlış olmuştur.
__________________