Dun akşam Fenerbahce-Galatasaray arasında oynanan super kupa karşılaşmasının ardından bizim de var ufak tefek soyleyeceklerimiz ortaya. Kotu başladı Fenerbahce… Ve bana gore, Cuneyt Cakır felaketinden once en buyuk şanssızlığı, Volkan'ın omuzunun cıkmasıyla mecburi bir oyuncu değişikliği yapmasıydı . Volkan’ın Fenerbahce kalesinde devleşmesinin yanısıra, karşılaşma icerisinde de takım arkadaşları uzerinde toparlayıcı, farklı bir manevi gucu var… Dolayısıyla da, Volkan gitti macın kaderi once onunla değişti diye duşunuyorum. Bu arada sırası gelmişken de belirteyim, karşılaşmanın 2 yarısının ilerleyen dakikalarında, serumla tekrar arkadaşlarının yanına donmesi takdire şayandı. Boşuna demiyoruz 1 Volkan’dır diye her zaman… Volkan hakikaten tıpkı diğer oyuncular gibi, sapına kadar FENERBAHCE, sapına kadar FENERBAHCE’li, hepsinden onemlisi de sapına kadar ADAM gibi ADAM… Mert aslında iyi bir kaleci bana gore ve gelecekte Volkan’ın yerini alabilecek en iyi adaylardan birisi. Akşam kariyerinin en buyuk fırsatlarından birisini belki de sırf heyecanı yuzunden kacırdı. İki tane kurtardığı bariz gol pozisyonu haricinde kotu bir performanstı. Volkan’ın sakatlanması şokunun hemen ardından ilk golun gelmesi, oyunun kaderini belirledi sanki. Gol’den sonra Galatasaray taraftarının yaptığı sacma tirubun rezaletini ve sahaya atılan yanıcı maddelerin sebebini hala anlamış değilim. Tabii ki, Baytar var bir de… her fırsatta Kuyt’ u duşuren ve yaptığı fauller bir turlu verilmeyen Baytar… Gelelim gecenin en buyuk surprizine… Cuneyt CAKIR ! Alex’e verdiği sarı kartın ardından, Alex’in tokat gibi gelen goluyle cevap vermesinden sonra adam tamamen ne yaptığını bilmez hale geldi… Mac bitene kadar ben, bu yaşıma kadar etmediğim kufurleri ettim sayesinde. Bu anlamda annesinden ozur diler, ellerinden operim . Belki de Baytar Engin, yakasından tutup silkeledikten sonra, bu hareketi bir kac da yumrukla suslemeliydi (!) Kim bilir o yumruklar Cuneyt Cakır denen o kendini bilmez hakemi kendisine getirirdi belki... Profesyonel bir hakemin bir takım duygularına yenik duşerek işini layığıyla yapmamasının ardından insan, “ al o duduğunu ve kartlarını musait bir yerine …. “ demekten ne yazık ki kendisini alamıyor…! Sonuc olarak; ciddi anlamda mac skorunu ve macın kaderini belirleyen “adam” diyemeyeceğim kendisine yakışmıyor cunku, kotu bir etken oldu… Dırk Kuyt… Onda Alex’in havasını gordum sanki… Yani olgunluğu ile, efendiliği ile, sahada takımını sahiplenmesi ile ve profesyonelce hareketleri ile Fenerbahce icin doğru bir transfer olduğunu gosterdi dun gece… Tekrar hoş geldin Kuyt… bu kez Fenerbahce Ruhuna hoş geldin ! Bunlar bazı Haticelerdi, tabii istesek de istemesek de Haticeler neticeleri doğuruyor… Kimileri gayrı meşru oluyor kimileri de kabul edilebilir… Fenerbahce kotu bir oyun sergilemiş olabilir akşam, Galatasaray daha iyi oynadı bu bir gercek… Ancak bu Haticelerin doğurup doğurup sahaya saldıkları gayrı meşru netice cocukları oyuncuların ellerine ayaklarına yapışmasaydı, sonuc cok daha farklı olacaktı… FENERBAHCEM’in sevdasını anlatır dururum hep… Biz ne kupaları icin, ne de başka bir şey icin sevdalıyız Fenerbahcem’e … İyi gununde de, kotu gununde de, ama en cok da kotu gunun de daha bir aşkla, daha buyuk bir sevdayla sarılırız renklerine… Bu sevda ne tukenir ne de azalır bizde…
Damla Gulcan Kaya/Fenerist
__________________