Arkadaşlar 1 hafta oncesine ait bir yazı bu.o zaman cok anlamlı gelmiyordu ama şuan yaşanan olayları gordukce cok doğru sozler olduğunu duşunuyorum.bir ajansın spor yazarı yazmış. ****** Transfer Masalları Haftalardır transfer bekliyor sayın Guneş. Sadece iki futbolcu ile anlaşılması ve bir onemli futbolcunun gonderilmesini acaba sayın Guneş nasıl değerlendiriyor. Benim değerlendirmem tek kelime ile “Husran”. Trabzonspor yonetimi cok iyi atılımlar yaptı ve kulubu ekonomik olarak cok iyi noktalara getirdi. Fakat, transferde ince eliyoruz bahanesi ile gec kalınması kulube milyonlarca dolara maloluyor. Size sadece iki ornek vereceğim. Birisincisi tabiki Zurawski. Oncelikle iyi bir futbolcu olduğunu ve Trabzonspor’a yararlı olacağı kesin olan bir futbolcuydu. Futbolcunun takımı altı aydır futbolcunun bonservisini 3 Milyon Euro’da tutuyor. Sebebi cok acık, bu futbolcu gercekten bu kadar para eder cunki kendisini hem kendi takımında hemde milli takımda gosterdi. Ne yaptı bizim akıllı yoneticilerimiz. Aynı Symcek’te olduğu gibi işi ağırdan alıp bonservisini indirmeye calıştı. Once 2 milyon Euro onerdiler ve yaklaşık 1 ay oyalandılar/beklediler. Sonra başka talipler cıktı tabi ortaya. Ondan sonra 2.5 milyon Euro’ya cıkardılar tekliflerini. En son Celtic devreye girip ben 3 Milyonu veriyorum deyince bizimkilerde 3.1 Milyona Klos ve Zurawski’yi istediler. Wilsa Krakow’un buna soylediği kelime ayne şu “pişkin ve ciddiyetten uzak”. Trabzonspor’da Symcek ile oynamak isteyen Zurawski bizim akıllı yoneticilerimiz sayesinde takımdan soğudu. Bakın size Zurawski’nin ağızından bir cumle yazayım: “Trabzonspor’un ciddi bir teklifi olduğu soylendi ama resmi bir teklif olmadı, benimle ciddi olarak ilgilenmediler”. Işte bu kadar bizim değerli yoneticilerimizin becerisi. Yahu 6 ay once sozleşme imzalattığın adamı uc beş kuruş icin takımdan soğuttunuz. Ustune ustluk, taraftarıda gercekten bu transferle uğraşıyormuş gibi uyuttunuz. Ama gercekler Zurawski’nin ağızından cıkanlar ve Wisla Krakow’un web sitesinde yazılanlar ile ortaya cıktı. Trabzonspor yoneticileri Zurawski ile sadece ilgilenmişler ve resmi bir teklif sunmamışlar. Bunu bizzat Wilsa Krakow’un sahibi soyluyor. Anlaşılan Zurawski’yi Symcek gibi kelepir olarak almak istediler ama yuzlerine gozlerine bulaştırdılar. Helal olsun. Her kuşun eti yenmez lafını artık tam olarak oğrenmişlerdir. Bu bilgiler Wisla Krakow’un resmi sayfasından ve futbolcunun kendi basınına ve Ingiliz basınına verdiğı demeclerden alınmıştır. Ikinci orneğe gelince, Bordeaux’lu Deivid. Bu adamla kiralık oynadığı takımdaki sozleşmesi bitmeden anlaşmadılalar cunki sozde Zurawski ile uğraşıyorlardı. Deivid’in sozleşmesi 30 Harizan’da bitiyor ve sanki daha o zaman bu futbolcunun Bordeaux’un malı olduğunu oğreniyorlar ve guya meneceri Fransız takımı ile pazarlık yapmaya gidiyor. Butun bunlar kulliyen yalan. Gercek şu. Deivid Fransa’ya iki sezon once transfer olmuş ve başarılı olamayıp sonrada Brezilya’daki Santos kulubune kiralanmış bir yıllığına. Şimdi sıkı durum, Santos takımı şu aralar Fransa’ya Deivid’i yeniden kiralamaya gidiyor ve şu anda dapazarlıkları devam ediyor. Santos kulubu Deivid’in kirası icin 1 milyon dolar onermiş ve Bordeaux kabul etmemiş. Şu anda bu futbolcu ile Real Madrid ve Deportivo ilgileniyor. Hatta Deportivo’nun sitesinde Fatih ve Deivid yaklaşık 7 kişilik forvet adayı listesinde bulunuyorlar. Bordeaux kulubu ise resmi sitesinde futbolcularının geri donduğunu ve ayrılması ile ilgili bir kararın olmadığını soyluyor. Deivid belkide Bordeaux’ta devam edecek gelecek sezon. Bu sebeblede bonservisi 6 Milyon dolar. Santos kulubu şu anda Deivid icin 4.5 Milyon dolar onermek icin banka teminatı ile uğraşıyor. Yani Deivid’in transferide kocaman bir balon. Onumuzdeki Carşamba’ya kadar Brezilya’da Devid’ten haber beklediklerini soyleyen yoneticmiz malesef ya yalan soyluyor yada Brezilya’lılar onları bir guzel uyutmuşlar. Eğer bu transfer olursa Trabzonspor’un kasasından en az 3-4 milyon dolar cıkması gerekiyor. Zurawski gibi bir futbolcuya bu parayı vermeyen, Deivid’e verirmi orasını siz duşunun artık. İşin ilginc tarafı Deivid olmazsa diye yedekte bekletiliyor denen Kahe’nin alınması bile o kadar kolay değil cunki oynadığı takımda performansı iyi ve takım lider. Yani Kahe’de balon gibi gorunuyor. Sonucta Jeferson ile donecekler yada yanına yine onun gibi genc ve ucuz iki futbolcu alıp donecekler. Ondan sonrada cok uğraştık olmadı diyecekler. Bunlar genc yetenek diyecekler. Trabzon’da onlar gibi bir suru genc yetenek var. Işte Ergin var elinde onuda kacıracaksınız ucuzculuk ile. Hadi hayırlısı. Lafın kısası, Brezilya’da bulunan yonetici ve futbolcu arama kurmayları, isimlerine gerek yok, Turkiye’ye iki tane vasat oyuncu ile donecekler. Brezilya’da futbol bir endustri ve eğer bir oyuncu iyi ise zaten onu ucuza vermeyecek kadar futbolu biliyorlar. Sonuc itibari ile Aulerio’nun alındığı zamanki gibi uc tane oyuncu alıp sabah akşam birinin iyi olması icin dua edecek Trabzonspor taraftarı. Şampiyonlar ligi icin plan yapan takıma bak, Dunya ucuncusu olmuş teknik adamı olan takıma bak, işimiz cok zor. Hic olmazsa Ozkan Sumer zamanında o oyuncular getirildiğınde “bunlar cok super oyuncular ve cok uğraştık” falan denmemişti. Yazık, koca bir yazık. Sen dort buyukler icinde tek borcsuz takım ol ve hem kendi oyuncunu takımda tutama hemde adam gibide oyuncu transfer edeme. Kucuk duşunen insanların hedefleride kucuk olur diye boşuna soylemiyorlar. Ekonomi anlamında iyi insanların yonettiği Trabzonspor’umuzda malesef geleği goren ve ona gore risk alan yonetici sayımız hala cok az. Umarım en yakın zamanda ya kafalar değişir, ya da ilk kongrede onlar değişir. Taraftar sizlerden buyuk transferler istemiyor zaten. Sadece durust olmanızı istiyorlar. Cıkın ortaya “Trabzonspor olarak bonservisi 2 milyon euro’dan daha yuksek oyuncu almayacağız cunki butcemizi ona gore ayarladık” deyin. Turk insanı zekidir, anlar. Belki şimdi kandırabiliyorsunuz ama ilk başarısızlıkta bu taraftar bu gunleri hatırlar. Aulerio’u FB’ye kaptırıp şampiyonluğu kaybedenler nasıl yollandılarsa, Zurawski’yi ve Deivid’i alamayanlarda en uygun zamanda yollanırlar. En son sozumde Şenol hoca icin. Yahu sen Futbol’dan sorumlu mudur olmayacakmıydın. Bir butcen, bir planın olmayacakmıydı. Hani cağdaş bir kulup olacaktı Trabzonspor. Sen hala sadece sahadasın ve başka işe karışmıyorsun. Nerede ise izlemeden futbolcu alcaksın. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Hadi hocam silkele şu yoneticileride kendilerine gelsinler. Yazıyı bitirmeden bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bu yonetim ekonomik alandaki projeleri ile kulubu UEFA standartlarına cıkarmıştır. Benim serzenişim transferde uygulanan oyalama ve uyutma taktikleridir. Taraftarın beklentisi durustlukten başka bir şey değildir. Kimse sizden Ronaldinho’yu alın demiyor. Cıkın planınızı acıklayın ve uygulayın. Uygulayamıyacağınız planlarla insanları boşuna umutlandırmayın. Lakin, bu davranış sadece bugunu kurtarır. Diğer taraftan, bir ay sonra Şampiyonlar ligi icin siz bu taraftara muhtac olacaksınız. O zaman tribunler “Zurawski buraya, Aktuğ dışarıya” inlerse hic şaşırmayın. Hadi boş lafı bırakında alın gelin hangi futbolcuyu alabilecekseniz ve Şenol hoca işine baksın. Yoksa Şampiyonlar liginde ilk turda husran gorunuyor. Bizden uyarması. Sevgi ile kalın. ****** __________________