Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Gormez, "Teror orgutune yonelik operasyonların olduğu ilcelerde 89 cami tahrip edilmiş vaziyette. Bunların bazıları icinde ibadet edilemez halde. Bunların yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Bazıları ciddi tamirat gerektiriyor, bazılarının da en azından ic tefrişatının değişmesi gerekiyor" dedi. Gaziantep'te dunyaya geldiğini, cocukluğunda Guneydoğu Anadolu Bolgesini dolaştığını, Diyarbakır, Bitlis ve Siirt'i bilen birisi olduğunu soyleyen Gormez, son yıllardaki sosyolojik donuşumu toplum olarak anlamakta, tahlil etmekte ve yonetme zorlandıklarını ifade etti. Gormez, hicbir sosyolojik teori ile bağdaşmayacak derecede, cok hızlı bir değişim ve donuşum yaşandığını belirtti. Terorun, 2000'li yıllara hatta 2010'lu yıllara kadar sadece "teror" olduğunu soyleyen Gormez, "90'lı yıllardaki goc hareketlerinden sonra genclik oluşumlarında ideolojinin genclere kadar indiği goruluyor. Onun icin bilimsel olarak konunun ele alınması gerekiyor. Bir guvenlik ve siyaset zaviyesinden meseleye bakmak cok buyuk yanlışlıkları da beraberinde getiriyor. Cok ciddi bir şekilde bir indoktrin var ve buna karşı toplumda mukavemet gucu hic yok. Gecikmiş ulusculuk ideolojisi ve modası gecmiş Marksist teorilerin tarih boyunca kendi inanc değerlerine, kulturune daima sadık kalmış, geleneksel muhafazakar bir toplumda nasıl bir yer bulduğunu bilim adımlarının, sosyologların oturup konuşması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı. - Din istismarı- Dini ister devlet ister başka yapılar istismar etsin, bunun doğru olmadığının hep birlikte gorulduğunu aktaran Gormez, "12 Eylul sonrasında ucaklardan ayet, hadis atarak sorunu cozmeye calıştıklarını biliyoruz. O da bir başka istismardı ama son donemlerdeki istismar cok daha kotu boyutta. Bunu da dikkate alarak, biz bolgede calışan din gorevlisi arkadaşlarımızın oncelikle uzerinde cok buyuk bir baskı olduğunu gorduk. İkincisi, verdiğimiz eğitimlerle bu tur doktrinlere karşı bir mukavemet gucu, daha yuksek bir duşunce ile daha yuksek bir kulturle bakış acısı sağlamak gerekiyor" dedi. - "Mardin ve Van'da bin 200 cami gorevlisi ile goruştum" Diyanet İşleri Başkanı Gormez, Mardin ve Van'da, Cizre, Silopi, Silvan, Sur, Dargecit, İdil ve Nusaybin'den gelen bin 200 cami gorevlisini dinlediğini belirterek, goruşmelerde yaptıkları iki tespit uzerinde durulması gerektiğine işaret etti. Gormez, şunları kaydetti: "Birincisi, guvenliktir. Guvenlik-barış dengesini koruyarak barışta ısrar edilmesi ama barışın butun toplum kesimleri ile gercekleştirilmesi. Butun toplum kesimi. Bunu devletle, bolge halkı arasında değil, halkımızın butun fertleri arasında, doğu ile batı, kuzey ile guney arasında yapılması gerekiyor. İkincisi de konunun sadece guvenlik ve siyaset marifeti ile değil ozellikle ilim, kultur, duşunce, tarih boyutu, butun bu acılardan yeniden ele alınması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığının mufredatını gozden gecirmesi gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığının cami icinde ve dışında kullandığı dil ve soylemini gozden gecirmesi gerekiyor. Cami eksenli bir hizmetten insan eksenli, toplum eksenli bir hizmete yonelmesi gerekiyor. Onun icin biz eşzamanlı olarak, 'Şimdi yaraları sarma zamanı' diye bir kampanya başlattık. Kampanyada bir cuma gunu vatandaşlar 35 milyon yardım ettiler. Yardım gelmeye de devam ediyor. O yardımın iki onemli ozelliği var. Din gorevlisi arkadaşlarımızın kapı kapı gezerek insanlara bunu ulaştırması. Bunun cok onemli olduğunu duşunuyorum. Sadece maddi yaralar değil, manevi yaraları tespit etmek ve 'manevi yaraları nasıl sarabiliriz, kuşakların zihninde ve gonul dunyasında acılan hendekleri nasıl tedavi edebiliriz' uzerinde yoğunlaşmak gerekiyor." - "Eylem planımız uygulamada" Diyanet İşleri Başkanlığının "Birlik, Demokrasi ve Huzur Planı" icindeki rolune de değinen Gormez, maddeler halinde hazırladıkları eylem planlarını uygulamaya koyduklarını dile getirdi. Oncelikle maddi yaraları sarmaya calıştıklarını anlatan Gormez, sozlerine şoyle devam etti: "Teror orgutune yonelik operasyonların olduğu ilcelerde 89 cami tahrip edilmiş vaziyette. Bunların bazıları icinde ibadet edilemez halde. Bunların yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Bazıları ciddi tamirat gerektiriyor, bazılarının da en azından ic tefrişatının değişmesi gerekiyor. Şu anda butun ekiplerimiz bolgede acilen bu işleri yapıyorlar. Hatta bazılarını yaptılar, bu Cuma bazı camilerde tekrar ibadet etme imkanımız oldu. Cami icinde ve dışında kullandığımız dil, uslup bunlarla ilgili yeniliklerimiz var. Mevcut gorevlilerimiz icin hizmet ici eğitimle ilgili onemli calışmalar yapıldı. Teror orgutunun anlayışı yanlış ideoloji, bazı yerlerde mihraplara, minbere kadar yaklaşmış. Biz bolge halkını yok sayan resmi bir tarih anlayışı oğretiyoruz. O tarih onları yok sayıyor. Ona karşı birileri de ideolojik bir tarih dayatıyor." Gormez, Osmanlı İmparatoluğu'nu parcalamak isteyen iradenin bu topraklarda gercekleştirmek istediği operasyonun Kurt halkını Turklerden ayırmak olduğunu, hala bundan vazgecilmediğini gorduklerini aktardı. Bolgede dil uzerinde cok durulduğunu belirten Gormez, "Biz hakikatimizi kaybettikten sonra hangi dille ne konuşulacağı onemli değil. Muhim olan bizi biz yapan o hakikatimizi kaybetmemek. Dil kalbin tercumanıdır. Biz kalptekilerimizi kaybettikten sonra, tercumanın konuşacaklarının, hangi dili konuşacağı cok fazla onem arz etmez. Bu Turk icin de Arap icin de Kurt icin de boyledir" ifadesini kullandı. - Bolgedeki medreseler Gormez, bolgedeki kadim medrese geleneğinin zamanla zayıfladığını, medreseler resmen kapatıldıktan sonra da daha sivil, kucuk kucuk obekler halinde, 10-20 kişilik gruplar şeklinde veya cami koşelerinde bu geleneğin devam ettiğini dile getirdi. Teror orgutunun toplum uzerinde kurduğu baskı, bolgenin butun kulturel fay hatlarını sarstığı icin bu geleneğin de buyuk oranda yara aldığını belirten Gormez, şunları kaydetti: "Biz bolgedeki medreselerin denetiminin yapılabildiği bir legal ortamda mufredatı, sınavları, oğreticileri, ne oğretildiği belli olan, hangi sonucları elde ettiğimizi bize gosteren bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Daha doğru olacağını duşunuyoruz. Aksi takdirde bu yapıların da teror orgutu marifetince istismar edilmeye başlandığını, buradan mezun olan yahut burada bir kac şey oğrenen insanların bazılarının belediyelerce gorevlendirilerek, din istismarı malzemesi olarak kullanılmalarına şahit oluyoruz. Bunun da cok acık ve şeffaf bir şekilde konuşulması, uzerinde kafa yorulması lazım. Orgun eğitime alternatif yeni bir muessesenin onunu acmak anlamında anlaşılmamalı ancak zaten bir kısmı Diyanet'in Kuran kursuna donuşerek legal statu aldılar, bizim denetimimizde eğitim hizmeti verenleri var ancak başka ne yapılabilir, bunun uzerinde durulması gerekiyor." Eksik ve yanlışlarla dolu bu tur eğitim kurumlarının Pakistan orneğinde goruleceği gibi başka ulkelerde buyuk sorunlar meydana getirdiğinin bilindiğini vurgulayan Gormez, "Onun icin başka ulkelerin hatasına duşmeden, cağa uymasını bilen, din ile hayat arasındaki ilişkiyi kurabilen, her turlu aşırı fikirden uzak İslami medeniyetler kuran, akıl ve hikmet yolunu onceleyen bir gayeye hizmet etmesi icin bolgedeki buyuk hocalarla oradaki insanlarla oturup konuşmak lazım" dedi.
kaynak: dinihaberler
__________________
Diyanet'in eylem planı uygulamada!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Diyanet'in eylem planı uygulamada!